POLİTİKA - 23 Haziran 2017 Cuma 22:59

Yıldırım: 'Senin teröristin kötü, benim teröristim iyi’ anlayışını kabul etmiyoruz'

A
A
A
Yıldırım: 'Senin teröristin kötü, benim teröristim iyi’ anlayışını kabul etmiyoruz'

Başbakan Binali Yıldırım, dünyada aynı anda en az dört terör örgütü ile mücadele eden başka ülke olmadığını vurgulayarak, “Dünyadan bu kararlı mücadelemize amasız, fakatsız destek bekliyoruz. ‘Senin teröristin kötü, benim teröristim iyi’ anlayışını kabul etmiyoruz. Bugünlerde moda oldu. İslamcı terörist Bu düpedüz İslam düşmanlığıdır” dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, İzmir’de düzenlenen 2 bin kişilik ’Şehit Aileleri ve Gazilerimizle İftar Buluşması’ programına katıldı. Orucunu şehit aileleri ve gazilerle birlikte açan Başbakan Yıldırım, “Dünyada aynı anda en az dört terör örgütü ile mücadele eden başka ülke yok. Dünyadan bu kararlı mücadelemize amasız, fakatsız destek bekliyoruz. ‘Senin teröristin kötü, benim teröristim iyi’ anlayışını kabul etmiyoruz. Bugünlerde moda oldu. İslamcı terörist Bu düpedüz İslam düşmanlığıdır. Teröristin dini, kitabı, mezhebi olmaz. Terörist, sadece ve sadece insanları öldüren makinedir. Bütün vatan sathını, topraklarımızın dışında da mücadelemiz devam ediyor" diye konuştu.

Milletin öksüz yavruları bağrına basmayı bildiğini kaydeden Yıldırım, "Her türlü düşman Türk analarından korksun Türk anaları ’ya şehit olacaksın, ya gazi’ diyerek, kınalar yakarak evlat uğurladıkları sürece biz bir ölür bin diriliriz. Tüm alçaklar bilsin ki siz ne kadar kalleş oldukça biz daha fazla kardeş olacağız. Siz hain oldukça biz daha çok kahramanlar çıkaracağız. Kahramanlarımızın çok iyi bileceğiz, onları unutmayacağız, unutturmayacağız” dedi.

"YILLAR GEÇSE DE MİLLİ ŞUUR ASLA KAYBOLMAZ"

Konuşmasında terörle mücadele vurgusu yapan Başbakan Yıldırım, İzmir’de kurtuluş mücadelesindeki isimlerden Yüzbaşı Şerafettin’in kahramanlık hikayesini anlatarak şunları söyledi:

“15 Temmuz gecesi yine İzmir’de bir destan daha yazıldı. Darbe girişiminde Urla ilçesindeki Menteş kampına getirilen ve darbe girişimi yapıldığı gece İzmir Valiliğini kuşatmak amacıyla şehir merkezine getirilmek istenen 400 harp okulu öğrencisini taşıyan kafile polis tarafından durdurulur. Konvoyun başındaki darbeciye asıl ağır darbeyi indiren bir genç komiser, bugün de aramızda olan o genç komiser, Urla İlçe Emniyet Müdürlüğünde görev yapıyor. Darbecileri durdur ve geçişine izin vermez. Darbecilerin başındaki, ‘Bizi elindeki küçük tabancıyla mı durduracaksın?’ deyince yiğit komiser; ‘Ailemde üç şehit var. Dördüncü ben olurum ama sizi buradan geçirmem’ der. ‘Tabancamda 13 mermi var. Israr edersen bunlardan biri sana nasip olur’ der. Bu kararlılık karşısında darbecilerin başındaki ve o konvoydakiler geldikleri gibi geri dönmek mecburiyetinde kalır. Yıllar geçse de milli şuur asla kaybolmaz, dimdik ayakta olur. Ne zaman lazım olursa o zaman alçaklara gereken cevabı verir. Rabbim bir daha bu güzel ülkeyi böyle sınavlardan geçirmesin.”

