YEREL HABERLER - 11 Ağustos 2017 Cuma 13:51

Yüksekova’da cami açılışı

A
A
A
Yüksekova’da cami açılışı

Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde AK Parti eski milletvekili merhum Mustafa Zeydan adına oğlu Teoman Zeydan tarafından yaptırılan cami ibadete açıldı.

Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde AK Parti eski milletvekili merhum Mustafa Zeydan adına oğlu Teoman Zeydan tarafından yaptırılan cami ibadete açıldı.


Yüksekova’nın Yeni Mahallesi’nde geçen yıl 370 metrekare alan üzerinde inşa edilen, 3 katlı ve bin kişi kapasiteli caminin açılışına Hakkari Valisi Cüneyit Orhan Toprak, merhum Mustafa Zeydan’ın oğlu Dr. Rüstem Zeydan, Hakkari eski milletvekilleri Esat Canan, Fehmi Öztunç ve Hakkı Töre ile Yüksekova Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Mahmut Kaşıkçı, Diyanet İşleri Başkanlığı Müşaviri Abdürrezzak Ateş, Diyanet İşleri Başkanı Din Hizmetleri Genel Müdürü Yaşar Yiğit, Hakkari İl Jandarma Alay Komutanı Tuğgeneral Ferdi Korkmaz, Büyükçiftlik Belde Belediye Başkanı Rüştü Zeydan, Hakkari Müftüsü Faruk Gürbüz, Hakkari merkez ve ilçelerinde Pinyanişi ve diğer aşiretlere mensup yaklaşık 5 bin kişi katıldı. Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından bir konuşma yapan Dr. Rüstem Zeydan, rahmetli babası adına yaptırılan caminin açılışına katılan bütün davetlilere teşekkür ederek, “Bu caminin yerini rahmetli amcam Ahmet Zeydan hibe etmiş. Allah kendisinden razı olsun. Sevgili kardeşim Hacı Teoman Zeydan, hiçbir maddi katkıdan çekinmeden çok güzel bir camiyi halkımızın ibadetine açılacaktır. Rabbim bu minareden ezanımızı, gönderden de al bayrağımızı hiçbir zaman indirmesin. Ezanlarımızı susturması” dedi.


Diyanet İşleri Din Hizmetleri Genel Müdürü Yaşar Yiğit ise, caminin yapımında büyük katkıları olan Teoman Zeydan’a teşekkür etti. Yiğit, "Diyanet İşleri Başkanlığı olarak son zamanlarda 90 bin camimizi mihrabıyla bir mabet, minberiyle bir mektep olmasını arzu ediyoruz. İnsan kaynağı olan, ilim mektebi olan her yerin camiler olmasını arzu ediyoruz. Bu vesileyle Zeydan ailesinin yapmış olduğu bu eseri tüm nesillere, tüm insanlığa, tüm insanlarımıza hayırlar getirmesini, faydalar getirmesini, mektep olmasını arzu ediyor" diye konuştu.


Hakkari Valisi Cüneyit Orhan Toprak da, merhum Mustafa Zeydan adına caminin yapılmasında emeği geçen Hacı Teoman Zeydan’a teşekkür ederek, "Bugün burada Teoman Zeydan kardeşimin önderliğinde inşallah rahmetli babasına da her zaman buradan sevap geleciğini Allah’tan ümit ediyoruz. Böyle bir eserin kazandırılmasında öncü rol oynamasından dolayı özellikle teşekkür etmek istiyorum. Yüksekova gibi Doğu Anadolu’muzun çok güzel köşesinde, bu ilçemizin güzelliğine yakışır bir mimariyle 750 vatandaşımızın ibadet edebileceği Mustafa Zeydan Camisini ibadete açıyoruz. Ahlaki donanımların arttırabileceği böyle bir eseri kazandırdıkları için öncelikle kendisine ve Diyanet İşleri Başkanlığımıza teşekkür ediyoruz" ifadelerini kullandı.


