GENEL - 17 Mart 2019 Pazar 09:21

Demir ailesinin yürek yakan yaşam mücadelesi

A
A
A
Demir ailesinin yürek yakan yaşam mücadelesi

Hakkari’de iki katlı toprak evde yaşam mücadelesi veren 5 nüfuslu Demir ailesinin kaldığı ev sağanak yağışa dayanamayınca bir bölümü çöktü.

Hakkari’de iki katlı toprak evde yaşam mücadelesi veren 5 nüfuslu Demir ailesinin kaldığı ev sağanak yağışa dayanamayınca bir bölümü çöktü. Yıkılmak üzere olan evde yaşam mücadelesi veren aile yardım bekliyor.


Çukurca ilçesine bağlı Narlı köyünden 1995 yılında göç ederek kent merkezindeki Berçelan Mahallesi’ne yerleşen 5 nüfuslu Demir ailesinin kaldıkları iki katlı kiralık toprak evin bir bölümü sağanak yağış sonrası çöktü. Duvarlarında çatlaklar bulunan ve yağışlardan dolayı sürekli damlayan evde yaşamak zorunda kalan iki çocuk annesi Saime Demir, prizlerin ıslanmasından dolayı el feneri ışığıyla mutfakta iş yapıyor. Rutubetli evde yaşamak zorunda kalan 8 aylık Mahir ve 2,5 yaşındaki Ayşe Menesa ise, annelerinin tavandaki döşemelere bağladığı salıncakta sallanarak her şeyden habersiz yaşıyorlar. Kışlık odun ve kömürleri de biten aile, yetkililerin ve hayırseverlerin uzatacağı yardım elini bekliyor.


Eşinin hiçbir yerde çalışmadığını ve kaynanasının engelli maaşı ile geçinmeye çalıştıklarını anlatan Saime Demir, çocuklarına bez ve süt alamadığını söyledi. Yaşadığı durumu gözyaşları içinde anlatan anne Demir, “Eşim iki yıldır çalışmıyor. Gelirimiz kaynanamın engelli maaşıdır. O da olmazsa açlıktan öleceğiz. Dün sabah kardan dolayı alt katımızın bir kısmı çöktü. Bizimki de her an çökebilir. Oturduğumuz ev yavaşça kayıyor. Geceleri acayip sesler geliyor. Tüm ev sanki gıcırdıyor. Korkudan uyuyamıyoruz. Ev zaten eski ve rutubetli. Bu yüzden çocuklarım sürekli hastalanıyor. Maddi imkansızlıklardan dolayı çocuklarıma bez alamıyorum. Biz sadece yardım istiyoruz. Başımızı sokacak bir ev istiyoruz veya eşime bir iş işitiyoruz” diye konuştu.



Oğlu ekmek almak için telefonunu satmış


Türkçe bilmediği için Kürtçe konuşan Demir’in kayınvalidesi Nihari Demir ise, oğlunun ekmek almak için telefonunu sattığını söyledi. Aldıkları yardım kömürünün bittiğini ifade eden Demir, “Kaldığımız ev yıkılmak üzere. Bu mevsimde ne odunumuz ne de kömürümüz kaldı. Yardım için aldığımız kömür bitti. Evimize ekmek bile alamıyoruz. İşsiz olan oğlum dün ekmek almak için telefonunu sattı. Çocuklarımız evde rutubetten dolayı hastalandı. Çocukları hastaneye götüremiyoruz. İlaç alacak paramız bile yok. Ben rica ediyorum, oğlum için bir iş istiyorum. Allah rızası için bize yardım edin” dedi.


