GENEL - 15 Ekim 2020 Perşembe 09:32

R4 Türkiye Rafting Şampiyonası Hakkari’de yapılacak

A
A
A
R4 Türkiye Rafting Şampiyonası Hakkari’de yapılacak

Hakkari Valisi ve Belediye Başkan Vekili İdris Akbıyık, “Hakkari’de hayat var, gelin bu hayatı yaşayın” sloganı ile R4 Türkiye Rafting Şampiyonası ikinci ayak yarışmalarının Zap Nehri’nde yapılacağı müjdesini verdi.

Hakkari Valisi ve Belediye Başkan Vekili İdris Akbıyık, “Hakkari’de hayat var, gelin bu hayatı yaşayın” sloganı ile R4 Türkiye Rafting Şampiyonası ikinci ayak yarışmalarının Zap Nehri’nde yapılacağı müjdesini verdi.


Vali Yardımcısı Aziz Gölbaşı, İl Emniyet Müdürü Atanur Aydın, Gençlik ve Spor İl Müdürü Emin Yıldırım ile birlikte Zap Nehri kenarında incelemelerde bulunan Vali İdris Akbıyık, burada gazetecilere açıklamada bulundu. İki yıldır Hakkari’de çok güzel yatırımlar ve hizmetler yapıldığını ifade eden Akbıyık, “Hakkari, Türkiye’nin cennet köşelerinden birsidir. Dağlarıyla, turizmiyle, Zap suyuyla ünlü bir kentimiz. Bu turizm potansiyeli kışı, karı ve her şeyi ile değerlendirmemiz gerekiyor. Bu çerçevede biz yatırımlarımızın ve hizmetlerimizin yanında gördüğünüz gibi Hakkari’nin her yeri şantiyeye dönmüş durumdadır. Bir taraftan asfalt yapılıyor diğer taraftan Depin projemiz, diğer taraftan Gulazüryan Sosyal Tesisleri, konaklama tesisleri, öğretmenevimiz, TOKİ konutları, hastaneler, okullar, yani burada sayamayacağım çok hizmetler yapılıyor. Türkiye’nin ve dünyanın en güzel dağlarını, en çok karın olduğu memleketi, bu güzelim suları mutlaka turizme kazandırmamız gerekiyor. Bu çerçevede de biz birçok faaliyet yapıyoruz. Mergabütan da kar festivali, Çukurca’da doğa sporları ve foto safari, ışkın festivali, ters lale festivali ve bilimsel sempozyumlarla birçok etkinliği sağlamaya çalışıyoruz” dedi.



