ASAYİŞ - 21 Kasım 2019 Perşembe 17:35

Yargıtay TÜRKSAT baskını davasında sanıkların cezasını onadı

A
A
A
Yargıtay TÜRKSAT baskını davasında sanıkların cezasını onadı

FETÖ'nün hain darbe girişimi TÜRKSAT baskını davasında 8'i asker 12 sanığa "anayasayı ihlal" suçundan verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, Yargıtay 16. Ceza Dairesi tarafından onandı.

Yargıtay 16. Ceza Dairesi, FETÖ'nün 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında yayınların kesilmesi için Gölbaşı'nda bulunan TÜRKSAT yerleşkesine yapılan baskına ilişkin davada Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 13 sanık hakkında verilen karara yönelik temyiz incelemesini tamamladı. Daire, Özel Kuvvetler Komutanlığı (ÖKK) eski personeli Eray Uçkun, Mustafa Altunay, İbrahim Altınok, Mesut Sancak, Melih Varol, Fatih Arslan, Ersan Kuluçlu, Osman Kemal Küçük ve sivil sanıklar Aydın Yavuz, Birol Baki, Burhan Güneş ile Salih Mehmet Dağköy hakkında "anayasayı ihlal" suçundan verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını onadı. Ayrıca asker sanıklara 15 Temmuz hain darbe girişimi gecesinde şehit olan TÜRKSAT personeli Ahmet Özsoy ve Ali Karslı'nın şehit edilmesi nedeniyle verilen ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası da kesinleşti.

Özel Kuvvetler Komutanlığı eski personeli 8 asker hakkında "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan hükmedilen 36'şar kez 15 yıl hapis cezasını bozan Yargıtay 16. Ceza Dairesi, eylemin birden fazla kişiye karşı tek bir fiille gerçekleşip gerçekleşmediği tartışılarak, bunun tespiti halinde sanıklara yönelik zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerekirken her bir mağdur yönünden ayrı ayrı ceza tayinini karar bozma nedeni yaptı. Aynı sanıklara nitelikli yağma suçundan 29'ar kez verilen 20 yıl hapis cezası indirim yapılarak, eksik ceza tayininde bulunulması nedeniyle bozuldu.

Yargıtay 16. Ceza Dairesi, davanın sivil sanıklarından Uğur Özüdoğru'ya "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını sanığın eyleminin "anayasayı ihlal suçuna yardım"ı oluşturduğu gerekçesiyle bozdu. Kararda, Uğur Özüdoğru'nun sanıklara aracını vererek suçun işlenmesini kolaylaştırdığı kaydedildi.

Yargıtay 16. Ceza Dairesinin kararında asker sanıkların "yayın akışına müdahale etmek, yasal iktidar ile halk arasındaki iletişimi engellemek, darbeye destek sağlayıcı yönde yayın yapılmasını temin etmek" amacıyla helikopterle TÜRKSAT'a gittiği belirtildi. Kendilerine yönelik direnci kırmak için helikopterden ateş eden sanıkların "zorla tesislere girdikleri, görevlileri silah tehdidiyle etkisiz hale getirdikleri, haberleşmelerini engellemek için görevlilerin telefon ve silahlarını aldıkları" anlatıldı.

15 Temmuz hain darbe girişiminin başarıyla sonuçlanabilmesi için TÜRKSAT'ın ele geçirilmesinin ve yayın akışının kesilmesinin kritik öneme sahip olduğu aktarılan kararda, yayın akışını kesmekle görevlendirilen sivil görevlilerin olay yerine zamanında ulaşamadığından teknik olarak yayın kesmenin gerçekleşemediği vurgulandı.

Sanık Eray Uçkun'un ise Genelkurmay Başkanlığı Özel Kalem Müdürü olarak görev yapan Osman Kılıç'a yayınların kesilmediğini aktararak, TÜRKSAT'ın uçaklarla bombalanmasını teklif ettiği belirtilen kararda, yayınları kesmek için gelen sivil sanıkların emniyet güçleri tarafından TÜRKSAT'ın Gölbaşı yerleşkesine girmek istedikleri sırada gözaltına alındığı bildirildi. Söz konusu kararda, TÜRKSAT'ın bombalanacağını bilen asker sanıkların olay yerinden uzaklaşmak istedikleri esnada güvenlik güçleriyle silahlı çatışmaya girdikleri kaydedildi.

