GÜNDEM - 24 Haziran 2017 Cumartesi 09:42

Yarım asırlık ustalar eski bayramları mumla arıyor

A
A
A
Yarım asırlık ustalar eski bayramları mumla arıyor

Eskişehir'de bulunan bir berber dükkanında çalışan yaşları 55 ile 75 arasında değişen 4 usta berber, eski bayramların ve iş yoğunluklarını özlemle ararken geçmişin de hüznünü yaşıyor.

Milyonlarca insan yaklaşan Ramazan Bayramı'nın heyecanını yaşarken, kuaför ve berberlerde de bayram öncesi hareketlilik başladı. Eskişehir'in merkez Odunpazarı ilçesi Deliklitaş Mahallesi Sıcaksular Sokak üzerinde bulunan bir berber dükkanında, 4 usta çalışıyor. Sabahın erken saatlerinde dükkanını açan yarım asırlık ustalar, gelen müşterilerinin hal ve hatırlarını sorarak hem muhabbet ediyor hem de işlerini yapıyor. Bayram öncesinde 'klasik tıraşlarını' yapan ustalar, günümüz bayramlarının eski bayramların yerini tutmadığını ve eskilere özlem duyduklarını dile getirdi.

"Eskiden babalar çocukların ellerinden tutar bize getirirdi"

Meslekte 42'nci yılını geride bıraktığını belirten 57 yaşındaki Atilla Okat, eskiden babaların bayramlardan önce çocuklarını berbere getirerek 'bayram tıraşı' yaptırdığını ve günümüzde bu kültürün de yok olmaya başladığını ifade etti. Okat, "Bizim işlerimiz bayrama 4-5 gün kala başlıyor. Bugünlerde de yoğunluk başladı. Geçmişteki şartlarla bugün ki şartlar tabii ki farklı ama geçmişte de insanlar daha hoşgörülü daha bakış açıları farklıydı. Şimdi günümüzde tabii teknoloji değişti, insanların görüş açısı değişti. Eskiden tıraşı usturayla yapıyorduk mesela şimdi jilet çıktı daha hijyenik daha iyi şartlar altında çalışıyoruz. Eskiden babalar çocukların ellerinden tutar bize getirirdi ama şimdiki nesil daha farklı gençler kendi kendileri gidiyor bilinçlendiler. Daha farklı bir jenerasyon ortaya çıktı. Tabii gençler modelli, daha değişik tarzda tıraşlar oluyorlar, istiyorlar. Biz de orta yaş grubuna hitap ettiğimiz için bizim de müşteri potansiyelimiz böyle olduğu için bizde natürel tıraşlar filan yapıyoruz, hayatımızı bu şekilde sürdürüyoruz. 3 tane kalfam var ağabeylerimiz. Ağabey kardeş çalışıyoruz. Yaş aralıkları 65 ile 70 arası bu şekilde çalışıyorlar" dedi.

"Öyle bayram heyecanı yok"

Eskiye göre bayram öncesinde yoğunlukların azaldığını ifade eden ve 55 yıldır mesleğini sürdüren 71 yaşındaki Cemal Özel "Eskiye göre işlerimiz fazla olmuyor. Biz eskiden mesleğe ilk başladığımız zamanlar, el makinasıyla çalışırdık, ustura ile çalışıyorduk. Şimdi jiletle çalışıyoruz. Eskiden daha sevgi saygı vardı. Mesela şimdi yok yani. Öyle bayram heyecanı yok. Eskiden herkes sıra beklerdi sabaha kadar çalışıyordu ama şimdi gece 12.00-01.00 dedin mi kimse kalmıyor" diye konuştu.

"Arefe günü başlayıp bayramın birinci günü eve gittiğimiz günleri arıyoruz"

Yaklaşık 40 yıldır berberlik yaptığını söyleyen 55 yaşındaki Halil Kılıç ise şunları dile getirdi:
"1990-1991 senesinde Eskişehir’de o zamanlar 5 bin civarında bir berber dükkanı vardı. Şimdi 3-4 katı olarak 20 bin oldu diyebilirim. O zaman biz, bayramı arefesi sabahı iş başı yaptığımız zaman, bayramın birinci günü öğleden sonra buradan gittiğimiz günleri arıyoruz. O günler maalesef yok. Nereden bakarsanız bakın çoğunluk berberlerdeydi. Meslekte çok eski ağabeylerimiz ile bizim ara çok fark var. Eski berberlerle yeni berberler arasında dağlar kadar fark var. Biz onların yaptığı tıraşı yapamayız onlar da bizim yaptığımız tıraşı yapamaz. Çırakların da ilk işi 'Bana kaç para haftalık vereceksin?' demek oluyor. Yani öğrenmek için gelmiyor. O yüzden olmuyor yani yoksa ben küçükken 8 yaşında gelmiş ben devamlı çalışacağım dediği zaman biz elinden tutuyoruz. Fakat mevsimlik, sezonluk gelirse, biz ondan faydalanamıyoruz, o da zaten bir şey öğrenemez." 

