GENEL - 15 Temmuz 2019 Pazartesi 08:42

15 Temmuz şehidi Gülşah Güler’in hatıraları ilk günkü gibi odasında duruyor

A
A
A
15 Temmuz şehidi Gülşah Güler’in hatıraları ilk günkü gibi odasında duruyor

Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminde şehit düşen komiser yardımcısı Gülşah Güler’in hatıraları odasında yaşatılıyor.

Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminde şehit düşen komiser yardımcısı Gülşah Güler’in hatıraları odasında yaşatılıyor.


Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde yaşayan Güler ailesi, FETÖ tarafından Gölbaşı Harekat Dair Başkanlığı’na yapılan saldırıda şehit düşen kızları Gülşah Güler’den geriye kalan eşyalarına, Gülşah Güler’in baba evindeki odasında ilk günkü gibi duruyor. Aile şehit kızlarından kalan hatıralarına gözü gibi bakıyor.


Şehit Gülşah Güler’in annesi Emine Güler, acıyla gururu bir arada yaşadığını söyledi. Anne Güler, “Benim için her gün 15 Temmuz, Gülşah’ımı çok özledim. Allah’ım devletimize 15 Temmuz hain darbe girişimini bir daha yaşatmasın. Benim bir evladım şehit oldu. Ben acıyı gurur bir arada yaşadım” dedi.



“Kızım resim öğretmenliğinden vazgeçerek polis olmuştu”


Kızının polislik aşkı ve özel harekat olma hayalini anlatan anne Güler, “Gülşah’ım ilk önce üniversiteyi kazanmayı çok istedi ve resim öğretmeni olmayı çok istedi. Çok şükür kazandı da resim öğretmenliğini, bir yıl okuduktan sonrada içinde polis olma aşkı başladı. ‘Polis olacağım anne, emniyette olay yerinde robot çizebilirim, resim yeteneğim var anne’ dedi. Çok şükür polisliği de kazandı. Gülşah’ımın bu kez de özel harekat aşkı başladı. Özel harekata aşırı bir isteği vardı. Rabbim özel harekat istediğinde kabul etti ve okulunu kızlar içerisinde birincilikle bitirdi. Belgesini aldıktan sonra Rabbim 10 ay bu görevi yapmayı nasip etti ve ondan sonrada şehit oldu” dedi.



“Kızımın şehit olması beni ağlatmıyor, gururlandırıyor”


Şehit annesi olmanın farklı bir duygu olduğunu ifade eden Gülşah Güler’in annesi Emine Güler, kızının arkasından ağlamadığını, gurur duyduğunu söyledi. Anne Güler, “Şehit annesi olmak bambaşka bir duygu, benim duruşum, açım çok değişti. Gülşah şehit olduktan sonra kızım bana hem acıyı hem gururu en üst noktada yaşatıyor. 3 yılı doluyor acıların en büyüğü evlat acısıdır, ağlatmıyor beni çok şükür hep sevindiriyor, hep onurlandırıyor, gururlandırıyor. Şehit annesi olmak çok güzel bir duygudur. Rabbim herkese bu duyguyu yaşatmayı nasip etsin ama Allah istediğine veriyor” diye konuştu.



“Şehit babası olarak gurur duyuyorum kızımla”


Şehit Gülşah Güler’in babası Hüseyin Güler, “Gülşah ile aramız çok iyi bir bağ vardı, babadan öte arkadaş gibiydi, her şeyini paylaşırdı benle. Kızımda polislik hayali çok ağır basmıştı. Polis olduktan sonra özel harekat polisi olmak için bana sordu. Ben kızım yapabilir misin dedim, bana cevap ‘yaparım baba’ dedi. Bende kendisine güvenerek tamam dedim. Kızım Gülşah’ın verdiği bütün kararların arkasında durdum, destek oldum ve beni gururlandırdı, ailemizi gururlandırdı, onurlandırdı. Kızım Gülşah çok iyi bir evlattı, hayırlı bir evlattı, hiçbir kimseye zararı olmamıştır. Çocukluğundan şehit olana kadar herkes Gülşah’ımı iyi bir şekilde anmaktadır. Gülşah’ım başka bir evlattı, diğer evlatlarımızda aynıdır ama Gülşah ailemizi idare edecek bir duruma geldi. Bir ağaç bir meyve verir, olgunlaşır, Gülşah öyle yetiştirmişti. Allah kendisinden razı olsun, bize onur yaşattı, gurur yaşattı. Bir şehit babası olarak gurur duyuyorum kızımla ben” dedi.



