GÜNDEM - 22 Mart 2019 Cuma 19:02

Yeni bordo bereliler yeminlerini etti

A
A
A
Yeni bordo bereliler yeminlerini etti

Dünyanın en saygın ve zorlu kursları arasındaki Özel Kuvvetler İhtisas Kursu'nu tamamlayan 413 kursiyer, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve TSK'nın komuta kademesinin katıldığı törenle bordo berelerini taktı.

Törende konuşan Bakan Akar, "İdlib’deki faaliyetler devam ediyor. Bu konuda Rusya ile temaslarımız sürüyor. Sahada ilgili komutan arkadaşlarım, karargahlarda ilgili personel, gerektiğinde de bakanlar düzeyinde bizler, Rusya ile gerekli konuşmaları yapmak suretiyle ateşkes ihlallerinin önlenerek ateşkesin korunmasına yönelik çalışıyoruz." dedi.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal ve Genelkurmay İkinci Başkanı Korgeneral Metin Gürak ile Özel Kuvvetler Komutanlığındaki Özel Kuvvetler İhtisas Kursu Kapanış Töreni’ne katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan törende, kurs birincisi yaş kütüğüne plaket çaktı. Dereceye giren personel ile Kosova’dan gelen misafir askeri personelin brövelerinin Bakan Akar ve komutanlar tarafından verilmesinin ardından diğer kursiyerlerin bröveleri eğitmenleri tarafından takıldı.

"Şahit timi"nin salondaki yerini almasının ardından kursiyerler Özel Kuvvetler Yemini etti. Kursiyerler daha sonra bordo berelerini taktı. Törende konuşan Akar, Yeni Zelanda’da cuma namazı sırasında iki camiye yapılan terör saldırısı ile ilgili, "Bu olayın münferit bir olay olmadığını, ırkçı, örgütlü bir terör olay olduğunu görmemiz lazım. Eldeki veriler buna doğru götürüyor. Kesin olmamakla birlikte bu konuda bilgiler geldikçe bu şüphelerin kuvvetlendiğini hep birlikte görüyoruz.” şeklinde konuştu.

İçinde bulunulan ortamın kritik olduğuna dikkat çeken Akar, "Türk, Müslüman düşmanlığının ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığının artığını hep beraber müşahede ediyoruz." ifadesini kullandı. Türk Silahlı Kuvvetleri olarak ata yadigarı olan 780 bin kilometrekarelik vatan toprakları ile 462 bin kilometrekarelik mavi vatan ve semaların korunmasını namus borcu olarak gördüklerini belirten Akar, "Ölürsem şehit, kalırsan gazi anlayışı içinde yapmamız gereken ne varsa hepsini ciddiyet, samimiyetle en iyi şekilde yapmaya devam edeceğiz." diye konuştu. Türkiye’nin çevresindeki belirsizliklere, çatışmalara ve istikrarsızlıklara dikkati çeken Akar şunları kaydetti: "Bunlara karşı dikkatli, hazırlıklı olmamız lazım. Bize düşen ne ise bunu en iyi şekilde yapabilecek durumda olmamız lazım."

Bakan Akar, terörle mücadelenin yeni safhasının 24 Temmuz 2015’te başladığını, gelinen noktada bölücü terör örgütü mensuplarının "girilemez" dediği alanlara girildiğini, "ulaşılamaz" dediği bölgelere ulaşıldığını belirterek, bu dönemde büyük kahramanlıkların gösterildiğini vurguladı. Çukur operasyonlarıyla teröristlerin kazdıkları çukurlara gömüldüğünü hatırlatan Akar, 15 Temmuz’daki hain darbe girişiminin akamete uğratılmasının hemen arından Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatlarının başarıyla tamamlandığını kaydetti.

Operasyonların ardından temizlenen bölgelerdeki 315 bin Suriyelinin evlerine döndüğünü dile getiren Akar, TSK’nın sadece askeri değerleriyle değil, insani değerleriyle de dünyaya örnek olduğunu belirtti. Yapılan operasyonlardaki en büyük başarının şehit ve gazilere ait olduğunu aktaran Akar, "Şehitlerimizin, gazilerinin kanlarını yerde bırakmadık, onların sevdiklerinin gözyaşlarının hesabını sorduk, sormaya devam ediyoruz." değerlendirmesini yaptı. İdlib’de 4 milyon insanın güvenliğinin sağlanması, onların rahat huzuru ve yeni bir trajedinin yaşanmaması için ellerinden gelen gayreti gösterdiklerini vurgulayan Akar, şunları söyledi: "İdlib’deki faaliyetler devam ediyor. Bu konuda Rusya ile temaslarımız sürüyor. Sahada ilgili komutan arkadaşlarım, karargahlarda ilgili personel, gerektiğinde de bakanlar düzeyinde bizler, Rusya ile gerekli konuşmaları yapmak suretiyle ateşkes ihlallerinin önlenerek ateşkesin korunmasına yönelik çalışıyoruz. Buradaki insanların rahat ve huzur içinde yaşaması için çaba harcıyoruz."

