SAĞLIK - 17 Ağustos 2017 Perşembe 13:20

“Yüksek hava sıcaklığı kalp damar hastalıklarını artırıyor”

A
A
A
“Yüksek hava sıcaklığı kalp damar hastalıklarını artırıyor”

Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Barış Buğan, sıcak havaların özellikle kalp hastaları açısından bazı riskleri de beraberinde getirdiğini kaydetti.

Küresel ısınmanın getirdiği etkiler ile 1901 yılından günümüze her 10 yılda bir dünyanın yüzey ısısının ortalama 0.1oC artmakta olduğuna dikkat çeken Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Barış Buğan, bunun sonucu olarak global iklim değişiklikleri ile birlikte ani ve yoğun etkiler bırakan ısı değişimleri yaşanmakta olduğunu söyledi. Doç. Dr. Barış Buğan, küresel ısınma ile oluşan bu ısı ve iklim değişiklikleri ile hissedilen ısı ve sıcak havanın olumsuz etkilerinin ortaya çıkmakta olduğunu belirtti.
Çevre sıcaklığı değişikliklerinin kalp damar sağlığı üzerine direk olumsuz etkileri bulunduğunu söyleyen Doç. Dr. Buğan, birçok bilimsel çalışmanın yüksek hava sıcaklığının ölüm riskini arttırması yanında kalp damar hastalıklarının görülme sıklığında artış ve aynı zamanda kalp damar hastalıklarına bağlı hastaneye yatışlarda artış ile doğrudan ilişkili olduğunu ortaya koyduğunu ifade etti.

Bol sıvı alın, güneşin zararlı etkilerinden korunun

“Sıcak havaya maruz kalındığında olumsuz etkiler çok kısa sürede kendini gösterebilmektedir. Özellikle kalp krizleri mevsimsel olarak yazın artış gösteriyor. Öncelikle aşırı sıcak havaya maruziyet, vücudun genel işlevlerini kontrol eden sempatik sinir sistemi ve renin-anjiyotensin sistemi gibi sistemlerin uygunsuz aktivasyonuna yol açar. Daha sonra ise dehidratasyon denilen vücudun aşırı su kaybı ve elektrolit kaybı ile vücutta uygunsuz sistemik cevaplar gelişmesine yol açarak olumsuz etkiler oluşturur. Ayrıca bu etkiler ile kanın pıhtılaşma oranının artması kalp krizi başta olmak üzere kalp damar hastalıklarının oluşumunu kolaylaştırır.” şeklinde konuşan Doç Dr. Buğan, olası bir kalp krizini önlemek için özellikle kalp hastası olan kişilerin bol sıvı alarak güneşin zararlı etkilerinden korunmalarının çok önemli olduğunu vurguladı.

Buğan, sıcak havanın kalp-damar hastalıkları üzerine etkileri konusunda yaptığı bilgilendirme açıklamasının devamında şunları kaydetti:
“Sıcak hava nedenli ölümler yaş, cinsiyet, bulunulan coğrafi yer, sosyoekonomik durum ve kalp hastalıklarının dahil olduğu diğer birçok kronik nitelikli hastalıkların varlığını da içeren bireysel özelliklerin oluşturduğu hassasiyetlerle yakından ilişkilidir. Bu nedenle alınacak önlemlerde bireysel tedbirler almak daha faydalı olacaktır.
Vücudun sıcağa cevabı ve oluşan reaksiyonlara bir göz attığımızda, sıcağa karşı vücudun ısı dengesi sağlamak için kullandığı en etkili yöntem terlemedir. Nemli deriden su buharlaşırken cilt de soğumaya başlar. Bu durumda tuz ve mineraller kaybedilir. Doğal olarak damarlarda dolaşan sıvı azalarak kanın akışkanlığının ve böbreklerden geçen kan miktarının azalmasına neden olur. Bu durum böyle devam edip kaybedilen sıvı yerine konulmaz ise böbrek fonksiyonlarında bozulmaya ve kan akışkanlığında azalma ile pıhtılaşmaya neden olabilir. Bunu dengelemek üzere sempatik ve renin-anjiyotensin sistemlerinin aktiflenmesi, böbrek ve böbreküstü bezlerinden salgılanan maddeler ile damarların büzüşmesine ve ani tansiyon yükselmelerine ve kalp krizine meylin artmasına neden olabilir.
Sıcak hava, ani tansiyon yükselmelerine neden olabileceği gibi hipertansiyonu bulunan ve idrar söktürücü ilaçlar kullanan hastaların kaybettikleri sıvıyı yeterli miktarda geri almamaları, ani tansiyon düşmelerine de neden olabilir. Buna bağlı böbrek fonksiyonlarında bozulmalar ortaya çıkarabilir. Ayrıca kalsiyum kanal blokerleri gibi tansiyon düşürücü ilaç kullanan hastaların sıcak etkisiyle birlikte bacaklarında ve ayak bileklerinde gözlenebilen şişliklerde artış olabilir. Sıcak hava etkisine bağlı hem ani tansiyon yükselmesi hem ani tansiyon düşmesi olabileceği ve ayrıca ilaç yan etkilerinin belirginleşebileceği düşünüldüğünde mevsim değişikliği dönemlerinde kan basıncındaki değişiklikler daha yakından izlenmelidir. Bu izlemler ile hastaların tuz diyeti ve ilaç dozları ayarlanmalıdır. Bu nedenle, yüksek tansiyonu bulunan hastalar yaz aylarında herhangi bir sorun yaşamamak için takipleri ile doktorlarına danışmalıdır.

