SAĞLIK - 11 Temmuz 2017 Salı 08:59

Yaz ile gelen tehlike: Çocuklarda güneş çarpması

A
A
A
Yaz ile gelen tehlike: Çocuklarda güneş çarpması

Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Burçin Şanlıdağ, sıcak yaz aylarının gelmesi ile çocuklar için bazı tehlikelerin ileri geldiğini, bunların en başında da güneş çarpmasının bulunduğunu belirtti.

Güneş çarpmasının dış ortam sıcaklığına maruz kalmakla veya sıcak havada ağır egzersiz yapmakla oluşabileceğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Burçin Şanlıdağ, yaz mevsiminin sıcak ve kuru olması nedeniyle, hava sıcaklıklarının gölgede bile fazla olduğuna söyleyerek dikkat edilmesi konusunda uyardı.

Risk grupları 4 yaş altı çocuklar ve 65 yaş üstü bireyler

Özellikle 4 yaş altı çocuklarla, 65 yaş üstü bireylerin risk gruplarını oluşturduğunu söyleyen Yrd. Doç. Dr. Burçin Şanlıdağ, kalp, akciğer, böbrek hastalığı, diyabet ve obezitesi olan bireylerin risk grubunda olduğu gibi ateşli hastalık geçirmekte olan çocukların da yüksek risk grubunda olduğunu ifade etti.

Güneş çarpması belirtileri nelerdir?

Güneş çarpmasının, vücuda alınan çevresel yüksek ısı ile birlikte vücut ısımızı düzenleyen mekanizmaların çalışmasında bozukluk oluşması sonucu gelişerek, vücut ısısının 40,6 derecenin üzerine çıktığını söyleyen Yrd. Doç. Dr. Burçin Şanlıdağ, yüksek sıcaklık yüzünden hücrelerin ve dokuların ciddi oranda hasara uğradığını belirtti. Burçin Şanlıdağ konu ile ilgili sözlerine şöyle devam etti: “Güneş çarpmasında hastada ateş, baş dönmesi, bilinçte bulanıklaşma, başağrısı, kas güçsüzlüğü, kas krampları, sürekli uyku hali ortaya çıkmaktadır. Bu tür şikâyetleri küçük çocukların ifade etmesi zordur. Güneşe veya sıcağa maruziyet sonrası sürekli uyku hali, halsizlik, beslenmede azalma uyarıcı olmalıdır. Özellikle küçük çocuklarda eşlik eden nöbet gözlenebilmektedir. Erken müdahale edilmeyen durumlarda bilinç kaybı, organ yetmezlikleri ve ölümle sonuçlanabilir.”

Çocuklarda fazla sıcak hava dalgası ve Güneş’e dikkat

Güneş çarpmasının çocuklarda sıklıkla sıcak hava dalgalarına ve güneşe maruz kalınması sonrası görüldüğünü, gençlerde ise aşırı sıcak ve nemli havada egzersiz yapılması sonucu ortaya çıkabildiğini söyleyen Şanlıdağ, örneğin araç içerisinin ne kadar sıcak olabileceği tahmin edilmeden bırakılan veya unutulan çocukların büyük risk altında kaldığını belirtti. Isının 21C olduğu bir ortamda, direk güneş maruziyeti ile araç içi ısısının hızlıca 49C’ye ulaşabildiğini de söyleyen Şanlıdağ, bu durumun özellikle 4 yaş altı çocuklarda sıcak çarpması ile sonuçlandığını ifade etti.