Vali Toprak ve beraberindekiler, daha sonra caminin açılışını yaptı. Açılışın ardından Cuma namazı öncesi din görevlileri tarafından rahmetli Mustafa Zeydan için Kürtçe ve Türkçe mevlit okutuldu. Mevlidin ardından açılışa katılan yaklaşık 5 bin davetliye bir düğün salonunda yemek ikramı yapıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Prof. Dr. Palabıyık akademisyenlere seslendi: “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” Bitlis Eren Üniversitesi’nde (BEÜ) görevli Akademisyen Prof. Dr. Adem Palabıyık, ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde akademisyenlerin desteği ile devam eden İsrail protestolarına karşı Türkiye’deki akademisyenlerin seslerinin kısık kaldığını belirterek, “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” dedi. ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde süren Gazze eylemlerine ilişkin açıklama yapan Prof. Dr. Palabıyık, “Ülkemizdeki akademisyenlerden hala güçlü bir ses duyamadık. Tüm dünya akademisyenleri ayaktayken ülkemizdeki akademisyenlerin ayağa kalkmaması beni üzüyor. Sessiz kalmak ahlaki ve insani vefasızlıktır akademik utançtır” dedi. “PKK’ya terör demeyenler İsrail’e sustu” “7 Ekim’den itibaren başlayan kıyıma karşı sesimizi hep yüksek tuttuk ve bunu ekranda da dile getirdik” diyen Palabıyık, “Cübbemi ve kefiyemi giyerek erkândan çağrı da yaptım. Elbette akademisyenlerin bütünü için ifadelerim geçerli değil, lakin Boğaziçi’nde dikilen akademisyenlerin, sadece dikilişi kadar bir gündem oluşturmak neden mümkün olamıyor anlamış değilim. Barış Beyannamesi denilen ve devletimizi neredeyse katliam yapmakla suçlayan akademisyenler, İsrail’e karşı neden sessiz? Bu nasıl ikiyüzlülüktür? Binlerce bebeği kundakta katleden PKK terör örgütü için sözde Barış Beyannamesi imzalayanlar, İsrail karşısında neden sus pus oldu?” “Akademisyenler artık konforlarını bozsunlar” Akademisyenlerin en büyük korkusunun konfor alanlarının bozulması olduğunu belirten Palabıyık, sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü akademisyenler, sahip olduğu şartların aleyhlerine dönme ihtimalinden çok korkarlar. Bu sadece maddi güç değil, aynı zamanda Bourdieu’nün bahsettiği ’fildişi kulelerini’ de kaybetme korkusudur. Çünkü akademisyen ancak üniversitedeki ofisi ile ontolojisini koruyabilir, dışarıda asosyal olduğu için bir hiçtir. Kulesinden bakan akademisyen, olayları da ancak yukarıdan gördüğü gibi yorumlar, sahanın bir parçası olamaz. Daha doğrusu toplumu bir parya modeli olarak görür. Odası, yani kulesi, onu yalıtan en büyük etkendir. Artık bu konfor Gazze için bozulmalıdır.” “28 Şubat’tan hala korkuyorlar” Palabıyık, “Akademisyenler hala 28 Şubat’ın hayaletinden korkuyorlar ve bu hayaletin hala ortalıkta dolaştığını iddia ediyorlar. Bir yandan fişlenme, öte yandan değişebilecek iktidar gibi olgular onlara inanılmaz bir korku aşılıyor. Akademik cübbe üzerine Filistin kefiyesi giymek ve bu halde çekilebilecek bir fotoğraf karesinin gelecekte önlerine çıkma ihtimali hala onlar için çok güçlü bir hayali varsayımdır. Bu kâbus üzerinden inşa ettikleri gündelik hayata dair korku, onların sonraki yıllarda yaşayabileceği olumsuzlukların önüne geçmek için kullanılan bir araçsal cihazlara dönüşmüş durumdadır. Maalesef, bu korku kendini muhafazakâr ve Müslüman olarak tanımlayan akademisyenlerde daha fazla görülüyor. Buna ahlaki ihanet veya muhafazakâr vefasızlık demek yanlış olmayacaktır” diye konuştu. “Feminist akademisyenler çürük kokuyor“ Gazze için hiçbir öğrenciye söz hakkının tanınmadığını ifade eden Palabıyık, “Lümpen burjuva denilecek bu kesimin özellikle Gezi ve feminist söylemlerle hareket ettiğini de unutmadık. Feminizmi LGBT’ye sürükleyen aklı evvellerin kendi derslerini Gezi Parkı’nda devam ettirmek için öğrencilerini üniversiteden çıkardıkları ve Gezi eylemlerine katılmalarını tavsiye ettikleri de gün gibi biliniyor. Lakin konu Gazze olunca tek bir öğrenciye söz hakkı tanınmıyor. Çünkü Gazze, Müslümanların yüzakı olduğu için, onların direnişinin ahlaki yönü engellenmek isteniyor. Bu nasıl bir akademik buhrandır? Bunlar insanlıklarını kaybetmiş” dedi.
Malatya Malatya’da 200 gram pide 10 TL oldu Malatya’da 7,5 TL olarak satılan pideler bugününden itibaren yapılan zam ile 10 TL’ye satılmaya başlanıldı. Ham maddedeki artışlar nedeniyle Malatya’da da pide fiyatları bugünden itibaren 10 TL’den satılmaya başlanıldı. Fırıncı esnafı depremden bu yanı 7,5 TL olarak satılan 200 gram ekmeğin oda kararı ile birlikte bugünden itibaren kent genelinde 10 TL olduğunu söyledi. Malatya’da fırıncı esnafı Hacı Pence, un başta olmak üzere ham maddeye yapılan zamlardan sonra şuana kadar kazançlarının olmadan satış yaptıklarını ifade ederek, “Rayiç belirlendi ama yeterli değil. Girdi maliyetleri, un fiyatları, işçilik ücretleri çok yüksek. Kazanmamız için 15 TL olması lazım ama şu anki fiyat 10 TL. İşçilik yüksek, verdiğimiz para yeterli gelmiyor, dolayısıyla işçi bulamıyoruz. 4 kişi çalışmamız gerekirken 2 kişi çalışıyoruz. Bir yıldır ekmeğe zam gelmemişti. Bir çuval un 700 TL, kira, işçiye 45 bin lira veriyoruz. Artan maliyetler nedeniyle ekmeğe zam yapıldı” dedi. Bir diğer fırıncı esnafı Ali Koçer ise ekmek yapımında gerekli olan maya, tuz ve un gibi ham maddelere uzun zaman önce zam yapıldığını hatırlatarak “Fiyat şu an için yeterli. Una aşırı derecede zam geliyor. Un geçen sene devlet destekliyken 390 TL iken desteğin kesilmesinden sonra 680 lira oldu. Maliyetler arttığı için ekmeğe zam yapıldı” diye konuştu.