Sıcak havalarda kalp sağlığını nasıl koruyalım?

Sıcak havanın olumsuz etkilerini engellemek ve yaz aylarını sağlıklı geçirmek için temel tedbirleri şöyle özetleyebiliriz.
1. Ağır, yağlı ve kızartma yemeklerden kaçınılmalı, sebze ve meyveden zengin bir tarzda klasik Ege-Akdeniz mutfağı beslenmeye özen gösterilmeli, yandaş hastalıkların varlığına göre öğünlerin tuz ve şeker oranlarına dikkat edilmelidir.
2. Terle birlikte sıvı ve elektrolit, özellikle de sodyum kaybı fazla olacağından, doktorunuza danışarak tuz kullanım durumunuzu belirleyin.
3. Günlük sıvı ihtiyacı artmaktadır. Bu nedenle yazın günde 2-2.5 litre su tüketilmelidir.
4. Sıvı tüketimini artırmak maksadıyla alınan soda ve maden suyu tüketiminde dikkatli olunmalıdır. Aşırı maden suyu ve soda tüketimi tansiyonu yükseltebilir. Ayrıca hipertansiyon yanı sıra böbrek yetmezliği gibi yandaş hastalıkları olan yaşlı kişilerde, kalp yetmezliği bulgularının ortaya çıkmasına neden olabilir.
5. Alkol tüketiminde dikkatli olunmalı. Özellikle açık havada güneş altında tüketilmemelidir.
6. Açık renklerde, rahat ve bol giysiler tercih edilmeli. Özellikle güneşin dik olduğu saatlerde açık alanlarda bulunulmamalıdır.
7. Spor, yürüyüş ve yüzme gibi aktiviteler sabah ve akşam günün serin saatlerinde yemek öncesi yapılmalı. Bu esnada sıvı tüketimine dikkat edilmelidir.
8. Doktorunuza danışarak hipertansiyon ilaçlarınız başta olmak üzere sürekli kullanımınızı gerektiren tüm tedavinizin mevsime göre düzenlenmesini sağlayınız.”
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Uzmanlar kan sulandırıcı ilaç kullanımı konusunda uyardı Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi ve Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Remzi Sarıkaya, herhangi bir doktor önerisi olmadan kan sulandırıcı ilaç kullanılmaması gerektiği konusunda uyardı. Tüm dünyada etkili olan Covid-19 sonrası kan sulandırıcı ilaç kullanımı yaygınlaştı. Doktor önerisi olmadan kan sulandırıcı ilaçların kullanımının faydadan çok sağlığa zararlı olabileceği belirtiliyor. Uzmanlar, bir ihtimalle kan sulandırıcı ilaçların var olan ülseri kanatabileceğini ve beyin kanamasına neden olabileceğini belirterek, risk oluşturabileceğini vurguluyor. Uzmanlar, kalp ve damar hastalıklarından korunmak için düzenli sporun ilaçtan daha faydalı olduğu tavsiyesinde de bulunuyor. “Ülseri kanatabilir, beyin kanamasına yol açabilir” İHA muhabirine konuşan Hastane Başhekimi ve Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Remzi Sarıkaya, kan sulandırıcı ilaçların koronavirüs sürecinden sonra sık sık sorulan sorular arasında olduğunu belirtti. Kan sulandırıcı ilaçların bir taraftan faydası varken, bir taraftan da kanamaya uygun zemin hazırladığını ifade eden Doç. Dr. Sarıkaya, "Kan sulandırıcı kullanmak iki tarafı keskin bıçak gibidir. Haftada 2-3 gün aspirin kullanayım veya sürekli aspirin kullanayım diye kendi kendimize verdiğimiz kararlar uygun değildir. Mutlaka bir doktor kontrolünden geçtikten sonra kullanacağız. Kan sulandırıcılar özellikle kardiyovasküler hastalıklarda korumada kullanılan ilaçlardır. Yoksa hiç muayene yapmadan, gerekli ileri değerlendirmeler yapmadan kan sulandırıcı kullanmanın herhangi bir faydası olmadığı gibi zararlı da olabilir. Var olan ülseri kanatabilir, beyin kanamasına yol açabilir. Kan sulandırıcılar uygun endüksiyonlarda kullandığında hastada ölüm riskini azalttığı için önemli ilaçlar ama mutlaka iyi bir değerlendirme, iyi bir anamnez, iyi bir fiziki muayene ve 10 