ASAYİŞ - 01 Mayıs 2010 Cumartesi 11:46

Zile basıp, kapıya bebek bıraktılar!

A
A
A
Zile basıp, kapıya bebek bıraktılar!

Bursa'da 1 yaşındaki bir bebek, tüm dairelerinin zillerine basılan apartmanın önüne terk edildi.

Sabah saatlerinde merkez Yıldırım ilçesi Yavuzselim Mahallesi üzerindeki bir apartmanın önüne bir bebek bırakıldı. Apartmandaki tüm zillere basan kişi, daha sonra sırra kadem bastı. Zil sesi üzerine kapıya çıkan apartman sakinleri, karşılarında bir bebek görünce şaşkınlıklarını gizleyemedi. Vatandaşlar hemen durumu polise bildirdi.

Polis yaklaşık 1 yaşındaki bebeğin kundağı üzerinde not olup olmadığını araştırdı. Herhangi bir not bırakılmaması dikkat çekerken, Yavuz Selim Karakolu ekiplerinin maskotu olan bebek sosyal hizmetler kurumuna teslim edildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Yangınlara karşı ’Orman Benim’ kampanyası başlatıldı Samsun’da ’Orman Benim’ kampanyası çerçevesinde ormanda çöp toplama etkinliği gerçekleşti. Tarım ve Orman Bakanlığı, Orman Genel Müdürlüğü tarafından ormanları korumak ve yangınlara karşı alınacak önemler konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla ülke genelinde "Orman Benim" programı başlatıldı. Bu çerçevede Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörlük Binası hemen yanında ormanlık alanda çöp toplama etkinliği düzenlendi. Samsun’daki kurum amirleri, öğrenciler, üniversite görevlileri ve öğrencileri orman içinde yürüyerek, doğaya zarar verebilecek tüm çöpleri topladı. Minik öğrenciler ellerinde poşetlerle çöp olan bir yer bırakmadı. Etkinlikle ilgili bilgi veren Atakum Kaymakamı Vali Yardımcısı Vekili Kemal Yıldız, "Orman Benim. Ateş Yakmam, Orman Yangın Önlerim’ kampanyası çerçevesinde tüm yurtta valilerimiz, kaymakamlarımız, il müdürlerimiz, üniversitemiz ve öğrencilerimizle hep birlikte bir farkındalık kampanyasını başlattık. Bugün tüm öğrencilerimizle ve vatandaşlarımızla ormanlarımızı temizliyoruz. Orman yangınlarına sebep olan insan atıklarını temizlemeye çalışıyoruz. Bildiğiniz gibi orman yangınlarının yüzde 90’ı insan kaynaklıdır. Bunun önemli bir kısmı da insanların ormanlara bıraktıkları atıklardan kaynaklanıyor. Bu konuda bir farkındalık oluşturmak istiyoruz" dedi. Öğrenciler ise ormanların insanlar için birer nefes olduğunu, doğayı korumanın herkesin görevi olduğunu söylediler. Etkinlik, öğrencilere yapılan çeşitli ikramlarla son buldu.
Elazığ Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Akbulut: "Ülkemizde her yıl ölen 460 bin kişinin yüzde 37’si kalp damar hastalığından hayatını kaybediyor " Dünyada her yıl 18 milyon insanın kalp damar hastalığından hayatını kaybettiğini belirten Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Akbulut, "Ülkemizde her yıl ölen 460 bin kişinin yüzde 37’si kalp damar hastalığından hayatını kaybediyor" dedi. Fırat Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Akbulut, Sağlık Haftası nedeniyle açıklamalarda bulundu. Kalp damar hastalıklarının kader olmadığını, bir tercih olduğunu ifade eden Prof. Dr. Mehmet Akbulut, “Özellikle kalp damar hastalıkları dünyada ve ülkemizde ölüme, sakatlığa, yaşam kalitesinin bozulmasına ve büyük ekonomik harcamalara yol açan hastalıkların başında yer alıyor. Dünyada her yıl yaklaşık 18 milyon insan kalp damar hastalığından hayatını kaybediyor. 