SPOR - 27 Mayıs 2019 Pazartesi 10:28

Zayıflamak için spora başladı, dünya şampiyonu oldu

A
A
A
Zayıflamak için spora başladı, dünya şampiyonu oldu

Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde yaşayan 17 yaşındaki Ahmet Mirza Toptaş, 3 yıl önce zayıflamak için başladığı sporda yaptığı çalışmalarla Ukrayna’da düzenlenen 29. WPA Powerlifting Şampiyonası’nda 2 dünya rekoru kırdı ve toplamda 656 kilo kaldırarak dünya şampiyonluğu elde etti.

Kdz. Ereğli ilçesinde yaşayan endüstriyel projelerde kalite kontrol müdürlüğü yapan Emir ile estetik ve güzellik uzmanı Seçil Toptaş çiftinin oğulları 17 yaşındaki Ahmet Mirza Toptaş, 3 yıl önce hem zayıflamak hem de vücut geliştirmek için spora başladı. Yaklaşık 1,5 yıldır Powerlifting sporu yapmaya başlayan lise öğrencisi Ahmet Mirza Toptaş önce Türkiye, ardından Asya ve Avrupa şampiyonu oldu. Genç sporcu son olarak Ukrayna’da düzenlenen 29. WPA Powerlifting Şampiyonası’nda Squat’ta 251 kilo, Dedlift’te ise 265 olmak üzere 2 kategoride kaldırdığı ağırlıklarla dünya rekoru elde ederken, toplamda 656 kilo kaldırıp dünya şampiyonu oldu.

Disiplinli çalışma dünya şampiyonluğuna taşıdı 

Haftada 3 kez World GYM Spor salonuna gelerek 2 ila 5 saat arasında antrenman yapan genç sporcu elde ettiği başarısının disiplinli çalışma sonucu geldiğini söyledi. Bir ağabeyinin kendisini yönlendirmesi ile bu spora başladığını anlatan Toptaş, “Lise öğrencisiyim. 1,5 senedir Powerlifting ile uğraşıyorum. Spora bir abimin tavsiyesi üzerine başladım. Eskiden kendisi de Powerlifting yapıyordu, beni yönlendirdi, o abimin sayesinde başladım. İlk olarak 2 sene önce spor salonuna hem zayıflamak hem de vücut geliştirmek için başlamıştım. Daha sonra Powerlifting sporunun hoşuma gitmesi ile bu spora başladım. Haftada 3 gün antrenmana geliyorum, programa göre bazen 4 veya 5 gün olabiliyor yaptığım programın yoğunluğu ve seviyesine göre. Benim bir antrenmanım 2 veya 5 saat sürüyor, bazen 5 saati bile geçebiliyor. Yanımda bir antrenörüm yok. Kendi disiplinimi kendim sağlıyorum. Disiplinli olmak hoşuma gidiyor. Amacım ve hedeflerim doğrultusunda kendi disiplinimi sağlıyorum. 2018 Ocak ayında Türkiye Şampiyonası'na katıldım onda sadece Dedlift yapmıştım. Dedlift en yüksek kiloyu ben çekmiştim kendi kategorimde. Daha sonra Mayıs ayında hem Squat hem dedlift bunlarda da en yüksek toplam ağırlıkları ben kaldırdım. Son olarak Ukrayna yarışmalarına katılarak bu yarışmayı da kazandım. Ukrayna’da 1.’liği elde ettim. Fullmeet kategorisinde bütün hareketlerin yapıldığında toplamda 656 kilo ağırlığı kaldırarak 1. oldum” dedi.

Bayram: “Dünya şampiyonluğunu bekliyorduk” 

Ahmet Mirza Toptaş’a spor salonunun kapısını açan Vücut Geliştirme ve Fitness Antrenörü Mert Bayram, disiplinli çalışmasından dolayı kendisinden böyle bir başarıyı beklediklerini söyledi. Bayram, “Mirza buraya ilk geldiğinde normalde Powerlifting düşünmüyordu. Spor salonunu kullanıyordu. Ondan sonra Powerlifting’e başladı. Bayağı bir hırslı, istekli, arzuluydu, bunu burada gösteriyordu bize. Sonunda başardı, bizi gururlandırdı, dünya şampiyonu oldu. Gerekli kiloyu kaldırdı, burada da zaten gerekli kiloyu kaldırıyordu. Bayağı iyiydi, kendisini tebrik ediyorum. Başarılar diliyorum” ifadelerine yer verdi.

Baba Toptaş “Oğlumuzla gurur duyuyoruz” 

Ahmet Mirza Toptaş’ın Babası Emir Toptaş ise oğlunun elde ettiği başarı ile gurur duyduğunu dile getirdi. Baba Toptaş, oğluna her zaman aile olarak destek verdiklerini belirterek, “Mirza ilk olarak spora tabi ki zayıflamak, formunu tutabilmek için başladı. Daha sonra burada karşılaştığı abileri ve hocaları sayesinde Powerlifting sporunun ona daha uygun olduğunu söylediler. Mirza da bu sporu çok sevdi. Bu sporda sonuna kadar gidebilmek için azim ve hırs ile çalıştı. Şu anda kendisi ile gurur duyuyorum. Dünya Şampiyonu oldu, gelebileceği en yüksek noktaya kadar geldi. Ukrayna’daki turnuvada 656 kilo kaldırarak dünya birincisi oldu. Katılmış olduğu Fullmeet kategorisinde hem squatta hem de dedliftte 2 farklı dünya rekorunu elde etti. Gurur duyuyoruz kendisiyle, destekliyoruz kendisini ailesi olarak. Bazen yaşının küçük olmasından dolayı gelişim sürecini tamamlamamış olması kendisinin bu kadar çok ağırlıklar kaldırması bizi endişelendiriyor. Bunu da kendisi ile paylaşıyoruz ama disiplinli bir şekilde bu işi yürütüyor olması bizi bu endişelerden uzak tutuyor. Beslenmesine çok dikkat ediyor. Normal bir öğrenci sabah erkenden çantasını, harçlığını alır okula gider ama Mirza sabah erken saatlerde kalkıyor okula gitmeden önce kendi besinini yiyeceğini hazırlayıp pişirip beslenme çantasına koyup okula gidiyor. Başından sonuna kadar disiplinli” açıklamasını yaptı.  

Vedat Kılıç - Elif Altıner
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.