EĞİTİM - 05 Ekim 2018 Cuma 11:59

Yurtdışında okuyanlar masraflarını çalışarak karşılıyorlar

A
A
A
Yurtdışında okuyanlar masraflarını çalışarak karşılıyorlar

Araştırmalara göre, geçen yıl yüzde 15 artış gösteren yurtdışında eğitim gören Türk öğrenci sayısı, bu yıl da kur artışına rağmen önemli bir değişiklik olmadı.

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'nün (OECD) yaptığı araştırmaya ve bu sene yapılan kayıtlar sonucunda; kur artışına rağmen yurtdışına eğitime giden Türk öğrenci sayısı önemli bir değişiklik göstermediği açıklandı. Bunu bir sebebi olarak Kanada, Avustralya, İrlanda, Polonya gibi ülkelerde eğitim gören öğrenciler, aynı zamanda çalışarak masraflarını karşılama imkânı elde etmeleri olduğu bildirildi. 

Akare Yurtdışı Eğitim Fuarları Direktörü Rahmi Mesud Yılmaz konuyla ilgili açıklamasında, "Öğrenciler Almanya, İngiltere, Kanada ve Polonya’da üniversite okurken çalışma iznine de sahip olmakta. İrlanda, Malta ve Avustralya’da ise bu durum dil eğitimi almaya gittiklerinde de geçerli. Öğrenciler İngiltere dışındaki bu ülkelerde üniversite sonrası çalışma izinlerini değerlendirerek ülkeye daha donanımlı bir biçimde dönmekte bazen de yurtdışındaki çalışma hayatlarına uzun yıllar devam etmekteler" ifadelerini kullandı.

Öğrenciler çalışarak bütün masraflarını karşılayabiliyor mu? 

Öğrenci ve velilerin ilk sordukları sorunun, çalışarak bütün eğitim ve yaşam masraflarının karşılanıp karşılanamayacağı olduğunu kaydeden Yılmaz, "Her ne kadar bunu yapan öğrenciler mevcut ise de öğrencinin çalışarak sadece yaşam masraflarını karşılayabileceği üzerine hesap yapmak en doğrusu olacaktır. Eğitim için ayrılması gereken bütçe ise senelik 500 euro ile 50 bin dolar arasında değişmektedir. Bir de öğrenci ülkeye alışıp yabancı dilini en az orta seviyeye getirene kadar muhtemelen iş bulamayacaktır. Öğrenci iken yurtdışında çalışılan işler genellikle garsonluk, kasiyerlik, dağıtım elemanlığı gibi işlerdir. Masrafların önemli bir kısmının çalışarak karşılanabilecek olması; yurtdışı planlayan öğrencilerin karar aşamasında maliyet artışlarına daha az duyarlı olmalarına yol açmıştır. Ayrıca yurtdışı programları için açılan burslara olan başvurular da artmış durumdadır" dedi. 

Eğitim gençlerin en önemli sermayeleri olduğunun altını çizen Yılmaz; "Bu yüzden küresel ölçekte geçerli ve yeterli bir eğitim alma imkânı sağlayan yurtdışı eğitim fırsatları herkesin radarında. Yurtdışı yaşam deneyimi ile yabancı dil de bu paketin çok önemli diğer unsurları. Türk öğrencilerin dünyayı tanımaları; küresel eğitim, yaşam ve iş deneyimlerine sahip olmaları hem kendi kariyerlerinin daha parlak olması, hem de ülkemizin daha rekabetçi bir insan kaynağına sahip olması açısından çok büyük önem teşkil etmekte. Biz de Akare Fuarcılık olarak öğrencilerimizin bu gibi fırsatlardan daha fazla haberdar olmaları ve dünya vatandaşı olabilme fırsatı elde edebilmeleri için 80’den fazla yurtdışı okul temsilcisini 11-18 Ekim arası Türkiye’ye getireceğiz" şeklinde konuştu.

