ASAYİŞ - 02 Ekim 2021 Cumartesi 10:32

Yargıtay açıkladı...Eşit işe eşit ücret vermeyen patron şimdi yandı

A
A
A
Yargıtay açıkladı...Eşit işe eşit ücret vermeyen patron şimdi yandı

Bursa’da, bir dokuma fabrikasında çalışan kadın işçi, kendisiyle aynı işi yapan erkek işçilerin daha fazla ücret aldıklarını, sırf kadın olduğu için, aynı işi yapmasına rağmen kendisine daha az ücret ödendiğini iddia ederek mahkemenin kapısını çaldı. Yıllar süren davada son sözü söyleyen Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, işverenin eşit işe eşit ücret ödememesinin eşit işlem borcunun ihlali niteliğinde olduğunu belirterek, kadın işçiye tazminat ödenmesi gerektiğine hükmetti.

Bursa’da bir dokuma fabrikasında devereci olarak çalışan kadın, aynı işi yapan deverecilerin kendisinden daha fazla ücret aldıklarını, her iki deverecinin de aynı kıdemde olmamalarına rağmen aynı ücreti aldıklarını, sırf kadın olduğu için diğer devereciler ile aynı işi yapmasına rağmen daha az ücret aldığını belirterek iş sözleşmesini feshetti. İş Mahkemesi’nin yolunu tutan kadın işçi; davalı işverenin işyerinde ücret konusunda cinsiyet ayrımı yaptığını, İş Kanunu’na göre işverenin eşit iş yapan işçiye eşit ücret ödemekle yükümlü olduğunu, bu borca aykırı davranan işverenin işçiye 4 aylık ücreti tutarında tazminat ödemesi gerektiğini dile getirdi.

Çalıştığı süre boyunca diğer işçilere ödenen ücret farkını da işçiye ödemek zorunda olduğunu, davalı işverenin eşit işlem borcuna aykırı davranışından dolayı iş akdini haklı sebeple feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, ücret farkı ile eşit işlem borcuna aykırılık tazminatının davalıdan tahsilini talep etti.

Bursa 4. İş Mahkemesi’nde ifade veren işveren ise davacının, kendisi ile aynı işi yaptığını zikrettiği deverecilerinin kıdem ve tecrübesinin davacıya oranla daha fazla olduğunu kaydetti. Maaşları emsal gösterilen iki ustanın davacıdan daha fazla iş tecrübesi kazandığını ve davacıya oranla daha fazla çalışma sergilemesi nedeniyle ücretlerinde yapılan genel iyileştirmede daha fazla ücrete hak kazandığını, davacının diğer deverecilere oranla daha az üretim kapasitesine sahip olduğunu, çalışmasında arkadaşlarının yardımını alarak işine devam ettiğini öne sürdü.

Davacının, kendisinden daha fazla mesleki tecrübesi bulunan ve kendisine oranla daha fazla üretim yapan çalışanlarla maaşını kıyaslayarak haksızlık yapıldığı gerekçesiyle iş akdini haksız ve kötüniyetle feshettiğini, bu sebeple kıdem tazminatı ile ücret alacağı farkına hak kazanamadığını savunarak davanın reddini talep etti. Davanın kısmen kabulüne hükmeden Mahkeme; yıllık izin ücreti alacağının tahsiline, diğer taleplerin reddine karar verdi. Kararı davacı avukatı temyiz edince devreye Yargıtay 9. Hukuk Dairesi girdi.

Emsal nitelikte bir karara imza atan 9. Hukuk Dairesi, eşit davranma ilkesinin tüm hukuk alanında geçerli olup, iş hukuku bakımından işverene işyerinde çalışan işçiler arasında haklı ve objektif bir neden olmadıkça farklı davranmama borcu yüklediğine dikkat çekti. Kararda şöyle denildi: “Eşit davranma borcuna aykırılığı ispat yükü işçide olmakla birlikte, anılan maddenin son fıkrasında yer alan düzenlemeye göre işçi ihlalin varlığını güçlü biçimde gösteren bir delil ileri sürdüğünde aksi işveren tarafından ispatlanmalıdır. Somut uyuşmazlıkta, davacı aynı bölümde çalıştığı diğer personellerle aynı işi yaptığı halde kendisine daha az ücret ödeyen işverenin eşit davranma borcuna aykırı davrandığı ve iş sözleşmesini bu nedenle haklı olarak feshettiği iddiasıyla tazminat ve fark ücret isteminde bulunmuştur.

Dosya kapsamına göre davacı işçiye işyerinde çalışan diğer deverecilere kıyasla daha az ücret ödendiği konusunda tartışma yoktur. Dosya içeriği ve özellikle davalı işveren tanıklarının anlatımlarından, davacının işyerinde başarılı bir işçi olduğu, diğer devereciler hangi işi yapıyorlarsa davacının da aynı işi yaptığı, yeteneğinde veya performansında hiç bir yetersizlik bulunmadığı anlaşılmaktadır.

