ÇEVRE - 10 Ağustos 2024 Cumartesi 17:13

Bakan Yerlikaya’nın ‘6.Cilo Fest’ ziyareti

A
A
A
Bakan Yerlikaya’nın ‘6.Cilo Fest’ ziyareti

Hakkari’nin Yüksekova ilçesindeki 3 bin 400 rakımlı Sat Buzul Göllerinde düzenlenen "6. Cilo Fest" katılan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, “Buraları terörden temizledik, temizlemeye devam edeceğiz kardeşliği paylaşacağız” dedi.


Türkiye’nin en yüksek festival olarak adlandırılan ‘6.Cilo Fest’ yoğun bir ilgiyle devam ediyor.


Beraberinde Jandarma Genel komutanı Orgeneral Arif Çetin ile Yüksekova’ya gelen Bakan Yerlikaya, Hakkari Valisi Ali Çelik ve Kaymakam Mustafa Akın tarafından karşılandı. Festival alanına geçen Bakan Yerlikaya, festival alanını gezdikten sonra kalabalığa seslendi.


“40 yıldan beri 40 bin şehit verdik mekanları cennet olsun” diyen bakan Yerlikaya, “Değerli kardeşlerim 22 yıldan beri Recep Tayyip Erdoğan hükümetlerinde biriz, beraberiz, kardeşiz dedik ve onun liderliğinde azimle, kararlılıkla ne yapıldı bu dağlar milletimizin, bu göl milletimizin. Dünyada eşi benzeri olmayan sadece Hakkari dağlarında olan o bize gülümseyen sümbüller milletimizin dedik ve bizde şunu dedik yan bakanlara düz bakmadık. Evet düz bakmadık. Onların zihniyetlerini, onların cüretlerini elimizin tersiyle ittik. Bizim milletimizle kucaklaşmamıza, bizim aramıza girmeyin dedik. Demin burada halay çekmedik mi? Kürtçe beraber zılgıt çekmedik mi? Şöyle bir zılgıt çekinde tüm Türkiye bir duysun. Aziz milletimiz size Cilo Fest’ten gönülden gönüle diyoruz biz kardeşiz. Hiç kimse ama hiç kimse bin yıldan beri yaşadığımız bu aziz vatanda bizim, birliğimiz, beraberliğimiz kardeşliğimize halel getiremeyecek Allah’ın izniyle. Buna yürekten inanıyorum ve buraya gelebilen 30 bin kardeşimde gözlerinizde gönülleriniz bunu söylediğini görüyorum. Allah’a şükürler olsun diyorum. Ne güzelsiniz. Değerli kardeşlerim burada büyüklerimizde var gençlerimiz de var bebekler de var. Yani 7’den 70’e sadece Hakkari, Yüksekova ve ilçeleri mi var hayır. Bu açılan güzel yollardan bu havalimanımızda Türkiye’nin dört bir yanında her festivalden bir öncekinden daha fazla katılım var” dedi.


