EĞİTİM - 18 Ocak 2019 Cuma 10:08

Yarıyıl tatili öncesi velilere ve öğrencilere uyarı

A
A
A
Yarıyıl tatili öncesi velilere ve öğrencilere uyarı

Eğitim Direktörü Erdem Çıplak, sömestr talinde öğrencilerin ve velilerin neler yapması gerektiği konularında tavsiyelerde bulundu. Çıplak, düşük not alan öğrencilere velilerin sert bir tepkide bulunmaması gerektiğini belirtti.

Mektebim Eğitim Direktörü Erdem Çıplak, sömestr talinde öğrencilerin ve velilerin neler yapması gerektiği konularında tavsiyelerde bulundu. Çıplak, öğrenme kaybını engellemek için tekrar etmesi gerektiği, eksik oldukları konuda küçük bilgi parçalarından yararlanması gerektiği, düşük not alan öğrencilere velilerin sert tepkilerde bulunmaması gerektiği, çocukların notları karşılığında ödüllendirilmesi ve tatil sonrası adaptasyon konularında açıklamalarda bulundu. 

’’Öğrenci, hiçbir eksiğinin olmadığını düşünde bile öğrenme kaybını engellemek için tekrar etmesi gerekir’’
Sömestr tatili için tavsiyelerde bulunan Erdem Çıplak, "Yoğun çalışma temposundan sonra tatile girmek "Tamam artık ben hiçbir şey yapmayacağım" algısını oluşturabilir. Bu konuda bir takım tavsiyelerimiz olacak; tiyatroya ve sinemaya gitmek, eğlenmek için vakit ayırmaları ya da aile büyüklerini görmeye gitmeleri yapılabilecek durumlar. Koca bir dönem geçti, burada bir takım eksikler kalabilir. Öğrenci, hiçbir eksiğinin olmadığını düşünde bile öğrenme kaybını engellemek için tekrar etmesi gerekir. Bu yüzden 15 günün doğru değerlendirilmesi ve bir plan dahilinde hareket edilmesi gerekir. Öğrenci, kafasını dağıtıp eğlenmeye vakit bulabilecektir. Diğer taraftan da öğrenme kaybını engellemek için belli bir program dahilinde çalışmasını önerebilir" dedi.

"Eksik oldukları tarafa yönlenirlerse 2’nci döneme çok daha hazır şekilde başlamış olabilirler"
Çıplak, sözlerine şöyle devam etti: "Özellikle düşük not almış öğrencilerimize tavsiyemiz de şudur: Müfredatımız içerisinde 'Kazanım' dediğimiz küçük küçük bilgi parçacıkları var. Öğrencilerin hangilerinde problemi varsa daha çok o tarafa yönlenmelerini önerebiliriz. Öğrenciler bazen yapabildikleri yerden çok çalışırlar. Çünkü oradan çalışmak daha kolaydır, yapabildiklerini görürler. Bilmedikleri ve zorlandıkları yere temas etmek istemezler. Bu da gelişmeyi engelleyen bir durumdur. Mümkün olduğu kadar eksik oldukları tarafa yönlenirlerse 2’nci döneme çok daha hazır şekilde başlamış olabilirler".

"Velilerin sert bir tepkide bulunmaması gerekir"
Düşük not alan öğrenciler için velilerin izlemesi gereken yol haritasına değinen Çıplak, "Öğrenci, notu düşük olduğunda zaten kendisini belli oranda rahatsız hissedecektir. Velilerin sert bir tepkide bulunmaması gerekir. Öğrenci, herhangi bir durumda kendisini kötü hissettiğinde farklı tepkiler verebilir. Öğrenmeye karşı kendisini kapatabilir. "Ben artık yapamıyorum" algısıyla birlikte 2’nci dönem ve ondan sonraki seneleri çalışmadan ya da ilgisini tam odaklayamadan geçirebilir. Bu tip noktalarda daha itidalli davranmakta fayda var. Öğrenci ile konuşmak gerekir. Çocuğu karşınıza alıp onun yetişkinmiş gibi neleri eksik yapabildiği anlatması sağlamak lazım. Destek vermek için neler yapılabiliniyorsa onlara yönelmek gerekiyor. Bizim okullarımızda öğrenme kaybıyla ilgili ya da kendisini daha destek verilmesi istediği bir nokta olursa mutlaka okulumuza gelip ek çalışmalarında öğretmen arkadaşlarımızla birlikte yapabilecekleri imkanları da zaten sunuyoruz" şeklinde konuştu.

