EĞİTİM - 30 Mayıs 2020 Cumartesi 11:26

YÖK'ten küresel salgın ile mücadele kapsamında yeni düzenlemeler

A
A
A
YÖK'ten küresel salgın ile mücadele kapsamında yeni düzenlemeler

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, Covid-19 sürecinde YÖK'ün kaydettiği ilerlemeyi kaybetmemesi adına yeni önlemler alındığını aktardı.

Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç, Türk Yükseköğretim sistemini daha güçlü bir şekilde yarınlara hazırlayabilmek adına hazırlanan yeni düzenlemeleri açıkladı. Saraç, resmi sosyal medya hesabı üzerinden yeni düzenlemeleri, “Yükseköğretimimizi Covid-19 salgını sonrasındaki küresel değişime, yeni ve zorlu sürece hazırlamak ve özellikle uluslarasılaşmada son yıllarda katettiğimiz büyük mesafeyi kaybetmemek amacıyla bir dizi kararlar aldık” ifadeleriyle duyurdu.

Yurtdışında eğitim gören Türk öğrenciler için yapılan düzenlemeler kapsamında YÖK, yurt dışında okuyan, fakat Covid-19 küresel salgını dolayısıyla okuduğu üniversiteye dönemeyen veya okuduğu ülkedeki salgına ilişkin riskler yüzünden üniversitesine dönmek istemeyen öğrencilerin için bir dizi önemli kararlar aldı.

YÖK, yurtdışında okuyan öğrencilerin salgın sonrasında öğrenimlerini Türkiye'de sürdürmek istediklerini bildirmeleri üzerine, bu öğrencilerin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmaları nedeniyle küresel salgın dönemindeki sağlık endişelerini dikkate alarak yeni düzenlemeler yaptı.

Covid-19 Küresel Salgını dolayısıyla sadece 2020-2021 Eğitim ve Öğretim yılı güz dönemi yatay geçiş işlemlerine mahsus olacak, öğrenci merkezli düzenlemelerin ana hatları ise şu şekilde:

“Yurtdışı yatay geçiş kontenjanları artırıldı, kısıtlar kaldırıldı. Yükseköğretime girişte başarı sıralaması şartı bulunan ‘Tıp, Diş Hekimliği, Eczacılık, Hukuk, Öğretmenlik, Mühendislik ve Mimarlık’ programları dışındaki yükseköğretim programlarının yurt dışı yatay geçiş kontenjanlarındaki yüzde 50 kısıt kaldırılarak, bu programlara yurt içi yatay geçiş kontenjanı kadar yurt dışı kontenjan ayrılabilmesine imkan tanındı. İlk binde yer alan üniversitelerde eğitim görenlere ek fırsat verildi.

Üniversite sıralamalarında ilk binde olan üniversitelerde okuyan öğrencilere ayrıca yeni bir imkan daha tanındı. Başarı sıralaması şartı bulunan ‘Tıp, Diş Hekimliği, Eczacılık, Hukuk, Öğretmenlik, Mühendislik ve Mimarlık’ programları için olan yurt dışı yatay geçiş kontenjan kısıtlaması, Yükseköğretim Kurulunca belirlenmiş olan sıralama kuruluşları tarafından yapılan dünya üniversite sıralamalarının herhangi birinde ilk binde yer alan üniversitelerin programlarındaki öğrenciler için, geçerli olmayacak.

Dolayısıyla ilk binde yer alan üniversitelerde okuyan Türk öğrencilere ülkemizde eğitim ve öğretim görebilmeleri için yeni bir fırsat penceresi açılmış oluyor. Bu düzenleme yurtdışına giden ve üstün nitelikli üniversitelerde okuyan başarılı öğrencilerin tekrar Türkiye’deki üniversitelerimize kazandırılmasının yolunu da açacak.”

Türkiye'deki açık öğretim programlarından herhangi birine yatay geçiş imkanı da bu kapsamda açıklanan yenilikler arasında. 2020-2021 Eğitim ve Öğretim yılına mahsus olmak kaydıyla, ÖSYS/YKS Puanına veya muadil belgelere sahip olmak koşulunu sağlamaları halinde dileyen öğrenciler, Türkiye'deki açık öğretim programlarından herhangi birine yatay geçiş başvurusu yapabilecek. Bu durumda ilgili üniversiteler bu öğrencilerin programa intibaklarını gerçekleştirecek.