Şimdi Türkiye’nin dört bir yanından bu alana gelenleri gördüğünü ifade eden Bakan Yerlikaya, “Her yerden geliyor ve artık Hakkari, Doğu ve Güneydoğu güzel şehirlerimiz bu pusu terör gölgesi tamamen kalktığı için değerli kardeşlerim bu güzellikler yani turizmle ilgili zenginliklerimiz ortaya çıktı. Daha da çıkacak Allah’ın izniyle. Sadece 85 milyon kardeşlerimiz değil, dünyanın her yerinden cilonun uludoruk 4 bin 135 metreye en zor zamanda da tırmanmak için gelenler, geldiği zaman ulu doruğun ululuğunu görecek ama Hakkari’nin misafirperverliğini, Hakkari’nin o kürsüye oturup o güzel çay ikramını, o güzel sofrasını bu güzel tebessümleri gördüğü zaman biz niye daha önce buraya gelmedik diyecek. Tıpkı bu alana ilk kez gelenlerin söylediği gibi. Bu gecikmenin sorumlusu o terördür ama şimdi bitme noktasında Allah’ın izniyle ve sınırımızın içinde de dışında da biz bu kardeşliğimizin bu kucaklaşmamızın önündeki engel olan bu teröristleri tamamen kazıyıp atıyoruz, atmakta Allah’ın izniyle kararlıyız. Dilimizde biz halay çekiyormuyuz, çektik. Şimdi bir daha çekeceğiz. Tüm dünya görsün özgürlüğümüzle ilgili Allah’ın izniyle tüm temel hak ve özgürlükle ilgili eğitimden sağlığa, siyasi propaganda dan, kitap, kürsü, üniversitedeki biliyorsunuz bu dilimizle ilgili edebiyat bölümümüzde var. Yani her aklınıza gelen alanla ilgili varsa bir engel kim kaldırdı bunu Recep Tayyip Erdoğan kaldırdı. İlk görevimi Urfa İlvan’da yaptım. Daha sonra nasip oldu Şırnak Valiliği, daha sonra Ağrı Valiliği, daha sonra Gaziantep Valiliği, 33 yıllık mülki idare amirliği görevimin 11 yılında sizler gibi bu güzel insanlarla beraber şehrimizin gelişmesi, büyümesi için çalıştık. Biz az önce beraber annesinin kucağında 10 aylık Yusuf kardeşimle beraber halay çektik. Yusuf’umuzun büyük ve güçlü Türkiye’nin en güzel nimetlerini göreceği zaman için çalışıyoruz. Sizleri seviyoruz, sizleri Allah için seviyoruz. Hep beraber el ele gönül gönüle, büyük ve güçlü Türkiye ideali için soruyorum çalışmaya varmıyız. Büyük ve güçlü Türkiye için hep beraber çalışıyoruz, sizleri Allah’a emanet ediyoruz. Buraya gelebilen ve gelemeyen 85 milyona cilo festen kucaklar dolusu selamlar olsun. Allah’a emanet olun” diye konuştu” diye konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Tunç: "Bu durum, ihmalkârlığın ve ciddiyetsizliğin sonucudur" AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Serhat Tunç, yaşanan su kesintisiyle ilgili olarak, "ESKİ ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ni yaşanan bu mağduriyetin sorumluluğunu üstlenmeye, derhal net bir açıklama yapmaya ve Tepebaşı halkından özür dilemeye davet ediyoruz" dedi. Gün boyu süren geniş çaplı su kesintisi sebebiyle siyasi isimler Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (ESKİ) Genel Müdürlüğü’ne tepki göstermeye devam ediyor. Son olarak ise AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Serhat Tunç, sosyal medya hesabından konuyla ilgili bir açıklamada bulundu. Başkan Tunç’un açıklamasında, "ESKİ tarafından yapılan açıklamada, Tepebaşı İlçesi’nin bazı mahallelerinde 00.00-08.00 saatleri arasında planlı su kesintisi uygulanacağı duyurulmuştu. Ancak bugün gelinen noktada, Tepebaşı İlçesi’nin tamamında hâlâ su yoktur. Bu tablo, planlama eksikliğini ve ciddi bir yönetim beceriksizliğini açıkça ortaya koymaktadır. Planlı olduğu söylenen bir çalışmanın saatleri belli olmasına rağmen, ne süreye uyulmuş ne de vatandaşlara doğru ve zamanında bilgi verilmiştir. Tepebaşı’nda yaşayan on binlerce vatandaş, sabah saatlerinden bu yana en temel ihtiyaçlarına dahi ulaşamamaktadır. Hijyen, sağlık ve günlük yaşam tamamen aksatılmıştır. Bu durum, ihmalkârlığın ve ciddiyetsizliğin sonucudur. Vatandaşlar açıklama değil bahane değil, çözüm beklemektedir. ESKİ ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ni yaşanan bu mağduriyetin sorumluluğunu üstlenmeye, derhal net bir açıklama yapmaya ve Tepebaşı halkından özür dilemeye davet ediyoruz" ifadeleri yer aldı.