"Kendilerini, kariyerini planlayan bir birey olarak gördüklerinde adaptasyonları daha kolay olacaktır"
Tatil bittikten sonra öğrencilerin okula adapte olma sorunun nasıl aşacaklarını anlatan Çıplak, "Eğer tatili, belli bir program içerinde geçirmişlerse ve kendi eksikliklerini tamamlamak için belli bir çaba sarf etmişlerse, diğer taraftan da eğlenmeye ve kendilerini rahatlatacak etkinliklere adapte olmuşlarsa okula geldiklerinde büyük bir heyecanla geleceklerini düşünüyoruz. Burada okulun yapısı ve iklimi de önemli, öğrencinin gerçekten okula gitmesini isteyecek bir takım nedenlerin olması gerekir. Arkadaş ilişkileri, öğretmenleri ile olan ilişkileri ve okulun sunduğu imkanlar da olabilir. Bunlar da öğrencinin okula gitmesini ve adaptasyonunu kolaylaştıracak şeylerdir. Mümkün olduğu kadar kendilerini bir okulda 8-9 saat ders gören bir öğrenci olarak değil de, kariyerini planlayan bir birey olarak gördüklerinde adaptasyonları daha kolay olacaktır" açıklamasında bulundu.

"Ödüllendirme, öğrencinin iç motivasyonu ile sağlanması gerekir"
Karne notunun ödüllendirilmesini değerlendiren Çıplak, "İyi olabilir ya da öğrencinin kendisine göre daha iyi bir performans göstermiş olabilir. İyi kelimesi biraz öğrenme ortamında göreceli bir kelimedir. O yüzden iyi tartarak hareket etmek gerekiyor. Ödüllendirme, öğrencinin iç motivasyonu ile sağlanması gerekir. İllaki öğrenciye ya da çocuğa oyuncak, tablet, cep telefonu almak gerekmez. Öğretmenler olarak çok da fazla tavsif etmiyoruz. Çünkü kendisi için yararlı bir şey yaptığının farkına varması lazım. Öğrendiklerini günlük hayatta kullanabileceği, etkinliklerle örtüştürerek öğrendiğini paylaşabileceği, anlayabileceği, geliştirebileceği ortamlarda bulunmasını sağlamak sanırım verilecek en güzel ödül olur" ifadelerini kullandı.  