Eğitim programlarıyla İngiltere’de Sunderland Üniversitesinde elektronik mühendisliği bölümünden geçen yıl mezun olan Emre Uysal da konu ile ilgili şunları söyledi: "Üniversite eğitimimin ilk yılından itibaren garsonluk, barmenlik, bartenderlık, el ilanı dağıtmak, halı döşemek gibi işlerde çalıştım. Haftada ortalama 20 saat çalışarak aylık tüm yaşam masraflarımı karşılayabiliyordum. Bu çalışma temposu derslerime engel olmadı ve 4 üzerinden 2.7 (2:1) ortalama ile mezun oldum".  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Manisa CBÜ’den Filistin için haykıran Amerikalı öğrencilere destek İsrail’in Filistin’e karşı saldırılarına tepki gösteren ABD’li öğrenci ve akademisyenlerin gözaltına alınmasını kınayan Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) yönetimi, öğrenci ve akademisyenlere destek vermek amacıyla basın açıklaması düzenledi. Manisa CBÜ yönetimi, İsrail’in Filistin’e uyguladığı insanlık dışı saldırılara ve ABD’li akademisyen ve öğrencilerin İsrail’in saldırılarına karşı gösteri düzenlerken gözaltına alınmalarına tepki göstererek, basın açıklaması yaptı. Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörlüğünce Şehit Prof. Dr. İlhan Varank Yerleşkesi alanında saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Kur’an-ı Kerim tilavetinin okunduğu basın açıklamasına ellerinde Türk bayrağı ve Filistin bayrağı taşıyan çok sayıda öğrenci ve akademisyen destek verdi. “Bireysel tepkilerini gösteren kendi vatandaşlarına dahi tahammül edemiyorlar” Basın açıklamasında konuşan Manisa CBÜ Rektörü Prof. Dr. Rana Kibar, “Maalesef ki içinde yaşadığımız 21. yüzyılda inşa edilen ortak insani değerlere, ilkelere ve normlara rağmen tüm dünyanın gözü önünde yine bir insanlık dramının yaşandığına tanıklık ediyoruz. Ekim ayında başlayan ve 7 aydır devam eden İsrail saldırılarında 15 bini çocuk, 10 bini kadın olmak üzere 35 binden fazla sivil vatandaşın katledilmesi karşısında vicdan sahibi her insan gibi kahroluyoruz ve ah ediyoruz. Dünya devletlerinin İsrail’in zulmü karşısında sessiz kalmaları, dahası katliamları destekleyen politikalar benimsemeleri birer akıl tutulmasına dönüşmüştür. Şüphesiz batının bu iki yüzlü tutumu bizler için yeni değildir. Akan kan Müslüman kanı olduğunda Doğu Türkistan’da, Arakan’da, Hocalı’da, Bosna’da, Kıbrıs’ta sözde medeni Batı’nın bu iki yüzlülüğünü biz hep gördük, hep yaşadık. Ancak İsrail’in saldırılarının sergilediği vahşet ve ortaya çıkan soykırım tablosu öyle ağır olmuştur ki; Batı toplumlarında farklı din, dil, ırka sahip olsa da benzer vicdana sahip her kesimden vatandaşın tepkisini çekmiştir. Kendi yönetimlerinden umudunu kesen Batılılar, insan olmanın ve vicdan taşımanın gereğini yaparak hem İsrail’e hem kendi ülkelerine tepkilerini bireysel eylemlerle dile getirmeye başlamıştır. Yıllarca bize medeniyet nutukları atan batı ülkelerinin çıkarları için bir soykırım karşısında sessiz kalmaları yetmezmiş gibi bireysel tepkilerini gösteren kendi vatandaşlarına dahi tahammül edemedikleri de görülmüştür. Siyonizm odaklı vahşet karşısında tepki gösteren Amerikalı öğrencilere yönelik baskı ve şiddet de bu durumun tüm dünya halkları tarafından görülmesini sağlamıştır” dedi. Filistin’e destek gösterileri düzenleyen öğrencilere karşı ABD polisinin üniversiteleri işgal ettiğini dile getiren Rektör Kibar, “ABD’de çok sayıda kampüs polisler tarafından işgal edilmeye başlamıştır. Son 3 haftadır yaşanan süreçte 2 binden fazla akademisyen ve öğrenci orantısız güç kullanılarak şiddete maruz kalmış ve ağır ceza suçluları gibi ters kelepçe ile göz altına alınmıştır. Manisa CBÜ ailesi olarak yaşanan bu süreci kabul edemiyor, tüm inancımızla reddediyor ve ABD ile İsrail yönetimlerine sesleniyoruz; sadece Gazze’deki masum sivilleri değil, aynı zamanda insanlık vicdanını, onurunu, evrensel hukuku, insan haklarını, medeniyet değerlerini ve normlarını da katlettiğinizi görün ve bu zulmü durdurun artık. