GÜNDEM - 11 Temmuz 2020 Cumartesi 10:04

Yargıtay'dan 'pert araç' kararı

A
A
A
Yargıtay'dan 'pert araç' kararı

İkinci el araç fiyatlarının hararetinin arttığı şu günlerde Yargıtay'dan milyonlarca araç sahibini ilgilendiren emsal nitelikte bir karar geldi.

Yüksek Mahkeme; piyasa değerinden ucuz alınan aracın 'pert olduğunun' bilindiği kanaatinin yanlış olduğuna, ağır hasarlı aracı herhangi bir bilgilendirme yapmadan vatandaşa satmanın yasal olmadığına hükmetti. Bursa Tüketiciler Derneği Genel Başkanı Sıtkı Yılmaz da, “6502 Sayılı Tüketici Kanunu tüm satışlarda tüketicinin doğru bir şekilde bilgilendirilmesini esas kılmıştır” dedi.

Aldığı maaşından tasarruf ederek yıllarca hayalini kurduğu aracı satın alan vatandaş, aracın sigortasını yaptırmak için gittiği acentada hayatının şokunu yaşadı. Aracın pert olduğunu öğrenen mağdur vatandaş, noter kanalıyla araçta gizli ayıp olduğunu satıcıya bildirdi. Buna rağmen taleplerine cevap alamayan mağdur tüketici, Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yolunu tutttu. Aracın sigorta ve kasko işlemlerini yaptırmak için başvurduğu sırada pert kayıtlı olduğunu öğrendiğini, davalının satış öncesinde bu konuda kendisine bilgi vermediğini öne sürdü. Aracın pert kayıtlı olmasının gizli ayıp olarak değerlendirilmesi gerektiğini ileri sürerek, gizli ayıplı aracın iadesine ve 14 bin 900 TL satış bedeli ile araç için yapmış olduğu 327 TL masraf dahil olmak üzere zararının davalıdan tahsiline karar verilmesini istedi. Davalı, davanın reddini diledi.

"Aracı piyasanın altında aldı, pert kaydını bilmesi gerekirdi"

Mağdur vatandaş, ikinci şoku mahkeme kararıyla yaşadı. Aracın piyasadan 6 bin lira daha düşük bir bedelle satın alınmasının pert kaydı olma ihtimalinin güçlendirdiğine dikkat çeken Mahkeme; aradaki bu farkın aracın ağır hasara uğramasından kaynaklanan değer kaybından kaynaklandığı ve davacının araçtaki ağır hasar durumunu bildiği veya bilebilecek durumda olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verdi. Davacı, kararı temyiz edince devreye Yargıtay 13. Hukuk Dairesi girdi. Emsal nitelikte bir karara imza atan Daire; "Borçlar Kanununun 223. maddesi hükmüne göre, alıcı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılan da satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirim yapmayı ihmal ederse satılanı kabul etmiş sayılır. Adi bir muayene ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp sonradan çıkarsa bunu da derhal satıcıya haber vermelidir. Aksi takdirde satılanı bu ayıplı hali ile kabul etmiş sayılır. Davacı öğrendiği gizli ayıbı noterden düzenlenen ihtarname ile davalıya bildirmiştir. Davacı gizli ayıp nedeniyle derhal satıcılara ihbarda bulunmakla satılanı, açıklanan kanun hükmü gereğince ayıplı haliyle kabul etmemiştir." ifadelerine yer verdi.
Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda aracın piyasa değerinden düşük satın alınması nedeniyle davacının ayıbı bildiğine kanaat getirilmiş ise de aracın piyasa değerinden düşük satın alınması davacının ayıbı bildiğine karine teşkil etmeyeceği vurgulandı. Dava konusu araçta bulanan ayıbın davacıdan gizlenmediğinin ispat yükü davalı tarafta olduğu hatırlatıldı.

Kararda; "Hal böyle olunca; mahkemece, açıklanan hususlar göz önünde tutularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Kararının bozulmasına oy birliği ile hükmedilmiştir." denildi.

“Kanunda tüketicinin doğru bilgilendirilmesi esas alınmıştır”

Bursa Tüketiciler Derneği Genel Başkanı Sıtkı Yılmaz da konu ile ilgili kısa bir açıklama yaparak, “Araç satışları ile ilgili derneğimize ciddi şikayetler gelmektedir. Özellikle son dönemde faizlerin aşağı çekilmesiyle birlikte yoğun bir alım satım gerçekleşiyor. Bu işlemlerde de tüketici mağduriyetine yol açan bazı satışlar olmaktadır. Burada her şeyden önce altını çizmek istediğim konu, 6502 Sayılı Tüketici Kanunu tüm satışlarda tüketicinin doğru bir şekilde bilgilendirilmesini esas kılmıştır. Ayrıca Medeni Kanunumuzun ikinci maddesi de satıcıların dürüst bir satış yapmakla hükümlü olduklarına işaret etmektedir. Bu nedenle gerek sıfır, gerekse ikinci el satışlarda olsun satıcıların araçları ile ilgili tüketiciyi doğru bilgilendirmeleri gerekiyor. Aksi takdirde bu aracın iadesi ve kullandıkları paranın yasal faizi ile birlikte ödenmesini gerektiren süreç işletebilir” dedi.

