EKONOMİ - 20 Mayıs 2020 Çarşamba 11:02

Zeytine alternatif ürettiği kayısının yüzde 85’ini ihraç ediyor

A
A
A
Zeytine alternatif ürettiği kayısının yüzde 85’ini ihraç ediyor

Hatay’ın Altınözü ilçesinde zeytine alternatif olarak ilk kez üretilen kayısının yüzde 85’i ihraç ediliyor.

Hatay’ın Altınözü ilçesinde zeytine alternatif olarak ilk kez üretilen kayısının yüzde 85’i ihraç ediliyor.


Hatay’ın zeytin üretimiyle ünlü Altınözü ilçesinde bir girişimci, yaklaşık 4 yıl önce 140 dönüme ektiği kayısıda yüksek verim elde etti.


Avrupa ülkelerine ve Rusya’ya ihracat yapan çiftçi Ahmet Şeniz Melek, istihdama da katkı sağlıyor.


Altınözü İlçe Tarım ve Orman Müdürü Çağlar Kaya, zeytini ile anılan Altınözü’nde alternatif olarak kayısı bahçesi kurulduğunu belirterek, "Daha çok zeytin ve zeytinyağı ile anılan ilçemizde zeytine alternatif olarak kurulmuş olan bir kayısı bahçesindeyiz. Buradaki kayısılar yaklaşık 4 yaşında. Her dönüm için 1,5-1,7 ton arası verim veriyor. Burada yetiştirilen kayısıların yüzde 85’i Avrupa ülkelerine ihracat ediliyor. Yüzde 15 ‘i ise iç piyasada da tüketiliyor. Bu sıkıntılı günlerde istihdam açısından da hem burada toplanması, paketlenmesi ve nakliyesi anlamında büyük bir istihdam sağlamış durumda. Ayrıca buradaki kayısı bahçesi Altınözü’nde kurulan ilk kayısı bahçesidir. Diğer çiftçilerimize de örnek olmasını temenni ederiz" dedi.


Burada, Hatay’da bir ilk olarak da ‘dolusavar’ sistemi bulunduğunu belirten Kaya, "12 kilometre yukarıya ses bombası atarak doluyu yağmura çeviriyor. Böylelikle ürünler zarar görmemiş oluyor" diye konuştu.


Altınözü’ne ilk kayısı bahçesini kuran Ahmet Şeniz Melek ise, “Benim önerim Altınözü’nde su olan yerlere sert çekirdekli meyve ekilmesi, olmayan yerlere zeytin ekilmesi. Devletimize çok büyük getirisi var, istihdam sağlıyor. Gün geliyor 200-300 kişi çalışıyor bahçede. Direkt yüzde 85’i ihracata, yüzde 15’i iç piyasaya sunuluyor. Getirisi diğer zirai ürünlere göre oldukça yüksek. Bu kayısılar erkenci olarak 15-25 Nisan tarihleri arasında yetişiyor. Birkaç güne hasadımız bitecek. Kuzey yarım kürede meyve yokken çok güzel, renkli, aromalı bir meyve çıkıyor ve değerinde satılıyor, ülkemize direkt döviz olarak geri dönüyor, bu yönden memnunuz" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.