EKONOMİ - 24 Ekim 2017 Salı 10:27

Yazılımın sultanları ödüllerini aldı

A
A
A
Yazılımın sultanları ödüllerini aldı

‘Geleceği Yazan Kadınlar’ projesinde en başarılı üç projenin sahibi kadınlara ödülleri takdim edildi. Kadınların yazılım çağında geri kalmaması ve mobil teknolojileri tanıyıp girişimcilikte bir adım öne geçebilmeleri amacıyla Turkcell, TOBB (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği) ve TOBB Kadın Girişimciler Kurulu işbirliğinde başlatılan ‘Geleceği Yazan Kadınlar’ projesinde sona gelindi. Altı ay süren yolculuğun sonunda finale kalan 10 proje değerlendirilerek dereceye girenler ekipler düzenlenen tö

Teknolojiyle ilgilenen kadınların yazılım çağı ve Endüstri 4.0 dönemlerinden geri kalmamalarının ve istihdamının artırılmasının hedeflendiği “Geleceği Yazan Kadınlar” projesinin ödül töreninde, birincilik ödülü İstanbul’a gitti. Gökçe Demir ve Hilal Şener’in geliştirdiği ‘Otizmo’ adlı yazılım, giyilebilir cihaz aracılığıyla alınan sinyallerle otizm şüphesi durumunda teşhis edilmesine imkan sunuyor. İkincilik ödülünü kazanan Özden Çetin Yakın’ın uygulaması, çocukların sağlıklı ve kolay beslenebilmesi için ebeveynlere yardımcı olmayı amaçlıyor. Ayşe Nur Zengin, Evin Keleş ve Meryem Sena Kılıç’ın birlikte geliştirdikleri Yubiva adlı proje ise üçüncülük ödülünün sahibi oldu. Proje, 6-12 yaş aralığındaki işitme engelli çocuklara oyun kartları ve artırılmış gerçeklik kullanılarak işaret dili eğitimi veriyor. Birinci olan Geleceği Yazan Kadınlar ekibi, Silikon Vadisi’ni ziyaret ve teknoparklarda istihdam hakkı kazandı. Otizmo projesi, ticarileşme aşamasında Turkcell ve TOBB ile birlikte yola devam edecek. En çok beğeni toplayan iyi fikirler Turkcell Arıkovanı’nda fonlamaya açılacak.
Türkiye’nin kadınlarını geleceğin teknolojisini hazırlamaya teşvik eden projenin mimarı ve destekçisi olan isimler anlamlı gecede de girişimci kadınların yanında hazır bulundu. Ödül törenine katılan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu ve TOBB Kadın Girişimciler Kurul Başkanı Evrim Aras, TOBB Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Ali Sabancı dereceye giren kadın girişimcilere ödüllerini takdim etti.

Geleceği yazan 100 genç kadın Turkcell’li olacak
Gecede bir konuşma yapan Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu, şunları söyledi: “Turkcell olarak Türkiye için insanımız için çalışıyor, toplumumuzdan aldığımızı yine toplumumuza geri vermek için çabalıyoruz. Önümüzdeki dönemde en büyük hedefimiz dünyanın önde gelen teknoloji markalarından biri olmak ve Türkiyemizi teknolojide üreten ülke konumuna getirmek. Bir o kadar önemli bir konu da kadınlarımızın yüksek değer sağlayan teknoloji sektöründe yer almaları. Maalesef kadın işgücünün ekonomiye yeterli katkı sağlayamaması en önemli eksikliklerimizden, o yüzden özellikle kadınlarımızın Endüstri 4.0 döneminde yazılım becerilerini geliştirmeleri son derece kritik. Burada daha gideceğimiz yol olduğunu düşünüyoruz ve çalışmalarımızı buna göre yönlendiriyoruz. Biz de bu anlayış ve hassasiyetle bundan beş yıl önce hayata geçirdiğimiz ‘Geleceği Yazanlar’ projesini TOBB ve TOBB Kadın Girişimciler işbirliğiyle yeni bir perspektifle tekrar ele aldık. Böylece ‘Geleceği Yazan Kadınlar’ projemiz ortaya çıktı. Önemli olan bu projeyi sürdürmek, 1500 değil, 15 bin, 150 bin, 500 bin kadını yazılımla buluşturmak.”