2030’lu yıllara geldiğimizde kalp damar hastalıklarına bağlı meydana gelecek ölümlerin sayısının katlanarak 30 milyona yaklaşacağını tahmin ediyoruz. Yani Türkiye’nin yaklaşık üçte birine tekabül eden bir nüfusun her yıl bu hastalıktan dolayı hayattan kopacağı tahmin ediliyor. Maalesef bu ölümlerin yüzde 75’i gelişmemiş veya gelişmekte olan ülkelerde meydana gelecektir. Ülkemizde her yıl 460 bin civarı ölüm gerçekleşirken, bu ölümlerin yaklaşık yüzde 37’si kalp damar hastalıklarından kaynaklanıyor. Ve bu konuya ulusal çapta değinilmesi ve bu konu ile ilgili tedbirler alınması gerekiyor” diye konuştu. Kalp damar hastalıklarının en büyük formlarından birinin kalp krizi olduğunu belirten Prof. Dr. Akbulut, “Kalp krizi kalbin oksijen ihtiyacını taşıyan damarların tıkanması ile meydana geliyor. Bu damar tıkanıklıklarının sebebi de özellikle kolesterol denilen bazı yağ birikimlerinin damar civarında birikmesi ve zamanla darlık ve tıkanıklığa sebep olması ile ortaya çıkıyor. Bunun en büyük sebebi ise özellikle sağlıksız beslenme, hareketsiz yaşam, kötü alışkanlıklar ve bazı metebolik hastalıklar olan diyabet, hipertansiyon gibi hastalıklardan kaynaklıdır. Bu hastalıklarla mücadele etmek özellikle kalp damar hastalıklarına bağlı meydana gelecek ölümlerin önüne geçecek, insan en önemli ve verimli çağında yaşama tutunacaktır. Kalp damar hastalıklarına yönelik yapılacak olan tedbirlerin alınması durumunda yüzde 80 oranında ölümler azalacaktır” ifadelerini kullandı.
Sivas Bu hastane can dostlara şifa dağıtıyor Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Hayvan Hastanesi, son dönemde hızla artan hasta sayısıyla dikkat çekiyor. Hastane Başhekimi Abdurrahman Takcı, "2024 yılı içerisinde hasta sayısında hızlı bir artış oldu. Pandemi sonrasında insanlar çok fazla pet hayvanı edindi. Artık kedi ve köpeği olmayan kimse kalmadı diyebiliriz. Böylelikle bölgede daha kapsamlı, daha iyi araştırmanın yapıldığı hastanemize vatandaşlar ilgi gösterdi. Buna bağlı olarak hasta sayımız da yükseldi" dedi Sivas Hayvan Hastanesi, son yıllarda artan hasta sayısıyla bölgenin en önemli hayvan sağlık merkezlerinden biri haline geldi. 2011 yılından beri hizmet veren hastane 2021 ve 2022 yıllarında ortalama 2 bin 500 hayvana sağlık hizmeti verirken, geçen yıl bu rakam ciddi oranda artarak 4 bin 500’e yakın pet hayvanı ve binin üzerinde çiftlik hayvanı tedavi edildi. Bölgedeki hayvan sahiplerinin güvenilir adresi haline gelen hastane, sunduğu kapsamlı hizmetler ve uzman kadrosuyla dikkatleri üzerine çekti. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Hayvan Hastanesi Başhekimi Abdurrahman Takcı, bölgede daha iyi hizmet verebilmek adına çeşitli cihazlar aldıklarını belirterek, “Bölgemizde yapılan hizmet anlamında Türkiye’de çok kapsamlı bir noktaya geldik. Hastanemiz Sivas ve çevre illerden oldukça rağbet görüyor. Eskiden insanlar çevre illere hasta götürürken, artık çevre illerden bizim hastanemize yoğun şekilde hastalar geliyor” dedi. “Kapsamlı, ayrıntılı tedaviler ve teşhisler yapabiliyoruz” Başhekim Takcı, hayvan hastanesinin daha yeni yeni tanınmakta olduğunu ifade ederek, “2011 yılından itibaren hasta bakıyoruz. Her geçen gün hasta çeşitliliğimiz ve hasta sayısı artıyor. 2021-2022 yıllarında yaklaşık 2 bin 500 civarında hasta ortalamamız vardı. Geçen yıl itibarıyla 4 bin 500 adet pet hayvanı ve bin taneye yakın çiftlik hayvanı dediğimiz inek, koyun, keçi türlerini tedavi ettik. Hayvan hastanemiz daha yeni yeni tanınmakta. Buna bağlı olarak da yetiştiriciler büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiricileri problemli hayvanlarını buraya getiriyor. Gelen o hayvanda araştırmalar yapıp, bununla birlikte sürü bazında tedavi sunuyoruz. Hastanemiz bu anlamda ciddi manada teveccüh görmeye başladı. Hayvan sahiplerinin hayvanlarını tedavi ediyoruz. Onlar buradaki tecrübelerini diğer yetiştiricilere aktarıyorlar. Buna istinaden hasta sayımız her geçen gün yükseliyor. Bunlarla birlikte egzotik hayvan dediğimiz birçok farklı hayvan türü de gelmekte. Salyangozdan