Önlemler ve dikkat edilecekler

Şanlıdağ aynı zamanda çocuklar için sıcak çarpmasını önlemede dikkat edilmesi gerekenlerini de şu şekilde sıraladı; “Açık renkli, bol kıyafetler, koruyucu uzun kollu tişörtler giydirilmeli, koruma faktörü en az + 30 olan güneş koruyucu kremler kullanılmalı ve bu kremler çocuğunuz güneşe çıkmadan yarım saat önce sürülmeli, başın direk güneş maruziyetini önlemek için geniş kenarlıklı açık renk şapkalar tercih edilmeli, çocuklarımıza gölge kuralı öğretilmeli ve gölgesinin kendi boyundan kısa olduğu saatlerde dışarıya çıkmasının uygun olmadığı hatırlatılmalı, çocuklarımızın saat sabah 10.00 ve öğleden sonra 16:00 arası direkt gün ışığına maruz kalması önlenmeli, günün sıcak saatlerinde dış ortam aktivitelerinden ve egzersizden uzak durulmalı, dış ortam aktiviteleri sabah erken saatlerde veya güneş batımından sonra yapılmalı, güneş ışınlarının yansımalarına dikkat edilmeli, kum ve su ışınları yansıttığı için bu gibi alanlarda korunma artırılmalı, çocuğumuzun yeterli sıvı alımına özen gösterilmeli, susamadan dahi sıvı tüketilmeye çalışılmalı.”

“Şüpheli durumlarda ilk olarak Acil Yardımı çağırmalıyız”