‘Geleceği Yazan Kadınlar’da başarılı olan 100 girişimci kadına istihdam oluşturarak Turkcell ürün ve servislerinin son kullanıcı testlerini yaptırmayı hedeflediklerini belirten Terzioğlu şöyle devam etti: “İlk aşamada 6 ay sürecek tester kadınlar projesinde Türkiye’nin farklı bölge ve şehirlerinde yaşayan, seçim ve eğitim süreçlerini başarıyla tamamlayan 100 Tester kadına uzaktan çalışma imkanı sunarak Turkcell Grup’ta istihdam edeceğiz. Aynı zamanda başarılı projeleri Turkcell’in kitlesel fonlama platformu Arıkovanı’nda fonlamaya açarak kadınların girişimcilikle ilgili hayallerini ve fikirlerini gerçekleştirme imkanı sunacağız.”

‘Geleceği bugünden inşa etmemiz gerekiyor’
Yazılımın ekonominin en kritik becerelerinden biri olduğunun altını çizen TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “Türkiye’nin genç ve dinamik nüfus fırsatını değerlendirebilmesi için odaklanması gereken iki temel husus var. Bunlardan birincisi insan kaynağını yeni sanayi devrimine uygun becerilerle donatmak, ikincisi ise kadınların ekonomik hayattaki varlıklarını artırmaktır. Geleceği Yazan Kadınlar Projesi ile kadınlara yeni ekonominin en kritik becerilerinden olan yazılım geliştirme kabiliyetini kazandırmayı hedefledik. Turkcell ve projeye katılan odalarımızla birlikte Türkiye’nin 18 ilinde bin 359 kadına mobil uygulama yazılımı geliştirme eğitimine katılma imkanı verdik. Eğitimi başarıyla tamamlayan katılımcıların tümü bizlerin gözünde dereceye girdiler. Çünkü onlar Türkiye’nin dijital dünyadaki geleceğinde söz sahibi olmak için ilk adımı attılar. Umuyorum ki bu projede öğrendikleriyle yeni iş fikirlerini hayata geçirecek ve Türkiye’nin zenginleşmesine çok önemli katkılar yapacaklar. Unutmayın ki, geleceği oluşturmak, tahmin etmekten daha kolaydır. İşte biz bu proje ile geleceği oluşturacak becerilere sahip kadınların sayısını artırmayı hedefledik. Çünkü geleceği bugünden inşa etmemiz gerekiyor. Ve fırsatların kazası olmaz. Türkiye kalkınacaksa, zengin olacaksa, milli gelirimiz 25 bin dolara çıkacaksa, Türkiyenin gündemine, odak noktasına girişimciliği koymalıyız. Bu işe başlamamızın sebebi işte buydu. Geleceği bugünden inşa ediyoruz. Kadın ve erkek girişimci sayısı yüzde 50-50 olmalı. Yoksulluk ve işsizlikten kurtulmanın yolu girişimcilerin artmasından geçiyor. Her bir girişimci demek ortalama 10 kişiyi istihdam etmek demektir. Turkcell ile başladığımız proje ile içimizden milyar dolarlık genç kadınlarımız çıksın istiyoruz. Türkiye’nin dört bir yanındaki kızlarımızın kafasına, nasıl proje yapabilirim, insanlığa nasıl fayda sunabilirim diye fikir koyduk. Bundan sonra kızlarımız fikrini projesini geliştirip insanların kullanımına sunabilmek için çalışacaklar. Burada da en büyk destekçileri TOBB ve Turkcell olacak” şeklinde konuştu.

‘Kadınlar büyük fark oluşturacak’
Kadınların farklı bakış açılarının büyük fark oluşturduğu söyleyen TOBB Kadın Girişimciler Kurul Başkanı Evrim Aras ise, “Kuruluşunun 10’uncu yılında TOBB Kadın Girişimciler Kurulu olarak misyonumuzu, ülkemizdeki kadın girişimci potansiyelinin nicelik ve nitelik bakımından geliştirilmesi olarak belirledik. Kadınların yazılım çağında geri kalmamasını ve mobil teknolojileri tanıyıp girişimcilikte bir adım öne geçebilmelerini sağlamak amacıyla ‘Geleceği Yazan Kadınlar’ projesini başlattık. Kadınların özenli, dikkatli ve farklı bakmaları sayesinde özellikle uygulama geliştirme konusunda büyük fark oluşturacaklarımı düşünüyoruz. Bu konuda eğitilmeleri onlara global dünyanın kapılarını açacak. Kadınlar buradan öğrendikleri mobil yazılım geliştirme becerileriyle kendi işlerinde fark oluşturacak uygulamalara sahip olacakları gibi isterlerse teknoloji ve hizmet şirketlerinin ekosistemlerine de dahil olabilecekler” dedi.