Dosyadaki mevcut delil durumuna göre davacı cinsiyet ayrımcılığı yönündeki iddiasını kanıtlayamamış ise de işverenin eşit işe eşit ücret ödememesi eşit işlem borcunun ihlali niteliğindedir ve ayrımcılık tazminatının koşulları oluşmuştur. Mahkemece davacının çalışma süresi de dikkate alınarak, anlan yasanın 5. maddesi kapsamında ayrımcılık tazminatına hükmedilmesi gerekirken tazminat talebinin reddine karar verilmesi hatalıdır. Buna göre davacının fark ücretleri de hesaplanmalı ve hüküm altına alınmalıdır.

Diğer yandan davacının aynı kıdem ve aynı işte çalışan işçi ile aynı ücretle çalıştırılmaması suretiyle eşit işlem borcunun ihlal edilmesi 4857 sayılı Yasa'nın 24/II-e maddesi uyarınca işçiye haklı fesih yetkisi verir. Bu itibarla iş akdini bu nedenle haklı nedene dayalı olarak fesheden davacının kıdem tazminatı isteğinin de kabulü gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. Mahkeme hükmünün bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir.”

Süleyman Aydın
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa CHP Genel Başkanı Özel memleketi Manisa’nın Sarıgöl ilçesinde halka seslendi: “Kimse istiyor diye kimseyle kavga etmem" CHP Genel Başkanı Özgür Özel memleketi Manisa’nın Sarıgöl ilçesinde halka seslendi. Özel, “Seçmen kavga istemiyor, çalışmak istiyor. Kimse istiyor diye kimseyle kavgam etmem. Kimseyi beni eleştiriyor diye gündeme getirmem. Kavgayı elbette ederim, cesaretle ederim. Kavgayı çiftçi için, esnaf için emekliler için ederim.” dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel memleketi Manisa’nın Sarıgöl ilçesini ziyaret etti. İlçe ziyaretinde Kent Meydanında coşkulu bir kalabalığa hitap eden CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Bugün ilk kez yıllardır gelip gittiğim Sarıgöl’de CHP Genel Başkanı olarak kucaklaşıyorum, hepinize çok teşekkür ediyorum. CHP’nin Genel Başkanı olacağıma ilk inanan ilçe bunu ilk söyleyen ilçe yıllardır Sarıgöl’dür. Biraz önce onlarca büyüğüm ‘Ben sana 10 sene önce ne dedim, 8 sene önce ne dedim’ diye hatırlattılar. Biliyorsunuz büyük bir kötülükle mücadele ettik, siz de ettiniz, hala ediyoruz, edeceğiz. Bizim gücümüz iyiliktir, iyi insanlardır. Hepinize yürekten teşekkür ediyorum. Biz bir zaman bu belediyeyi çok hak etmeyerek hepimizin ufak tefek kusurlarıyla kaybettik. Yıllarca MHP’nin elinde kaldı biz sabrettik ama üzdüler bizi. Sarıgöl’ün en yardımsever insanını otobüs üstlerinde yuhalattılar. Tek suçu partisine sahip çıkmaktı. Hüseyin abinin elini tuttum o ağladı ben ağladım dedim ki ‘Merak etme bir gün bu belediyede seninle birlikte oturacağız’ dedim. Şimdi belediyede beni bekliyor. Aramızda olmayanları rahmetle olanları minnetle anıyorum Allah onlardan razı olsun. 23-24 köyümüz var, 35 mahallemiz var. Hepsini tek tek gezdik. Belediye Başkanımız Tahsin Akdeniz güzel anons yapar. Biz çok zorluk çektik. MHP belediyesi çok eziyet etti. Dışlandık. Bugün biz geldik ama gün bize edileni etme günü değildir. Tahsin Başkanım ve CHP’lilerin hepsi ne kadar MHP’li varsa ne kadar AK Parti’li varsa kucaklıyoruz. Ben milletvekili oldum, çok çeşitli görevler yaptım, genel başkan oldum. Herkes hemşehrimize sahip çıkacağız diyerek oy verdiler. Verenlerden de vermeyenlerden de Allah razı olsun. Atatürk’ün partisi kin gütmez, intikam almaz, affeder, kapısını açar buyur eder. Bu parti baba evidir. Herkesin bir zamanlar baba evi burasıydı. Herkes bilir ki baba evinin bacası tütmektedir. Bu CHP’liler o bacayı tüttürenlerdir. AK Parti’lilere, MHP’lilere, Gelecek’lilere, İYİ Partililere bütün partililere kapımız her zaman açıktı. Baba evinin tapusu ne Özgür