“Kişiden kişiye satışlara dikkat”

Tüketicinin dikkat etmesi gereken noktaları da anlatan Yılmaz, “Kişiden kişiye satış olup olmadığına bakılması gerekiyor. Her ne kadar tüketici galeri üzerinden araç alıyor ise de notere gittiğinde şahıstan şahısa yapılıyor. Bu tür satışlarda tüketici, tüketici haklarından yararlanamamaktadır. Tüketici bu alım satımlarda bir tarafın mutlaka satıcı kimliğine sahip olması gerekmektedir. Aracı alırken, aracın trafiğe girdiği günden sattığı güne kadar olan sürecini, satıcı tarafından alıcı doğru bilgilendirilmesi gerekmektedir. Bu tüketicini kanunun bir hükmüdür” diye konuştu.

Alıcının bir şeyi biliyor olma ihtimali üzerinden değil, satanın sorumluluğu açısından ayıbın söylenmesi gerektiğine vurgu yapan Yılmaz, “Satıcı ürünün ayıbını söyleyerek satması gerekmektedir. Bu şekilde yapmadığı takdirde fiyat üzerinden tüketici sorumlu tutması kabul edilemez. Orada ürünün tüketicinin idrakine bırakması da kanuni açıdan da doğru sonuç getirmez. Kendisinin bildiğini karşı taraftan saklamak iade için yeterli bir sebeptir” dedi.