“Fırat’ın doğusunda, Münbiç’te ciddi belirsizlikler var” 

Fırat’ın batısına yönelik operasyonlarla kontrolün sağlandığını ancak olabilecek olumsuzluklara karşı da gerekli önlemlerin alındığını kaydeden Akar, "Fırat’ın doğusunda, Münbiç’te ciddi belirsizlikler var. Münbiç de bize daha önce verilen sözler çerçevesinde yapılması gereken hareketler var. Bunlar şu ana kadar yapılmadı. Bunu her seferinde muhataplarımıza hatırlatıyoruz." diye konuştu.

Bu konudaki planlama çalışmalarının en ince ayrıntılarına kadar sürdüğüne dikkat çeken Akar, "Fırat’ın doğusu büyük çoğunluğu Arap kardeşlerimizin yaşadığı bölgeler. PKK/YPG’li teröristler buraya geldiler köylere, kasabalara çöktüler. İnsanlara her türlü ezayı, cefayı yapıyorlar. İnsanlara kadın, yaşlı çocuk demeden her türlü baskı, zulmü yapıyorlar.” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin komşularının toprak bütünlüğüne saygılı, uluslararası ve ikili anlaşmalardaki taahhütlerinin arkasında olduğunu kaydeden Akar, şunları kaydetti: "Ancak burada bize karşı bir tehdidin, tehlikenin oluşmasına, ilerleyen zamanlarda da bunun gelişmesine ve başımıza bela olmasına göz yummayacağımızı söylüyoruz. Komşumuz olan bu bölgede oldu bittiye göz yummayacağımızı, izin vermeyeceğimizi bütün dünyaya söyledik, söylemeye devam ediyoruz. Barışçıl yollarla, diyalogla problemlerin çözülmesini arzu etmekle birlikte gerektiğinde ‘ölürsem şehit kalırsam gazi’ anlayışı içinde milli planlarımızı da uygulayabileceğimizi bütün dünyaya bildirdik."

Terörle mücadele

Türk Silahlı Kuvvetlerinin tek hedefinin teröristler olduğunu vurgulayan Akar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"TSK’nın görevi 82 milyonun birlik, bütünlüğü, güvenliğini sağlamak, 780 bin kilometrekarelik vatanımızı, 462 bin kilometrekarelik mavi vatanımızı korumak, kollamaktır. Bazı alçaklar, hainler birtakım çarpıtmalarla, fitneyle milletin içine fesat sokmaya çalışıyor. Sakın ola bu konuda kimse hata yapmasın. Biz biriz, bütünüz, kardeşiz, 82 milyon Türkiye’yiz. Bizim tek hedefimiz teröristler."

Akar, terörle mücadele operasyonlarına ilişkin ise "Doğu’da, Güneydoğu’da, Irak’ın kuzeyinde artan tempoda devam ediyor, edecek. En son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar bu operasyonlar devam edecek. Terör örgütünün sözde liderleri, üsteki alçaklar anladı, kaçacak delik arıyorlar, aşağıdakilerin de bunu bir an önce anlayacağını umuyoruz."

413 kursiyer bordo bere takmaya hak kazandı

Yoğun geçen 32 haftalık eğitimin ardından 413 kursiyer bordo bere takmaya hak kazandı. Fiziki ve psikolojik sınırların zorlandığı eğitimlerde her gün bir öncekinden daha zorlu geçti.

Kurs süresince her türlü zorlu arazi şartları ile olumsuz hava koşullarına göğüs geren kursiyerler, havada, karada ve denizde TSK'nın öncüleri olabilmeye hak kazanmak için çalıştı.

Başlayanlardan ancak yarısının tamamlayabildiği kurs, dünyanın en saygın ve zorlu eğitimleri arasında yer alıyor.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.