ASAYİŞ - 20 Ocak 2022 Perşembe 09:44

Yargıtay'dan emsal eşek kararı

A
A
A
Yargıtay'dan emsal eşek kararı

Gündüz vakti, ağılın önünde bağlı olan sahipli eşek çalındı. Yargılamada eşeğin küçükbaş ya da büyükbaş olup olmadığı tartışmaları gündeme geldi. Yıllar süren davaya son noktayı koyan Yargıtay 6. Ceza Dairesi, eşeğin büyükbaş hayvan olduğuna hükmederek, sanığın ‘nitelikli hırsızlık’ suçundan cezalandırılması gerektiğine hükmetti. Sanık, 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Köyde bir ağılın önünde bağlı olan eşek, kimliği belirsiz kişilerce çalındı. Olayı soruşturan jandarma ekipleri, eşek hırsızını gözaltına aldı. Hırsızlık zanlısı genç hakkında ‘nitelikli hırsızlık’ suçundan Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Mahkemede eşeğin; büyükbaş mı yoksa küçükbaş mı? olduğu yönündeki tartışmalar yaşandı. Mahkeme, sanığı 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırdı. Sanık avukatı kararı temyiz edince devreye Yargıtay 6. Ceza Dairesi girdi. Daire üyeleri, olayın nitelikli hırsızlık olup olmadığını tartışmak için eşeğin hangi hayvan grubunda olduğunu gündeme getirdi. Uzun süren tartışmalar sonrası eşeğin büyükbaş hayvan olduğu tespit edildi.

Eşeği çalmak nitelikli hırsızlıktır

İlginç bir karara imza atan Kurul üyeleri, sanığın nitelikli hırsızlık olayını gerçekleştirdiğine dikkat çekti.