Mustafa Kaplan - Kadir Arslan
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Sibergöz operasyonlarında 48 gözaltı daha İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Antalya merkezli 13 ilde icra edilen ‘Sibergöz-35’ operasyonları çerçevesinde 48 şüphelinin yakalandığını bildirdi. Sosyal medya hesabından açıklamalarda bulunan Bakan Yerlikaya, “Kaş Cumhuriyet Başsavcılığı, Jandarma Genel Komutanlığı Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; Antalya İl Jandarma Komutanlığı Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu Antalya merkezli Adana, Balıkesir, Batman, Hatay, İstanbul, Kocaeli, Manisa, Mardin, Mersin, Samsun, Şanlıurfa ve Tekirdağ’da ‘Sibergöz-35’ operasyonu düzenlendi. 48 şüpheli yakalandı Bilişim sistemlerini kullanarak nitelikli dolandırıcılık suçunu işleyen şüphelilerin; hazırladıkları sahte site ve sosyal medya hesaplarında, güven sağlamak amacıyla sahte ‘TURSAB’ belgesi kullandıkları, Kaş, Kalkan, Finike, Patara, Adrasan, Çıralı ve Olimpos bölgelerinde yer alan villalara yönelik detaylı keşif yaptıkları, villalarının sahibiymiş gibi bu villaları kiralamak isteyen 110 vatandaşımızı sahte sosyal medya hesapları açarak dolandırdıkları ve bu siteler üzerinden Havale/EFT yöntemiyle ödeme aldıkları tespit edildi. Şüphelilerin banka hesaplarında 500 milyon lira para hareketliliği olduğu belirlendi. Operasyonlar sonucu, çok sayıda dijital materyale el konuldu” ifadelerine yer verdi. (ALİ-
Tunceli Tunceli’de Urartu mağaralarının bilinmeyenlerini halk hafızası yaşatıyor Tunceli’nin Çemişgezek ilçesinde bulunan Urartu mağaraları resmi olarak bilinenlerin dışında, resmi olmayan bilgilerle sözlü tarih olarak halk hafızasında yaşatılıyor. Resmi kayıtlarda Derviş Hücreleri, yöre halkı tarafından İn Delikleri olarak adlandırılan tarihi mağaralar, halk hafızasında dilden dile söylenen rivayetlerle ihtişamını arttırıyor. Çemişgezek ilçe merkezinin batısında Tağar Çayı Vadisinde kaya üzerine konut amaçlı oyulmuş 20 civarında oda bulunuyor. Urartular dönemine ait olduğu bilinen mağaralar, üç kat halinde sıralı odalar ve bu odaları aydınlatan büyük pencereler ile uzun koridorlardan oluşuyor. ’’Tağar Çayının İn Deliklerinin önünden geçtiği anlatılıyor’’ Derviş Hücrelerini anlatan Araştırmacı Yazar Kağan Gökalp, tarihi mağaralar hakkındaki bilgi verdi. Kendisi de Çemişgezekli olan Gökalp, "İn Delikleri yani Derviş Hücreleri hakkında tarihi bilgiler var. Bunun yanı sıra bir de halk hafızasında olan sözlü kültür geleneğiyle günümüze ulaşan bilgiler var. Kaybolmaması adına bunlardan sizlere bahsetmek istiyorum. İn Delikleri resmi kayıtlarda bilindiği gibi Urartular döneminde yapılmış tarihi yapıdır. Fakat tarihin çok eski dönemlerinde İn Deliklerinin önünden Tağar Çayının daha yüksekte yani vadi yatağının İn Deliklerinin önünden geçtiği anlatılmaktadır. Hatta İn Deliklerindeki yaşayan insanların o dönem itibariyle oradan iplere bağlı kovalarla Tağar Çayından su aldıkları anlatılmaktadır. Tabi burası çöküntü bir alan olduğu için zamanla suyun aşındırması ve jeolojik olaylarla birlikte, şimdi Tağar Çayının kotu İn Deliklerinin seviyesinden aşağıya düşmüş durumdadır. Bu anlatılan halk hafızasında canlılığını koruyan bir anlatım şeklidir. Ayrıca ilçemizin Kale Mahallesi’nde kaya mezarları var. Oranın da İn Delikleri ile ilişkili olduğu biliniyor’’ dedi. Mağaraların kullanılış amacı ile ilgili bilgi veren Gökalp, konuşmasına şöyle devam etti: ’’Dönemin Genel Kurmay Başkanı Fevzi Çakmak Paşa Tunceli’yi ziyaretinde Çemişgezek ilçemizi de ziyaret etmiştir. Bu ziyaret esnasında tarihi kayıtlardan veya sözlü kültürden edindiği bilgiye, düşünceye istinaden, Kale Mahallesi’nden İn Deliklerine, Tağar Vadisinin altından bir geçit olduğu bilgisiyle orayı araştırıp bulmak istediği söylenmektedir. İlçemizin Kale Mahallesi’nde kaya mezarı olarak bilinen Nergiz kaya olarak tanımlanan kayaların olduğu bölgede bu geçidi bulma çalışmalarına Fevzi Çakmak Paşa bizzat katıldığı söylenmektedir. Bu da halk hafızasında yer alan, büyüklerimizden, dedelerimizden dinlediğimiz bir bilgi notu olarak zihinlerde kalsın istiyoruz. Hatta az ilerisinde Kara Mağara olarak bilinen yerin İn Deliklerinin askeri anlamda ileriyi gözetleme güvenlik noktası olarak, askeri öncü grupların beklediği bir yer olduğu anlatılmaktadır. Yani orası da Derviş Hücrelerinin bir parçasıdır. Asurlular savaşçı bir toplum olarak tarihte bilinir. Tarihi kayıtlar da bu şekilde geçer. Çemişgezek bölgesinin ele geçirilmesi sürecinde Urartular sağlam bir direniş göstermişler Asurlulara karşı ve İn Deliklerini bir türlü ele geçirememişlerdir. Nihayetinde Mırnahi diye tabir ettiğimiz İn Deliklerinin bulunduğu kayanın üstündeki düz araziden sepetlerin içerisinde okçuları İn Deliklerine salmak suretiyle, İn Deliklerini ele geçirme faaliyetini gerçekleştirmişlerdir. Bunu da rahmetli Erhan Saraçoğlu hocamızdan dinlemiştim. O da daha büyüklerden, yaşlılardan bu şekilde dinlediğini bizlere nakletmişti." (SA-YRT-