ASAYİŞ - 28 Ekim 2020 Çarşamba 17:46

Yanan evlerini görünce gözyaşlarını tutamadılar

A
A
A
Yanan evlerini görünce gözyaşlarını tutamadılar

Hatay’da çıkan orman yangınında çok sayıda ev zarar görürken, vatandaşlar, yangının olduğu geceyi sokakta ya da akrabaların yanında geçirdi.

Hatay'ın İskenderun ilçesinde dün sabah saatlerinde başlayan orman yangını kontrol altına alınıp, soğutma çalışmalarının sürdüğü yangında Sarıseki ve Azganlık mahallelerinde bulunan çok sayıda ev de zarar gördü. Yangının olduğu saatlerde genellikle evde olmayan ev sahipleri, haberi alınca evine koşsa da emniyet güçlerinin engeline takıldı. Yangının söndürülmesinin ardından evine giden ev sahipleri, gördükleri manzara karşısında gözyaşlarını tutamadılar.

Yangında evinin yatak odası zarar gören Havva Ergiol rüzgarın etkisi ile yangının kendilerinin evlerine doğru geldiğini belirterek “Yangın rüzgarın evimize doğru esmesi ile birlikte evimize doğru geldi. Çam ağaçları tutuşunca yangın direkt olarak evimize doğru gelmiş. Ben evime gelmek istedim jandarma ekipleri geçirmedi. Bir daha da eve yaklaşamadık zaten. Eve geldiğimizde ise her şey yanmıştı. Gelip evimize bakmak, ekiplere yardımcı olmak istedik ama gidemezsiniz sizde yanarsınız dediler. Hiçbir şeyimiz kalmadı, kıyafetlerimiz, yataklarım, malzemelerimiz hepsi yatak odasındaydı. Her şeyim gitti. İtfaiye ekipleri gelmiş hemen müdahale etmişler ama yine de yandı” dedi.

Ergiol evini yanmış halde görünce çok üzüldüğünü, sağlam hiçbir şeyinin kalmadığını belirterek “Yangın olduğu sırada ben evde değildim, alış verişe gitmiştim. Yangın daha evime yetişmemişti geldiğimde ama beni kapıdan geri çevirdiler. Eve gelip gördüğümde çok üzüldüm. Dedim benim evim yandı bitti. Kurulu düzenim, her şeyimi yerleştirmişim, derli toplu. Ama geldiğim de harabeydi. Kullanabilir durumda bir şey kalmamış, sadece üzerimde ki kıyafetlerim var. her şey erimiş, askıda ki kıyafetlerin askıları erimiş, üzerlerine akmış. Sadece mutfağım ve oturma odam sağlam kalmış” dedi.

Evinin alt kısmında bulunan motosikleti ve eşyaları yanan Gülseren Bozka ise geldiklerinde birçok malzemelerinin yandığını belirterek, “Yangın esnasında işteydik, evde kimse yoktu. Haber aldık yangının çıktığını, işten izin alıp geldik. İlk önce jandarmalar izin vermedi geçmemize, daha sonra geldiğimiz de ise her şey yanmıştı. Motosikletimiz, odunlarımız vardı yanmış, camlarımız patlamış ve plastik olan temiz ve kirli su giderlerimiz erimiş. Geceyi evimizin sokağında geçirdik, çünkü hala ormandaki ağaçlar yanıyordu” dedi.

Gökhan Aklan - Adem Karagöz

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.