yıllık kardiyovasküler hesaplaması sonucu öneririz” dedi. “Günlük en az yarım saat tempolu yürüyüşle riski en aza indirin” Genellikle insanların kalp krizi geçirmemek için kan sulandırıcı ilaçlara başladığını dile getiren Sarıkaya, "Eğer kalp krizi geçirmek istemiyorsak ilaçtan daha faydalı olan egzersiz ve diyetle birlikte varsa risk faktörleriyle mücadele etmek gerekiyor. Örneğin tütün kullanımı varsa ondan uzaklaşma, sigara ve sigara ürünlerinin tamamından uzak durmalıyız. Yine varsa bir şeker hastalığını tedavi etme veya varsa bir kolesterol hastalığı bunu tedavi ederek bu riski azaltabiliriz. Ailede genç yaşta kalp krizi varsa, bununla beraber sigara içiyorsanız kalp krizi geçirme neredeyse kaçınılmaz oluyor. Diyet yapın, fazla kilonuz varsa bunlardan kurtulmaya çalışarak günlük en az yarım saat tempolu yürüyüşle riski en aza indirin” diye konuştu.
Bursa Bursa Uludağ Üniversitesinin acı günü Bursa’da vefat eden Uludağ Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümünün 43 yıllık öğretim üyesi Prof. Dr. Abdulvahap Yiğit, gözyaşları içerisinde son yolculuğuna uğurlandı. Kanser tedavisi gören Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdulvahap Yiğit, hayatını kaybetti. Prof. Dr. Yiğit, son yolculuğuna 43 yıl boyunca görev yaptığı Makine Mühendisliği Bölümü önünden uğurlandı. 2 dönem Mühendislik Fakültesi Dekanlığı ve bir süre Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürlüğü yapan Prof. Dr. Abdulvahap Yiğit için Ali Durmaz Makine Mühendisliği Bölüm Binası önünde cenaze töreni düzenlendi. Törene BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, rektör yardımcıları, dekanlar, akademisyenler, idari personel, öğrencileri, ailesi ve çok sayıda seveni katıldı. Törende kısa bir konuşma gerçekleştiren Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, kendisini asistan olduğu dönemden itibaren tanıdığını ve son derece kıymetli bir hoca olarak gördüğünü belirtti. Prof. Dr. Abdulvahap Yiğit’i iyi bir insan ve iyi bir olarak bildiklerini kaydeden Prof. Dr. Yılmaz, “Mekanı cennet olsun. Yakınlarına Allah’tan sabırlar niyaz ediyorum. Çalışkan, iyi niyetli, dürüst ve dost canlısı birisi olarak tanıdım. Herkes de hocamızı bu özellikleriyle bilmektedir. Hürmet ettiğimiz, üst kuşak abi hocalarımızdan birisiydi. Allah’tan rahmet diliyoruz” şeklinde konuştu. Yoğun bir katılımın olduğu törende ailesi, sevenleri ve dostları da Prof. Dr. Abdulvahap Yiğit için duygularını dile getirdi. Yiğit’in 15 Temmuz Şehitler Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından Ertuğrul Mezarlığı’na defnedildi.
Edirne Edirne’de üniversite öğrencilerinden Filistin’e destek gösterisi Edirne’de İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek amacıyla bir araya gelen Trakya Üniversitesi öğrencileri, sloganlar eşliğinde yürüyüş gerçekleştirdi. Trakya Üniversitesi öğrencileri, İsrail’i "Say Stop" diyerek protesto etti. Bolca Ana Yemekhanesi önünde bir araya gelen üniversite öğrencileri, ellerinde Türk ve Filistin bayrakları ile dövizler taşıyarak Balkan Yerleşkesi’ndeki Yaşam Merkezi’ne kadar yürüdü. Yürüyüşün ardından basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasını AK Parti Genel Merkez Gençlik Kolları Üniversiteler Birimi Edirne Başkanı Eren Çam okudu. 