"Ben 81 milyon nüfuslu bir ülkede yaşamak istiyorum"
TOBB Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Ali Sabancı, şunları söyledi: “Bugün ülkenin yarısı kadınlardan oluşuyor. Fakat TÜİK verilerine göre yüzde 28’i işgücüne katılıyor. Ben 40 milyonluk bir ülkede yaşamak istemiyorum. Ben 81 milyon nüfuslu bir ülkede yaşamak istiyorum. Bu yüzden TOBB ve Turkcell’in önderlik ettiği Geleceği Yazan Kadınlar Projesi’nin çok anlamlı buluyorum. Kadın girişimcilere ve kadınlara destek olan kurum ve kuruluşlara destek olalım. Ve uyanalım. Eğer uyanırsak, daha iyi bir ülkede yaşayacağız.”
Kazanan projeler, aralarında TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Turkcell CEO’su Kaan Terzioğlu, TOBB Kadın Girişimciler Kurul Başkanı Evrim Aras, TOBB Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Ali Sabancı, TOBB Girişim Sermayesi Meclisi Başkanı Göktekin Dinçerler, Turkcell Genel Müdür Yardımcısı İsmail Bütün, Turkcell Akademi Genel Müdürü Banu İşçi Sezen, Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Seyfettin Sağlam ve Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Serkan Öztürk’ün bulunduğu 9 jüri üyesi tarafından belirlendi.

Adım adım ‘Geleceği Yazan Kadınlar’
Türkiye’nin dört bir yanından büyük ilgi toplayan projeye 60 şehirden bin 359 kadın girişimci başvurdu. Bin 836 saat sınıf içi ve 46 bin 200 online eğitimlerin ardından 2 bin başarı belgesi dağıtıldı. Proje boyunca 2,3 milyon satır kod yazıldı ve 170 bin kilometre yol katedildi. 203 proje fikri ile il seçmeleri gerçekleştirilirken 70 iş danışmanı ile 3 gün birebir görüşme, 55 eğitmen ile 4 gün teknik danışmanlık destekleri verildi.