Özel’dedir ne de bir başkasında bir kişiye kayıtlıdır o da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. O yüzden ‘Ben MHP’liyim şimdi ne çekeceğim’ demeyin. Biz sana hizmet edeceğiz, hürmet edeceğiz, saygı sevgi göstereceğiz. Madem ki kutuplaştırmaları kaldıracağız, Sarıgöl’den başlatacağız, kucaklaşacağız” dedi. "Seçmen kavga istemiyor, çalışmak istiyor" Seçimlerde halkın hem iktidara hem de kendilerine önemli mesajlar verdiğini dile getiren Özel, "Biz bu seçimde Sarıgöl’de Manisa’nın 15 ilçesinde Türkiye’de yüzde 38 oyla bir zafer kazandık ama şımarmadık, biz büyük bir görev üstlendik. Sırtımızda eşit ve ayrımsız hizmet etmenin, çiftçilere, emeklilere, emekçilere ve gençlere sahip çıkmanın sorumluluğu vardır. Onların sorunlarını dile getirmenin yükümlülüğü vardır. Onlarla birlikte yürüyüp onların dertlerini çözecek CHP’yi iktidar yapma sorumluluğumuz vardır. İşte bunun için çok çalışacağız. Sorumluluğun farkında olacağız ve yakaladığımız fırsatı değerlendireceğiz. Bu fırsat evlatlarımızı işe sokma fırsatı değil, yandaşları zengin etme fırsatı değildir. Bu fırsat Türki’nin tarihini yeniden yazma, Atatürk’ün partisini yeniden iktidar yapma fırsatıdır. bu nedenle tüm kadrolarımız çok çalışacak. Örgütümüz başkanlara sahip çıkacak. Başkanlarımızda tüm partilerin belediye başkanları orada üzerine düşen sorumluluğu yerine getirecek. Önümüzdeki seçimler için CHP’nin iktidarı için herkes sabredecek, herkes fedakârlık yapacak, kusur görürse üstünü örtecek, yanlış görürse uyaracak, doğruyu alkışlayacak, herkese anlatacak hepimiz bu ülkenin makûs tarihini yeneceğiz, yoksulluğu, işsizliği yeneceğiz, çiftçiyi, ‘Al ananını da git’ dediklerini yine Gazi’nin dediği gibi milletin efendisi yapacağız. Bugün burada sizinle birlikte geldiğimiz oturduğumuz sohbet ettiğimiz bu şirin ilçeden bütün ülkeye bir kez daha seslenmek istiyorum. 31 Mart seçimleri yeni bir siyasi hat, yeni bir siyasi iklim, yeni bir sorumluluk, yeni bir dönem başlattı. İktidara da mesaj verdi bize de mesaj verdi. Bizi 47 yıl sonra kullandığımız pozitif dili bizim halkın gerçek sorunları ışında sorunlarla ilgilenmeyeceğimize ilişkin irademizi, istedikleri kadar hakaret etsinler, küfretsinler buna karşı sadece gerçek meseleleri konuşma iradesini ödüllendirdi. Bize bir kredi açıldı. Bu kredi Türkiye’nin geleceğine yatırım yapan bir yatırım kredisiydi. Bugün tüketmek için verilen bir tüketici kredisi değil. Eğer iyi yönetirsek seçmen bize yönünü döndü. Seçmen kendisinden oy alıp onu unutanlara, zenginlerle paylaşanlara, bir avuç zengin için hepimizin cebine el atanlara da sırtını döndü. Önümüzde sorumluluklarımız var. Seçmen kavga istemiyor, çalışmak istiyor. Bizden mücadele ederken müzakereyi de sürdürmemizi istiyor. Şunu biliyor ki Özgür Özel konuşurken suni gündemlere takılmaz, birilerinin isteklerinin peşine düşmez ama kendi gündeminden de birilerini düşürmez, kimi düşürmez, çiftçiyi, atanmayan öğretmenleri, staj mağdurları, esnafı dilinden düşürmez, Özgür Özel 10 bin Liraya geçin dedikleri emeklinin derdini dilinden düşürmez. Kimse istiyor diye kimseyle kavgam etmem. Kimseyi beni eleştiriyor diye gündeme getirmem. Kavgayı elbette ederim, cesaretle ederim. Kavgayı çiftçi için, işçi için, esnaf için, halk için, emekliler için ederim. İlk günden bugüne bana sahip çıkan Sarıgöl’e minnet ediyorum. Belediye Başkanımızı örgüte, Başkanımızı Sarıgöllülere, Sarıgöllüleri de Allah’a emanet ediyorum. Yine görüşeceğiz. Hepinizi çok seviyorum.” şeklinde konuştu. Özel, halka hitap etmesinin ardından CHP’li Sarıgöl Belediye Başkanı Tahsin Akdeniz’i ziyaret için belediyeye geçti.