 

 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Başkan Tahmazoğlu: "1 ayda beton fiyatları Türkiye standartlarına gerilemezse beton santralleri kuracağız" Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, sosyal medya hesabından Gaziantep’teki çimento üreticilerine seslenerek, "Gaziantep’teki beton fiyatları 1 ay içerisinde Türkiye ortalaması fiyatlarına gelirse problem yok, gelmediği taktirde biz de Şahinbey Belediyesi olarak gerekiyorsa işbirliği içerisinde Gaziantep’e beton santrali kurup bunu halka daha ucuz fiyata veririz" dedi. Gaziantep İnşaat Müteahhitleri Derneği Başkanı Bora Keçeci, Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu ile görüşme gerçekleştirdi. Yapılan görüşmede Gaziantep’te beton ve çimentodaki ücret artışları ele alındı. “Beton ve çimento ile ilgili bir şeyler yapmak gerek” Gaziantep İnşaat Müteahhitleri Derneği Başkanı Bora Keçeci, "Gaziantep’te vatandaşların konut sahibi olması çok zorlaşıyor. 2+1 daireler 3 milyondan başlayıp 5 milyona kadar çıkıyor. Dar gelirli insanların da bunu alması çok zorlaştı. Bunun yegane sebebi maliyetler, maliyetlerin bir kısmını ise beton ve çimento oluşturuyor. Dolayısıyla yüksek fiyatlı beton ve çimento ile ilgili bir şeyler yapmak gerekiyor. Bu konuda da belediyelerin öncülüğü bizim için çok önemli” dedi. “1 ay içerisinde fiyatlar Türkiye standartlarına gerilemezse beton santralleri kuracağız” Beton fiyatlarının Türkiye standartlarına getirilmediği takdirde beton santralleri kuracaklarını söyleyen Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım ile beton ve çimento üreticilerine çağrıda bulundu. Tahmazoğlu, "Şahinbey Belediyesi olarak 10 bine yakın konut inşa ettik. Sizin de ifade ettiğiniz gibi son zamanlarda fiyatlarda anormal artışlar oldu. Ben buradan da beton firmalarına bir çağrıda bulunmak istiyorum. Neden Gaziantep Çimento fabrikası burada olduğu halde Türkiye’nin en pahalı hazır betonunu kullanıyor. Gaziantep’in fiyatları 1 ay içerisinde Türkiye ortalaması fiyatlarına gelirse problem yok, gelmediği taktirde biz de Şahinbey Belediyesi olarak gerekiyorsa işbirliği içerisinde, Gaziantep’e beton santrali kurup bunu halka daha ucuz fiyata veririz. Herkesin konut sahibi olmasını istiyoruz” diye konuştu.
İzmir TED Aliağa Koleji öğretmenlerinden meslektaşlarına destek TED Aliağa Koleji’nde bir öğretmen, iddiaya göre yaşadığı hastalık sebebiyle rapor aldığı için işten çıkartıldı. Olayın ardından aynı kolejde görev yapan öğretmenler, meslektaşlarının işten çıkartılmasını okul önünde protesto etti. TED İzmir Aliağa Koleji’nde iddiaya göre bir grup öğretmen, çeşitli nedenlerden dolayı yaşadıkları stres sebebiyle doktora başvurdu. Olayın ardından bir günlük rapor alan öğretmenler arasından T.S., raporunun ’fenni olarak uygun olmadığı’ gerekçesiyle işten çıkartıldı. Alınan kararın ardından öğretmenler ve veliler, okul yönetimini protesto etmek amacıyla okul önünde basın açıklaması düzenledi. Öğretmenler adına açıklama yapan Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Ege Bölge Temsilcisi Rabia Atbaş, “TED İzmir Aliağa Koleji’nde kurumun maaş politikasına karşı tepkisini dile getiren yaşadıkları stres, sıkıntı ve geçim kaygısı sonucunda farklı sebeplerden hasta olan 22 öğretmen arasında bulunan bir meslektaşımız, okul yönetimin tarafından işten çıkarıldı. Yönetim, bu haksız ve hukuksuz kararı, öğretmenimizin