Adem Gürer - Uğur Çetin

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bingöl Bingöl’de deprem çalıştayı düzenlendi Bingöl Üniversitesinin ev sahipliğinde “Bingöl Deprem Çalıştayı” programı düzenlendi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, yoğun programlardan dolayı çalıştaya zoom üzerinden katılım sağlayarak açıklamalarda bulundu. Bingöl Üniversitesinin ev sahipliğinde “Bingöl Deprem Çalıştayı” programı düzenlendi. Recep Tayyip Erdoğan Kongre Merkezinde düzenlenen çalıştaya Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz zoom üzerinden katılım sağladı. Programa ayrıca Bingöl Valisi Ahmet Hamdi Usta, Bingöl Belediye Başkanı Erdal Arıkan, Bingöl Üniversitesi rektörü Prof. Dr. İbrahim Çapak ile İstanbul Teknik Üniversitesi rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu konuşmacı olarak katıldı. Yoğun programları nedeniyle Bingöl’e gelemeyen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, zoom üzerinden katılarak bir konuşma yaptı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, “Geçen yıl yaşadığımız depremlerden 11 ilimizde birlikte Bingöl de etkilendi. Bilim insanlarının da ifade ettiği gibi, maruz kaldığımız bu afet son derece istisnai bir tabiat hareketiydi. Deprem ana şokunun ardından, her biri neredeyse ayrı bir deprem yıkıcılığında olan birçok artçı sarsıntı da yaşadık. Afeti takip eden haftalarda ve aylarda ise dünyanın en başarılı iyileştirme operasyonunu gerçekleştirdik. Sadece Bingöl’de Bingöl genelinde riskli bina olarak tespiti yapılan yapı sayısı 2bin 583 adet olup bunların 2 bin 544 adedi yıkılarak dönüşümü gerçekleştirilmiştir. Bingöl ilinde riskli alan olarak tespit edilerek Kentsel Dönüşüm Kapsamında Merkez Kültür Mahallesinde 1172 adet konut ve 196 adet dükkan inşaatı tamamlanmış ve hak sahiplerine teslim edilmiştir” dedi. ’’Bingöl’de 6 Şubat sonrası 3 bin 285 ağır hasarlı yapı tespit edildi’’ Bingöl’ün ‘Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi’ ilan edilmesinin ardından yapılan çalışmalarda 3 binin üzerinde ağır hasarlı yapı tespit edildiğini aktaran Vali Ahmet Hamdi Usta, “Kuzey Anadolu Fay hattı ile Doğu Anadolu Fay hattının kesiştiği jeostratejik bir coğrafyada yaşamanın hassasiyeti ile yeni acılar, yeni maddi ve manevi kayıplar yaşamamak için Afet öncesi hazırlıkların önemine yürekten inanıyor ve çalıştayımızı bu zeminde önemli bir hazırlık çalışması olarak değerlendiriyoruz. 2023 Maraş depremleri sonrasında 7 Nisan 2023 tarihinde ‘Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi’ kapsamına alınan ilimizde deprem yönetmeliği kapsamında yapılan çalışmalarda 13 ilden 99 personelin görevlendirilmesi ile il genelinde hasar tespit çalışmaları hızlıca tamamlanmıştır. Bu kapsamda ön hasar, kesin hasar ve itiraz hasar tespit çalışmalarında toplam 29 bin 26 adet başvuru alınıp incelenmiştir. Kesin hasar tespitlerinden sonra yapılan itirazlar sonucu toplam 13.847 binanın hasar tespiti yapılmış olup bu binalardan 5 bin 37 adedi hasarsız, 4.794 adedi az hasarlı, 81 adedi orta hasarlı, 3 bin 285 adedi de ağır hasarlı olarak tespit edilmiştir. Akabinde Afet ve Acil Durum Müdürlüğümüzce başlatılan hak sahipliği sürecinde 3 bin 875 adet hak sahipliği başvurusu alınmıştır. Başvuruların yüzde 40’ ı değerlendirilmiş olup hak sahipliği değerlendirme süreci devam etmektedir. Ayrıca Konutları orta ve ağır hasarlı olan bin 382 afetzede vatandaşımız da Yerinde Dönüşüm Projesi kapsamında e devlet üzerinden Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğümüze başvuru yapmış, başvuru süreçleri devam etmektedir” diye konuştu. “Uzman akademisyenlerimizin sunduğu bilimsel reçetelere her zaman ihtiyaç vardır” Türkiye’nin sismik risklerinin olduğunu belirten İstanbul Teknik Üniversitesi rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu, “Hepimizin bildiği gibi ülkemiz 3 ayrı tektonik levhanın üzerinde konumlanıyor. Doğuda, batıda, kuzeyde ve güneyde yani ülkemizin dört bir yanında sismik risklerin var olduğunu biliyoruz. Bulunduğumuz coğrafyadan geçen aktif fay hatları