"EN AĞIR CEZAYI ALMAKTAN KURTULAMAYACAKLAR"

“Mahkemelerde darbe planlayanların verdiği ifadeleri görüyorsunuz. İşi nasıl da sulandırmaya çalışıyorlar” diyen Yıldırım, “Şehit yakını ve gazilerin gözlerinin içine baka baka yalan söylüyorlar. İstedikleri kadar çırpınsınlar, mutlaka hukuk içerisinde en ağır cezayı almaktan asla kurtulamayacaklar. 15 Temmuz’dan sonra ‘Türkiye iflah olmaz, ekonomisi çöker’ diyenler şimdi bu söylediklerinden utanıyorlar. 16 Temmuz’da not düşürenler şimdi Türkiye büyüme tahminlerini artırmaya başladılar. Yüzde 2’lerden 4,7’lere çıkardılar. Bu rakam bile Avrupa büyüme oranının iki katı. Darbe belasını savan, terör örgütleri ile amansız mücadele eden ateş çemberi içerisindeki Türkiye, tüm olumsuzlara rağmen 2017’in ilk dört ayında yüzde 5 büyümeyi başardı. Büyümede Türkiye, Çin ve Hindistan’dan sonra dünyada 3. sırada yerini aldı. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde başlatılan istihdam seferberliğinde önemli netice aldık. 2017’nin ilk dört ayında işsizlik rakamı yüzde 1 oranında düştü. 5 ayda ilave iş bulanların sayısı 1 milyon 200 bine yükseldi. Türkiye’nin yarınları bugününden çok daha iyi olacak” ifadelerine yer verdi.

UYUŞTURUCU İLE MÜCADELE

Konuşmasında uyuşturucu ticareti yapan örgütlerle karşı verilen mücadele hakkında da bilgi veren Başbakan Yıldırım, “Türkiye artık terörle anılmaktan kurtulacaktır. Hedefimiz terörü Türkiye gündeminde en alt sıralara indirmek, daha çok kalkınma, istihdam, yatırım ve üretim olacak. İzmir Emniyet Müdürlüğümüz son aylarda uyuşturucuya büyük savaş açtı. İzmir gençlerinin geleceğini yok etmeye gayret eden bu alçak örgütlerine göz açtırmıyoruz” derken, 11 yaşındaki berrak Zeynep ismindeki bir çocuğun 15 Temmuz üzerine yazdığı şiiri de okudu.

"MİLLETÇE CANIMIZ YANIYOR"

Manevi güzelliklerle dolu Ramazan ayının yardımlaşma ve sabır ayı olduğunu, imtihanların en zorundan geçen şehit ailelerinin, sabrın da metanetin de en büyüğünü yaşadığını kaydeden Yıldırım, şunları söyledi:

“Allah sabrınızı daim etsin. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, siz değerli ailelerine sabır, gazilerimize de hayırlı ömürler diliyorum. Sizler bize aziz şehitlerimizin yadigarısınız. En değerli varlıklarınız, kendisini milleti, bayrağı, vatanı ve devleti için feda etti. Bu topraklar üzerinde yüz yıllardır özgür ve bağımsız bir şekilde yaşıyorsak bu her bir şehidimizin sayesindedir. Şehitlerimizin bize bıraktığı bu mübarek toprakları korumak ve her türlü terörden ve düşmandan arındırmak için gece gündüz demeden çalışıyoruz. Tabii şehitlerimiz oluyor, milletçe canımız da yanıyor. Bu ülkenin bağımsızlığı için bütünlüğü için hayatını seve seve veren şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.”

İZMİR MARŞI’NI OKUDU

Şehit ailelerinin dertleri ile dertlenmek ve her zaman yanlarında olmanın birinci vazifeleri olduğunu dile getiren Yıldırım, şunları söyledi:

“Bu millet kadirşinastır. Şehidine de ailesine de vefalıdır. Şehidini kendi şehidi, ailesini ailesi bilir. Ateş düştüğü yeri yakar ama bilin ki siazin evinize düşen her ateş Türkiye’nin bütün ailelerinin evine de düşmüş bir ateştir. Derdinizle dertlenmek, her zaman yanınızda olmak en büyük görevimizdir. Birlik beraberlik, kardeşlik anlayışıyla düşmana karşı koymuş kanlarını ve canlarını bu güzel memleket için seve seve feda etmekten çekinmemiş şehitlerimizin bizim nezdimizde yeri gökyüzünde parlayan birer yıldızdır.”