"Devam edin ve dünyayı değiştirin"
Geleceği Yazan Kadınlar ödül törenine konuk konuşmacı olarak katılan dünyaca ünlü girişimci Draper Üniversitesi’nin kurucusu ABD’li yatırımcı Tim Draper da kadın girişimcilere hayranlık duyduğunu dile getirerek, “Kurduğum üniversiteye başvuranların yalnızca yüzde 6’sı kadınlardan oluşuyordu. Bu rakamı yüzde 10’a çıkardım ve katılan tüm kadınları üniversiteye aldım. Orada bir büyü, sihir oluştu. Kadınlar hayatta kalan çünkü onlar çok güçlü. Dünyayı değiştirecek, hakim olacak kişiler girişimci kadınlardır. Günümüz dünyasında teknoloji her şeyi değiştirdi ve iletişim daha önemli hale geldi. Görüyoruz ki kadınlar iletişimde çok güçlü, daha iyi anlıyor ve değişimi sağlıyorlar. Kadın girişimcilere tavsiyem, çevrenizde sizi eleştiren olumsuz düşünenlere aldırış etmeyin. Kötü bir şey söylüyorlarsa olumlu düşünün ve bunu işinizde fırsata çevirin. Dayanıklı olun. İşinize devam edin ve dünyayı değiştirin” ifadelerini kullandı.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Eskişehir’de il tarımsal üretim planlama teknik komitesi 2’nci kez toplandı Eskişehir Tarımsal Üretim Planlama Teknik Komitesi, bitkisel üretim planının görüşülmesi gündemiyle Eskişehir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Kütahya Yolu Hizmet Binası Toplantı Salonu’nda bir araya geldi. Eskişehir Vali Yardımcısı Ali Çetin Başkanlığında düzenlenen ve Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdür Yardımcısı İhsan Emiralioğlu’nun da katılım sağladığı toplantıda Eskişehir İl Tarım ve Orman Müdürü Ender Muhammed Gümüş ile ilgili kurum ve kuruluşların temsilcilerinden oluşan teknik komite üyelerinin tamamı hazır bulundu. Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdür Yardımcısı İhsan Emiralioğlu’nun açılış konuşmasını yaptığı ve Eskişehir’in 2025-2027 yıllarının bitkisel üretimi hakkında değerlendirmelerin yapıldığı toplantıda tarımsal üretim planlanmasının gerekliliği, önemi ve bugüne kadar Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bu konuda yapmış olduğu ve yapacağı çalışmalar hakkında bilgi verildi. Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şube Müdürü Nizamettin Çetiner tarafından teknik komite üyelerine bitkisel üretim planı hakkında sunumun gerçekleştirildiği söz konusu toplantı çerçevesinde, Eskişehir’in 2025-2027 yılları arasında havza bazlı münavebe desenleri, yetiştirilen ürünlerin üretim hedefleri ve yönetmelik doğrultusunda gerçekleştirilecek olan çalışmalar hakkında değerlendirmeler yapılarak bitkisel üretim planının onaylanmasına karar verildi. "Tüketicilerin de artan refahtan pay almasını sağlamak hedeflenmektedir" Konuyla ilgili yapılan açıklamada, "Ekonomik, sosyal ve çevresel açıdan yaşanan gelişmeler ile küresel iklim değişikliği ve su kısıtı tarımsal üretimi önemli ölçüde etkilemektedir. Diğer taraftan artan nüfus ve gelir seviyesi ile kentleşme sonucunda gıdaya olan talep artışı, doğal kaynakların etkin bir şekilde kullanılmasına imkân sağlayacak planlamaları zorunlu hale getirmektedir. Bununla birlikte yaşanan pandemiyle gıda milliyetçiliğinin öne çıkması, coğrafyamıza komşu alanlardaki savaşlar, gıda güvencesi ve güvenliğini temin etmek için tarımsal üretim planlamasının önemini daha da arttırmıştır. Bu çerçevede Anayasa’nın 45’inci maddesinde belirtilen ’Tarımsal üretim planlaması ilkelerine uygun olarak bitkisel ve hayvansal üretimi artırmak’ amacıyla Tarım Kanunu’nda yapılan değişiklikle tarımsal üretimin planlanmasında Tarım ve Orman Bakanlığı yetkili kılınmıştır. Tarım Kanunu’nun 7’nci maddesinde yapılan bu değişikliğe istinaden de ’Tarımsal Üretimin Planlanması Hakkında Yönetmelik’ 14 Eylül 2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Düzenlemeyle ürünlerin arz ve talep miktarı dikkate alınarak tarım havzası veya işletme bazında hangi ürün veya ürün gruplarının üretileceğinin belirlenmesi, stratejik ürünlerde arz güvenliğinin korunması, ülke ihtiyacına göre asgari ve azami üretim miktarlarının tespit edilerek ürün fazlası veya eksikliğinin oluşmasının önüne geçilmesi beklenmektedir. Stratejik ürünlerin, en uygun yerde üretilmesi/yetiştirilmesiyle birlikte, kaynak kullanımında optimizasyon, verimlilik ve tarımsal hasılada artış sağlanması, hasat döneminde üreticilerin pazarlama sorunu yaşamalarının önüne geçilmesi, refah düzeylerinin yükselmesine katkı sağlanması ve iklim değişikliği dikkate alınarak doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı temin edilerek suyu merkeze alan bir üretim planlaması amaçlanmıştır. Böylece üreticileri koruyup güçlendirirken, tüketicilerin de artan refahtan pay almasını sağlamak hedeflenmektedir" ifadelerine yer verildi.
