POLİTİKA - 27 Haziran 2017 Salı 19:37

Yalçın Topçu: Bugün çıkan karar AİHM'in ve batı hukukunun ikiyüzlülüğünün ispatıdır

A
A
A
Yalçın Topçu: Bugün çıkan karar AİHM'in ve batı hukukunun ikiyüzlülüğünün ispatıdır

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, Hollanda Mahkemesinin Srebrenitsa katliamıyla ilgili kararına ilişkin, “Hollanda Mahkemesinden bugün çıkan karar ise AİHM'nin ve batı hukukunun ikiyüzlülüğünün ispatıdır” dedi.

1995 temmuzunun sonlarına doğru Bosna-Hersek’in Srebrenitsa kentinde Sırp ordusu tarafından gerçekleştirilen katliam, bugün Hollanda Mahkemesinin almış olduğu kararla tekrar gündeme geldi. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, mahkemenin Srebrenitsa katliamı ile alakalı almış olduğu kararı eleştirerek, "Karar eksiktir ve kesinlikle düzeltilmesi gerekir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 2016'da Hollanda'nın orada hiçbir kusuru olmadığını belirtmişti ama Hollanda Mahkemesinden bugün çıkan karar ise AİHM'nin ve batı hukukunun ikiyüzlülüğünün ispatıdır” diye konuştu.

“Katliamın tanıklarını dinleyin”
Tarihe kara bir leke olarak düşen Srebrenitsa katliamı hakkında Hollanda Mahkemesinin almış olduğu kararın eksik olduğunu belirten Topçu, “Sırpların 10 bine yakın insana yapmış olduğu katliamda, BM'nin Hollanda askerlerinin hamiliği vardır. Katliama uğrayan ailelerin yakınları bugün halen hayattadır ve bunu her defasında ifade etmektedirler. Bu sadece orada yaşayan Müslüman Boşnakların ifadeleri değil, orada yaşayan diğer ahlaklı ve vicdanlı Hristiyan halklardan görgü şahitlerinin de ifadesidir. Hollanda almış olduğu bu kararla batının hukuk ahlakını bir nebze de olsa düzeltmeye çalışmıştır” diyerek karara tepki gösterdi.

“En büyük insanlık katliamı”
BM tarafından Temmuz 1995’te Yugoslavya iç savaşı sırasında güvenli bölge ilan edilen Srebrenitsa’yı korumakla görevli 600 Hollandalı askerin katliama göz yumduğunun tüm dünya tarafından bilindiğini ve bu katliamın II. Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa’da yapılan en büyük insanlık katliamı ve etnik soykırım olarak dünya tarihine kazındığının altını çizen Topçu, katliamda BM'nin de en az Hollanda kadar suçlu olduğunu söyledi. Topçu, “Orada 10 bine yakın çoluk-çocuk, yaşlı-genç jenosite tabi tutulurken Hollanda askeri olayları seyretmiştir. Tarih karşısında Hollanda kendini eğer insanlık suçundan aklamak istiyorsa oradaki katliamın tamamında hamilik yapan askerlerinin jenosite ortak olduğunu söylemeli ve jenosite uğrayanların hayatta olanlarına veya Bosna-Hersek hükümetine tazminat ödeyerek, bütün dünyaya bu suça hamilik yapan askerlerini ilan etmeliler” ifadelerini kullandı.

Geçtiğimiz günlerde Bosna-Hersek’teki Müslüman Boşnakların lideri Bakir İzzetbegoviç tarafından Lahey Adalet Divanına Srebrenitsa jenositi ile ilgili başvuruda bulunulmuş ama Lahey Adalet Divanı orada bir katliamın yapılmadığını iddia ederek başvurunun reddine karar vermişti. Kararın ardından Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Topçu, Lahey'in Bosna-Hersek'in başvurusunu reddetmesine de 10 Mart 2017 tarihinde attığı bir twitte, "Müslümanlar; Bu adaletsizlik için sadece ayaklarınızı yere vursanız, Lahey'le birlikte dünyayı sallarsınız" diyerek tüm dikkatlerin buraya çekilmesine konusunda kişisel olarak tepki göstermişti.
Topçu sözlerini şöyle sürdürdü:

