MAGAZİN - 03 Ekim 2018 Çarşamba 12:53

Yamalı pantolonlu çocuk şimdi ünlüleri giydiriyor

A
A
A
Yamalı pantolonlu çocuk şimdi ünlüleri giydiriyor

Birçok ünlü ismin tasarımcısı Osman Bulut, başarısının sırrının çocukken giydiği yamalı pantolonlu dönemleri unutmamaktan geçtiğini söyledi.

Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesi Dedecik köyünde doğup büyüyen tasarımcı Osman Bulut, bugünlerde mesleğinin zirvesini yaşıyor. "Ünlüleri giydiren adam" olarak bilinen Osman Bulut, çocukken giydiği yamalı elbiseleri unutamıyor. Kendi tabiriyle neştersiz estetik yaptığını söyleyen Bulut, her platformda memleketi Tekirdağ’a olan aşkını ve sevgisini dile getiriyor. Mesleğe Atatürk’ün terzisinin kalfasının yanında başlayan Bulut, bugünlere gelmesinde ise iş adamı Rahmi Koç ile yollarının kesişmesinin büyük rol oynadığını söyledi. 

1967 Süleymanpaşa Dedecik köyü doğumlu Osman Bulut, ünlülere diktiği birbirinden güzel takım elbiselerle tanınıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Bülent Ecevit’in de aralarında olduğu Acun Ilıcalı, Murat Boz, Rahmi Koç gibi onlarca ünlü ismi giydiren Bulut, yaptığı işle gurur duyuyor.

"FARKLILIKLAR ÜZERİNE YOĞUNLAŞIP TASARIMLAR YAPIYORDUM"
Hayatının dönüm noktalarını paylaşan Osman Bulut, "16 yaşıma kadar yaşama bakışı ömür boyu aydınlatacak köklerini attığım, doğayı anlama farklılığıyla Tekirdağ’da yaşadım. Çocukluğumdan itibaren fiziksel estetik konularına ilgim vardı. Yeni farklılıklar üzerine yoğunlaşıp tasarımlar yapıyordum. İlk eğitimimi tamamladıktan sonra Beyoğlu Terzilik Meslek Lisesi ve Nişantaşı Rüştü Uzel Tasarım Okulunda moda eğitimi aldım. Meslek hayatıma İlhan Şerif moda evinde başladım. Kuruculuğunu üstlendiğim Vakko Kişiye Özel Dikim bölümü ve Vakko baş terziliğini on yılın üzerinde bir süre yürüttüm. Profesyonel iş hayatıma Koç Grubu Şeref Başkanı Sayın Rahmi M. Koç Beyin olumlu katkıları ile bir giyim firmasının sorumlu ortağı olarak iki yıl devam ettim. 35 yıldır bilgi ve deneyimlerimi önce ekibimle sonra profesyonel iş hayatında değerli müşterilerimle paylaştım. Şu anda 9 yıldır Osman Bulut olarak Nişantaşı’nda değerli müşterilerim dostlarımla çalışmalarımı paylaşmaktayım" diye konuştu.

MESLEĞE ATATÜRK’ÜN TERZİSİNİN KALFASININ YANINDA BAŞLADI
Mesleğe ilk başladığı anları da anlatan Bulut, "Köyde maksimum yaşam standart ve imkanlarının sınırlılığını görüp bu mesleği seçmem ve sürekli hedeflerim oldu. Tüm kabiliyetlerin düşünsel enerjiyi harekete geçirme ile ortaya çıktığına inanan biri olarak, çocukluğumdan itibaren fiziksel görünümlere ilgim oldu. O yıllarda dikiş kursuna giden ablamın çeyizliklerinde yardım ederdim. Özellikle fizik konusundaki ilgim yaşam içerisindeki birçok konuyla ilgiliydi. Beni en fazla etkileyen giyim konusundaki fiziksel estetik oldu. Meslek hayatıma ilk Atatürk’ün terzisinin kalfası olan o günlerin en popüler ismi ayrıca Tekirdağlı olan İlhan Şerif moda evinde başladım. Bana profesyonel anlamda yeni açılımlar sunan Vizon Show defilelerinde anne gibi gördüğüm Ayten İlhan’ın büyük katkılarıyla özel tasarımlar sergileme imkanı buldum. Ben modayı kişisel özelliklerle bireysel sonuçlanmış hali olarak tanımlıyorum, çünkü biz kıyafeti kişi üzerine tasarlıyorsak bunun böyle olması gerektiğine inanıyorum. Hazır giyim teknolojinin gelişmesiyle ve modanın dönemsel akışı, ticari hedefler ve rekabet ile aynı modayı herkesin üzerinde görülebilir standarda taşıdı. Bunun sonucunda kişiye özel dikim, kişisel moda olduğunun önemi fark edildiğini düşünüyorum. Genel anlamda ticari modanın küresel döngüsüne, bireysel tasarım üretmeyi dahil edemeyiz, edersek kişiye özel olmaktan çıkıp standart olur. Her mevsimin kendine özgü renk coşkularını sosyal çevrenin etkisine bakmadan örnek gösterilecek farklılıkları moda haline getirebilirsiniz" ifadelerini kullandı. 