kaplumbağaya, kaplumbağadan muhabbet kuşuna kadar portföyümüz oldukça çeşitlendi. Hayvan hastanemizle alakalı olarak geçen yıl alt yapı projemiz geçti. Buna istinaden bölgede daha iyi hizmet verebilmek adına çok çeşitli cihazlar aldık. Bunların başında mühürleme cihazımız, röntgen cihazımız gibi edindiğimiz bu cihazlar bize güç kattı. Ve böylelikle daha kapsamlı, ayrıntılı tedaviler ve teşhisler yapabiliyoruz” açıklamasında bulundu. “Hastanemiz Sivas ve çevre illerden oldukça rağbet görüyor” Takcı, bölgede kapsamlı ve iyi araştırmanın yapıldığı hastaneye vatandaşların ilgi gösterdiğine değinerek, “2024 yılı içerisinde hasta sayısında hızlı bir artış oldu. Daha şimdiden bu beş aylık süre içerisinde geçen yılki hasta sayımıza ulaştık. Bunun sebebini de şuna bağlıyoruz; pandemi sonrasında insanlar çok fazla pet hayvanı edindi. Artık kedi ve köpeği olmayan kimse kalmadı diyebiliriz. Böylelikle bölgede daha kapsamlı, daha iyi araştırmanın yapıldığı hastanemize vatandaşlar ilgi gösterdi. Buna bağlı olarak hasta sayımız da yükseldi. Bölgemizde yapılan hizmet anlamında Türkiye’de çok kapsamlı bir noktaya geldik. Hastanemiz Sivas ve çevre illerden oldukça rağbet görüyor. Bu da alt yapımızı daha da artırmamız gerektiğini bizlere göstermiş oluyor. Eskiden insanlar çevre illere hasta götürürken, artık çevre illerden bizim hastanemize yoğun şekilde hastalar geliyor. Veteriner fakültesinde çok fazla ana bilim dalı var. Ancak biz hayvan hastanesi olarak dört ana bilim dalı altında daha çok hizmet veriyoruz. Bunlar dâhiliye, cerrahi, doğum-jinekoloji ve insandan farklı olarak suni tohumlama dediğimiz yapay üreme tekniklerinin daha fazla uygulandığı bir ana bilim dalımız var” şeklinde konuştu.
Antalya Huzurevindeki son gününde dehşet saçtı: 2 ölü, 1 yaralı Antalya’da yaklaşık 4,5 yıldır kaldığı huzurevinden hakkında tutulan tutanak sebebiyle çıkartılacağı gün husumetli olduğu öne sürülen 3 kişiye bıçakla saldıran kişi dehşet saçtı. Olayda huzurevi sakini 2 yaşlı adam olay yerinde hayatını kaybetti, 1 kişi de yaralandı. Olay, dün gece 01.30 sıralarında Döşemealtı ilçesindeki Antalya Büyükşehir Belediyesi Halil Akyüz Huzurevi’nde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, yaklaşık 5 yıldır huzurevinde kalan İzzettin Söğüt (65), husumetli olduğu öne sürülen diğer huzurevi sakinlerinden Ali Serdar Batır (66), Selçuk Goncegül (73) ve Ahmet Özdemirel’e (74) bıçakla saldırdı. Olay sonrası Söğüt yangın merdiveninden kaçarken, huzurevi görevlileri durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından belirtilen adrese çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Belirtilen adrese gelen sağlık ekipleri Selçuk Goncegül ile Ali Serdar Batır’ın hayatını kaybettiğini belirledi. Ağır yaralı Ahmet Özdemirel ise ambulansla hastaneye götürüldü. Polis ise kaçan İzzettin Söğüt’ü yakalamak için çalışma başlattı. Bölgede yapılan aramada Söğüt, Yeşilbayır Mahallesi Atatürk Caddesi’nde yakalanıp gözaltına alındı. Şüpheli, gözaltına alındıktan sonra polis merkezine götürüldü. Cenazeler olay yeri inceleme ve savcı incelemesinin ardından otopsi için Antalya Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Katil zanlısının daha önce de huzurevinde yaşadığı tartışmalar sebebiyle hakkında tutanak tutulduğu, huzurevi yönetimi tarafından çıkışına karar verildiği ve ek sürenin bugün sona erdiği öğrenildi. Şüpheli İzzettin Söğüt ile 6 ay birlikte kaldığını belirten huzurevi sakinlerinden Mustafa Güder, "4-5 yıldır burada kalıyor. Sakin, kendi halinde birisi gibiydi. Yemek sırasında daha önce bir kişiyi ittirmişti. Başka olayını hatırlamıyorum" dedi. Olayla ilgili başlatılan soruşturma devam ediyor.