Samet Doğru - Süleyman Aydın
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli CHP lideri Özel’den Başkan Çavuşoğlu’na övgü CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu’nu ziyaret etti. CHP Genel Başkanı Özgür Özel ziyarette, Başkan Çavuşoğlu’na başarılar dileyerek, “Denizli ittifakı, Türkiye ittifakı kazandı” dedi. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel bir dizi ziyaret ve temaslarda bulunmak üzere Denizli’ye geldi. CHP Lideri Özgür Özel, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri öncesi Denizli Büyükşehir Belediyesi seçimlerini partisinin kazanması durumunda CHP Denizli İl Başkanı Ali Osman Horzum’a söz verdiği kırmızı motorsiklet ile belediye binasına geldi. Vatandaşların yoğun sevgi gösterileri arasında Delikliçınar Meydanı’ndan giriş yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu’nu ziyaret ederek, çalışmalarında başarılar diledi. Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Genel Başkanım şehrimize, Denizli’mize hoş geldiniz. Sizleri burada ağırlamak bizim için büyük bir onur. Türkiye’de başlattığınız değişim yolculuğunun Denizli’de taçlanıyor olması bizim açımızdan bir keyif. Bu sürecin içinde gerek şahsıma, gerek Denizli örgütüne duymuş olduğunuz güvenden dolayı sizlere çok teşekkür ediyorum. Bizler de umarım sizleri mahcup etmemişizdir ki bu yolculuğumuzun sonunda sizleri Denizli Büyükşehir Belediyemizde ağırlıyoruz” dedi. “Denizli ittifakına, Türkiye ittifakına minnettarız” CHP Genel Başkanı Özgür Özel de, seçim sonrası 2018’de Çorlu’da yaşanan tren kazası davasını takip etmek için gittikleri Tekirdağ’dın ardından ilk ziyareti Denizli’ye yaptıklarını ve keyifli bir ziyaret gerçekleştirdiklerini belirtti. CHP lideri Özel, “Dün gece Denizli’de kaldım bu sabah Cumhuriyet Halk Partisi’nin yönettiği Denizli Büyükşehir ve Merkezefendi ilçesinde uyandım, birazdan hemen yanımızda olan Pamukkale’miz var. Denizli’de 4 küçük ilçe belediyesi hariç bütün belediyeleri CHP kazandı. Bunu tek başına partiye mal etmiyoruz, Denizli ittifakı, Türkiye ittifakı kazandı. Denizli’deki uzun yıllardır mücadele eden çok sevgili sosyal demokratlar, Cumhuriyet Halk Partililer Denizli ittifakını kurdular. Her görüşten insanlarla bu ülkenin vatanına, bayrağına saygılı olan herkesle el ele, omuz omuza kazandık. Denizli ittifakına, Türkiye ittifakına minnettarız” ifadelerini kullandı. “Başkanlık makamına Denizlililer kimi seçtiyse, O oturur” Genel Başkan Özel, Başkan Çavuşoğlu’nun makam koltuğuna oturmasını rica ettiğini ifade ederek konuşmasına şöyle devam etti; "Başka siyasi partilerin liderleri geliyorlar ve belediye başkanın koltuğuna oturuyorlar. Bu koltuğa bir kişi oturabilir, Denizlililer kimi seçtiyse O oturur. Cumhuriyet Halk Partisi lideri olmak, siyasi parti lideri olmak kamu görevini yapan birisinin partisinden seçilmiş olduğu koltuğunu hak etmiş anlamına gelmez. Bu koltuğa 5 yıl boyunca Denizlililer Nuri Çavuşoğlu’na otur dedi. Bu koltuk onun koltuğudur. Nuri Başkan bu koltukta oturdukça tüm Denizli’ye karşı sorumluluğu vardır. Oy veren, vermeyen herkese karşı sorumludur " diye konuştu. Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu’nun hiçbir ayrım etmeksizin kent geneline hizmet edeceğini vurgulayan Genel Başkan Özel konuşmasına şöyle sürdürdü; “Ben kendisini biliyorum. İl Başkanlığı yaptığı süreçte, parti meclisindeki görevinden, Denizli Büyükşehir Belediyesi adaylığı sürecinden biliyorum. Son derece enerjik ve çalışkan bir arkadaşımız. Denizli’nin de birikmiş sorunlarını çözecek. Kamuoyunda çokça konuşulan borçlarını ödeyecek, hizmeti aksatmadan sürdürecek” dedi. Konuşmaların ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Denizli Büyükşehir Belediyesi Şeref Defterini imzaladı.
Nevşehir ’Yaşanabilir yarınlar için tasarım atölyeleri proje sergisi’ açıldı Ahiler Kalkınma Ajansı ile Finlandiya temelli geliştirici eğitim kurumu Arkki işbirliğinde düzenlenen ’AHİKA Geleceğin Şehirlerine Çocukların Gözünden Bakıyor: Yaşanabilir Yarınlar İçin Tasarım Atölyeleri’ projesine katılan çocuklar tarafından üretilen tasarımlar, Kırşehir Neşet Ertaş Kültür Sanat Merkezinde düzenlenen Proje Lansmanı ile sergilenmeye başladı. Türkiye Tasarım Vakfı Yönetim Kurulu üyelerinin ve Arkki Türkiye Koordinatörünün de katılım sağladığı programda, açılış konuşmalarının ardından Badem Pınarı Yönetim Kurulu üyesi Mustafa Badem tarafından çocuklara atık yönetimi ve çevre bilinci konusunda bilgilendirme yapıldı ve projeye katılan çocukların röportajlarını da içeren proje belgeseli izlendi. Gün boyu sergiyi ziyaret eden çocuklar Arkki eğitmenlerinin düzenlediği atölyelere de katıldı. Sergi, 30 Nisan tarihine kadar Neşet Ertaş Kültür Sanat Merkezinde görülebilir. Proje çerçevesinde Aksaray, Kırıkkale, Kırşehir, Nevşehir ve Niğde’de yaşayan 7-12 yaş aralığındaki 152 çocuğun katıldığı tasarım atölyeleri 18-22 Mart tarihlerinde gerçekleştirildi. Gelecek yaşamı hayal ederek şehirlerin vizyonuna katkıda bulunan çocuklar; güzel, sürdürülebilir ve kapsayıcı bir yaşam için çizim ve maket oluşturmaya vurgu yapan tasarım odaklı düşünme sürecine dâhil oldu. Atölyeler aracılığıyla çocuklar yeni teknolojiler, sürdürülebilirlik, doğa, entegrasyon, yenileme ve geri dönüşüm gibi konularda yenilikçi fikirler ve üç boyutlu çözümler ürettiler. Ahiler Kalkınma Ajansı’nın bölge illerinde kırsal kesimde yaşayan dezavantajlı çocuklara ulaştığı faaliyet çerçevesinde hayata geçirilen bu tasarım atölyelerinde, Badem Pınarı firmasının atık pet şişeleri ve her ilde yöreye özgü malzemeler kullanıldı.