Erzurum Erbakan: "İsrail ile ticaretin kesilmesi olumlu" Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Erzurum’daki ziyaretleri çerçevesinde geldiği Aziziye Belediyesi’nde gündeme dair değerlendirmeler yaptı. Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, 31 Mart seçimlerinde partisinin seçimi kazandığı Aziziye Belediyesi’ne gelişinde Başkan Emrullah Akpunar ve belediye çalışanları tarafından çiçekle karşılandı. Burada Türkiye gündemi ve siyasi konularla alakalı açıklamalar yapan Erbakan, hükümetin iyi ve milletin hayrına olan işlerine her zaman destek olacaklarını tekrarlayarak, “Son olarak İsrail ile ticaretin tamamen kesilmesi kararı bunun en önemli örneğidir. Bu tarz kararların her zaman yanında ve destekçisi oluruz” diye konuştu. “Siyonist rejime bizim de bir damla su bile vermememiz lazım” İsrail ile ticaretin tamamen durdurulmasını son derece olumlu bir adım olarak değerlendirdiklerini ifade eden Yeni Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, “Geç de olsa böyle bir adımın atılması son derece önemli. Yeniden Refah Partisi olarak aylardır özellikle seçim döneminde de bunu ifade etmiştik. Yani orada minicik yavrulara bir damla suyu bile çok gören bu siyonist rejime bizim de bir damla su bile vermememiz lazım. Ne pahasına olursa olsun. Mübarek Ramazan ayı geçti. Burada miletimiz sahur yaparken, iftar yaparken, lokmalar boğazında düğümlendi. Çünkü orada Gazze’de insanlar iftar yapacak bir suları bile yok, sahur yapacak. Aç karnına 24 saat aç kaldılar. Bir yandan bomba yağıyor. Yani açlığın vahşeti diyoruz biz buna. Asrın vahşeti uygulandı. Tabii ki böyle bir tablo karşılığında bireysel olarak da kurumsal olarak da, devlet olarak da hepimizin elinden geleni ardımıza koymamamız lazım. Bu noktada sadece belli ürünler değil, ne gönderiliyorsa, ne alınıyorsa, ne veriliyorsa hepsini durdurmak gerekiyordu. Bu yönde bir adım atıldı. Bunu olumlu karşılıyoruz. Bundan sonra da yine daha ileri adımların atılması halinde yine bu adımları da destek olacağımızı, bu noktada hükümetin yanında olacağı ifade ediyoruz” şeklinde konuştu. “Çizgimiz doğrulara destek olmak, doğruya doğru demek” 31 Mart seçimlerinde Cumhur İttifakı’nın dışında yer aldıklarını hatırlatan Erbakan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Seçimlere bu şekilde girdik. İttifak asıl olarak seçimi ilgilendiren bir konu. Ve bu seçimde Cumhur İttifakı ortak bir kararla büyük şehirlerde tek bir aday etrafında mutabakata vardı. Ama biz bütün illerde, büyük şehirlerde dahil olmak üzere ayrıca kendi adaylarımızı çıkardık. Ve ittifakın dışında yer kaldık. Şu anda da bu çizgide gidiyoruz. Aslında biz ittifakın içindeyken de ittifaka girmeden önce de şimdi de aynı çizgideyiz. Çizgimiz de şu; doğrulara destek olmak, doğruya doğru demek. Yanlış varsa da onun karşısında durmak. İşte biraz evvel de ifade ettiğimiz gibi, İsrail ile ticaret durdurulmuş. Ne kadar güzel. Biz de bunu istiyorduk. Geç de olsa bu adımın atılması gerekiyordu. Bize yakışan buydu. Bütün dünyaya bu noktada Türkiye’nin ve milletimizin tavrını göstermek bakımından faydalı bir adım buna destek oluyoruz. Muhalefetin faydalı, milletin hayrına bir adımı olsa ona da destek oluyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, örneğin emeklilerimizin maaşıyla ilgili muhalefetin bir önergesi olmuştu. Buna destek olduk. Emeklinin derdine derman olalım diye. Ama yanlış varsa da milletin zararına bir konu olursa da iktidardan da gelse, muhalefetten de gelse bunun karşısında duruyoruz. Bu şekilde de inşallah devam edeceğiz. İnşallah milletimize faydalı olmayı Cenab-ı Allah nasip etsin. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i kabul ile alakalı daha önce de olumlu değerlendirme yapmıştık. Gerginlik ve kutuplaşma ortamındansa diyaloğun olması her zaman çok daha iyi. Müzakere edilmesi, hepimiz bu ülkenin insanıyız. Bütün siyasi partiler bu ülkenin siyasi partisi. Biz zaten Yeniden Refah Partisi olarak yola çıkarken centilmen siyaset yapacağız dedik. Milletin derdine derman olmak için, çözüm üreten, çalışan, proje üreten bir parti olacağız. Kavgayla, atışmayla, polemikle zaman harcamayacağız dedik. Siyasete zarafet ve nezaket getireceğiz dedik. Ve bunları söyleyen bir parti olarak tabii ki bu gibi görüşmelerin olumlu olacağını düşünüyoruz. İnşallah milletin ülkenin hayrına sonuçlara vesile olsun diye ifade ediyoruz.”