EKONOMİ - 13 Temmuz 2019 Cumartesi 16:49

Yurtdışındaki Türk vatandaşlarına erken yaşta emeklilik fırsatı

A
A
A
Yurtdışındaki Türk vatandaşlarına erken yaşta emeklilik fırsatı

Yurt dışında yaşayan vatandaşların yararlandığı emeklilik uygulamasıyla ilgili yeni yasa teklifi hafta içinde TBMM'ye sunuldu. Konu ile ilgili açıklama yapan Sosyal Güvenlik Uzmanı Kadir Denizci, "Eğer kanun teklifi kabul edilirse, yurtdışında yaşayan vatandaşlarımız Türkiye’de düşük maaş alıp ve yüksek ödeme yaparak erken yaşta emekli olacaklar. Asgari ücretin yüzde 32’sine göre belirlenen günlük tutar; 27,29 TL'den 38,37 TL'ye çıkarak, yüzde 32’den yüzde 45'e çıkacak" dedi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı'na, AK Parti Aydın Milletvekili Mustafa Savaş ve 75 milletvekilinin imzasıyla hafta içinde 'Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/2019)' sunuldu. Sunulan kanun teklifi yasalaşırsa Türkiye’de sigortası başlayan ve yurtdışından çalışma hayatını sürdürmüş bir vatandaş, Türkiye’den emekli olabilecek. Yasa teklifine göre, yurt dışı borçlanma bedeline esas olan prim oranı yüzde 32’den yüzde 45’e çıkarılacak. Şu anki günlük borçlanma bedeli 27,29 TL iken, bu oran 38,37 TL olacak. Teklif yasalaşırsa, SGK borçlanması ortadan kalkacak, herkes Bağ-Kur'dan borçlanacak.

"Vatandaşlara tavsiyem, işlemlerini başlatması ve sosyal güvenlik kurumlarına gitmesidir"

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Sosyal Güvenlik Uzmanı Kadir Denizci, TBMM'ye sunulan bir gelir vergisi ve kanun teklifinden bahsederek, "Bu kanun teklifinin içinde yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarının 3201 sayılı kanununa göre Türkiye’deki emeklilik işlemleri var. Bu kanunda bazı değişiklikler olacak. Eğer kanun teklifi kabul edilirse, yurtdışında yaşayan vatandaşlarımız Türkiye’de düşük maaş alıp ve yüksek ödeme yaparak genç yaşta emekli olacaklar. 75 milletvekili tarafından meclise sunulan kanun teklifinin Ağustos ayından kabul edileceği söylentileri var. Bu konuda yorum yapamıyorum çünkü Meclis'te onaylanmasını bekliyoruz.

Vatandaşlara tavsiyem işlemlerini başlatması ve sosyal güvenlik kurumlarına gitmesidir. Müracaatlarını yapması ve borçlanmalarının tamamını yatırmaları gerekiyor. Kanun teklifindeki maddede borçlanmanın tamamını yatırmayan için şu anki yasanın geçerli olmayacağı yazıyor" dedi.

Denizci sözlerine şöyle devam etti: "Kanun teklifi kabul edilirse, bazı öngörülen maddeler şu şekilde devam ediyor; öncelikle asgari ücretin yüzde 32’sine göre belirlenen günlük tutar, 27,29 TL'den 38,37 TL'ye çıkarak, yüzde 32’den yüzde 45'e çıkacak".

"Yurtdışı borçlanmasını yapan vatandaşlarımız şanslı olacak"

Türkiye’ye her yıl olduğu gibi yılda bir kere asgari ücrete zam geldiğini söyleyen Denizci, "Bu zamanlara göre düşünürsek, 38 liradan 45-50 ve 52 lira olarak devam edecek. Yani şu anda borçlanmasını yapan vatandaşlarımız şanslı olanlar olacak. Sadece bununla da kalmıyor. Kanun teklifinde yurtdışında işe girişin Türkiye’de başlangıç sayılmayacağı, Türkiye’deki işe girişten itibaren başlangıç sayılacak. Kişilerin işe girişleri 1999 senesinden önce ise bir problem yok.