Yatay geçişler her sınıfa yapılabilecek

Küresel Salgın dolayısıyla ve 2020-2021 eğitim öğretim yılı güz dönemi ile sınırlı olmak üzere öğrenciler, birinci sınıf ve son sınıf da dâhil bütün sınıflara yatay geçiş başvurusu yapılabilecektir. Bu şekilde yurt dışında okuyan tüm öğrenciler, okudukları sınıf ne olursa olsun belli şartlar dâhilinde Türk yükseköğretim sistemine dâhil olabilecek. Bilindiği üzere mer'i mevzuata göre ilk ve son sınıflara yatay geçiş yapılamamaktadır.

Dolayısıyla bu düzenlemede küresel salgın dönemine mahsus olmak üzere geniş bir imkan sunulacak
YÖK Başkanlığı tarafından, Covid-19 Küresel salgını dikkate alınarak sadece “2020-2021 Eğitim ve Öğretim yılı güz dönemine mahsus olmak" üzere Türkiye’deki üniversitelere yatay geçiş hususları ise şu şekilde aktarıldı:

“Ülkemizdeki üniversitelere yatay geçiş kontenjanları artırıldı, İlk bindeki üniversitelerden yatay geçiş talep edenler için yeni imkanlar sunuldu, birinci ve son sınıfa da yatay geçiş başvuru imkânı sağlandı, şartları sağlayan ve dileyen öğrenciler için de açıköğretim programlarına geçiş yapabilmelerinin yolu açıldı.”

Türkiye’deki üniversitelerin, yurt dışındaki üniversiteler ile yürüttükleri ortak programlardaki Türk öğrenciler için yeni düzenlemeler de açıklandı. Bu kapsamda seçenekler program özelinde ve öğrenci merkezli değerlendirilerek karar alınacak. Covid-19 salgını nedeniyle yükseköğretim kurumlarının yurt dışındaki yükseköğretim kurumlarıyla ortak yürütmekte olduğu önlisans ve lisans programlarında kayıtlı olan öğrencilerden, 2020-2021 eğitim ve öğretim yılında yurt dışındaki üniversitede eğitim alması gerekenler için de YÖK kolaylaştırıcı bazı kararlar aldı.

Salgın nedeniyle üniversitelerdeki yurt dışındaki yükseköğretim kurumlarıyla açmış oldukları ortak programlarda okuyan öğrencilerden yurtdışına gitmek istemeyen öğrenciler için alınan karar uyarınca yükseköğretim kurumları bu öğrenciler ile ilgili olarak, “Yurt dışındaki yükseköğretim kurumundan dijital imkanlarla ve uzaktan öğretim ile ders alabilmesi, iki yükseköğretim kurumunun da uygun görmesi halinde öğrencilerin Türkiye'de kayıtlı oldukları yükseköğretim kurumunda eğitim alabilmesi, Türkiye'deki yükseköğretim kurumundan aldıkları derslerin yurtdışındaki üniversite tarafından sayılabilmesi, yurt dışında eğitim almaları gereken dönemlerin değiştirilebilmesi, öğrencilerin talebi halinde ortak programdan çıkarak kayıtlı olduğu yükseköğretim kurumundaki eşdeğer programa geçebilmesi, seçeneklerinden birisini, program özelinde ve öğrenci merkezli değerlendirerek karara bağlayabilecek” ifadelerine yer verildi.

Yurtdışından gelecek uluslararası öğrencilerin sayısını artırmak için yeni düzenlemeler yapıldı. Türkiye’nin yabancı öğrenciler için cazibe merkezi olmaya devam etmesi de sağlanacak hususlar arasında. Son yıllarda YÖK'ün başlatmış olduğu ‘Hedef Odaklı Uluslarasılaşma Projesi’ kapsamında beş yıl önce 48 bin olan yabancı, uluslararası öğrenci sayısı olağanüstü bir artış ile 180 bine ulaşmıştı.

YÖK, bu başarının salgın sonrasında da kaybolmaması ve Türkiye’nin yabancı öğrenciler için cazibe merkezi olma durumunun devam etmesi için bu yıla mahsus olmak üzere yeni düzenlemeler gerçekleştirdi. Bu doğrultuda YÖK Başkanlığı, “Geç mezuniyet durumlarına yönelik yeni haklar tanındı.

Salgın dolayısıyla pek çok ülkede lise mezuniyet sınavlarının sonbahara ertelenmesi, geç mezuniyet ile salgın nedeniyle alınan tedbirler dolayısıyla ülkemizde eğitim görmek isteyen uluslararası öğrenci adaylarına ‘2020-2021 akademik yılı güz dönemine mahsus olmak üzere’ bazı yeni imkânlar tanındı. Adaylar ön kayıt yaptırabilecek, ayrıca başvuru ve kayıt süreci 15 Aralık 2020 tarihine kadar uzatılarak geç kayıt yapılabilecek. Eğitim ve öğretime başladıktan sonra kayıt yaptıranlara hızlandırılmış telafi eğitimi verilebilecek.

