TEKNOLOJİ - 26 Haziran 2020 Cuma 12:40

Yasa yürürlüğe girerse binlerce telefon her an kapanabilir

A
A
A
Yasa yürürlüğe girerse binlerce telefon her an kapanabilir

Operatörlerden taahhütlü kampanyalarla satın alınan cep telefonları, tüketici borcunu ödemediği taktirde kara listeye alınacak. Şimdiye dek uygulanmayan yasanın yürürlüğe girmesinin ardından binlerce telefon kullanıma kapatılacak.

Cep telefonlarında uygulanan IMEI sisteminin kapsamı genişletilerek düzenlemeye gidiliyor. Düzenlemede, satın alınan telefonun borcu ödenmezse cihazın IMEI numarası kara listeye alınarak kullanıma kapatılması da yer alıyor. Operatörlerin taahhütlü kampanyalarla sattıkları cep telefonları, tüketicinin borcunu ödememesi üzerine cihaz kara listeye alınacak ve haberleşme hizmeti verilmeyecek. Ayrıca 7 yıldır kullanılmayan cihazların IMEI'leri de kara listeye alınacak. Vatandaşların yıllar önce kullandıkları ve bir kenara atılan eski telefonlara kayıtlı IMEI numaralarının, kaçak şekilde yurda sokulan veya çalıntı telefonların IMEI numaraları ile değiştirilerek kullanıma açılmalarının önüne geçilecek. Söz konusu yasanın 2019 yılında sunulduğu fakat uygulamaya henüz koyulmadığı belirtildi.

"Normalde var ama yasa uygulanmadı"

Kırıkkale'de 22 yıldır telefon sektöründe çalışan Serkan Üstüner, taahhütlü kampanyalarla satılan cep telefonlarının borcu ödenmediği taktirde kara listeye alınma yasasının 2019 yılında çıktığını ve operatörlerin de Bilişim ve Teknoloji Kurumlarına (BTK) yaptıkları talep üzerine uygulamaya konulmadığını öne sürdü. Üstüner, "2019 yılında hat üzerine temlikli olarak 12 ay taksitle alınan telefonların borcu bitene kadar kullanabileceğini, borcu bittikten sonra kullanıma açılacağını o ödenmeyen telefonların da kara listeye alınacağı diye bir yasa çıkarıldı. Operatörlerin o zaman ki talepleri doğrultusunda şu ana kadar o yasa uygulanmadı. Normalde var ama yasa uygulanmadı. Birkaç gün önce bu yasayı biraz daha genişletip beyaz eşya ve araba gibi bunu da eklediler. Yasa var ama Türkiye'de uygulanmıyor. Ben herhangi bir şekilde kapanan görmedim. Ama yasa var" dedi.

"Devlet her an bu yasayı yürürlüğe koyup, cihaz kapatmalarına başlayabilir"

Yasanın her an yürürlüğe konulabileceğini ve telefon kapatmalarının başlayabileceğini anlatan Üstüner, telefonların da güvenilir ve bilinen yerlerden alınmasını belirterek sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Güvenilir bilinen yerlerden alması çok önemli. İnternette de bu tarz cihazlar satılabiliyor bazı sitelerin ismi adı altında. Mağduriyetin oluşmaması için bilinen yerlerden alınması önemli. Çünkü devlet her an bu yasayı yürürlüğe koyup cihaz kapatmalarına başlayabilir. Herkesin cihazının kapanacağı anlamına gelmez. Adam ödüyordur ona denk gelmiştir kapanmaz. Mesela ödemeyen birisi denk gelir onunki kapanabilir. Bundan dolayı dikkat etmeleri lazım. Birçoğu fatura kesmeden o eski cihazın faturası ile satıyor. Hani ilk alınan bayinin kestiği cihazın faturasıyla kesiyor. O cihazların yasa olarak da sıkıntıları var. Sonuçta cihaz kendi adına olmadığı için ileride telefonu çaldırdığında kaybettiğinde ya da tüketici hakem heyetine başvuru yaptığında kendi adına olmadığı için o başvuru kabul edilmiyor" ifadelerini kullandı.

"Sıkıntılı bir durum"

Telefoncu Üstüner, "Diğer taraftan kapanma mevzusunda bunu operatör olarak da düşünmeyin mesela bazı zincir marketler var sözleşme yapıyor. Onlar da sözleşmelerinde zaten birçoğu bunu madde olarak ekliyor 'ödenmezse kapanacak' diye. Bu şekilde satılan ortada gezen binlerce cihaz var. Yani sıkıntılı bir durum. Bir kimse bunu alıp oğlu da kullanabilir.

Bunun altyapısında sim kartla eşleşme yapılacağı söylendi. Aldığı numara üzerine eşleşme yapılacağı söylendi. Fakat birine hediye edebilir, çocuğu kullanabilir ya da bir yakını da kullanabilir. Bunu yapamayacaklarını BTK'ya bildirdiğini, Bilgi Teknoloji Kurumunun da bununla ilgili yeni bir çalışma başlattığını söyledi. Hala sonuçlanan çözümlenen sonucu bitirilmiş bir şey yok" dedi.

Üstüner, bu tür cihazları ucuz alıp internet üzerinden sattıklarını ve bir dönem de bununla ilgili vurgun yapanların da olduğunu sözlerine ekledi.

Kadir Arslan - Hasan Ay


 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.