Hatay Valisi Rahmi Doğan, Suriye-Hatay sınırında yaşananların ajan ve provokatörler tarafından gerçekleştirilen eylem olduğunu söyledi.
Hatay’ın merkez ilçesi Antakya’da basın mensuplarıyla bir araya gelen Hatay Valisi Rahmi Doğan, Cuma günü sınırın diğer yakasında yaşanan olayların provokatif eylemler olduğunu söyledi. Hatay’da Suriye arasında 288 kilometrelik bir kara sınırı olduğuna vurgu yapan Vali Doğan, çok uzun bir sınır hattını koruduklarının altını çizdi. Vali Doğan, “Hatay’ın sınırı 288 kilometrelik bir sınır, bu kara sınırımız. Biliyorsunuz Türkiye-Suriye sınırı 911 kilometrelik bir sınır, bunun neredeyse 3’te birini bizim ilimizin sınırları belirliyor. Dolayısıyla 288 kilometrelik bir sınırı koruyoruz. Bu çok büyük bir alan demektir. 2011 yılında Suriye’de başlayan savaş ve bunun neticesinde gruplar, muhalefet, radikal unsurlar hepsi bir arada. Dolayısıyla çok sorunlu bir bölge. Biz ancak 288 kilometrelik bu sınırın tamamını gerek beton bloklarla gerekse fiziki sınır güvenliği sistemleriyle koruyoruz. Şu anda sınırımızda koruma anlamında herhangi bir sıkıntı yok. Ama çok uzun bir sınırın olmuş olması ve karşıda da çok büyük bir kitlenin toplanmış olması büyük bir risk ve bu riski görmezden gelme şansımız yok. Şu anda İdlib’de 3 milyon 750 bin civarında kişi yaşıyor. Bizim kontrol etmiş olduğumuz Afrin bölgesinde 450 bin, 500 bin kişi yaşıyor. Tabi bizim kontrolümüzün olduğu noktada herhangi bir sorun yaşanmıyor. Bizim için en sıkıntılı bölge İdlib diye tabir ettiğimiz bölge. Burası sıkıştırılmış bir bölge, normalde 2011 yılından önce İdlib’deki yaşayan nüfus 400-500 bin civarında iken bugün neredeyse 10 katına çıkmış” dedi.
“Usulüne uygun şekilde sınırdan içeri kimseyi sokmadık”
Cuma günü gerçekleşen eylemlerde insanların Türkiye’ye geçirilecekleri yönünde kandırıldıklarını söyleyen Vali Rahmi Doğan, yapılan eylemlerde bir kişinin dahi sınırdan içeriye alınmadığını ifade etti. Polis ve jandarma ekiplerinin sınıra yönelen insanları tazyikli su ve gazla engellediklerini belirten Vali Doğan, “Nisan ayından itibaren rejimin İdlib bölgesine saldırıları başladı. Ciddi anlamda insan kaybı var ve rejim bir takım bölgeleri de ele geçirdi. Böyle olunca tekrar ikinci bir dalga şeklinde göç hareketi başladı. Sınırda da bir hareketlilik oldu. Hareketlilikte asıl protesto rejimin protestosuydu yani birileri rejimin İdlib’de yapmış olduğu saldırıları protesto etmek, kınamak anlamında gösteri düzenleyecek iken bir takım ajanlar, provokatörler bunun bir kısmını sanki Türkiye protesto ediliyormuş gibi bir tarza sokmaya çalıştılar. Bunun hazırlığını yaptılar tabi biz tamamını takip ediyor ve biliyoruz. Türkiye’nin sınırları açacağı ve insanların karşıya alınacağı gündüzden ve birkaç gün öncesinden bildiriler dağıtarak insanları provoke etmeye çalıştılar. Bir kısmı ajan provokatör, bir kısmı da iyi niyetle Türkiye’ye geçeceğiz, Türkiye bizi alacak yalanına inanan insanlar tarafından Cilvegözü tarafından bir yürüyüş oldu. Tabi biz hiç kimseyi sınırdan içeriye almadık. Hükümetimizin kararı da ‘tek bir kişi dahi olsa şu anda sınırdan hiç kimseyi almıyorsunuz’ ve biz bunu da uyguladık. Biz bütün güvenlik güçlerimizle, polisimizle, jandarmamızla bunu önledik. Önlerlerken de şiddet kullanmadık, kimsenin canını yakmak istemedik. Su ile TOMA’larla, gazla birlikte bunu engelledik. Biz çok şiddetli tepki de gösterip burada insanların canını yakabilirdik ama bu bize yakışmaz çünkü bu mağdur olmuş, sınıra yığılmış insanların üzerine tekrar Türkiye’nin böyle bir tarz ve harekette karşı koyması uygun değildi zaten hükümetimizin de tavrı bu şekilde. Biz bunu usulüne uygun bir şekilde önlemiş olduk” diye konuştu.
Suriye’den Türkiye’ye tek bir kişinin bile geçirilmeyeceğini ifade eden Vali Doğan, 288 kilometrelik kara sınırında her türlü tedbirin alındığının da altını çizdi.