Geç kayıt yaptıran öğrenciler güz döneminde kayıt dondurarak eğitime bahar döneminde başlayabilecek. Eğitim ve öğretim dönemi başladığında kayıt yaptırmış, ancak ülkemizde veya kendi ülkelerinde alınan tedbirler nedeniyle gelemeyen öğrencilere, bu tedbirler kalkıncaya kadar 2020-2021 eğitim ve öğretim yılı güz döneminde dersleri dijital imkânlarla uzaktan öğretimle verilebilecek. Uluslararası öğrencilerin klinik alanlar dışındaki lisansüstü programlara, YÖK'ten bir günde alınabilen ‘Okul Tanıma Belgesi’ ile kayıt yaptırılabilmesine de imkân tanındı” açıklamasında bulunuldu.

Bu düzenlemeler ile küresel salgın sürecinde üniversitelerin yurtdışından öğrenci kaydetmeleri teşvik edilecek ve yükseköğretim bölgesi için çekim merkezi olması durumunun devam etmesi hedefleniyor.

Yükseköğretim sanal fuarları gerçekleştirilecek

Yükseköğretim Kurulu küresel salgın müddetince kısıtlanan hareketliliğinin olumsuz etkilerini azaltmak ve bu süreçte Türk yükseköğretiminin yurtdışında dijital ortamlarda da tanıtılabilmesini sağlamak için harekete geçti. Bu kapsamda ise, ‘Yükseköğretim Sanal Fuarları’nın yapılması için hazırlıklara başlandı.

Türkiye'deki bütün yükseköğretim kurumlarının uluslararası platformlarda yabancı uyruklu öğrencilere tanıtımı amacıyla dijital ortamlarda gerçekleştirilecek olan Sanal fuarlar için üniversiteler diğer ilgili kamu kurumları ile de iş birliği içinde olacak.

Bu kapsamda üniversiteler, bünyelerindeki fakülteleri, programları ve öğrencilere sundukları bütün imkanları tanıtarak, eş zamanlı olarak yabancı uyruklu öğrencilerin kendi yetkilileri ile doğrudan iletişim halinde olmalarına imkân sağlayacak.