Rafting Türkiye Şampiyonası Hakkari’de yapılacak


Zap suyu üzerinde 25-30 Ekim tarihleri arasında Türkiye Rafting Federasyonu ile birlikte Hakkari Valiliği, Hakkari Belediyesi, Gençlik ve Spor Bakanlığının desteğiyle büyük bir rafting organizasyonu yapacaklarını ifade eden Vali Akbıyık, “Rafting Türkiye Şampiyonasının ikinci ayağını burada yapacağız. 400’ün üzerinde sporcunun katılmasını bekliyoruz. Birçok takım katılacak. Belki milli takım seçmeleri burada yapılacak. Zap da hak ettiği değeri inşallah insanımızın faydasına sunacak. 25-30 Ekim arasında Türkiye Rafting Şampiyonasının burada yapılacağını duyuruyoruz. Sloganımız da ‘Hakkari’de hayat var, gelin bu hayatı yaşayın.’ Hakkari’de hayat daha güzel olacak” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Kaymakam trafik denetimi yaptı Samsun’un Kavak Kaymakamı Erdem Karanfil, “Karayolu Trafik Güvenliği ve Karayolu Trafik Haftası” kapsamında yapılan etkinlikte sürücülere trafik kurallarına uymanın önemini anlattı. Trafik Haftası’nın önemini vurgulamak ve toplumun trafik kurallarına uyumunu artırmak, trafikteki güvenliği sağlamak amacıyla Kavak Adnan Menderes Caddesi üzerinde yapılan uygulamaya katılan Kaymakam Karanfil, trafik polisleri ile birlikte sürücülere uyarıcı bilgiler verdi. Etkinlikte yaptığı konuşmasında bu gibi günler ve haftaların çok önemli olduğunu söyleyen Kaymakam Karanfil, ”Bakanlığımız her yıl Karayolları Trafik Haftası münasebetiyle bir takım etkinlikler düzenleyerek bu konuda farkındalık oluşturup, toplumumuzda bu konuyla alakalı bilinç geliştirmesini sağlıyor. Buğun de ilçemizde yaptığımız bu etkinlik ile sürücülerimizin trafik bilincini geliştirmek, onlara bir takım trafik kurallarıyla ilgili kuralları hatırlatma adına çalışmalar yapıyoruz” dedi. Konuşmasında Kavaklı miniklere bir çağrıda bulunan Kaymakam Erdem Karanfil, “Yavrularımız aslında bizim fahri müfettişliğimizi en güzel şekilde yapıyorlar. Bir anne ve baba için en güzel uyarı arabaya bindiklerinde çocuklarının yaptığı uyarıdır. Bu nedenle yavrularımız arabaya bindiklerinde anne ve babalarını emniyet kemeri takmaları, hız yapmamaları ve kurallara uymaları konusunda uyarsınlar. Çünkü onların uyarısı bizlerin daha hassas olmasını sağlıyor” diye konuştu.
Antalya Gaziantep mutfağını ATASEM’de öğreniyorlar Antalya Büyükşehir Belediyesi Atatürk Sanat Eğitim Merkezi’nde (ATASEM) kursiyerler aldıkları eğitimlerle hem hobi ediniyor hem de yeni iş imkanlarına kavuşuyor. Gaziantep Mutfağı kursunda yemekleri ile ünlü Gaziantep’in yöresel lezzetlerini öğrenen kursiyerler kebaptan baklavaya her yemeğin inceliklerini sofraya yansıtıyor. Kursiyerler sertifika alıp kendi iş yerlerini açmayı hedefliyor. Her yıl binlerce kişiye iş ve meslek kapısı açan Antalya Büyükşehir Belediyesi´nin ücretsiz sanat ve meslek edindirme kursu ATASEM’lerde 2023-2024 yılı ikinci dönem kursları devam ediyor. ATASEM Kepez Kurs Merkezi’nde Gaziantep Mutfağı ve Aşçı Yardımcılığı kursuyla birbirinden lezzetli yemekleri pişiren kursiyerler, Dekoratif Sepet Örücülüğü kursu ile el emeği göz nuru sepetler üretiyor, Kadın Elbise Dikimi kursu ile de biçki dikiş mesleğinin inceliklerini öğreniyor. Milli Eğitim onaylı sertifika Gaziantep Mutfağı ve Aşçı Yardımcılığı kurslarında kursiyerler, profesyonel mutfakta çalışma teknikleri, malzeme hazırlama, yemek tarifleri, tatlı tarifleri ve görsel sunum eğitimlerini uygulamalı öğreniyor. Yemek sektöründe ara eleman ihtiyacını karşılamak için açılan kursa katılan kadınlar meslek öğrenirken, alacakları sertifika ile iş sahibi olup aile bütçelerine de katkı sağlamak istiyor. "Kebaptan baklavaya hazırlayıp pişirip öğreniyorlar" Kepez