Yıldırım, daha sonra İzmir Marşı’nın dizelerini okudu.

"BÜTÜN GÜCÜMÜZLE ÇALIŞIYORUZ"

İftara katılan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Sayan Kaya ise, “İzmir’in anlamı bizim için apayrı. Bağımsızlığımızın sembolü kahraman şehitlerimiz ve ailelerine minnet ve şükran borçluyuz. Onların iman ve cesaretle dolu mücadelelerini gelecek nesillere aktarmaya devam edeceğiz. Şehitlerimizin emanetini yaşatmak, gazilerimizin hislerine ortak olmak çok anlamlı. Bakanlık olarak izlere iyi şekilde hizmet vermek için bütün gücümüzle çalışıyoruz. Sizlerin gösterdiği cesaret, sabır ve metanet karşısında ne yaparsak yapalım az. Sizlere hizmet etmek bizim için en büyük şeref ve onur” dedi.

İftar programına Başbakan Binali Yıldırım, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Sayan Kaya ve Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan’ın yanı sıra, AK Parti İzmir Milletvekilleri, ilçe belediye başkanları, AK Parti’li yöneticiler ve şehit aileleri ve gaziler katıldı.

Ali Gözeten - Ceren Atmaca - Sinan Yeniçeri

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara ATO Başkanı Baran: “Türkiye’nin 21. Serbest Bölgesi için en uygun şehir Ankara’dır” Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, serbest bölgelerin ihracata yönelik yatırım ve üretimi teşvik etmek, doğrudan yabancı yatırım ve teknoloji girişini hızlandırmak, ihracatı geliştirmek, istihdamı artırmak gibi faydalar sağladığını belirterek, “Ankara’ya Serbest Bölge kurulmasını talep ediyoruz” dedi. ATO Başkanı Baran, yaptığı yazılı açıklamada Türkiye ekonomisine İstanbul’dan sonra en çok katkıyı sağlayan başkent Ankara’nın 12,4 milyar dolar ihracat, 17,7 milyar dolar ithalatla Türkiye’nin en çok ihracat yapan dördüncü, en çok ithalat yapan üçüncü ili olduğunu, organize sanayi bölgeleri, teknokentleri ile tam bir üretim ve ticaret merkezi niteliği taşıdığını belirterek, Türkiye’nin 21. Serbest Bölgesi’nin kurulması için en uygun şehir olduğunu dile getirdi. Baran, Türkiye’de halihazırda faaliyet yürütülen 18 Serbest Bölge’nin 2023 yılında 12,7 milyar dolar ihracat gerçekleştirdiğini ve 100 bin kişiye istihdam sağladığını ifade ederek, “19. Serbest Bölge, İzmir Bergama’da 18 Mart tarihinde Ticaret Bakanımız Ömer Bolat’ın katılımıyla açıldı. 20. Serbest Bölge’nin de Menemen’de açılmasına ilişkin karar alındı. Serbest bölgelerin yer ve sınırlarını belirlemeye Cumhurbaşkanımızın yetkili olduğu ilgili yasal düzenlemelerde yer alıyor. Buradan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a, 21. Serbest Bölge için Ankara olarak talip olduğumuzu duyurmak ve serbest bölge talebimiz konusunda çağrıda bulunmak istiyorum. Türkiye’nin 21. Serbest Bölgesi’nin kurulması için en uygun şehir Ankara’dır” diye konuştu. Baran, Başkent’e serbest bölge kurulması konusundaki taleplerini Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın 26 Eylül 2023 tarihinde katıldığı ATO Meclis Toplantısı’nda da dile getirdiğini hatırlattı. Başkent’in raylı ulaşımda bir merkez konumunda olduğunu, Ankara’dan İstanbul’a, Konya’ya, Eskişehir’e, Yozgat’a, Sivas’a Yüksek Hızlı Tren bulunduğunu, Türkiye’nin dört bir yanına da demiryolu ile bağlantıları bulunduğunu kaydeden Baran, Ankara’nın Türkiye’deki karayolu ağının da tam ortasında yer aldığını söyledi. Baran, Ankara’nın gelişen üretim kapasitesi, organize sanayi bölgeleri ve teknokentleriyle üretim hacmi kadar katma değeri yüksek ürünler üreten bir şehir olduğuna da dikkat çekerek, “Ankara’mız üniversiteleri ve sanayi bölgeleri ile yoğun göç alan bir merkez. Ankara’da bir serbest bölge kurulması üretime, istihdama ve ihracata ivme kazandıracaktır” diye konuştu.