her zaman deprem riski karşısında bilinçli olmamızı gerektiriyor. Doğal afetlere karşı hazırlıklı olmak ve yaşanabilecek kayıpları en düşük seviyeye getirmek ancak ve ancak afet yönetimi alanındaki birikimimizi geliştirmeyi ve güncellemeyi devam ettirdiğimiz sürece mümkündür. Bu sebeple depremin olumsuz etkilerini azaltmak için kuşkusuz uzman akademisyenlerimizin sunduğu bilimsel reçetelere her zaman ihtiyaç vardır” şeklinde konuştu. Deprem öncesi alınabilecek tedbirlerin önemli olduğunu belirten Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Çapak, ’’Deprem hepimizin aslında içini acıtan, hepimizi geren, duyduğumuzda ürktüğümüz bir durum. Bingöl’de kuzey ve doğu fay hatlarında bulunan bir ilimiz. Zaman zamanda biz bu tedirginliği yaşıyoruz. Cumhuriyet döneminden bugüne kadar bildiğim kadarıyla 12 deprem var. Yedisu fay hattında deprem uzmanlarımız zaten üzerinde duracaklar. 7’nin üzerinde bir depremin olabileceği söyleniyor. Ancak bu depremlerin riskinin azaltılması, insanın can ve mal kayıplarının önlenmesi mümkün. Ben hocalarımızın sunumuyla bir daha bunun ortaya çıkacağını düşünüyorum. Buralarda bana kalırsa uzmanların görüşlerinin çok daha fazla dikkate alınması, yerel yönetimlerde ve yöneticilerin bu uzman görüşleri doğrultusunda yapmaları gereken radikal çareler veya çözümlerdir” dedi. Son olarak programda konuşan Bingöl Belediye Başkanı Erdal Arıkan ise, “Afetlerle mücadelenin ilk şartı, afet ünitesi hazırlık olduğunu ve bunun için de daha çok dirençli ve güvenli şehirler inşa etmenin bilincinde olmamız gerekir. Vatandaşlarımızın mutluluğu, toplumun refahı ve sağlığı, daha yaşanabilir bir şehir ortamının oluşması için muhakkak suretle mevcut riskleri ve tehditleri ancak ortadan kaldırmamızla mümkündür. Bunun için sadece bina inşa eden değil, yaşam alanları inşa eden bir anlayışla hareket etmemiz gerekiyor. 6 şubat depremleri bize ülkemizin bir deprem ülkesi olduğunu bir kez daha çok net bir şekilde hatırlatmıştır. Asrın felaketi gösterdi ki gerçekten bu alanda çok daha dikkatli bir şekilde hareket etmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Kastamonu Trafik kuralları yolda sürücülere, meydanda çocuklara anlatıldı Kastamonu’da Karayolu Trafik Güvenliği Günü ve Karayolu Trafik Haftası dolayısıyla Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen etkinlikte çocuklar trafik kuralları ile ilgili uygulamalı olarak bilgilendirilirken, trafike ekipleri tarafından yapılan denetimde ise vatandaşlara trafik kuralları anlatıldı. Kastamonu’da Karayolu Trafik Güvenliği Günü ve Karayolu Trafik Haftası dolayısıyla, program düzenlendi. Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen programa Kastamonu Valisi Meftun Dallı, İl Emniyet Müdürü Kayhan Ay, İl Jandarma Komutanı Zafer Özden, İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş, kurum müdürleri ve STK temsilcileri de katıldı. Programda trafik ekipleri tarafından çocuklara uygulamalı olarak trafik kuralları anlatıldı. Meydanın yanında bulunan caddede ise sürücülere yönelik denetim düzenlendi. Denetimde Vali Dallı ve beraberindekiler sürücülere trafik kurallarını hatırlatarak hediyeler ve bilgilendirici el ilanları dağıtıldı. “İnsan hataları en aza insin ve kayıpları inşallah yaşamayalım” Programda konuşan Kastamonu Valisi Meftun Dallı, “Trafik Haftamızın başlangıcı. Her yıl olduğu gibi bu yıl da ilimizde bir takım etkinliklerle kutlayacağız. Bizim bu haftada beklendimiz, çocuklarımızı, gençlerimizi trafik konusunda bilinçlendirmek. Bugün de bu amaçla çocuklarımızla bir araya geldik. Onlara trafikle ilgili bir takım uygulamalar yaptıracağız. Bizim hem Emniyet Müdürlüğümüz hem Jandarma Komutanlığımız yıl boyunca trafik eğitimi konusunda faaliyet içerisindeler. Bunu da sürekli olarak paylaşıyoruz. Diliyoruz ki yeni nesiller bizlerden çok daha duyarlı davranılar. Çünkü trafikte kaybettiğimiz canların, ortaya çıkan zararların bir numaralı sebebi insan hataları. Yollarımız, altyapımız son derece iyi noktaya gelmiş olmasına rağmen, hala insan hataları sebebiyle can kayıplarımız devam ediyor. Yaptığımız eğitimler sayesinde umuyoruz ki bu insan hataları en aza insin ve kayıpları inşallah yaşamayalım” dedi.
