SAĞLIK - 15 Haziran 2022 Çarşamba 12:39

Yatağa bağımlı olarak yaşayan down sendromlu hastanın yardımına sağlık teşkilatı yetişti

A
A
A
Yatağa bağımlı olarak yaşayan down sendromlu hastanın yardımına sağlık teşkilatı yetişti

Yatağa bağımlı olarak yaşayan down sendromlu 28 yaşındaki Ferhat Gür, ailesinin Samsun’a taşınması sebebiyle Kırklareli’nden Samsun’a ambulans ile götürüldü.

Kırklareli’de ikamet eden Gür ailesi, yatağa bağımlı olarak yaşayan down sendromlu 28 yaşındaki Ferhat Gür’ün Samsun’a taşınması için, kullandığı cihazlar sebebiyle Kırklareli İl Sağlık Müdürlüğüne talepte bulundu. Bu talep üzerine harekete geçen İl Sağlık Müdürlüğü, Ferhat Gür’ün taşınması için tam teşekküllü bir ambulans talimatı verdi. Gür, Kırklareli’den Samsun’a tam teşekküllü bir ambulansla götürüldü.

Yatağa bağımlı olarak yaşayan down sendromlu hastanın yardımına sağlık teşkilatı yetişti

İl Sağlık Müdürlüğü sosyal medya hesabından yayımlanan videoda Gür'ün ağabeyi Kerim Gür, yardım eli uzatan İl Sağlık Müdürlüğüne teşekkür etti. Kerim Gür, “Kardeşimin ambulans ile nakil edilmesi için müracaat ettim. En kısa sürede bana dönüş yapıldı. Şu anda kardeşimi ambulans ile nakil edeceğiz. Özellikle kardeşim Kırklareli’ne geldiğinde ağır hastaydı aynı zamanda zatürre geçiriyordu. Aynı zamanda down sendromlu kendisi. Herkese teşekkür ediyorum. Allah'ım devletimize zeval vermesin” dedi.