Emin Kuvat
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler Resmi Gazete’de Çalışmak için bulundukları ilden başka illere giden mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin yaşadıkları sorunların giderilmesine yönelik yapılacak çalışmalar ile ilgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanarak Resmi Gazete’de yayımlanan ’Mevsimlik Tarım İşçileri ile İlgili 2024/5 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’ ile mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler getirildi. Genelge kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve aileleri için geçici yerleşim alanları oluşturulacak ve bu alanlarda eğitim, sağlık, ulaşım ve sosyal hizmetler sunulacak. Genelgeye göre, valilikler tarafından mevsimlik tarım işçilerinin yoğun olarak çalıştığı yerlerde iklim şartlarına uygun, emniyetli ve estetik prefabrik yapılar kullanılarak geçici yerleşim alanları kurulacak. Bu alanlar sel, su baskını gibi doğal afetlere karşı güvenli lokasyonlarda planlanacak ve yerleşim yerlerine elektrik, su ve kanalizasyon hizmetleri sağlanacak. Valiliklerce hazırlanan eylem planlarında belirlenen alanlara ilişkin tahsis veya protokol belgesi Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi’ne (e-METİP) aktarılacak. Sağlık hizmetleri Genelgede sağlık hizmetleri kapsamında, il sağlık müdürlükleri tarafından mevsimlik tarım işçileri ve ailelerine yönelik aşılama, kronik hastalık taramaları ve mobil sağlık ekipleri ile sağlık hizmetleri sunulacak. İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda personelinin istihdamının sağlacağı belirtilen genelgede, ”İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda sağlık personelinin istihdamı sağlanacak ve hizmet ihtiyacına göre personelin çalışma saatleri düzenlenecektir. Çalışan sağlığının korunması ve geliştirilmesi kapsamında il sağlık müdürlüklerince gerekli bilgilendirme faaliyetleri yapılacaktır” ifadelerine yer verildi. Eğitim hizmetleri Genelgeye göre çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. İl milli Eğitim Müdürlüklerince; geçici yerleşim alanlarında eğitim ve sosyal faaliyetler için oluşturulan merkezin, öncelikle çocuklar için etkin bir eğitim merkezi olarak kullanılmasının sağlanacağına dikkati çekilen genelgede şu ifadelere yer verildi: "Çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. Mevsimlik tarım işçilerinin zorunlu eğitim çağındaki çocuklarının eğitimlerini devam ettirmek üzere konu hakkında Milli Eğitim Bakanlığının ilgili yönerge/genelge hükümleri uygulanacaktır. Bu hususta şartlı nakit transferi gibi özendirici tedbirler etkin şekilde uygulanacak, çocukların okul kıyafetleri ve malzemeleri valiliklerce sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları aracılığıyla temin edilecektir. İl milli eğitim müdürlüklerince; mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının daimi ikametgahlarındaki okullarına döndüklerinde öğrenme kayıplarına yönelik telafi/yetiştirme eğitimleri yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçileri, daimi ikamet ettikleri illere geri döndüklerinde çalışma ve iş kurumu il müdürlükleri, halk eğitimi merkezleri ve mesleki eğitim merkezlerince; işçiler arasında yaygın eğitim ihtiyacı olanlar tespit edilerek eğitim ihtiyaçları karşılanacak, yetişkinlere okuma-yazma ve/veya meslek edindirme kursları, iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri ile sosyal-kültürel faaliyetler düzenlenecektir. Özel eğitim ihtiyacı bulunan çocuklar rehberlik araştırma merkezi müdürlükleri tarafından eğitim imkanlarından faydalandırılacaktır. Mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarının eğitime erişimlerinin sağlanması amacıyla il/ilçe milli eğitim müdürlükleri bünyesinde kurulan ekiplerin görevleri süresince ulaşım ihtiyaçlarının giderilmesi için gerekli tedbirler Valiliklerce alınacaktır." Genelgeye göre, İçişleri Bakanlığı, mevsimlik tarım işçilerinin güvenli bir şekilde seyahat etmeleri için gerekli trafik denetimlerini artıracak ve gece saatlerinde yolculuk yapmamaları sağlanacak. Geçici yerleşim alanlarının korunması ve asayişin sağlanması için kolluk kuvvetleri tarafından düzenli devriyeler yapılacak. Sosyal hizmetler Aile ve sosyal hizmetler il müdürlüklerince sosyal hizmetler kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin bilgilendirilmesi sağlanacağı kaydedilen genelgede kadın, çocuk, engelli ve yaşlıların sunulan hizmetlerden yararlanacağı vurgulandı. Okul çağına gelmemiş çocuklar için ise aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri ve İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından geçici yerleşim alanlarında eğitim ve bakım hizmetleri için personel görevlendirilebilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sunulan gezici kütüphane, gezici müze ve benzeri hizmetlerin geçici yerleşim alanlarında faaliyet göstermesi amacıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile koordineli çalışmalar yürütüleceği aktarılan genelgede şunlar yer aldı: "Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarına yönelik sosyal ve sportif faaliyetler yürütülecektir. İl Müftülüklerince mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin inanç ve ibadet ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli tüm tedbirler alınacak; çocuk işçiliğinin önlenmesine ve çocukların zorunlu eğitime devam etmelerinin sağlanmasına ilişkin olarak ailelerin bilgilendirilmesine yönelik çalışmalara destek verilecektir." Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi (e-METİP) Mevsimlik tarım işçisi olarak daimi ikametgahı dışında bir başka ilde çalışmak amacıyla geçici olarak yer değiştirenlerin ve ailelerinin kimlik bildirimleri, bu kişilerin yaşadıkları geçici yerleşim alanlarındaki kolluk kuvvetlerince alınacağı vurgulanan genelge şu şekilde devam etti: "Bu bildirimler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile elektronik ortamda paylaşılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için teknik altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığına e-METİP’e kayıtlı olan mevsimlik tarım işçilerinin ve aile bireylerinin kimlik numaralarını bildirecektir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kullanılmakta olan Milli Eğitim Bakanlığı e-Okul Yönetim Bilgi Sistemi’nde yer alan mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarına ilişkin kayıtlar e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin kimlik numaraları her sağlık hizmeti sunumunda alınarak, sunulan hizmetlere ilişkin bilgiler kişisel verileri içermeyecek şekilde e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Sağlık Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gerekli gördüğü takdirde e-METİP’in etkinliğinin artırılması amacıyla diğer kamu kurum ve kuruluşlarından protokole gerek duymadan kişisel verileri içermeyecek şekilde veri talebinde bulunabilecektir. Tarım alanlarının geniş bölgelere yayılması nedeniyle mevsimlik tarım işçilerinin kayıt altına alınması sürecinde kolluk kuvvetlerine kolaylık sağlamak amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı taşra teşkilatı başta olmak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluşları, muhtarlar ile ziraat odaları birlikleri ve mevsimlik tarım işçisi çalıştıran tarla veya bahçe sahipleri/işleticileri ve işverenler tespit ettikleri/çalıştırdıkları mevsimlik tarım işçilerini kolluk kuvvetlerine bildirecektir.
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.