Başarısının sırrını paylaşan Bulut, "Ben yaşamın bugünkü akılla programlanabilir olduğuna inanıyorum sağlık olduğu sürece. Her insanın kişisel üstün becerileri var. Önce kendini tanıyarak hedeflerini belirleyip o yönde yılmadan çalışmayla ulaşılabilir olduğunu pratik ettiğimi söyleyebilirim. Hizmet verdiğim dostlarıma ulaşmayı bu işe başladıktan itibaren sürekli hedefimde sabırla tuttum ve bunu verdiğim dünyanın en kalitelisi giyimin, modanın üzerinde kişiselleştirme farklılığı ile en önemlisi güvenirlik, kültürel paylaşım ve dost olabilmeyle sürekliliği oldu" şeklinde konuştu.

"YAMA YAPARAK KULLANIYORDUK"
Geçmişte yamalı elbiseler de giydiğini kaydeden Bulut, "İlimiz coğrafi şansı olan bölgede yer alıyor ve kültürel evrensel akla ulaşması daha avantajlı, bu yüzden kendimi şanslı sayıyorum. Tekirdağlı olduğumu, Tekirdağ’ı her fırsatta anlatmaktan gurur duyuyorum. O yıllarda ülkemizin genel olarak kendi içine kapanık ve yokluğun olduğu dönemdi, imkanların kısıtlılığından senede bir bayram, babam Tekirdağ’da bir elbise diktirebiliyordu bize. Onun dışında günlük kıyafetleri yırtıldıkça sürekli yama yaparak kullanıyorduk ama yokluk olmasına rağmen sosyal dostluklar daha hissedilir sıcaklıktaydı" ifadelerine yer verdi.

