ASAYİŞ - 18 Ağustos 2019 Pazar 09:12

Yargıtay: 'Bilirkişi raporu hakimi bağlamaz'

A
A
A
Yargıtay: 'Bilirkişi raporu hakimi bağlamaz'

Bursa'da, kiracı ile mülk sahibi arasında 7 yıldır süren alacak davasına son noktayı koyan Yargıtay, bilirkişi raporlarına yönelik emsal bir karara imza attı.

Bursa'da işlerinin kötüye gitmesi sebebiyle kiralık bulunduğu dükkanı boşaltan işletmeci, anahtarı mülk sahibine teslim etti. İcra müdürlüğünün kapısını çalan mülk sahibi, 6 aylık kira alacağının tahsilini istedi. Kiracı hakkında icra takibi başlatıldı. İcra haberiyle sarsılan kiracı Sulh Hukuk Mahkemesinin yolunu tuttu. Anahtarın davalının yetkilisine teslim edildiğini, davalının altı aylık kira bedeli için 40 bin lira alacak üzerinden icra takibi yaptığını ileri sürerek borçlu olmadığının tespitine ve yüzde 20 kötü niyet tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep etti. Mahkemede savunma yapan davalı mülk sahibi, davacının bildirim yapmadığını,sözleşmenin yenilenmesine sebep olduğunu, makul süreden sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini istedi. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne hükmetti. Kararı taraf avukatları temyiz etti.

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi emsal bir karara imza attı. Bilirkişi raporlarının hakimi bağlamayacağına dikkat çekilen kararda, "Somut olayda, gerekçeli kararda dosyaya sunulan son bilirkişi raporunun hükme esas alındığı belirtildiği halde, oluşturulan hükümde ilk raporun dayanak alınması doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir. Bilirkişiler, raporlarını hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel sebepleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir. Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz.

Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hâkim çelişkiyi gidermeden karar veremez. Somut olayda, emlak uzmanı, inşaat mühendisi,hukukçu bilirkişilerin hazırladığı bilirkişi raporunda kiracının sadece altıncı ayın kirasından sorumlu olmadığı belirtilmiş, davacı rapora itiraz etmiştir. Dosyaya sunulan avukat, bankacı, şehir plancısı üç bilirkişiden oluşan kurulun hazırladığı diğer raporda, makul sürenin iki ay olduğu, 2012 yılı eylül, ekim, kasım ayları kira bedellerinin talep edilebileceği belirtilmiştir. Raporlar arasında oluşan çelişki giderilmeden karar verilmesi isabetli bulunmamıştır. Kararın bozulmasına oy birliği ile hükmedilmiştir'' denildi.  

Süleyman Aydın


 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.