İstanbul Enerji alanında düzenlemeler içeren kanun teklifi Meclis’te kabul edildi Enerjide düzenlemeler içeren kanun teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi. Enerji alanında düzenlemeler içeren Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi. Kanuna göre, Ulusal Maden Kaynak ve Rezerv Raporlama Komisyonu (UMREK) koduna göre raporlama zorunluluğu sadece "4. Grup" maden işletme ruhsatları açısından devam edecek. Böylece bunun haricindeki maden grupları açısından bu zorunluluk ve mevcut taksir yaptırımı kaldırılıyor. Düzenleme 28 Şubat 2024 tarihinden geçerli olacak. Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, arama ruhsatı alarak bulduğu madenler için UMREK koduna göre rapor hazırlama şartı aranmaksızın MTA tarafından hazırlanan raporlar ile buluculuk hakkını kazanacak. İçme-kullanma suyu temin edilen rezervuarlar ve sulak alanlar ile Kıyı Kanunu kapsamında kalan kıyı ve sahil şeritleri hariç olmak üzere denizler, baraj gölleri, suni göller ve tabii göllerin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca yenilenebilir enerji kaynak alanı olarak ilan edilen alanlarında imar planı yapılmaksızın yenilenebilir enerji üretim santralleri kurulabilecek. İçme-kullanma suyu temin edilen rezervuarlar ve sulak alanlar ile yasa kapsamında kalan kıyı ve sahil şeritleri hariç olmak üzere baraj gölleri, suni göller ve tabii göllerde imar planı yapılmaksızın Elektrik Piyasası Kanunu’na göre hidrolik kaynaklara dayalı önlisans veya üretim lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından yenilenebilir enerji kaynağına dayalı birden çok kaynaklı üretim tesisi kurulması mümkün olacak. Söz konusu alanlarda Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne veya sulama birliklerine ait tarımsal sulama amaçlı tesislerin elektrik ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü veya Genel Müdürlüğün izniyle sulama birlikleri tarafından yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı lisanssız elektrik üretim tesisi kurulabilecek. Öte yandan, teklifin bu düzenlemelerini içeren 4. maddesi, Danışma Kurulu kararıyla, tekriri müzakere önergesiyle yeniden görüşüldü. Maddeye, belediye sınırları içinde yer alan söz konusu alanlarda DSİ Genel Müdürlüğünün izniyle ilgili belediyeler ve bağlı kuruluşları tarafından yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı lisanssız elektrik üretim tesisi kurulabilmesine yönelik düzenleme de eklendi. Doğal gazın sıvılaştırılması Doğal Gaz Piyasası Kanunu’na "doğal gazın sıvılaştırılması" tanımı eklenerek, Türkiye’nin doğal gazda ticaret merkezi olma hedefleri çerçevesinde hem yerli üretim doğal gazın hem de farklı kaynaklardan ithal edilen veya ithal edilecek doğal gazın ülkede sıvılaştırılarak dünya piyasalarına LNG olarak pazarlanabilmesi hedefleniyor. Yüzen LNG tesislerinin işletilmesi ve yer değişikliği kapsamında sağlanacak istisnalar, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının görüşü alınarak Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) tarafından bu düzenleme uyarınca yayımlanan usul ve esaslara göre belirlenecek. Mevcut