Kişilerin girişleri 1999’dan sonra ise 2000’li tarihler 2005-2006 ve hiç girişi yoksa, başvuru yaptığı 2019 tarihi itibari ile geçerli sayılacak. Böyle bir durumda Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) üç aşamada maaş bağlıyor. Sosyal Güvenlik Kurumunun (SGK) bağladığı maaşlar nelerdir dersek; 1999 öncesi, 1999’dan 2008’e kadar olan ve 2008 sonrası, burada aylık bağlama oranları farklılık gösteriyor ve esas prim kazançları var. Tarihler burada önemli" diye konuştu.

"SSK tamamen kalkacak, Bağkur’a göre işlem yapılacak"

Kişinin yurtdışında işe girişini sayılmadığı zaman, otomatikman maaşın düştüğünün altını çizen Denizci, "Yaş ise geriye çekiliyor. Yani kişi 50 yaşında olacaksa 55 yaşında emekli oluyor. Bir örnek vermek gerekirse; 1980’de yurtdışına girişi olan bir kişinin 3 bin 600 günden 98 bin TL yatırarak tahmini olarak 2 bin ve üstü maaş alarak emekli olabiliyordu. Bu kanun teklifi kabul edilirse eğer, ön görülen maddelere baktığımız zaman şunu anlıyoruz.

Türkiye’de kişinin girişinin olmadığını varsayarsak; yaş, gün ve yıl emeklilik şartları vardır. 20 yıl borçlanma yaptığı zamanda, 7 bin 200 günden ödeme yapacak. Bu ödemeyi 27,29 TL yerine 38,37 TL’den yapacak. Benim tavsiyem bir an önce işlemlerini başlatsınlar, başvurularını yapsınlar. Borçlarının tamamını yatırsınlar ki bu yasadan etkilenmesinler. Şöyle bir madde daha var. 5510 sayılı kanunun birinci fıkrasının dördüncü bendine göre işlem yapılacak. Bu da ‘SSK tamamen kalkacak, Bağkur’a göre işlem yapılacak’ demek oluyor" açıklamalarını kullandı.

Sunulan kanun teklifinde Sosyal Güvenlik kapsamında Yurt Dışı Borçlanma adlı 3201 sayılı kanunda yapılacak bazı değişiklikler ön görülmüş olup bu değişikliklerde öngörülen bazı maddeler kanun teklifinde şu şekilde:

Borçlanma tutarının hesaplanmasına esas olan prim oranının yüzde 45’e çıkarılması.
Borçlanılan sürelerin 5510 sayılı kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalılık olarak kabul edilmesi.

Türkiye’de sigortalılık başlangıç tarihinden önceki sürelerini borçlanan sürelerinin Türkiye’deki sigortalılık başlangıç tarihinden geriye götürülen sürelere, Türkiye’de sigortalılıkları olmayanların ise borçlarını tamamen ödedikleri tarihten geriye götürülen sürelere mal edilmesi amacıyla değişikliğe gidilmektedir.  

Muhammed Fırat Aksoy - Uğur Çetin

 

 


