Suriye’nin Atme bölgesindeki mülteci kampında incelemelerde bulunan Türk Kızılayı Başkanı Dr. Kerem Kınık, "Buradaki insanların yardım gelmezse yaşama imkanları yok. Buradaki insanların, çocukların, bu kamplarda, bu çadırlarda doğan çocukların okula gitme imkanları yok. Burada hastane yok. Sağlık hizmeti verilemiyor" dedi.
Türk Kızılayı Başkanı Dr. Kerem Kınık, Suriye’nin Türkiye sınırında bulunan Atme kampını ziyaret ederek incelemelerde bulundu. Kınık, ilk olarak geçtiğimiz haftalarda PYD-YPG ve PKK’lı teröristler tarafından Cindirese bölgesinden atılan roketlerin isabet eden iki evi ziyaret etti. Kınık, bölgede yaşayan mültecilerle birebir konuşarak, yaşadıkları sorunları dinledi. İncelemenin ardından açıklamalarda bulunan Dr. Kınık, "2011’den bu yana bu bölge iç mültecilere ev sahipliği yapıyor. Kızılay olarak biz krizin başladığı günden bu yana buradaki insanlara insani destek sağlamaya devam diyoruz. Özellikle Afrin operasyonu başladıktan sonra bu bölgede sivil yerleşim yerleri de hedef altına alınmıştı. Hedef altına alınan yerlerde yaralanan hayatını kaybedenler olmuştu. Bunlara yönelik bizim insani desteklerimiz oldu. Yaralananların Türkiye’ye transferleri oldu müdahaleleri yapılıyor. Bu bölgenin gerçekten yükü çok ağır. Bu bölgede yaşam gerçekten hiç bir hizmet alamıyorlar. Elektrik yok, su yok, okul yok, güvenlikleri sıkıntılı. Birden çok kez yer değiştirmek zorunda kalmış olan insanlar inşallah bu Zeytin Dalı operasyonundan sonra bölgeye gelecek olan huzurla Atme bölgesi de daha iyi bir şarta kavuşmuş olacak" dedi.
"Yardım gelmezse yaşama imkanları yok"
Zeytin Dalı Harekatı’yla birlikte bölgede rahatlamanın sağlanacağını ve yardımların mülteci kamplarına sorunsuz bir şekilde ulaştırılabileceğini söyleyen Dr. Kınık, uluslararası yardım kuruluşlarının da bölgeye hizmet vermesi amacıyla teşviklerde bulunduklarını belirtti. Dr. Kınık, "Bu bölgede bizim doğrudan destek verdiğimiz, korumamız altında olan 9 tane yetimhanemiz var. 12 bin dul ve yetime sürekli koruma sağlıyoruz. Onların bütün ihtiyaçları kurumumuz tarafından karşılanıyor. Onun dışında günlük 2 tır un bu bölgeye giriyor, ekmek haline döndürülüyor ve insanlara dağıtılıyor. Bu da yaklaşık 50 ton gibi bir miktar. Onun ötesinde gıda kolilerimiz hijyen kitlerimiz ve en temel ihtiyaç duydukları barınak, kışın ihtiyaç duydukları soba yakıt, hastanelerin yakıtları içme suyu temini, büyük işletme depolarımız var. Maalesef bu insanlar sabahları çadırın içinde uyanıyorlar. Bir şey üretme imkanları yok. Tamamen yardıma bağımlı olarak yaşıyorlar. Bu halde yaşarken İdlib’in tamamında 2 buçuk milyon insan var. Atme bölgesi kamp olarak yaşanan en yoğun bölge. Dolayısıyla inşallah buradaki geçişkenlik rahatlayınca uluslararası yardımlar da artacaktır. Biz Kızılay olarak uluslararası sistemi de buraya teşvik ediyoruz. Birleşmiş Milletler, Kızılhaç gibi uluslararası insani yardım kuruluşlarının buradan geçişlerine yardımcı oluyoruz. Buradaki insanların yardım gelmezse yaşama imkanları yok. Buradaki insanların, çocukların, bu kamplarda, bu çadırlarda doğan çocukların okula gitme imkanları yok. Burada hastane yok. Sağlık hizmeti verilemiyor. Şartlar çok ağır. Elimizden geldiği kadar bu yükü hafifletmeye gayret edeceğiz. Bu bölgeye, Afrin bölgesinden YPG tarafından yapılan atışlar neticesinde hayatını kaybedenler evleri yıkılanlar olmuştu. Evleri onardık. Onların ihtiyaçlarını giderdik. İnşallah bundan sonra daha güvenli hale geldi. Cinderese’nin de temizlenmesinden sonra inşallah buradakiler nefes almış olacaklar" ifadelerini kullandı.
Yoğun yağışın ardından gerçekleştirilen incelemelerin ardından Türk Kızılayı tarafından hazırlanan ihtiyaç ve gıda kolileri mültecilere dağıtıldı.