“AİHM veya LAD, adı her ne olursa olsun buradan çıkan kararların sadece ve sadece kendi fundamentalist anlayışlarına hizmet ettiğinin, evrensel ve insanlık hukukla ilgili kararlar almadığının bir kere daha ifadesidir. Şu anda Batının uluslararası hak ve hukuku koruyup ve kolladığına dair kurdurmuş olduğu mahkemelerin tamamı her verdikleri kararda Müslümanların veyahutta mazlum ve mağdur milletlerin aleyhinde karar çıkarmışlardır. Aynı zamanda Rusya'nın hamiliğinde Hocalı'da da Ermeni'ler bir jenosit uygulamış ve batı buna da sessiz kalmıştı. Şimdiyse Türkiye Cumhuriyetine karşı suç işlemiş, milletine karşı suç işlemiş, vatandaşlarımızı öldürmüş ve katletmiş terör örgütü üyesi olduğu kesinleşmiş 10 binlerce suçluyu bağrında barındırmaktadır. Aynısını şuanda Batının en büyük hamisi ABD yapmaktadır. ABD şu anda terör örgütüyle başka bir terör örgütünü yok etmek için kolkola savaşıyor. ABD, terör örgütü PKK'nın uzantısı PYD ve YPG'nin meşru olduğunu savunacak kadar ahlaki ilkelerden yoksun davranmaktadır."
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Üreme öncesi carettaların yuva yaptığı sahili öğrenciler temizledi Akdeniz’in simgesi caretta carettaların yumurtalarını bırakmak için kumsala çıkmaya başlayacak olması nedeniyle Mersin’in Erdemli ilçesinde öğrenciler, üreme alanlarını temizledi. Dünyada iribaş deniz kaplumbağası (Caretta caretta) ile yeşil deniz kaplumbağalarının (Chelonia mydas) en önemli üretim merkezleri arasında Mersin’de yer alıyor. Mayıs ayından itibaren Temmuz’a kadar anaç kaplumbağalar tarafından yumurtaların bırakılacak olması nedeniyle her yıl olduğu gibi bu sene de belirli aralıklarla sahillerde temizlik yapılıyor. Bu çerçevede Arpaçbahsiş Mesleki ve Teknik Anadolu lisesi öğrencileri de her yıl yaklaşık 300 kaplumbağanın yumurta bıraktığı Erdemli Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsünün 3 kilometrelik sahilinde temizlik çalışması gerçekleştirdi. Daha çok odun parçaları ve plastik atıklarla karşılaşan öğrenciler, tek tek onları topladı. Deniz kaplumbağalarının yumurtlama alanında olduklarını belirten öğretmenlerden Serdar Kuş, "Türkiye’de bu yumurtlama alanlarının çok az sayıda olduğunu biliyoruz. Alata sahili de carettalar için geniş bir alan. Bizler de öğrencilerimizle beraber buraya gelerek temizlik yapmak istedik. Çünkü carettalar hassas hayvanlar, atıkların onlara engel olacağını düşündük" dedi. Temmuz ayından itibaren de yavruların yumurtadan çıkacağına dikkat çeken Kuş, alanın temiz kalmasının önemine değindi. Arkadaşlarıyla birlikte temizlik çalışmasına katılanlardan lise son sınıf öğrenicisi Ayşenur Başkurt ise deniz kaplumbağalarının bu bölgeye yumurtalarını bırakarak yeni bir neslin devamını sağladığını kaydetti. Öğrencilerden ise Melih Buğra Özçelik de, "Deniz kaplumbağaları için çok önemli bir yer alan Alata Sahili’ni temizliyoruz. Daha önce bu bölgeyi gezmiştik, bir katkımız olsun diye tekrar geldik. Dal parçaları, plastik atıklar o hayvanları çok zora sokuyor" diye konuştu.
Aydın Yeni ev kuracak çiftlerin halı tercihleri yön değiştirdi Bahar aylarının gelmesi ile düğün sezonu da açılırken, yeni ev kuracak çiftler hem daha ekonomik hem de pratikliği nedeniyle daha çok çamaşır makinesinde yıkanabilen halıları tercih etmeye başladı. Metresi 200 liradan başlayan ve kalitesine göre fiyatları değişiklik gösteren halılar, düğün yapacak çiftler arasında hızla yaygınlaşıyor. Düğün sezonunun gelmesiyle birlikte, evlenecek çiftleri yoğun bir şekilde evlerini düzenleme ve donatma telaşı başladı. Yeni ev kuracak çiftler arasında pratiklik ve ekonomiklik ön planda tutuluyor. Her yıl popülerliği daha da artan çamaşır makinelerinde yıkanabilen halılar; pratik ve ekonomik çözümler arayışında olan çiftlerin ilgisini çekiyor. Dedesi ve babası ile halıcılık mesleğini sürdüren Muhammet Şekerci artan halı yıkama maliyetleriyle birlikte çamaşır makinesinde yıkanabilen halıların, kullanıcılarına hem zaman hem de maliyet açısından avantaj sağladığını belirtti. Çiftlerin tercihleri arasında yer alan bu yeni halı modellerinin, düğün hazırlıklarında da önemli bir yer tuttuğunu ifade eden Şekerci, "Pratikliği ve uygun fiyatıyla dikkat çeken bu halılar, evlilik yolculuğuna başlayacak çiftlerin tercihleri arasında ilk sıralarda yer alıyor. Halı sektöründe yaşanan bu değişim, tüketicilerin ihtiyaçlarına daha uygun ve pratik çözümler sunma yolunda atılan önemli adımlardan biri olarak öne çıkıyor" dedi. Genellikle bu tarz halılarda gri ve tonlarının tercih edildiğini belirten Şekerci, "30 derecede, az deterjanla sıkma yapmadan, yumuşatıcı kullanmadan yıkanabilir. Polyester malzeme olduğu için güneşte kurutmak yerine gölgede kurutma tercih edilmelidir. Özel ölçülerde hazırlanabilme özelliği, evin durumuna göre halı seçimini kolaylaştırıyor. Kaydırmaz tabanlı modeller, 200 liradan başlıyor. Kaydırmaz, deri, örme taban gibi seçeneklerde fiyat değişiyor. Daha yüksek kalitedeki halılar ise 2 bin liraya kadar ulaşabiliyor" diye konuştu.