 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ardahan Ardahan’da 210 çiftçiye 45 ton korunga tohumu dağıtıldı Ardahan Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen "Mera Islah ve Amenajmanı Projesi" dolayısıyla 210 çiftçiye 45 ton korunga tohumu dağıtıldı. Ardahan DSİ Müdürlüğünde "Mera Islah ve Amenajmanı Projesi" düzenlendi. Proje ile meraların aşırı otlatmadan oluşan baskının ortadan kaldırılması amaçlanıyor. Tarım ve Orman İl Müdürü Muhammet Fatih Cineviz, program sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Cineviz, "Burada Mera Islah ve Amenajmanı Projemiz çerçevesinde meralarımızda aşırı otlatma baskısından kurtarmak amacıyla ekim alanlarında üreticilerimize tohum dağıtımı gerçekleştirdik. Bu vesile ile tarımsal üretim alanlarında hayata geçireceğimiz bu tohum ekilişlerinden sonra yem bitkisi üretimi arttırmak neticesinde meralarımızda oluşan baskıyı azaltmayı amaçlıyoruz. Bugün çiftçilerimize 45 ton korunga tohumu gerçekleştirdik. Korunga bitkisi sadece bir yem bitkisi olma özelliğinin yanı sıra aynı zamanda arıcılarımız için de çok kıymetli ve vazgeçilmez bir bitki türüdür. Nektar noktasında arıcılarımız destekleyen bir özelliğe sahip. Bu anlamda hem büyükbaş-küçükbaş hayvanlarımızın yem bitkisi karşılanmak, hem de arıcılarımızın daha verimli bir sezon geçirmesini temin etmek amacıyla da korunga bitkilerimizi Ardahan’ın verimli topraklarıyla buluşturma amacına hizmet eden bu programda yer almak çok önemliydi. Üreticilerimizin memnun olduğunu da görüyoruz. İnşallah hasat döneminde de verimli bir dönem geçirmiş oluruz. İklimsel şartlarda bir anormallik yaşamazsak çiftçimizin yüzü gülecek" dedi. Cineviz, proje kapsamında 210 çiftçiye toplam 45 ton korunga tohumunun dağıtımını gerçekleştirdiklerini de söyledi. Korunga tohumu alan çiftçiler ise desteklerden dolayı memnun olduklarını dile getirdi.
Antalya Kemik erimesi, çocuklukta ortaya çıkıyor Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Zeynep Cantürk, Türkiye’de 50 yaş üzerindeki her 4 kişiden birinde görülen kemik erimesinin, çocuklukta ortaya çıktığını ve önlenebileceğini ifade etti. Prof. Dr. Cantürk, “Günümüzde artık kemik erimesinin çocuklukta ortaya çıkan çocuk hastalığı olduğu ancak erişkin yaşta kendini belli ettiği, erişkin yaşta klinik olarak görüldüğü anlaşılmış durumda. Biz bu hastalığı önleyebiliriz” dedi. Kemik kütlesi, 30 yaşına kadar artabilir 45. Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Kongresi’nde konuşan Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği (TEMD) Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Zeynep Cantürk, “Osteoporoz (Kemik Erimesi) Risk Faktörleri” başlıklı sunum yaptı. Prof. Dr. Cantürk, yapılan yeni araştırmalar üzerine kemik yapımın 30 yaşına kadar sürdüğünü açıklayarak, şöyle konuştu: “Kemik yapımı aslında vücutta doğumdan itibaren ergenliğe kadar sürekli artış göstermektedir. Eskiden ergenliğe kadar diye bilirdik, artık günümüzde yapılan araştırmalarda 30 yaşına kadar kemik yapımının, kemik kütlesinin arttığı tespit edilmiş durumda. 30 yaşına kadar eğer yeterli, dengeli, kalsiyumdan zengin beslenme sağlanır, kanda D vitamini düzeyi normal aralıklarda tutulur, egzersiz yapılırsa o zaman kemik kazanımı giderek daha güçlü olur. Kemik kütlesinin asıl olarak belirleyicisi genetiktir ama yaklaşık yüzde 25 oranında sağlıklı beslenip, elimizden geldiğince artırabiliriz. Biz buna doruk kemik kitlesi deriz, bu kazanım 30 yaşına kadar ne kadar iyi olursa; zaman içinde menopozun devreye girmesi yani adetten kesilmeyle artan kemik erimesine karşı ya da yaşlanmayla ortaya çıkan kemik erimesine karşı kemik daha güçlü olur ve kemik erimesi görülme oranı azalır”. Prof. Dr. Zeynep Cantürk, kemik erimesinin önlenebilen ve tedavi edilebilen bir hastalık olduğuna dikkat çekti. Çocuk yaşta yapılabilecek kemik taramasıyla önlem alınabileceğini kaydeden Cantürk, şöyle konuştu: “Günümüzde artık kemik erimesinin çocuklukta ortaya çıkan çocuk hastalığı olduğu ancak erişkin yaşta kendini belli ettiği, erişkin yaşta klinik olarak görüldüğü anlaşılmış durumda. Biz bu hastalığı önleyebiliriz, 50’li yaşlardan itibaren önce kamburlaşma giderek küçülme sonra tekerlekli sandalyeye maruz kalma gibi durumlar aslında önlenebilir. Bunun için de riskli kişilerin, çocukluktan itibaren sağlıklı beslenmeyi benimsemesi, uygun kontrollerle kemik erimesinin taranması, sonra uygun zamanda zaman geçirmeden tedavi edilmesiyle bu kötü gidiş önlenebilir.”