İstanbul Sadettin Saran’ın ifadesi ortaya çıktı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen uyuşturucu soruşturması kapsamında ifadesine başvurulan ve adli kontrol şartı ile serbest bırakılan Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Sadettin Saran’ın ifadesi ortaya çıktı. Saran evinde bulunan ve ilk testte uyuşturucu olduğuna dair sonuç çıkan maddelere ilişkin soruya ilişkin savunmasında, "Bu maddenin ilk testi pozitif çıkmış olabilir. Ancak kriminal sonucun beklenmesini talep ederiz. Biz Assos‘taki villada çok fazla misafir ağırlarız. Büyük davetler veririz. Davetlere 100’ün üzerinde insan katılır. Hatta en son 21 Ağustos‘ta kızımın düğününde 400’den fazla insan vardı. Zaten bulunduğu yerler evin içerisi değildir. Bahçede bulunmuştur. Bu davetlerin birinde ya da benim olmadığım bir zamanda bir başkası tarafından kullanılıp atılmışsa bilgim yoktur. Çıkan maddeler üzerinde parmak izi incelemesi yapılmasını talep ederiz. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum" dedi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen uyuşturucu soruşturması kapsamında ‘uyuşturucu madde temin etme, uyuşturucu madde kullanma ve uyuşturucu madde kullanımını kolaylaştırma’ suçlarından ifadeye çağrılan Fenerbahçe Başkanı Sadettin Saran, savcılıktaki ifade işlemlerinin ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakılması talebiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Saran, hakimlik tarafından yurtdışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol tedbiriyle serbest bırakıldı. Öte yandan, soruşturma kapsamında Ela Rümeysa Cebeci’nin de ek ifadesine başvuruldu. Cebeci ardından tutuklu bulunduğu Ceza İnfaz Kurumu’na geri gönderildi. "Sen yetiştiriyordun ya başkanım yol birkaç dal takılalım" Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Saran ifadesinde, "Ela Rümeysa ile tahmini olarak 3 sene önce bana mesaj atmasından dolayı tanışmıştık. Bu vesile ile konuşmaya başladık" dedi. Saran’a savcılıkta, spiker Ela Rümeysa Cebeci’ye, "Sende var mı ondan? Pazar sabahtan teyitleşelim olma ihtimali yüzde 70. Assos’a gideceğim birazdan geç dönmem herhalde, tamam? Konuşuruz hadi bay bay" şeklinde mesaj attığı, Cebeci’nin ise "Ben Escobar mıyım nereden bulayım sen yetiştiriyordun ya başkanım yol birkaç dal takılalım haberleşiriz" şeklinde cevap verdiği konuşma soruldu. Saran konuşmaya ilişkin, "Mesaj içerikleri doğrudur. Ancak tarihleri noktasında yanlışlık olabilir. Bu yazışmalar yaklaşık 17-18 ay önceki yazışmalardır. Mesaj içerikleri daha önceki izlediğim filmden dolayı kendi aramızda yaptığımız espridir. Benim uyuşturucu yetiştirme ile uzaktan yakından hiçbir alakam olamaz. İzlediğimiz filmin konusu ile ilgili olduğu için kendi aramızda yaptığımız bir espridir. Bu mesajlaşmalar da şaka amaçlıdır" dedi. "Acayip rahatlatıyor müthiş bir şeymiş o" Saran’ın Ela Rümeysa Cebeci’ye gönderdiği bir başka mesaj da savcılık ifadesi esnasında soruldu. Mesajda Saran’ın "Gel git Ela nasılsın? dediği, ses dosyası çözümünde ise "Kızım laf dinlemiyorsun ki yavaş yavaş diyorum, böyle apsesif insanlar gibi böyle şey yapıyorsun. Bi ayarında bırak. Her şeyi abartıyorsun ya, neyse Habertürk’te bir sürü insanı işten çıkarıyorlarmış, doğru