GÜNDEM - 24 Eylül 2017 Pazar 09:50

Yeni ders kitaplarındaki sübliminal mesajlar

A
A
A
Yeni ders kitaplarındaki sübliminal mesajlar

Türkiye Gazetesi yazarlarından Yücel Koç bugünkü yazısında müfredata konu olan skandalları ele aldı. Koç, yazısında yeni ders kitaplarında verilen sübliminal mesajlara da değindi, "Bu örgüt kamuflaj ustası ve sızmadığı yer yok. Şimdi bize düşen, ne yapıp edip, onları ortaya çıkarmak" dedi.

İşte Yücel Koç'un yazısı;

O ayının gösterdiği; FETÖ’nün parmağı


Bu karikatür, 6. sınıf Türkçe kitabına girdi.
Doğruysa 6 uzman inceledi, hiçbiri o parmağı görmedi (!)

           ***

Biz, ‘Nasıl olur’u konuşurken, bir başka parmak, lise öğrencilerinin felsefe kitabından çıkıverdi.
Tuhaf çizime, ustaca gizlenmişti.
Ve yine kimse görmemişti (!)

           ***

Bunlar, sağdan soldan toplanmış görseller…

Gözden kaçmıştır diyecektik ki…

Sosyal Bilgiler 7. sınıf kitabına sokuşturulan sözde ‘basın özgürlüğü’ metni, mevzunun o kadar basit olmadığını gösterdi.

FETÖ’nün 17/25 Aralık’ta kullandığı ifadelerin neredeyse tamamı, fütursuzca kitaba sokuşturuluvermişti.
Hedef açıkça AK Parti, metin apaçık FETÖ’nün “Ben buradayım” işaretiydi.

           ***
Ve bir başka skandal…

Yine 7. sınıf…
Din Kültürü kitabı…
Cabbar Kulu’ndan Öğütler başlıklı yazının altında, hazırlayanın adı var.
Kim mi?
FETÖ’nün Alevilerden sorumlu firari imamı Osman Eğri.

           ***
Peki bitti mi?
Elbette hayır…
6. sınıf Sosyal Bilgiler kitabı…
Sayfa 148.
“Medeniyetler Ülkemizde Buluştu” başlıklı metinde, FETÖ’nün Vatikan adına yürüttüğü dinler arası diyalog projesine methiyeler dizildi.
Bunca yaşanandan, onca söylenenlerden sonra…
Ne cesaret değil mi!..

           ***

4. sınıf Türkçe kitabında anlatılan, ‘Müziğin yeryüzüne inişi’ sapkınlığını,
Bir başka kitapta, Osmanlı padişahlarına ağır hakaret ve iftiraları saymadım bile…
Sizce yukarıda saydıklarımız sadece ‘hata’ olabilir mi?

Fikrimi sorarsanız, subliminal mesaj vermeyi seven alçak örgüt, o parmağı hepimize gösteriyor.
Açıkça “Ben buradayım, n.h bulursunuz” demek istiyor.

           ***
Bunları söyledik diye kimse kızmasın, gücenmesin…
Bu örgüt kamuflaj ustası ve sızmadığı yer yok.
Şimdi bize düşen, ne yapıp edip, onları ortaya çıkarmak…
Ve kulaklarından tutup, gereğini yapmak…

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa 17 Bin üyeli Bal-Göç’te Fahriye Vatansever Ağca değişim için aday Türkiye’nin en güçlü göçmen örgütlenmelerinden biri olan, yaklaşık 17 bin üyeli BAL-GÖÇ Derneği, uzun süredir yaşanan yönetim tartışmaları ve düşük katılımlı genel kurullarla gündemde. Dört dönemdir aynı isim tarafından yönetilen derneğin, bugün kendi tabanında dahi güven kaybı yaşadığı ifade edilirken Prof. Dr. Fahriye Vatansever Ağca, BAL-GÖÇ’ün 20. Genel Kurulu’nda "demokrasi, şeffaflık ve birlik" vurgusuyla başkanlığa adaylığını açıkladı. 1989 yılında Bulgaristan’dan zorunlu göçle Türkiye’ye gelen bir Balkan Türkü olan Ağca, on binlerce üyeye sahip bir derneğin genel kuruluna yalnızca birkaç bin kişinin katılmasının camiada ciddi bir kopuşa işaret ettiğini belirtti. Adaylık sürecinde üyelik başvurularının bekletildiği, aidatını ödeyen üyelerin hazirun listelerine alınmadığı ve kongre takviminin daraltıldığı yönündeki iddiaların ise demokratik işleyişi zedelediğini ifade etti. Ağca, seçilmesi halinde genel kurullarda aidat şartının kaldırılacağını, yönetimin şeffaf, hesap verebilir ve ulaşılabilir hale getirileceğini, gençleri ve kadınları merkeze alan yeni bir yapılanma kurulacağını ve genel başkanlık görevine iki dönem sınırı getiren tüzük değişikliğinin ilk toplantıda gündeme alınacağını açıkladı. Kardiyoloji uzmanı ve akademisyen olan Prof. Dr. Fahriye Vatansever Ağca, açıklamasını şu sözlerle tamamladı: "Amacımız; BAL-GÖÇ’te zedelenen güveni yeniden inşa etmek, derneği üyeleriyle birlikte ayağa kaldırmak ve Balkan göçmenlerini hak ettikleri güçlü, saygın ve birleştirici yapıya yeniden kavuşturmaktır."