"YARDIMCI BULMAK ÇOK ZOR"
Gençlere de tavsiyelerde bulunan Bulut, "Ben özellikle genç yeni personel yetiştirme gayreti içerisindeyim ne yazık ki yardımcı bulmak çok zor. Becerilerini kullanarak para kazanan bireyler sanatın, mesleğin onlara sınırsız bir getiri sağlayacak altın bilezik olduğu gerçek. Yeni nesil genel olarak tüm mesleklere çoğunlukta ilgisiz. Bu kuşaklar eskiler kadar sosyal ve ekonomik zorlukları yaşamadıkları için aslında yaşamın gerçeği olan meslek kazanma sürecini kaçırıyorlar. Bunu bireysel sorumlulukları üstlenince ne yazık ki geçmiş olarak fark edecekler. Başarı; başarısızlıkların sürekliliğinden yılmayıp doğru hedef ve çalışmayla geliyor. Öncelikle seçeceğiniz mesleğin özelliklerinizle doğru örtüşüyorsa, kabiliyetleriniz üzerinde yoğunlaşıp geliştirerek ortaya farklılıklar çıkmaması mümkün değil. Sonrasında tüm yaşamımızda olması gereken en önemlisi vicdani güvenirlilik ve gerçek dostluk, sizi tanıyan herkeste karşılığı olan güven ile sürekli karşılık bulacaktır" dedi.
(Halil Dağ/İHA) 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Uçağın düştüğü gören vatandaşlar, o anları anlattı Libya Genelkurmay Başkanı Al-Haddad’ı taşıyan uçağın düşmesin ardından vatandaşlar o anları anlattı. Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al-Haddad’ı taşıyan 9H-DFJ kuyruk numaralı Falcon 50 tipi uçağın Haymana ilçesi Kesikkavak köyü yakınlarında düşmesi sonrası köylüler gördüklerini anlattı. Evinde istirahat ettiği sırada bir patlama sesi geldiğini ifade eden vatandaş, "İkinci patlama sesi gelince herkes sokağa döküldü. Biri trafo patlamış dedi. Sonradan uçağın düştüğünü durduk. Zaten parçaları hep görünüyordu. Sonra Jandarma ekipleri gelince bizleri oradan çıkarttılar. Oradan sağ çıkma ihtimalleri yok, kötü bir patlama oldu. Herkese geçmiş olsun" dedi. Gazi Özgür’se saat 20.00-21.00 sıralarında yüksek bir patlama sesi duyduğunu ifade ederek, "Bir de yoğun bir sis ve hafif bir yağmur vardı. Patlamanın neticesini bilemediğimizden dolayı anlık haberler yayılmaya başladı. Haberler yayılmaya başlayınca arabaya bindim. Bölgede Jandarma ekipleri dronlarla arama yapıyorlardı. Deprem oluyor ve depremden önce gelen patlama sesi gibi bir ses geldi. Kalıntıları ilk gençler görünce Jandarmaya haber vermişler. Jandarma da olay yerine geldi ve herkesi uzaklaştırdı. Uçağın enkazı bulundu" diye konuştu. Olayı anlatan Gökhan Tekin ise, "Otelde teknik servis olarak çalışıyorum. Bir patlama sesi duydum. Otelde doğalgaz patlaması oldu diye bizim otelin ismini verdiler. Bizim otelde öyle bir patlama olmadı. Sonra uçak düştüğünü söylediler. Uçak parçaları vardı, ceset vardı jandarma sokmadı bizi oraya. Ses büyüktü, deprem oldu ya da bomba patladı sandık ama sonradan uçağın düştüğünü öğrendik" şeklinde konuştu.
Ankara İletişin Başkanı Duran’dan düşen uçakla ilgili açıklama İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Libya Genelkurmay Başkanını taşıyan uçağın düşmesi ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İletişim Başkanı Duran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, uçağın elektrik arızası nedeniyle acil durum bildirdiğini belirterek, "23 Aralık 2025 günü Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al Haddad ve maiyetindeki dört kişi ile üç mürettabatı taşıyan bir özel jet, 20:17’de Esenboğa havalimanından kalktıktan sonra 20:33’te hava kontrol merkezine elektrik arızasından kaynaklı acil durum bildirmiş ve acil iniş talebinde bulunmuştur. Uçak hava kontrol merkezi tarafından tekrar Esenboğa havalimanına yönlendirilmiş ve havalimanında gerekli önlemler alınmaya başlamıştır. Acil iniş için alçalmaya başlayan uçak 20:36’da radar ekranından kaybolmuş ve sonrasında irtibat kurulamamıştır" ifadelerine yer verdi. Olay yerinde gerekli çalışmaların devam ettiğini ve sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar edilmesi gerektiğini vurgulayan Duran, "İçişleri Bakanlığımıza bağlı ekiplerce başlatılan arama faaliyetleri sonucunda düştüğü anlaşılan uçağa ait enkaza ulaşılmış olup, ilgili tüm kurumlarımızca gerekli çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir. Bu süreçte başta basın-yayın kuruluşlarımız olmak üzere kamuoyumuzun sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar etmesi; bunun haricinde sosyal medyadaki teyitsiz bilgi, spekülasyon ve komplo teorilerini dikkate almaması, dezenformasyon girişimlerine prim verilmemesi adına oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.
Kars Masalsı yolculuğun son durağı: Turistik Doğu Ekspresi Kars’ta coşkuyla karşılandı Türkiye’nin en prestijli demiryolu rotalarından biri olan ve Ankara’dan yola çıkan Turistik Doğu Ekspresi, kış sezonunun en yoğun seferlerinden birini tamamlayarak son durağı olan Kars’a ulaştı. Yaklaşık bin 300 kilometrelik etkileyici bir parkuru geride bırakan tren, Kars Garı’nda büyük bir coşkuyla karşılandı. Yolcuları Kars Garı’nda karşılayan Vali Ziya Polat, yolculara hoş geldin dileklerini ileterek karanfil takdim etti. Kars’a Ankara’da geldiğini ifade eden İrem Büğrü, "Ankara’da Kars’a turistik tren ile geldik. Her şey çok güzeldi. Çok güzel karşılandık. Kars halkına teşekkür ediyorum" dedi. "Sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik" Turistik Doğu Ekspresi ile Kars’a gelen TCDD Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı Şems Çakıroğlu, "Biz Kars’a trenimizi dün Ankara’dan 13.55’de yola çıkardık. Yüzlerce kişiyle beraber inanılmaz keyifli, neşeli bir yolculukla buraya kadar geldik. Öncesinde Erzincan’a uğradık. Erzurum’a uğradık. Kars’a geldik, inanılmaz sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik. Çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Kars’ın marka şehir olduğunu dikkat çeken Vali Ziya Polat, "Kars’ın soğuk gecesinde sıcak bir karşılama ile Turistik Doğu Ekspresi Kars’a, Kars’ta Turistik Doğu Ekspresi’ne kavuştu. Tabi Kars’ın en önemli turizm markalarından biri olan Turistik Doğu Ekspresi buraya yolcu edenlere teşekkür ediyoruz. Gazi Kars’ımız Ani, Çıldır, Sarıkamış, Şehitler diyarı Baltık mimarisi ile bu bölgenin, ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarından biri artık, bu turizm merkezi olma yolunda tabi ki Turistik Doğu Ekspresi başlangıç noktası, buraya çok büyük bir marka kattığını hepimiz biliyoruz. Kars’a gelen misafirlerimize hoş geldiniz diyoruz" şeklinde konuştu. Daha sonra gar binasına geçen yolcuları burada aşıklar türküleriyle karşıladı. Yolcular son olarak çıkıştı ateşle yakılan Kars yazısıyla otellerine uğurlandı. Öte yandan, Turistik Doğu Ekspresi’nin şehre gelişiyle birlikte Kars’taki otellerde doluluk oranları yüzde 100 seviyesine ulaştı. Geceyi Kars’ta geçirecek olan yolcular sabahın ışıklarıyla sırasıyla UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki tarihi şehir Ani Ören Yerini gezecek. Donmuş Çıldır Gölü üzerinde atlı kızak keyfi yapacak. Kars Mutfağının olmazsa olmazı Kaz eti ve gibi yöresel lezzetlerin tadına bakacak.