depolama tesisleri, mevcut tesislerdeki kapasite artışları veya yeni yapılacak tesisler, kullanım oranları veya rekabet koşulları dikkate alınarak düzenlemenin sisteme erişime ilişkin hükümlerinden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının görüşü alınarak Kurul kararı ile belirli süre muaf tutulabilecek. Depolama şirketleri verecekleri hizmetlere ilişkin birim bedelleri ve tesis kapasitelerini yayımlamak zorunda olacak. Yurt içinde üretilen veya ithal edilen doğal gazın sıvılaştırılarak yurt dışına ihraç edilmesi ya da yurt içinde yeniden satışı amacıyla kurulacak sıvılaştırma tesislerini işletecek tüzel kişilerin Kuruldan lisans almaları gerekecek. Doğal gaz sıvılaştırma lisansı başvurusunda bulunan tüzel kişilerin teknik ve ekonomik güce sahip olmaları ve yönetmeliklerde belirtilen diğer şartları taşımaları zorunlu olacak. Sıvılaştırma tesislerinde yürütülen faaliyetler depolama faaliyeti olarak sayılmayacak. Sıvılaştırma tesisi işletmecileri faaliyet gösterdikleri tesislerin ilgili standartlara ve teknik kriterlere göre yapılması ve işletilmesinden sorumlu olacak. Sıvılaştırma tesislerinde yürütülecek faaliyetlere ilişkin usul ve esaslar Bakanlık görüşü alınarak Kurul tarafından belirlenecek. YEKA yarışmaları Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun’da yapılan değişiklikle, Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA) yarışmalarına ilişkin usul ve esaslar, ilgili yarışma şartnamesinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından belirlenecek. Yarışma sonucunda oluşan fiyat veya bedel, yarışma şartnamesinde belirlenecek süre boyunca YEK Destekleme Mekanizması kapsamında değerlendirilecek. 10 yıllık süresini bitiren lisanssız üretim faaliyeti kapsamındaki tesisler, talep halinde ve lisans alma bedeli ile lisans süresi boyunca elektrik piyasasında oluşan saatlik piyasa takas fiyatını, tesis tipi bazında uygulanan güncel YEK Destekleme Mekanizması fiyatından fazla olması halinde aradaki fiyat farkının YEK Destekleme Mekanizmasına katkı bedeli olarak ödeyerek lisanslı üretim faaliyetine geçebilecek. Bu kapsamdaki başvurular için uygulanacak lisans alma bedeli, lisans süresi ve lisanslı üretim faaliyetine geçilmesine ilişkin diğer hususlar EPDK tarafından ayrıca belirlenecek. Lisanssız üretime devam edecek tesislerde üretilecek ihtiyaç fazlası elektrik enerjisi için elektrik piyasasında oluşan piyasa takas fiyatını geçmemek üzere uygulanacak fiyat ve uygulamaya ilişkin usul ve esaslar, Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek. Enerji verimliliği projelerinin desteklenmesi Enerji Verimliliği Kanunu’na ’başvuru sahibi’, ’spesifik enerji tüketimi’ ve ’karbon yoğunluğu’ tanımları ekleniyor. Enerji verimliliği projelerinin desteklenmesi, enerji veya karbon yoğunluğunun veya spesifik enerji tüketiminin azaltılmasıyla ilgili uygulamalara yönelik usul ve esaslar belirleniyor. Buna göre, enerji verimliliğini artırmak amacıyla hazırlanan projeler, Bakanlık tarafından 15 milyon lirayı geçmemek kaydıyla bedellerinin en fazla yüzde 30’u oranında desteklenecek. Bu kapsamdaki destekler hibe veya faiz desteği şeklinde verilecek. Destek bedeli her yıl, bir önceki yıla ilişkin ilan edilen yeniden değerleme oranında, takvim yılı başından geçerli olmak üzere artırılacak. Enerji veya karbon yoğunluğunu veya spesifik enerji tüketimini Bakanlığın belirlediği kriterler