Belediye yetkilileri ise, bölgede gerekli çalışmalara başladıklarını belirterek, konuyla ilgili daha sonra bir açıklama yapacaklarını ifade ettiler.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir TED Aliağa Koleji öğretmenlerinden meslektaşlarına destek TED Aliağa Koleji’nde bir öğretmen, iddiaya göre yaşadığı hastalık sebebiyle rapor aldığı için işten çıkartıldı. Olayın ardından aynı kolejde görev yapan öğretmenler, meslektaşlarının işten çıkartılmasını okul önünde protesto etti. TED İzmir Aliağa Koleji’nde iddiaya göre bir grup öğretmen, çeşitli nedenlerden dolayı yaşadıkları stres sebebiyle doktora başvurdu. Olayın ardından bir günlük rapor alan öğretmenler arasından T.S., raporunun ’fenni olarak uygun olmadığı’ gerekçesiyle işten çıkartıldı. Alınan kararın ardından öğretmenler ve veliler, okul yönetimini protesto etmek amacıyla okul önünde basın açıklaması düzenledi. Öğretmenler adına açıklama yapan Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Ege Bölge Temsilcisi Rabia Atbaş, “TED İzmir Aliağa Koleji’nde kurumun maaş politikasına karşı tepkisini dile getiren yaşadıkları stres, sıkıntı ve geçim kaygısı sonucunda farklı sebeplerden hasta olan 22 öğretmen arasında bulunan bir meslektaşımız, okul yönetimin tarafından işten çıkarıldı. Yönetim, bu haksız ve hukuksuz kararı, öğretmenimizin hastaneden aldığı raporun "fenni olarak uygun olmadığı" iddiasıyla gerekçelendirdi” ifadelerine yer verdi. “Öğretmenler mobbinglere ve baskıya maruz kalmıştır” Çalıştıkları kurumların patronlarının sadece kurumlarını ve karlarını düşünen sömürü uygulamalarına maruz kaldıklarının altını çizen Atbaş, "Bizler patronların insafına bırakılmış, asgari ücrete mahkum edilmiş, ailesinin ve kendisinin temel ihtiyaçlarını kısarak geçinmeye çalışan, insanlık dışı şartlarda çok sevdiğimiz mesleğimizi icra eden, özel öğretim kurumlarında görevini yapan öğretmenleriz. Ne yazık ki bunun en acı örneğini Türkiye’de eğitime önem verdiği sanılan TED Aliağa Koleji vermektedir. Bundan 1 buçuk sene önce yıllardır yaşadıkları sıkıntıları TED Vakıf Yönetimine bildiren ve çözüm bulunmasını isteyen öğretmenler çeşitli mobbinglere ve baskıya maruz kalmıştır” şeklinde konuştu. “Öğretmenlerin raporları incelenmek istendi” Hasta olan öğretmenlere gittikleri doktorlar tarafından 16 Nisan Salı günü için bir günlük rapor verildiğini aktaran Atbaş, "Fakat Vakıf Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Komsuoğlu tarafından öğretmenlerin raporlarının incelenmesi istendiği için öğretmenler tekrar hastaneye gitmek zorunda bırakılmışlardır. Öğretmenlerin okula gelememesi üzerine veliler okul yönetimine baskı uygulamıştır. Vakıf yönetimi velilere çok çirkin davranışlarda bulunmuş ve mesaj atarak öğretmenlerin maaşlarına 2023-2024 eğitim öğretim yılında yüzde 113 zam yaptığını açıklamıştır. Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası olarak velilerin oranlarla kandırılmasına göz yummayarak ve TED adına utanarak öğretmen maaşlarının 18 bin 500 ile 20 bin aralığında olduğunu açıklamak zorunda bırakılmışızdır” cümlelerine yer verdi. “Asıl sebep öğretmenimizin sendikalı olmasıdır” Öğretmenlerin görevlerini aksatacak hiçbir durumda bulunmamalarına rağmen Vakıf Yönetim Kurulu ve idarecileri tarafından mobbinge maruz kalmaya devam ettiklerini vurgulayan Atbaş, şunları kaydetti: “25 Nisan Perşembe günü kurumda görev yapan bir öğretmenimiz işten çıkarılmıştır. Sebep olarak Hakem Hastanenin öğretmenin raporunun fenne uygun olmadığını belirlediği gerekçe gösterilmiştir fakat öğretmenimiz bayılma şikayeti üzerine doktora gitmiş ve önceden yaptırdığı kan testlerine dayanarak raporunda yazılan hastalığından şüphelendikleri belirtilmiştir. Öğretmenimizin dönem ortasında işten çıkarılmasının asıl sebebinin rapor olmadığının hepimiz farkındayız. Asıl sebep öğretmenimizin 1928 yılında Ata’mızın direktifleriyle kurulmuş Türk Eğitim Derneğine ve öğretmenliğe yakışır şekilde bu sömürü düzenine sendikasıyla birlikte karşı çıkmasıdır. Asıl sebep diğer 24 öğretmenin gözünü korkutmak için öğretmen arkadaşımızın işten çıkarılmasıdır. Asıl sebep öğretmenimizin sendikalı olmasıdır.” Öğretmenlerin zarar görmesine izin vermeyeceklerini söyleyen Atbaş, şunları kaydetti: “Bir an önce TED’i saltanat yönetimi haline getiren iki şahıs TED’den uzaklaştırılmalı ve TED öğretmenlerinin kaybettirilen değerlerinin, meslek onurlarının tekrar kazanılması için çalışmaların başlaması gerekmektedir. Bizler Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası olarak işten çıkarılan öğretmenimizin ve hakkı için direnen tüm öğretmenlerin yanında olduğumuzu, her türlü desteği sağlayacağımızı ve birlikte direnerek zafere ulaşacağımızı buradan tüm kamuoyuna bildiriyoruz.”