1948’den bugüne kadar milyonlarca masum ve mazlum Filistinliyi göç, kıtlık ve ölümle sınayan İsrail yayılmacılığının 7 Ekim 2023 itibariyle tarihin akışı içerisinde insanlığın utanç tablosu olarak değerlendireceği bir soykırım halini aldığını söyleyen Çam, "209 gündür çocuk, kadın, erkek, genç, yaşlı, engelli ayırt etmeksizin 35 bin kişinin İsrail barbarlığı tarafından katledildiği, binlerce kişinin evinden, yurdundan göçe sürüklendiği, kundaktaki bebeklerin bombardımanlar sonucunda enkaz altında can verdiği bir soykırım yaşanmaktadır. İnsanlığın yaşadığı acıları canı yananın rengine, dinine ve diline göre tasnif etmeyi, kınamayı ve lanetlemeyi kendisine paye bilen iki yüzlü egemen güçler ile uluslararası örgütler ise vahşeti yaşatan İsrail olunca bir kez daha sessiz kalmayı, katledilen bebeklerin görüntülerine karşı gözlerini kapatmayı, masum kadınların feryatlarına karşı kulaklarını tıkamayı tercih etmişlerdir" dedi. Arizona’da, Florida’da, Ohio’da, Texas’ta, Kaliforniya’da yıllardır sırtlarını dayadıkları tüm üniversitelerin artık onlar için tehlikeden ibaret olduğunu aktaran Çam, Gazze’de yaşanan katliama karşı on binlerce gencin katılımıyla ilk günden bugüne kadar gerçekleştirilen "Say Stop" eylemleri, boykot çağrıları ve yardım faaliyetlerine ara vermeden devam edeceklerini ifade etti. Eylem basın açıklamasının ardından sona erdi.
Eskişehir Anadolu Üniversitesinde International Staff Mobility Week Programı başladı Anadolu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Birimi, 2024 Anadolu International Staff Mobility Week etkinliğine ev sahipliği yaptı. Bu yıl ikincisi düzenlenen etkinliğe 9 farklı ülke ve 11 farklı yükseköğretim kurumundan çok sayıda akademisyen ve personel katılım gösterdi. Hem Avrupa Birliği ülkeleri hem de Avrupa Birliği ülkeleri dışındaki ülkelere öğrenci ve personel hareketliliği imkânı sunan Erasmus+ Programı katkılarıyla düzenlenen etkinliğin açılış törenine Anadolu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Resül Usul, Uluslararası İlişkiler Birimi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Ertuğrul Gökçekuyu başta olmak üzere çok sayıda kişi katılım gösterdi. UİB Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Ertuğrul Gökçekuyu’nun moderatörlüğünde başlayan ilk oturumun ardından Bosna Hersek, Ürdün, Bulgaristan, Kosova, Fas, Filistin, Polonya, Ukrayna gibi ülkelerden gelen yükseköğretim kurumu temsilcileri, gerçekleştirdikleri sunumlar ile yükseköğretim alanındaki çalışmaları hakkında katılımcılara bilgi verdiler. Dört gün boyunca paneller, eğitimler ve geziler düzenlenecek Dört gün sürecek olan etkinlikte gerçekleşecek olan paralel oturumlarda katılımcıların katkılarıyla yükseköğretimde uluslararasılaşmanın önemi vurgulanacak, Erasmus+ Uluslararası Kredi Hareketliliği ve Kağıtsız Erasmus (Erasmus Without Paper) konularında deneyim paylaşımları gerçekleştirilecek. Program kapsamında ayrıca katılımcılar, Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Edebiyat Fakültesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İletişim Bilimleri Fakültesi, Hukuk Fakültesi ve Turizm Fakültesi akademisyenleri ile ikili iş birlikleri için bir değerlendirme toplantısı da gerçekleştirecek. 10 ülkeden gelen katılımcılara Türkiye’yi, Türk kültürünü ve şehri en iyi şekilde tanıtmak amacıyla rehber eşliğinde Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi, Sazova Bilim Kültür ve Sanat Parkı, Odunpazarı, Seyyid Battal Gazi Külliyesi ile Frigya Vadisi ziyaretleri de geçekleştirilecek. Program dahilinde ayrıca Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü ile de Türk Yemeği Atölyesi düzenlenecek. Etkinlikler, değerlendirme oturumu ve sertifika takdimi ile sona erecek.