çerçevesinde azaltan başvuru sahiplerine, ödenek imkanları göz önüne alınmak ve 10 milyon lirayı geçmemek kaydıyla, kriterlerde belirlenen yıla ait enerji giderinin en fazla yüzde 30’u oranında destek ödemesi yapılacak. Destek bedeli her yıl, bir önceki yıla ilişkin ilan edilen yeniden değerleme oranında, takvim yılı başından geçerli olmak üzere artırılacak. Enerji verimliliği projelerinin ve enerji veya karbon yoğunluğunu veya spesifik enerji tüketimini azaltan başvuru sahiplerinin desteklenmesi ile ilgili usul ve esaslar Bakanlık tarafından yönetmelikle düzenlenecek. Bakanlık tarafından enerji verimliliği desteklerine ilişkin iş ve işlemlerde mevzuat ile belirlenen hükümlere aykırı davranılması, sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenlenmesi veya kullanılması, yanlış ve yanıltıcı bilgi verilmesi veya herhangi bir usulsüzlük tespit edilmesi halinde, başvuru veya proje sahiplerine ödenen desteklerin, ödeme tarihinden itibaren belirlenen oranda hesaplanarak faizi ile birlikte bir ay içinde ödenmesi istenecek. Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu, enerji verimliliğinin artırılması ile yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanılmasına yönelik araştırma ve geliştirme projelerini öncelikle destekleyecek. Bu projelerin yönlendirilmesinde ve değerlendirilmesinde Bakanlığın görüşü alınacak. Geçici süreli elektrik enerjisi talepleri Elektrik Piyasası Kanunu’nda yapılan değişiklikle, olağanüstü hal kararı alınan veya genel hayata etkili afet bölgesi olarak kabul edilen yerlerde, elektrik hizmetlerinin kesintisiz karşılanabilmesi için geçici süreli elektrik enerjisi talepleri Kurul kararı ile belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde karşılanabilecek. Elektrik dağıtım tesisleri veya nakil hatlarına ilişkin irtifak alanı, en düşük yaklaşım mesafesi, iletkenin salınım mesafesi ve direkler arası uzaklık dikkate alınarak ilgili mevzuata göre belirlenecek. Böylece fahiş kamulaştırma bedelleri belirlenmesinin önüne geçilmesi ve kamu kaynaklarının tasarrufuyla yatırımların artırılması hedefleniyor. Yenilenebilir enerji kaynak alanları yarışmaları sonucunda imzalanan sözleşmeler nedeniyle hak kazanılmış olanlar hariç, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce mevcut olan üretim lisanslarını, ön lisanslarını, lisans başvurularını sonlandırmak veya kurulu güç düşümü suretiyle tadil etmek isteyen tüzel kişilerin 2 ay içerisinde Kuruma başvurmaları halinde başvuruları sonlandırılarak veya tadil edilerek Kuruma sundukları teminatları kısmen ya da tamamen iade edilecek. Söz konusu yarışmalar sonucunda imzalanmış sözleşmelerini iptal etmek isteyen tüzel kişilerin düzenlemenin yürürlüğe girmesinin ardından iki ay içerisinde Bakanlığa başvurmaları halinde tüm hak ve yükümlülükleri sona erecek, başvuruları sonlandırılacak, Bakanlığa ve Kuruma sunduğu teminatları iade edilecek. Nükleer Düzenleme Kanunu’nda yapılan değişiklikle, nükleer madde taşıyan kişinin talebi, nükleer tesis işletenin muvafakati ve Nükleer Düzenleme Kurumunun onay yönündeki kararıyla, taşıyıcının sorumlu olabilmesine imkan tanınıyor. Buna göre, işleten, nükleer maddelerin taşınmasına ilişkin sigorta yaptırma veya teminat gösterme yükümlülüğünü Kurumun onaylaması şartıyla taşıyıcıya devredebilecek. Yükümlülüğü devralan taşıyıcı, düzenleme kapsamında işleten olarak sorumlu olacak.