Kararda, Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) esas alınan ‘Yeni suç teorisi’ne göre suçun maddi unsurları; fiil, netice, nedensellik bağı, fail, mağdur ve konu’dan oluştuğu hatırlatıldı. TCK'a göre; hırsızlık suçunun konusu, taşınır mal olduğu hatırlatıldı. Kararda şöyle denildi: "Sahipli hayvan, taşınır mal (eşya) olarak kabul edildiğinden hırsızlık suçunun konusunu oluşturabilir. Bu itibarla sahipli eşeğin büyükbaş hayvan olup olmadığının öncelikle açıklığa kavuşturulması gerekir. Eşek, tavşan ve benzeri bazı hayvanların büyük veya küçükbaş hayvan sayılıp sayılmaması hususu tartışmalıdır. Bazı müellifler, 5617 sayılı Kanun'un 2. maddesindeki tanıma göre belirlemek gerektiği görüşündedirler. Bu görüşe göre; ‘Deve, at, eşek, katır, manda, sığır ve bunların yavruları ‘büyükbaş, ‘Koyun ve keçi ile bunların yavruları’ ise; küçükbaş hayvandır. Kimi müelliflere göre ise ‘Sığır, manda, at, deve, deve kuşu ve domuz’ büyükbaş; ‘Koyun, keçi ve tavşan’ ise küçükbaş hayvandır. Tavuk, horoz, ördek, kaz, hindi gibi kümes hayvanları ile, güvercin, arı, köpek, kedi, papağan büyük veya küçükbaş hayvan değildir. Dairemizin çoğunluğu; Et ve Et Ürünleri Üretim Tesislerinin Çalışma ve Denetleme Usul ve Esaslarına Dair Yönetmelikteki tanımdan hareketle eşeğin, büyük veya küçükbaş hayvan olmadığını kabul etmek yerine, her ne kadar 5617 sayılı Kanun yürürlükten kaldırılmış ise de, 5237 sayılı TCK’da da büyük veya küçükbaş hayvanın çalınması fiili, daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hâl olarak kabul edildiğinden sözü edilen Kanun’un tanımından hareketle, sahipli eşeğin büyükbaş hayvan olarak kabul edilmesinin daha isabetli olacağı görüşündedir. Bu açıklamalardan sonra, 12.04.2015 tarihinde, gündüz vakti, ağılın önünde bağlı olan sahipli eşeğin çalınması fiilinin, TCK'nın 142/2-g bendi kapsamındaki nitelikli hırsızlık olarak nitelendirilmesinde hukuka aykırı bir cihet bulunmadığı değerlendirilmiştir. Sanığın TCK'nın 142/2-g, 31/2. maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis cezası üzerinden 5237 sayılı TCK'nın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim uygulandığında sonuç cezanın 2 yıl 1 ay hapis cezası olması gerekirken, 1 yıl 13 ay hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanık avukatının itirazları yerinde görülmemiştir. Mahkeme kararının onanmasına hükmedilmiştir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Manisa CBÜ’den Filistin için haykıran Amerikalı öğrencilere destek İsrail’in Filistin’e karşı saldırılarına tepki gösteren ABD’li öğrenci ve akademisyenlerin gözaltına alınmasını kınayan Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) yönetimi, öğrenci ve akademisyenlere destek vermek amacıyla basın açıklaması düzenledi. Manisa CBÜ yönetimi, İsrail’in Filistin’e uyguladığı insanlık dışı saldırılara ve ABD’li akademisyen ve öğrencilerin İsrail’in saldırılarına karşı gösteri düzenlerken gözaltına alınmalarına tepki göstererek, basın açıklaması yaptı. Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörlüğünce Şehit Prof. Dr. İlhan Varank Yerleşkesi alanında saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Kur’an-ı Kerim tilavetinin okunduğu basın açıklamasına ellerinde Türk bayrağı ve Filistin bayrağı taşıyan çok sayıda öğrenci ve akademisyen destek verdi. “Bireysel tepkilerini gösteren kendi vatandaşlarına dahi tahammül edemiyorlar” Basın açıklamasında konuşan Manisa CBÜ Rektörü Prof. Dr. Rana Kibar, “Maalesef ki içinde yaşadığımız 21. yüzyılda inşa edilen ortak insani değerlere, ilkelere ve normlara rağmen tüm dünyanın gözü önünde yine bir insanlık dramının yaşandığına tanıklık ediyoruz. Ekim ayında başlayan ve 7 aydır devam eden İsrail saldırılarında 15 bini çocuk, 10 bini kadın olmak üzere 35 binden fazla sivil vatandaşın katledilmesi karşısında vicdan sahibi her insan gibi kahroluyoruz ve ah ediyoruz. Dünya devletlerinin İsrail’in zulmü karşısında sessiz kalmaları, dahası katliamları destekleyen politikalar benimsemeleri birer akıl tutulmasına dönüşmüştür. Şüphesiz batının bu iki yüzlü tutumu bizler için yeni değildir. Akan kan Müslüman kanı olduğunda Doğu Türkistan’da, Arakan’da, Hocalı’da, Bosna’da, Kıbrıs’ta sözde medeni Batı’nın bu iki yüzlülüğünü biz hep gördük, hep yaşadık. Ancak İsrail’in saldırılarının sergilediği vahşet ve ortaya çıkan soykırım tablosu öyle ağır olmuştur ki; Batı toplumlarında farklı din, dil, ırka sahip olsa da benzer vicdana sahip her kesimden vatandaşın tepkisini çekmiştir. Kendi yönetimlerinden umudunu kesen Batılılar, insan olmanın ve vicdan taşımanın gereğini yaparak hem İsrail’e hem kendi ülkelerine tepkilerini bireysel eylemlerle dile getirmeye başlamıştır. Yıllarca bize medeniyet nutukları atan batı ülkelerinin çıkarları için bir soykırım karşısında sessiz kalmaları yetmezmiş gibi bireysel tepkilerini gösteren kendi vatandaşlarına dahi tahammül edemedikleri de görülmüştür. Siyonizm odaklı vahşet karşısında tepki gösteren Amerikalı öğrencilere yönelik baskı ve şiddet de bu durumun tüm dünya halkları tarafından görülmesini sağlamıştır” dedi. Filistin’e destek gösterileri düzenleyen öğrencilere karşı ABD polisinin üniversiteleri işgal ettiğini dile getiren Rektör Kibar, “ABD’de çok sayıda kampüs polisler tarafından işgal edilmeye başlamıştır. Son 3 haftadır yaşanan süreçte 2 binden fazla akademisyen ve öğrenci orantısız güç kullanılarak şiddete maruz kalmış ve ağır ceza suçluları gibi ters kelepçe ile göz altına alınmıştır. Manisa CBÜ ailesi olarak yaşanan bu süreci kabul edemiyor, tüm inancımızla reddediyor ve ABD ile İsrail yönetimlerine sesleniyoruz; sadece Gazze’deki masum sivilleri değil, aynı zamanda insanlık vicdanını, onurunu, evrensel hukuku, insan haklarını, medeniyet değerlerini ve normlarını da katlettiğinizi görün ve bu zulmü durdurun artık. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır şiarını benimseyerek tüm gücümüz ve kararlılığımızla ABD ve İsrail yönetimleri tarafından sürdürülen bu zulmün karşısında olduğumuzu çok net bir şekilde bir kez daha haykırıyoruz” diye konuştu. Manisa Valisi Enver Ünlü ise yaptığı açıklamada, “Filistin yarım asırdan fazla bir süredir vahşetin en şiddetlisini yaşandığı bir yer haline geldi. Biz bu coğrafyadan çekildikten sonra bu başladı. O tarihten beri de gözyaşı dinmedi. Siyonist İsrail ve gözü dönmüş eli kanlı cani Netanyahu, Refah kentine de saldırıların da çok yakında başlayacağını açıkladı. Dünyanın gözü önünde çok büyük bir katliam, çok büyük bir acı yaşanıyor. Bütün dünya buna sessiz. Ancak başta Amerikalı öğrenciler, Avrupa’da sivil toplum kuruluşları çok büyük bir mücadele veriyorlar. 2 bin 500 Amerikalı öğrencinin gözaltına alındığını, baskıya ve zulme uğratıldığını, çok sayıda akademisyenin görevden el çektirildiğini üzüntüyle öğrendik. İnsanoğlunun hayal gücünü zorlayan, merhamet duvarlarını tarumar eden bu vahşet karşısında maalesef dünya kamuoyu görmez, duymaz, konuşmaz olmuştur. Gazze’de yaşananlar başta olmak üzere, bu insanlık dramına gerek yurtiçinde gerek yurtdışında en şiddetli tepkiyi veren yine aziz milletimiz ve devletimiz olmuştur. Dini farklılıklar sebebiyle zulme maruz kalan ve en çok da savunmasız kadınların ve çocukların hayatını kaybettiği bu vahim hadiseler, insan olma şuuruna erişmiş her vicdanı derinden yaralamıştır” dedi. Basın açıklamasına Manisa Valisi Enver Ünlü ve eşi Sema Ünlü, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rana Kibar, Manisa Vali Yardımcısı Erhan Günay, Manisa İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Uğurelli, protokol üyeleri, akademisyenler, öğrenciler katıldı.