Antalya Antalya’da Nisan ayında 1 kilogram uyuşturucu ele geçirildi, 53 kişi tutuklandı Antalya’nın Huzuru Güvenlik ve Asayiş Bilgilendirme Toplantısı’nı gerçekleştiren Antalya Valisi Hulusi Şahin, Nisan ayı içerisinde 1 kilo 29 gram ve bin 100 adet uyuşturucu/uyarıcı madde ele geçirildiğini, 880 şüpheli şahsa işlem yapıldığını ve 53 şahsın tutuklandığını açıkladı. İçişleri Bakanlığının Türkiye’nin Huzuru Projesi kapsamında düzenlenen aylık Antalya’nın Huzuru Güvenlik ve Asayiş Bilgilendirme Toplantısı’nın üçüncüsü düzenlendi. Vali Hulusi Şahin, Antalya Valiliği’nde yapılan toplantıda, Nisan ayı içerisinde asayiş, kaçakçılık ve organize suçlar, narkotik, göçmen kaçakçılığı suçları, siber suçlarla mücadele, trafik alanlarında yapılan çalışmalar ve yürütülen operasyonlar hakkında açıklamalarda bulundu. 4468 aranan şahıs yakalandı, 691’i tutuklandı Kentin huzur ve güvenliği için jandarma ve emniyetin yaptığı asayiş suçlarına yönelik çalışmaları açıklayan Vali Şahin, İl genelinde 8 bin 93 olay meydana geldiğini ve yüzde 97,8 ‘inin aydınlatma başarısının mevcut olduğunu kaydetti. Şahin, yapılan operasyonlarda 4.468 aranan şahsın yakalandığını 691’inin tutuklandığını aktardı. Kaçakçılık ve organize suçları Jandarma ve Emniyet Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüklerinin yaptığı operasyonlara değinen Vali Şahin, organize suçlarla mücadele, kaçakçılıkla mücadele, mali suçlarla mücadele, aklama suçları ve suç gelirlerine yönelik suçlar ile mücadele birimlerinde toplam 122 operasyon gerçekleştirildiğini belirterek, 214 şüpheli şahsa işlem yapıldığını ve 15 şahsın tutuklandığını dile getirdi. Uyuşturucu operasyonları Uyuşturucuyla mücadelede de kararlı çalışmalarına aralıksız devam ettiklerini ifade eden Vali Şahin, Nisan ayı içerisinde uyuşturucuyla mücadeleye yönelik 823 operasyon düzenlendiğini, 1 kilo 29 gram ve 1.100 adet uyuşturucu/uyarıcı madde ele geçirildiğini, 880 şüpheli şahsa işlem yapıldığını ve 53 şahsın tutuklandığını söyledi. 100 bin 692 yabancı uyruklu şahsın oturma izni var Nisan ayında dört ayrı göçmen kaçakçılığı operasyonunda adli makamlara sevk edilen 6 şüpheli organizatör şahıstan 3’ünün tutuklandığını açıklayan Şahin, 67 farklı yabancı uyruklu şahısın da sınır dışı edilmek üzere geri gönderme merkezine teslim edildiğini kaydetti. Antalya’da 100 bin 692 yabancı uyruklu şahsa oturma izni verildiğini de belirten Şahin, uyruklarına göre ilk sırada Ruslar, ikinci Kazaklar, üçüncü Ukraynalılar olduğunu açıkladı. Siber Suçlarla Mücadele operasyonunda 24 kişi tutuklandı Antalya Valisi Hulusi Şahin, Nisan ayında Siber Suçlarla Mücadele kapsamında gerçekleştirilen 7 operasyonda toplam 54 şüpheli şahıs yakalandığını, 24 şahsın tutuklandığını, 25 şahıs hakkında adli kontrol kararı verildiğini ve 5 şahsın serbest bırakıldığını ifade etti. 2 bin 880 araç trafikten men edildi Emniyet bölgesinde il genelinde gerçekleşen 371.755 trafik denetiminde 84 bin 684 şahsa idari para cezası uygulandığını belirten Vali Şahin, “2 bin 880 araç trafikten men edildi, 36 E-scooter sürücüsüne cezai işlem uygulandı. İl genelinde meydana gelen 2 bin 33 trafik kazasında maalesef 7 vatandaşımız vefat etti. bin 486 vatandaşımız yaralandı. Korsan taşımacılık kapsamında 47, engelli araçları için ayrılmış park yerlerini kullanan bin 61 araca cezai işlem uygulandı” dedi. Denizi kirleten teknelere ceza Sahil Güvenlik Komutanlığı ekiplerinin bin 39 adet gemi, tekne ve işletme kontrol ettiğini de anlatan Vali Şahin, “Bu kontroller neticesinde mevzuatlara aykırı faaliyette bulunduğu tespit edilen gemi, tekne ve işletmelere 88 adet cezai işlem uygulanmıştır. Kaçakçılık istihbarat, harekat ve bilgi toplama sorgulamaları kapsamında 9 bin 244 şahsın sorgulaması yapılmış, arama kaydı bulunan 7 kişi tespit edilerek gerekli işlemler yapılmıştır. Beş adet arama kurtarma görevinde 81 şahıs sağ olarak kurtarılmıştır” diye konuştu.