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır şiarını benimseyerek tüm gücümüz ve kararlılığımızla ABD ve İsrail yönetimleri tarafından sürdürülen bu zulmün karşısında olduğumuzu çok net bir şekilde bir kez daha haykırıyoruz” diye konuştu. Manisa Valisi Enver Ünlü ise yaptığı açıklamada, “Filistin yarım asırdan fazla bir süredir vahşetin en şiddetlisini yaşandığı bir yer haline geldi. Biz bu coğrafyadan çekildikten sonra bu başladı. O tarihten beri de gözyaşı dinmedi. Siyonist İsrail ve gözü dönmüş eli kanlı cani Netanyahu, Refah kentine de saldırıların da çok yakında başlayacağını açıkladı. Dünyanın gözü önünde çok büyük bir katliam, çok büyük bir acı yaşanıyor. Bütün dünya buna sessiz. Ancak başta Amerikalı öğrenciler, Avrupa’da sivil toplum kuruluşları çok büyük bir mücadele veriyorlar. 2 bin 500 Amerikalı öğrencinin gözaltına alındığını, baskıya ve zulme uğratıldığını, çok sayıda akademisyenin görevden el çektirildiğini üzüntüyle öğrendik. İnsanoğlunun hayal gücünü zorlayan, merhamet duvarlarını tarumar eden bu vahşet karşısında maalesef dünya kamuoyu görmez, duymaz, konuşmaz olmuştur. Gazze’de yaşananlar başta olmak üzere, bu insanlık dramına gerek yurtiçinde gerek yurtdışında en şiddetli tepkiyi veren yine aziz milletimiz ve devletimiz olmuştur. Dini farklılıklar sebebiyle zulme maruz kalan ve en çok da savunmasız kadınların ve çocukların hayatını kaybettiği bu vahim hadiseler, insan olma şuuruna erişmiş her vicdanı derinden yaralamıştır” dedi. Basın açıklamasına Manisa Valisi Enver Ünlü ve eşi Sema Ünlü, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rana Kibar, Manisa Vali Yardımcısı Erhan Günay, Manisa İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Uğurelli, protokol üyeleri, akademisyenler, öğrenciler katıldı.
Düzce Düzce’de hıdırellez ateşini Vali yaktı Düzce’de Hıdırellez coşku ile kutlandı. Bir çok etkinliğe ev sahipliği yapan Yeşil Vadiyi Hıdırellez Şenliği için Düzceliler doldurdu. Hıdırellez ateşini ise Vali Selçuk Aslan yaktı. Kışını sona ermesi ve baharın gelişiyle birlikte kutlanan Hıdırellez Bayramı Düzce’de de coşku ile kutlandı. Bahçeşehir Bölgesi Yeşil Vadi etkinlik alanında Hıdırellez kutlaması yapıldı. Kutlamaya Vali Selçuk Aslan, AK Parti Genel Merkez Kadın Kollar Başkanı ve Düzce Milletvekili Ayşe Keşir, AK Parti Düzce Milletvekili Ercan Öztürk, Düzce Belediye Başkan Yardımcısı Burçin Sarıcan, kurum müdürleri, vatandaşlar ve çocuklar katıldı. Vali Selçuk Aslan, tüm Düzce halkının Hıdırellez Bayramı’nı kutlayarak “Hıdırellez kültürü gerek Anadolu’da gerek Balkanlar’da, tüm toplumlarda önemli bir kültürel değer unsuru. Burada belli bir yaştakiler bu geleneği cıvıl cıvıl yaşamış kişiler. UNESCO’nun somut olmayan kültür mirası listesine Türkiye’nin ve Makedonya Cumhuriyeti’nin katkılarıyla yer almış olan Hıdırellez, insanlığın maziden, kadimden bugüne baharın gelişini yeni umutların coşkusunu temennisini dileğini yansıtan Hıdırellez kutlaması Anadolu coğrafyasının pek çok yerinde farklı görünümlerde yaşayan bir kültür. Bahar yeni umutlar, dilekler, bolluk bereket diliyoruz birlik beraberliğimiz daim olsun” diye konuştu. “Etkinliklerin devamı gelecek” Baharın gelmesi ile etkinliklerinde devamının geleceğini söyleyen Milletvekili Ayşe Keşir “Türk töresinde çok uzun zamandır kutlanan Hıdırellez Şenlikleri vesilesi ile bir araya geldik. Baharın gelmesiyle birlikte Düzce’mizde bu etkinlikle başlayarak pek çok etkinliğin arkasından geleceğine inanıyorum” dedi. Konuşmaların ardından Gençlik Spor İl Müdürlüğü’ne bağlı Gençlik Merkezi Halk Oyunları ekibi gösterisi izleyenleri mest etti. Sonrasında ise Vali Selçuk Aslan Hıdırellez ateşini yaktı. Ateşin yanmasıyla etkinlik alanına kurulan stantları gezen Vali Aslan ve protokol üyeleri tek tek fotoğraf çekildi. Etkinlik boyunca çocuklara ve vatandaşlara yiyecek içecek ikramı yapıldı. Pamuk Şeker Balon ve oyuncaklar işle vakit geçiren çocuklar etkinliğin tadını çıkardı.