ATASEM Gaziantep Mutfağı Kursu eğitmeni Bahar Kartal Özcan, Gaziantep’in yöresel en ünlü yemeklerinin yapımı ve sunumuna kadar tüm evreleri uygulamalı olarak gösterdiklerini söyleyerek, "Gaziantep Mutfağı yöresel damak tadının zenginliği ile Türkiye ve dünya mutfakları arasında ayrıcalıklı bir yere sahip. Kursumuzda Gaziantep mutfağında yer alan yemeklerimizin malzeme seçimi, hazırlık, yapım ve sunum aşamaları, hijyen eğitimleri veriyoruz. Çorba ve kebap çeşitleri, içli köfte, lahmacun ve tatlı çeşitleriyle Gaziantep mutfağının en lezzetli örneklerini hazırlıyoruz. Kursu bitirip sertifika alan kursiyerler hem sektörde iş imkanı buluyor hem de kendi iş yerini açabiliyor" diye konuştu. "ATASEM sayesinde terfi alacağım" Yeme içme sektöründe çalıştığını, kendisini geliştirmek ve mesleğinde yükselmek için ATASEM’e geldiğini söyleyen Saime Doğan, "Yemek yapmaya meraklıyım ve lezzetli de yemek yaptığım için iş yerimde terfi alarak mutfak bölümüne geçmek istiyordum. Hem sertifika almak hem de kendimi geliştirmek için ATASEM kursuna geldim" dedi. "Hedefim kendi iş yerimi açmak" Gaziantep yemekleri yapmayı öğrenmek için kursa geldiğini, sertifika alıp kendi iş yerini açmak istediğini söyleyen evli ve iki çocuk annesi Nurşen Atılgan, "Antep mutfağının farklı damak tatlarını hazırlayıp öğrendim. Et yemekleri ve çorbaları yapmayı öğrenirken çok mutluyum. Bu kurstan sonra Aşçı Yardımcılığı kursunu da tamamlayıp kendi iş yerimi açmak istiyorum" ifadelerini kullandı. "İlmik ilmik sepet örüyorlar" Kepez ATASEM’in en çok ilgi gören kurslarından biri de unutulmaya yüz tutmuş ve geleneksel el sanatları arasında yer alan dekoratif sepet örücülüğü. Kursiyerler hem bitkisel hem de rattan sepet örümü ile hünerlerini sergiliyor. Kursta, çok amaçlı sepetler, turistik ve hediyelik eşyalar, avize, saksı altı, sunum tepsisi, ekmeklik, vazo gibi el emeği göz nuru sepetler üretiliyor. Kursiyerler yaptıkları ürünleri hem çevrelerine hediye ediyor hem de ürünlerin satışını yaparak ev ekonomilerine de katkı sağlıyor. "74 yaşımda koşa koşa kursa geliyorum" Kursun en yaşlı kursiyeri 74 yaşındaki Kamile Acar, "Çevremdekiler bu yaşta kursa mı gidilir, yorulmuyor musun diye bana soruyor. Ama ben koşa koşa mutlulukla geliyorum. Bu kursa gelerek özgüvenim yükseldi, burada yeni arkadaşlarım oldu sosyalleşme imkanım oldu. Kursta öğrenerek yaptığım kına sepeti, avize ve süslü sepetleri dostlarıma hediye ettim" diye konuştu.
Adana Fen Lisesi öğrencileri hayallerini gerçekleştirdi Dünyanın en büyük parçacık fiziği laboratuvarını yöneten araştırma kuruluşu CERN’ün (Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi) düzenlediği yarışmada ödüle layık görülen Adana Fen Lisesi öğrencileri, Ankara Üniversitesi Araştırma Dekanlığınca gerçekleştirilen “CERN’ün 70. Yılında Türkiye-CERN İlişkileri ve Ankara Üniversitesinin Rolü” başlıklı panelde, alanında dünya çapında çalışmalar yürüten önemli bilim insanları ile buluşarak hayallerini gerçekleştirdi. Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, geçtiğimiz hafta Adana Fen Lisesine yaptığı ziyarette görüştüğü Red Apple Takımı üyesi öğrencilere, onları Ankara Üniversitesinin ilgili hocaları ile buluşturma sözü verdi. Ünüvar, takım üyelerini, Ankara Üniversitesi Araştırma Dekanlığı tarafından düzenlenen “CERN’ün 70. Yılında Türkiye-CERN İlişkileri ve Ankara Üniversitesinin Rolü” konulu panele davet etti. Öğrenciler, alanında dünya çapında çalışmalar yürüten akademisyenlerin yer aldığı panele sınıflarından çevrim içi olarak katıldı. Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, Türkiye’de ilk fen fakültesi, ilk fizik bölümü, ilk fizik mühendisliği bölümü ve ilk Hızlandırıcı Teknolojileri Enstitüsünün Ankara Üniversitesi bünyesinde kurulduğunu anımsattı. Türkiye’nin ilk araştırma amaçlı elektron hızlandırıcısına dayalı ışınım kaynağı merkezi olan Türk Hızlandırıcı ve Işınım Laboratuvarı TARLA’da yerli ve milli imkânlarla geliştirilen elektron hızlandırıcısının önceki gün devreye alındığına dikkat çeken Ünüvar, bunun hem Ankara Üniversitesi hem ülkemiz hem de insanlık için çok önemli bir kazanım olduğunu vurguladı. CERN ile Ankara Üniversitesi arasındaki kurumsal ilişkilerin ilk kez 1997 yılında başladığı bilgisini veren Ünüvar, “Bizim sürekli CERN ile diyalogda olan hocalarımız var. Onlar önemli çalışmalara imza atıyorlar. Biz CERN’ün bir parçasıyız. Bir müddet sonra şöyle bir hayalimiz de var. Nasıl ki insanlar ‘CERN’e gidiyoruz, orada yayınlar yapıyoruz, araştırmaların bir parçası oluyoruz’ cümlesini kuruyorlarsa bir müddet sonra onlara ‘TARLA’nın bir parçasıyız, TARLA’nın araştırmalarına katılıyoruz’ cümlelerini kurdurmak da önemli hedeflerimizden bir tanesi” diye konuştu. “Genç Nüfusu Bilimle, Teknolojiyle Buluşturmamız Gerekiyor” Türkiye’nin genç bir nüfusa sahip olduğuna dikkat çeken Ünüvar, “Genç birikimli, atak, üretken ve meraklı bir nüfusa sahibiz ama genç nüfusu bilimle, teknolojiyle ve üretkenlikle buluşturmamız gerekiyor. Onun için de belki üniversitelerle liseleri, yetenekli gençleri buluşturmak gerekir diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı. Geçtiğimiz hafta Adana Fen Lisesini ziyaretinde, orada stantlar kuran öğrencilerin TEKNOFEST’le, CERN’le olan ilişkilerinden bahsettiğini kaydeden Ünüvar, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü: “Red Apple Takımı’na ‘inşallah sizi üniversitemizle buluşturmak isterim’ dedim. Tevafuk bugün CERN ile 70. yıl etkinliği olduğu için onlarla temas kurduk ve çevrim içi katılmalarını sağladık. Onları inşallah Ankara’da da misafir etmek isteriz. Onlar fizik, fizik mühendisliği, nükleer enerji sistemleri, TARLA ve Hızlandırıcı Teknolojileri Enstitüsü ile de temas kursun itiyoruz. Çünkü onların ülkemizin, hatta insanlığın geleceği olan araştırmalara imza atacağına da yürekten inanıyorum.” Ankara Üniversitesi Araştırma Dekanı Prof. Dr. Kaan Orhan ise, Cumhuriyetin ilk üniversitesi olan Ankara Üniversitesinin, temel bilim ve teknoloji alanlarında öncü çalışmalarını ilk günden itibaren sürdürdüğünü ve ülkemizde bünyesinde fizik ve fiziğe dayalı teknolojiler konusunda en çok bilimi barındıran üniversite olduğunu vurguladı. Programa sınıflarından, CERN’ün ödül olarak takdim ettiği teleskop önünden bağlanan Red Apple Takımı üyesi öğrenciler de başarılarından ve hedeflerinden bahsetti. Takımın kurucusu ve kaptanı Adana Fen Lisesi 11. sınıf öğrencisi Deniz Burak Erdem, projelerinin amacını, eğitimde dezavantajları olan bir bölgeye giderek fizikle ilgili eğitim vermek, onların ufkunu açmak ve saklı potansiyelleri keşfetmek olarak açıkladı. Bu doğrultuda bir köy okuluna gittiklerini, bulut odası deneyini yaptıklarını aktaran Erdem, “Onlara birtakım temel fizik deneyleri göstererek ilgi ve meraklarını ölçtük. Bunun sonucunda da 68 farklı ülkeden 371 takımın katıldığı yarışmada kısa listeye girdik. CERN laboratuvarı tarafından arkamızda görmüş olduğunuz bu teleskopa layık görüldük” diye konuştu. Erdem, Ankara Üniversitesinde CERN’le çalışan bilim insanları ile buluşmaktan büyük mutluluk duyduklarını da ifade etti. Panel, açılış bölümünün ardından Mühendislik Fakültesi Fizik Mühendisliği Bölümü Fizik Mühendisliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Yavaş’ın, “Kuruluşundan Günümüze CERN’ün 70 Yılı” başlıklı sunumu ile devam etti.