Hüseyin Çanlı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tekirdağ Kanlı doktor önlüğüyle eylem yaptılar Tekirdağ’da doktor ve tıp fakültesi öğrencileri İsrail’in saldırısı altındaki Gazze için eylem yaptı. Bazı doktorlar eyleme kanlı önlükle katıldı. Gazze’ye saldırı düzenleyen ve binlerce masum insanın ölümüne sebep olan İsrail’e yönelik tepkiler dünya genelinde büyümeye devam ediyor. Tekirdağ’daki doktor ve tıp fakültesi öğrencileri de hain ve kanlı saldırıya dur demek için üniversitede bir araya gelerek İsrail’i protesto etti. Bazı öğrenciler ellerinde Gazze’de saldırı altındaki masum insanların fotoğraflarıyla eyleme katılırken, bazı doktorlar da kanlı doktor önlüğü ile İsrail’i protesto etti. Eyleme Tekirdağ İl Sağlık Müdürü Dr. Ali Cengiz Kalkan da katıldı. Tıp fakültesinde son sınıf öğrencisi Sümmeye Özdemir yaptığı açıklamada, Gazze’yi hatırlamak ve hatırlatmak için bir araya geldiklerini ifade ederek, "İsrail’in yıllardır sistematik sürdürdüğü işgal ve zulüm 7 Ekim’den bu yana katlanarak devam ediyor. 7 aydır her gün her dakika Gazze’ye bombalar yağıyor, Gazze’den şehit haberleri geliyor. Gazze halkı ölümle, açlıkla, hastalıkla boğuşuyor. Gazze’de hastane ve sağlık merkezleri toplu mezarlara dönüşmüş durumda. İnsan hakları ve uluslararası hukuk kuralları ihlal edilerek hastaneler hedef alınıyor. Hastanelerde sağlık çalışanları, ilaçsız, elektriksiz şartlarda tedavi sunmak için destansı bir mücadele veriyor. Sağlık çalışanları ve hastalar hedef değildir. Bu saldırılar açıkça bir savaş suçudur. İsrail’in son günlerde hedefi Refah kenti. Refah saldırıların başından beri güvenli bir yer umuduyla insanların sığındığı bir toprak parçasıdır. Haktan hukuktan nasibini almamış İsrail 7 aydır güvenli olduğu için insanları göçe zorladığı Refah’a karadan ve havadan saldırmaya başladı. Adeta açık hava hapishanesi olan Filistin’in dünyayla tek bağı olan Refah’ta soykırım yaşanıyor" dedi.
Kayseri AGÜ, Filistin’e destek yürüyüşü düzenledi Abdullah Gül Üniversitesi (AGÜ) tarafından İsrail saldırılarının devam ettiği Filistin için destek yürüyüşü düzenlendi. AGÜ tarafından Sümer Kampüsü’nde, ’Gazze’deki soykırım hakkında farkındalık yürüyüşü’ düzenlendi. Yürüyüşe katılan öğrenci ve akademisyenler; ellerindeki bayraklar ve dövizlerle Filistin’e destek verirken, sloganlarla saldırılara devam eden İsrail’e tepki gösterdi. Yürüyüş sonrası açıklamalarda bulunan AGÜ Rektörü Prof. Dr. Cengiz Yılmaz; "Susma zamanı değil, ses çıkarma zamanı. Hakkın, haklının, mazlumun yanında olma zamanı. Bunu yaparken de aranızdaki farklılıkları görmeden hep birlikte dayanışma içerisinde yapıyor olmalı. Hem düzenleyen hem burada olanlara teşekkür etmek istiyorum. Ses çıkaracağız; üniversiteler ses çıkaracak, toplumumuz ses çıkaracak, bütün dünya ses çıkaracak. Hep bir araya geleceğiz ve bu zulmü durduracağız, başka çaresi yok. Ceza görmesi gerekenler ceza görecek, yargılanması gereken yargılanacak ve dünya ancak ondan sonra tekrar yaşanabilir bir gezegen haline gelecek. Yoksa biz hep bu problemi içimizde yaşıyor olacağız, buna izin vermemek lazım. O yüzden AGÜ bugün sesini çıkarmış oldu. Dünyada pek çok üniversitede toplanıyorlar. Bundan sonra ses çıkararak devam edecek" ifadelerini kullandı. Etkinlikte ayrıca Filistin’de yaşananları anlatan video da katılımcılara izletildi.
Diyarbakır 70 yaşındaki çift karavanla Türkiye turunda Kırıkkale’den karavanla Doğu ve Güneydoğu Anadolu turuna çıkan emekli Hatice-Fazlı Yazan çiftinin durakları, Malatya, Kayseri, Sivas ve Elazığ’ın ardından Diyarbakır oldu. 2018 yılından beri aralıklarla karavanla seyahat eden 70 yaşındaki çift, Türkiye’nin büyük bölümünü gezdiklerini dile getirdi. Hatice (69) ve emekli Astsubay Fazlı Yazan (72) çifti, 2018 yılından beri aralıklarla karavanlarıyla seyahat ediyor. Ege, Marmara, Karadeniz’den sonra rotalarını Doğu ve Güneydoğu Anadolu’ya çeviren Yazan çifti, geçtiğimiz hafta perşembe günü Kırıkkale’den yola çıkarak, Kayseri, Sivas, Malatya ve Elazığ’ın ardından dün Diyarbakır’a geldi. Yazan çifti, geceyi tarihi Sur ilçesinde yapılan restorasyon çalışmalarıyla inanç ve kültür turizmine kazandırılan İçkale Müze Kompleksi’nde Hz. Süleyman Camii ve 27 Sahabe Türbesi’nin yanında geçirdi. Hatice Yazan, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine 2018’den beri senede en az iki kere geziye çıktıklarını, hemen hemen Türkiye’nin her yerini gezdiklerini söyledi. Bir tek Doğu Anadolu’nun kaldığını belirten Yazan, bu sene de doğuyu gezip, doğu ile devam ettirmeyi düşündüklerini ifade etti. Geçen perşembe günü Kırıkkale’den yola çıktıklarını, Kayseri, Malatya, Kayseri’de Pınarbaşı’nı gezdiklerini, Malatya’da Gürün’e gittiklerini anlatan Yazan, Gürün’ün görülecek her yerini gördüklerini söyledi. Hatice Yazan, “Malatya’nın içinde kaldık. Bir gece Elazığ Hazar’da kaldık. Dün de buraya geldik, biraz gezdik. Eğil’e peygamberler kabrine gittik. Gece kalacak yer burayı söylediler. Geldik, burada kaldık. Diyarbakır’da surların içindeyiz, Hz. Süleyman Camii’nde sahabelerin yanındayız. İki oğlumuz var. Biri Almanya’da, biri Kırıkkale’de. Almanya’da 4 torunumuz var. Kırıkkale’de de üçüzlerim var” dedi. Bugün Mardin’e gitmeyi düşündüklerini aktaran Yazan, “Oradan Midyat, Batman, Siirt, Bitlis, Van Gölü’nü komple gezmeyi düşünüyoruz. Oradan dönmeye başlayacağız. Sivas üzerinden Kırıkkale’ye gideceğiz. Karavan hayatını seven bir insanım. Karavanda yaşamak için bayanın istemesi lazım. Çünkü erkek ancak şoförlüğünü yapar. Kadın karavanın içini düzenler. Karavan hayatı 20 metrelik bir yerde yaşamaktır. Ben sevdiğim için bize güzel geliyor. Seviyoruz, beğendiğimiz yerde kalıyoruz” dedi. Bu zamana kadar Marmara, Ege, Karadeniz, Güneydoğu Anadolu’yu gezdiklerini dile getiren Yazan, “Diyarbakır, en çok sevdiğim şehirlerden birisidir. Daha önce de iki kere geldim, bu üçüncü gelişim. Diyarbakır şehir merkezi de çok güzel, surlar çok güzel. Özelikle manevi açıdan burası çok güzel” diye konuştu. Diyarbakır’a daha önceki gelişlerinde iki güzel olay yaşadıklarını anlatan Fazlı Yazan ise, “İlk geldiğimizde karpuz dönemiydi. Yolda karpuzcunun birinde durduk. Karpuz alacağız, kardeşim dedi ki, ‘Ağabey, karpuzlarım biraz bayat.’ Ki, bu adam karpuz satıyor. Bizim için çok değişik oldu. Bayat diye karpuzunu vermedi, ’Git şuradan al’ denildi. İkincisi, arabanın o zaman tekeri çizilmişti. Tekeri değiştirmek için lastikçiye gittik. Lastikçinin söylediği şey, ‘Ağabey, bununla çok gidersin. Çünkü hiçbir şeye değmemiş, sadece kenarı çizilmiş.’ Halbuki istese değiştirebilir, parasını alabilir. Bir de öyle bir güzellik yaşadık. Diyarbakır’a ithaf ediyorum; Allah razı olsun, dönüş yok, aldığın nefesin tekrarı yok. Meşru ölçüler içerisinde en güzelini değerlendirsinler. Bu mesajımız bütün insanlara” şeklinde konuştu.