mu ha? Bir de baskı yapıyorlar galiba" dediği Ela Rümeysa Cebeci’nin ise cevap olarak ses dosyası çözümünde "Ama var ya ne HD rüyalar gördüm ve böyle düşüncesizce uyudum, acayip rahatlatıyor. Müthiş bir şeymiş o. Bahçeden topla getir bana bir dahakine. Evet evet çok kelle alıyorlar. İnsanları spikerleri falan çıkarma değil kafaları koparıyorlar. Bakalım neler olup bitecek bekleyip göreceğiz ama bir dizayn var. Lütfen sen de Kenan Bey ile aranı düzelt. Bu benim için çok önemli bir şey, çok mutlu olurum bunu yaparsan" dediği konuşma içeriği soruldu. "Hayatta tek bir bağımlılığım var o da spordur" Saran bu konuşmalara ilişkin ifadesinde, "O akşam içtiğimiz şaraptan bahsediyorum. Ben akşam puro içtim. Ela da vozol sigara içti. O akşam şarabı da çok fazla içti. Bir şişeden ben yarım kadeh içtim. Geri kalanını da Ela içti. Ben Kenan Tekdağ’ın kötü kalpli ve tehlikeli bir insan olduğunu bildiğim için Ela Rümeysa TV 100 kanalından Show TV’ye geçerken kendisini uyardım. Kenan’ın kötü kalpli tehlikeli ve karanlık ilişkileri olduğunu söyledim. Ondan dolayı Kenan Tekdağ ile ilgili mesajlar atmış olabilir. ‘müthiş bir şeymiş o bahçeden topla getir bana bir dahakine’ mesajında ise yine aynı şekilde izlediğimiz bir filmdeki repliklerden kaynaklı kendi aramızda metafor şeklinde geliştirdiğimiz bir espridir. Benim kesinlikle böyle bir şeyle alakam olamaz. Hatta Ela Rümeysa’ya en son birkaç hafta önce ilk gözaltına alınıp bırakıldıktan sonra geçmiş olsun mesajı da attım. Kendisi de bana ‘inan ben böyle bir şey yapmadım’ tarzında cevap vermişti. Birlikte uyuşturucu madde içmiş olsaydık bana böyle bir cevap vermezdi. Ben de ona ‘sana inanmak istiyorum’ şeklinde cevap vermiştim. Benim bu hayatta tek bir bağımlılığım var o da spordur. Sadece benim kanser olduğum dönemde, annem ile babamın son hastalık ve ölüm süreçlerinde, Fenerbahçe başkanlık seçimlerinde ve iftiraya uğradığım süreçte pek çok kişi tarafından tarafıma organik sakinleştiriciler verilmişti. Ben de bunları hatırladığım kadarıyla kullandım. Bunların içerisinde de uyuşturucu etken maddesi olduğunu düşünmüyorum. İstanbul’daki evimde misafir odası olarak kullanılan odada cam kavanozun içerisinde kızımın muhtelif ilaçları vardı. Büyük ihtimal camdaki kalıntılar bu ilaçların tozlardır. Zaten inceleme sonucunda anlaşılacaktır. Assos’taki evimde yapılan aramada çıkan maddelere ilişkin olarak, o evde çalışan hizmetliyi aradım. Bunlar ne diye sordum. Asos‘taki evimde tahmini 20 gün önce kadın basketbol takımını ağırlamıştım. Bahçeye çok fazla sinek gelmişti. Bu sinekleri uzaklaştırmak için lavanta veya türevi şeklinde yaprakları evde çalışan hizmetli yaktığını söylemişti. Daha sonra mangal yaptıktan sonra da arılar geldi. Arıları uzaklaştırmak için yine evde çalışan hizmetli kahve yakmış. Ele geçirilen maddeler de kahve, lavanta ve adaçayı yakılması sonucu kalıntılardır. Maddeler üzerinde yapılan ilk testte uyuşturucu madde olduğuna dair sonuç çıkması sorusuna ilişkin savunmam ise bu maddenin ilk testi pozitif çıkmış olabilir. Ancak kriminal sonucun beklenmesini talep ederiz. Biz Assos‘taki villada çok fazla misafir ağırlarız. Büyük davetler veririz. Davetlere 100’ün üzerinde insan katılır. Hatta en son 21 Ağustos‘ta kızımın düğününde 400’den fazla insan vardı. Zaten bulunduğu yerler evin içerisi değildir. Bahçede bulunmuştur. Bu davetlerin birinde ya da benim olmadığım bir zamanda bir başkası tarafından kullanılıp atılmışsa bilgim yoktur. Çıkan maddeler üzerinde parmak izi incelemesi yapılmasını talep ederiz. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum" dedi. Melike İnal