“Kaçak FETÖ’cüler mahşerde hesap vereceksiniz”


Yurtdışında kaçak yaşayan FETÖ’cülere de seslenen Şehit babası Güler, şöyle devam etti:


“Onurluyum ben, gururluyum ama vatan hainleri alçaklar alçak FETÖ mensupları şuanda yurt dışında kaçak yaşıyorlar. Ne zamana kadar orada yaşayacaksınız? Bu toprağın altında mahşer günü var. Siz benim ciğerimi kopardınız, siz benden evladımı aldınız, Allah’a bunun hesabını vereceksiniz mahşerde. Gülşah gibi vatana hayırlı olacak bir evladı bu vatandan kopardınız, anadan babandan kopardınız. Allah sizleri perişan etsin” dedi.



“Ablamın şehit olacağını, şehit mezarlarına ‘canlarım’ deyince anladım”


Ablasının şehit olmadan önce mezarlığa bayram ziyaretinde bulunduğu sırada şehitlik mezarlığını gördüğünde verdiği tepkiyi anlatan kardeşi Büşra Güler, ablasının o an şehit olacağını anladığını söyledi. Büşra Güler, “Ablamla aramızda 2 yaş vardı ama aramız kardeşten daha öteydi. Benim her şeyimdi, annemdi, babamdı, abimdi, her şeyim o benim. Öyle bir bağ vardı bizim aramızda o yüzden ben eksikliğini çok yaşıyorum, onun yerini doldurulması imkansız, eksikliği çok. Şehit olmadan önce son geldiğinde yanıma bayramda, dedemin mezarına ziyarete gidiyorduk ve şehitliğin önünden geçtik ve ablam birden ay canlarım benim diye öyle bir sarıldı ki bana ben o an fark ettim. Şehitliğe bir baktım, dedim ki bizim de şehitlerimiz var ve ablam 1 hafta sonra şehit oldu. Ben şehitlikten hiç çıkmayacağımı bilmiyordum o bana her şeyin bilincini verdi. Bu gururu kendimce çok iyi taşıyorum, onun kardeşi olmanın gururunu çok iyi taşıyorum ama yine de ayrılığı çok zor ama gurur çok başka, bana bu gururu yaşattığı için iyi ki onun kardeşiyim” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan EBYÜ’de “Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü ev sahipliğinde “Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3-Multidisiplinler Bakış Açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi. Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen sempozyuma Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, Türkiye Diyestisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay, Rektör Yardımcıları A. Ercan Ekinci, Prof. Dr. Adem Başıbüyük, Prof. Dr. Çağrı Çırak, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Erzincan Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ufuk Kuyrukluyıldız, sağlık çalışanları, akademik ve idari personel, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından başlayan sempozyum programı, açılış konuşmaları ile devam etti. İlk olarak konuşma yapan EBYÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3- Multidisiplinler bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’na ev sahipliği yapmanın mutluluğunu ifade etti. Beslenmenin bir yaşam aktivitesi olduğunu ve hastalık durumunda bu aktivitenin sürdürülmesinin multidisipliner bir yaklaşım gerektirdiğini belirten Prof. Dr. Özer, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği’nin bu konuda en güzel örneklerden biri olduğunu söyledi. Programa Erzurum, Sivas, Bayburt, Gümüşhane, Malatya, Van, Bingöl, Trabzon, Tokat ve Samsun gibi illerden gelen öğrenci, mezun hekim, hemşire, diyetisyen ve eczacılardan oluşan 750 katılımcıyı ağırlamaktan mutluluk duyduklarını ifade eden Prof. Dr. Özer, sempozyumun hayata geçirilmesinde katkıda bulunan herkese teşekkürlerini sundu. Daha sonra konuşmalarını yapmak için kürsüye gelen Prof. Dr. Mutlu Doğanay, organizasyon için teşekkürlerini ileterek bu sempozyumun bilgileri güncellemek adına önemli bir fırsat olduğunu belirtti. Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ ise sempozyumun gerçekleşmesindeki çabalar için üniversite ve diyetetik bölümüne teşekkürlerini iletti. Son olarak nütrisyon tedavisinin önemine vurgu yapan Dağ, sempozyumun başarılı geçmesi temennisinde bulundu. Erzincan İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, beslenme ve diyetetiğin önemine vurgu yaparak bu tür bilimsel sempozyumların sağlık alanlarına önemli katkılar sağlayacağını belirtti. Sağlık alanında yapılan bilimsel etkinliklerin, sağlık hizmetlerinin gelişimine ve toplumun bilinçlenmesine büyük faydalar sağladığına değinen Dr. Tekin, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun bu anlamda önemli bir platform olduğunu ekledi. Rektör Prof. Dr. Akın Levent ise konuşmasında nütrisyonun, malnütrisyonun tedavisi yani yetersiz beslenme tedavisi olduğuna değinerek kötü beslenmenin hayatı olumsuz etkilediğini ve bilinçlenme adına bu tür programların düzenlendiğini söyledi. Günümüzde beslenmenin sağlık üzerindeki etkileri giderek daha fazla önem kazandığına değinen Rektör Levent, son zamanlarda özellikle hanımların beslenmeye özen göstermelerine dikkat çekti. Son olarak Rektör Levent, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun katılımcılara çok yönlü bir perspektif sunarak değerli bilgiler aktaracağını belirtti. Protokol konuşmalarının ardından Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay’ a katkılarından dolayı Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye özer tarafından plaket takdimi yapıldı. Sempozyum programında Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Dr. Öğr. Üyesi Taner Uluçay önderliğinde öğrenciler tarafından Erzincan yöresine ait türkülerden oluşan müzik dinletisi gerçekleştirildi. Program dört oturum şeklinde devam etti ve panelistlere program sonunda teşekkür belgeleri takdim edildi.
Erzincan Jandarmadan üniversitede fidan dikimi etkinliği Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185’inci yıl dönümü kutlamaları kapsamında Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesinde fidan dikimi etkinliği gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi’nde düzenlenen etkinliğe Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, Erzincan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı ile başlayan programa ilişkin günün anlam ve önemini belirten konuşma Jandarma Üsteğmen Buğra Kocaş tarafından yapıldı. Kocaş, ağaçlandırmanın ve fidan dikmenin önemine değindiği konuşmasında, “İklim değişikliği ve erozyonu önlemek gibi fidan dikmenin birçok önemi var. Burada yetişecek her bir fidan bizlere en büyük miras olacaktır. Yeşil görmeyen gözler zevkten mahrumdur. Erzincan Jandarma İl Komutanlığı olarak şehrimizin yeşiline katkı sunmaktan gurur duyuyoruz” dedi. Konuşmanın ardından Erzincan İl Jandarma Komutanlığına bağlı eğitim köpekleri ile bomba arama gösterisi ve itaat eğitimi gösterileri yapıldı. Jandarma Asayiş Komando Bölük Komutanlığı tarafından hazırlanan tüfekli hareketler gösterisi katılımcılardan büyük beğeni topladı. Gösterinin ardından konuşmasını icra eden Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, “Kültürümüz, tüm bitkiler ve hayvanlar dâhil canlıların tamamına karşı sevgi ve şefkatle yaklaşmamızı öğütler. Atalarımızdan, babalarımızdan devraldığımız ağaç, çevre, yeşil sevgisini yeni nesillere aktarmak en başta gelen görevlerimizden biridir. Orman varlığımızın arttırılması hususunda dün olduğu gibi bugün de, yarın da Jandarma Teşkilatı olarak daima yerimizi alacağız” dedi. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yılı münasebetiyle üniversitemizde düzenlenen törende konuşan Rektör Prof. Dr. Akın Levent, “Bu etkinliğin Jandarma tarafından okulumuzda düzenlenmesinden mutluluk duyduk. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yıl dönümünü kutluyorum. Bu vesile ile başta Cumhuriyetimizin Banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere şehitlerimize rahmet, gazilerimizi de hayırlı uzun ömür diliyorum” ifadelerini kullandı. Fidan dikimi etkinliğinde konuşan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, “Jandarma Genel Komutanlığının 185. yıl dönümü kutlamaları kapsamında düzenlenen fidan dikimi etkinliği, kurumumuzun köklü tarihine ve doğaya olan saygısını simgelemektedir. Bugün dikilecek fidanlarla hem geçmişimizi onurlandıracak hem de geleceğe sağlam bir miras bırakmış olacağız” dedi. Etkinliklerin icra edilmesinin ardından fidan dikim faaliyeti gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi, Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından mavi ladin, Avrupa ladin, dişbudak; akağaç, akasya, yapraklı ve ibreli türlerinden fidanlarla ağaçlandırıldı. Rektör Prof. Dr. Akın Levent, ağaç dikim alanında öğrencilerle sohbet edip fotoğraf çektirdi. Ağaç dikim alanından sonra Rektör Levent Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından düzenlenen sergiyi Jandarma Alay Komutanı Veysel Yanık ve öğrenciler eşliğinde gezdi.
Erzincan Çayırlı’da küçükbaş hayvanlarda aşılama kampanyası Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne bağlı teknik ekipler, mesai mefhumu gözetmeden, küçükbaş hayvanlara yönelik bakanlık tarafından programlı olarak yürütülen aşılama kampanyasını sürdürüyor. Aşılama esnasında yeni doğan kuzulara küpeleme çalışması da yapılıyor. Hayvan sağlığı ve refahı için görev başında olan ekipler, çiftçilere ve Erzincan’a katma değer sağlamak, küçükbaş hayvancılık sektörünün gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla yayla yayla, mera mera gezerek ağıllarda küpeleme ve aşılama çalışmalarını sürdürüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından programlı bir şekilde yürütülen çalışmalarda küçükbaş hayvanlara çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı aşılanıyor. Küçükbaş hayvancılık sektörünü daha ileri seviyelere çıkarmak için Erzincan genelinde çalışmalarını sürdüren tarım teşkilatı, Çayırlı’nın Gelinpınar Köyü’nde bir yandan programlı aşılama kampanyasını sürdürürken diğer yandan yeni doğan kuzularda küpeleme çalışmalarını sürdürüyor. Küçükbaş hayvancılık sektörüne büyük zarar veren çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı tetikte olan tarım teşkilatı mera ve ağıllarda sabahın erken saatlerinde çalışmaya başlıyor. Aşılama kampanyası hakkında bilgi veren Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürü Emrah Demir, “Hayvan sağlığı ve hayvan refahının korunmasının yanı sıra, hastalıkların önlenerek halk sağlığının korunması amacıyla, il genelinde hazırlanan plan, program ve projeleri uygulayarak, hayvan hastalık ve zararlılarına karşı koruyucu hizmetler yürütmeye devam ediyoruz. Bakanlığımız tarafından programlanan aşılama kampanyasında dahilinde İl Müdürlüğümüzün talimatlarına uygun olarak ilçemiz genelinde küçükbaş hayvanlarda aşılama ve küpeleme çalışmalarımız aralıksız sürdürülüyor. Ayrıca küpeleme çalışmaları ile yeni doğan hayvanlar kayıt altına alınarak kimliklendirilirken, çiftçilerin de devlet desteklerinden faydalanması için bilgilendirme yapıyoruz. İlçe Müdürlüğü olarak büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği başta olmak üzere yetiştiricilerimizin, çiftçilerimizin her zaman yanındayız. Hem sahada hem kurumda her türlü ihtiyaçlarına ve beklentilerine cevap verebilmek için çalışıyoruz. Üreticilerimizin ürünü bol kazancı bereketli olsun” diye konuştu.