Sıcak çarpmasından şüphelenilen durumlarda öncelikle acil yardım istenmesi gerektiğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Burçin Şanlıdağ, kişilerin ilk önce serin ve gölge bir ortama alınması gerektiğini belirtti. Yardım gelene kadar hastanın vücut ısısını düşürmeye yönelik olarak fazla kıyafetlerin çıkarılması gerektiğini de söyleyen Şanlıdağ, hastanın başı yükseltilirken bilinci kapalı ise yan yatır pozisyona getirilmesinin önemli olduğunu belirtti. Hastanın koltuk altı, boyun ve kasık bölgesine nemli bez ile soğutma yapılması gerektiğini de söyleyen Şanlıdağ, kişinin bilinci yerinde ise sıvı alımı sağlanması gerektiğini, bilinci yerinde değil ise hastanın boğulmasına neden olabileceği için sıvı madde verilmemesi gerektiğini ifade etti.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Ankara milletvekillerinden Başkent’in global markası Beypazarı Doğal Maden Suyu’na ziyaret Başkent’in yerli ve milli markası Beypazarı Doğal Maden Suyu tesislerini Ankara milletvekillerinden Leyla Şahin Usta, Ömer İleri ve Zehranur Aydemir ziyaret etti. Beypazarı Doğal Maden Suyu tesislerini Ankara milletvekilleri Leyla Şahin Usta, Ömer İleri ve Zehranur Aydemir ziyaret etti. Milletvekillerine önceki dönem vekillerden Hacı Turan, AK Parti Ankara İl Başkan Yardımcısı Serkan Korkut Ata ve Beypazarı Belediyesi önceki dönem Başkanı Tuncer Kaplan da eşlik etti. Ankara milletvekilleri geçtiğimiz günlerde spekülasyon içerikli yapılan haberler üzerine markaya destek vermek amaçlı ziyarette bulunduklarını belirtti. Tesisleri gezen vekiller, Beypazarı Maden Suyu Yönetim Kurulu Başkanı Niyazi Ercan’dan maden suyu hakkında bilgiler aldı. "Saatte 300 bin şişe maden suyu şişelemekteyiz" Ercan, yaptığı açıklamada, "70 bin metrekare kapalı alana sahip tesisimizde saatte 300 bin şişe maden suyu şişelemekteyiz. Dünyadaki en ileri teknolojiye sahip maden suyu şişeleme makine parkına sahibiz. Maden suyumuz zengin mineral yapısıyla yer altında doğal olarak oluşmakta ve tam otomasyona sahip makinalarımızda el değmeden şişelenmektedir" dedi. Beypazarı Doğal Maden Suyu’nun Türkiye için önemini işaret eden Ercan, “Ülkemiz, sahip olduğu yer altı doğal maden suyu kaynakları açısından Avrupa’daki emsallerine göre çok daha zengin mineral içeriğiyle farklılaşmaktadır. Türkiye’nin mineral içeriği yüksek maden suları coğrafyamızda ve tüm dünyada gönül rahatlığıyla beğenilerek tüketilmektedir” diye konuştu. Ankara Milletvekili Dr. Leyla Şahin Usta ise yaptığı açıklamada, yerli üretici ve markaların ülke ekonomisi için çok önemli olduğunu vurgulayarak, şu ifadelere yer verdi: “Doğal kaynağından çıkan maden suyunun halkımıza en hijyenik şartlarda sunulmasından memnuniyet duyduk. Her hafta Sağlık Bakanlığı’mız tarafından denetlenen tertemiz, insan eli değmeden tamamen steril şartlarda, kapalı ortamlarda şişelenen ve güvenle içilebilecek maden suyunu ve sağlık açısından her türlü şartları sağlayan bu tesisi görmekten büyük bir mutluluk duyduk.”
Bartın Eski milli futbolcu 11 ayda üçüncü acıyı yaşadı Eski milli futbolcu Yıldıray Baştürk, 11 ay içerisinde kaybettiği iki amcasının ardından 81 yaşındaki babası Muzaffer Baştürk’ü yitirmenin acısını yaşadı. Bartın’da düzenlenen cenaze törenine Yıldıray Baştürk’ün yanı sıra eski milli futbolcular Hamit Altıntop ve Ünal Alpuğan da katıldı Eski milli futbolcu Yıldıray Baştürk’ün yaklaşık 4 yıl önce felç geçiren ve bir hafta önce kanser teşhisi konulan babası 81 yaşındaki Muzaffer Baştürk, tedavi gördüğü Almanya’da dün hayatını kaybetti. Büyük acı yaşayan Yıldıray Baştürk’ün 11 ay önce küçük amcasını yaklaşık 4 ay önce de diğer amcasını kaybettiği öğrenildi. Son 11 ayda üçüncü acıyı yaşayan Yıldıray Baştürk’ün babası Muzaffer Baştürk, memleketi Bartın’ın Kozcağız Beldesi’nde düzenlenen cenaze törenin ardından dualarla son yolculuğuna uğurlandı. Kozcağız Beldesi Ahmetler Mahallesi’ndeki evlerinin önünde yapılan duaların ardından cenaze Kozcağız Merkez Camii’ne getirildi. İkindi namazına müteakiben kılınan cenaze namazına Yıldıray Baştürk, kardeşleri Metin ve Ahmet’in yanı sıra eski milli futbolcular Hamit Altıntop ve Ünal Alpuğan, Bartın Belediye Başkanı Rıza Yalçınkaya, Kozcağız Belediye Başkanı Mustafa Karaman, Gençlik ve Spor İl Müdürü Halil Akkaş, Türkiye Futbol Federasyonu yetkilileri, Almanya ve Türkiye’den yakınları, sevenleri ve komşuları katıldı. Muzaffer Baştürk’ün cenazesi Kozcağız Belediye Mezarlığı’ndaki aile kabristanına defnedildi. Cenazede Yıldıray Baştürk’ü bir an olsun yalnız bırakmayan Türkiye Futbol Federasyonu Milli Takımlardan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Hamit Altıntop ve eski milli futbolcu Ünal Alpuğan’ın da üzgün olduğu görüldü. Cenazeye katılan Bartın belediye Başkanı Rıza Yalçınkaya ve Kozcağız Belde Belediye Başkanı Mustafa Karaman yaptığı açıklamada, yakından tanıdıkları Muzaffer Baştürk için rahmet, ailesine ve yakınları ise baş sağlığı ve sabır diledi. Öte yandan Yıldıray Baştürk’ün amcasının oğlu olan 65 yaşındaki Recep Baştürk ise, acı haber nedeniyle büyük üzüntü duyduğunu ifade ederken, Yıldıray’ın son 11 ay içerisinde 3 büyük acı yaşadığını kaydetti. Recep Baştürk, Yıldıray’ın 11 ay önce küçük amcası Mehmet Baştürk’ü, 4 ay önce de ortanca amcası Osman Baştürk’ü kaybetmenin hüznünü yaşadığını da sözlerine ekledi.