Konya Sahte güneş gözlüğünde görme kaybı tehlikesi Sahte güneş gözlüklerinin gözde katarakt oluşmasına sebep olduğunu ifade eden Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Lütfi Seyrek, katarakt oluşumun ise görme azlığına hatta görme kaybına kadar ilerleyebileceğini belirtti. Hangi tür malzemeden yapıldığı ve içinde ne tür kimyasal maddelerin bulunduğu bilinmeyen sahte güneş gözlüklerinin göz sağlığına kalıcı zararlar verdiğini belirten uzmanlar, bu tür güneş gözlüklerinin kullanılmamasını öneriyor. Yaz aylarının gelmesiyle beraber güneş ışınlarının etkisini daha da hissettirdiğini belirten Medicana Konya Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Lütfi Seyrek, "Güneş gözlüğü alırken birtakım özelliklere dikkat edilmesi gerekiyor. Alacağımız güneş gözlüğü mutlaka optikçiden olmalı. Özellikle artık giyim mağazalarında, kıyafet mağazalarında satılan ya da işporta dediğimiz dış merkezde satılan sahte güneş gözlükleri de olabiliyor. Bu tarz durumlara düşmemek için öncelikle mutlaka bir optikçiden güneş gözlüğü almalıyız. Güneş gözlüğü alırken temel iki özelliğe dikkat etmeliyiz. Birinci özellik Ultraviyole 400 koruma olmalı bunu optikçiye belirtmeliyiz. İkincisi ise CE sertifikası olmalı. Bu sertifikanın önemi Avrupa standartlarında üretilmiş camlar demektir. Mutlaka optikçiye belirtip alacağımız güneş gözlüğünün sertifikasını sorup buna göre alışveriş yapabiliriz" dedi. "Güneş gözlüğü alırken koruyuculuk bakımından rengin bir önemi yok" Güneş gözlüğü alırken hangi renk alınması, nasıl bir tercih yapılması gerektiğinin sıkça sorulduğunu ifade eden Op. Dr. Lütfi Seyrek, "Güneş gözlüğü alırken koruyuculuk bakımından rengin bir önemi yok. Kahverengisi, siyahı, grisi, yeşili UV 400 koruma olduktan sonra hepsi gözü korur. Sadece hastaların görüş kaliteleri, kontrast duyarlılıkları değişebilir. Ama göze gelen zararlı ışınları hepsi engelleyecektir. Polarize olan güneş gözlükleri güneş yansımalarını daha çok azaltır, görüş konforu sağlar ama polarize olmayan bir güneş gözlüğü de UV 400 korumayı içeriyorsa sizi yeterince güneşten koruyacaktır" şeklinde konuştu. "Katarakt, sarı nokta hastalığının ilerleyişini artırabilir" Sahte güneş gözlüklerinin güneş ışığından, UV ışınından koruyuculuğunun olmadığını belirten Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Lütfi Seyrek, "Hiç gözlük takmasak bile gözümüz doğal mekanizma olarak güneşe çıktığımızda göz bebeğimizi küçültür ve bizi zararlı ışınlardan korumaya çalışır. Ama sahte bir güneş gözlüğü taktığımız zaman etrafı karartacağı için göz bebeğimiz büyür gözümüzün içine daha çok güneş ışınları girer. Bu sefer koruyucu özelliği olmadığı için birtakım hasarlara neden olur. Katarakt, sarı nokta hastalığının ilerleyişini artırabilir. Kornea dediğimiz gözün yüzeyinde ışık reaksiyonları oluşturabilir, kızarıklıklara ve yaralara neden olabilir. O yüzden sahte bir güneş gözlüğü, uygun olmayan bir güneş gözlüğü alacağımıza hiç almamak veya hiç kullanmamak daha iyi bir seçenek olacaktır" diye konuştu. "Görme bulanıklığına ve görme azalmasına neden olabilir" Güneş gözlüğünün sahte olmasının katarakt gelişimine neden olabileceğini ifade eden Op. Dr. Lütfi Seyrek, "Katarakt gelişimine ve görme azlığına sebep olur. Tam olarak körlük diye ifade etmesek de görme kaybına neden olabilir. Özellikle yaşlı hastalarda sarı nokta hastalığı dediğimiz görme kaybına neden olan hastalığın ilerleyişini hızlandırabilir ayrıca gözün yüzeyinden koruyuculuğu olmadığı için yüzeye gelen ışıklar gözün yüzeyinde yara yapıp yine görme bulanıklığına ve görme azalmasına neden olabilir. Bu yüzden mutlaka optikçiden alınmış kaliteli bir güneş gözlüğü kullanmalıyız. Sahte güneş gözlüğünü kesinlikle kullanmamamız gerekiyor" ifadelerini kullandı. "Kalitesiz camlar gözü korumasız hale getiriyor" Uzun yıllardır gözlük sektöründe olan Optisyen İbrahim Acaz da güneş gözlüğü alırken camların kalitesinin çok önemli olduğunu, göz sağlığını koruması gerektiğini söyledi. Gözlüğün mutlaka optikçiden alınmasını gerektiğini ifade eden İbrahim Acaz, "Tüm optikçiler orijinal gözlük alır. Sertifikalı, garanti belgeli gözlükler alır. Dışarda satılan ürünler veya başka yerde satılan ürünler, kıyafet mağazaları gibi farklı yerlerdekiler genelde sertifikasız oluyor. Ürünlerin modelleri güzel ama camları kalitesiz oluyor. Kalitesiz camlar gözü korumasız hale getiriyor" şeklinde konuştu.