hastaneden aldığı raporun "fenni olarak uygun olmadığı" iddiasıyla gerekçelendirdi” ifadelerine yer verdi. “Öğretmenler mobbinglere ve baskıya maruz kalmıştır” Çalıştıkları kurumların patronlarının sadece kurumlarını ve karlarını düşünen sömürü uygulamalarına maruz kaldıklarının altını çizen Atbaş, "Bizler patronların insafına bırakılmış, asgari ücrete mahkum edilmiş, ailesinin ve kendisinin temel ihtiyaçlarını kısarak geçinmeye çalışan, insanlık dışı şartlarda çok sevdiğimiz mesleğimizi icra eden, özel öğretim kurumlarında görevini yapan öğretmenleriz. Ne yazık ki bunun en acı örneğini Türkiye’de eğitime önem verdiği sanılan TED Aliağa Koleji vermektedir. Bundan 1 buçuk sene önce yıllardır yaşadıkları sıkıntıları TED Vakıf Yönetimine bildiren ve çözüm bulunmasını isteyen öğretmenler çeşitli mobbinglere ve baskıya maruz kalmıştır” şeklinde konuştu. “Öğretmenlerin raporları incelenmek istendi” Hasta olan öğretmenlere gittikleri doktorlar tarafından 16 Nisan Salı günü için bir günlük rapor verildiğini aktaran Atbaş, "Fakat Vakıf Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Komsuoğlu tarafından öğretmenlerin raporlarının incelenmesi istendiği için öğretmenler tekrar hastaneye gitmek zorunda bırakılmışlardır. Öğretmenlerin okula gelememesi üzerine veliler okul yönetimine baskı uygulamıştır. Vakıf yönetimi velilere çok çirkin davranışlarda bulunmuş ve mesaj atarak öğretmenlerin maaşlarına 2023-2024 eğitim öğretim yılında yüzde 113 zam yaptığını açıklamıştır. Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası olarak velilerin oranlarla kandırılmasına göz yummayarak ve TED adına utanarak öğretmen maaşlarının 18 bin 500 ile 20 bin aralığında olduğunu açıklamak zorunda bırakılmışızdır” cümlelerine yer verdi. “Asıl sebep öğretmenimizin sendikalı olmasıdır” Öğretmenlerin görevlerini aksatacak hiçbir durumda bulunmamalarına rağmen Vakıf Yönetim Kurulu ve idarecileri tarafından mobbinge maruz kalmaya devam ettiklerini vurgulayan Atbaş, şunları kaydetti: “25 Nisan Perşembe günü kurumda görev yapan bir öğretmenimiz işten çıkarılmıştır. Sebep olarak Hakem Hastanenin öğretmenin raporunun fenne uygun olmadığını belirlediği gerekçe gösterilmiştir fakat öğretmenimiz bayılma şikayeti üzerine doktora gitmiş ve önceden yaptırdığı kan testlerine dayanarak raporunda yazılan hastalığından şüphelendikleri belirtilmiştir. Öğretmenimizin dönem ortasında işten çıkarılmasının asıl sebebinin rapor olmadığının hepimiz farkındayız. Asıl sebep öğretmenimizin 1928 yılında Ata’mızın direktifleriyle kurulmuş Türk Eğitim Derneğine ve öğretmenliğe yakışır şekilde bu sömürü düzenine sendikasıyla birlikte karşı çıkmasıdır. Asıl sebep diğer 24 öğretmenin gözünü korkutmak için öğretmen arkadaşımızın işten çıkarılmasıdır. Asıl sebep öğretmenimizin sendikalı olmasıdır.” Öğretmenlerin zarar görmesine izin vermeyeceklerini söyleyen Atbaş, şunları kaydetti: “Bir an önce TED’i saltanat yönetimi haline getiren iki şahıs TED’den uzaklaştırılmalı ve TED öğretmenlerinin kaybettirilen değerlerinin, meslek onurlarının tekrar kazanılması için çalışmaların başlaması gerekmektedir. Bizler Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası olarak işten çıkarılan öğretmenimizin ve hakkı için direnen tüm öğretmenlerin yanında olduğumuzu, her türlü desteği sağlayacağımızı ve birlikte direnerek zafere ulaşacağımızı buradan tüm kamuoyuna bildiriyoruz.”