POLİTİKA - 16 Mayıs 2025 Cuma 14:10

Bakan Tunç: "Deprem bölgesinde idari yargıda toplam 109 bin 477 dava açıldı, 75 bin 977’si karara bağlandı"

A
A
A
Bakan Tunç: "Deprem bölgesinde idari yargıda toplam 109 bin 477 dava açıldı, 75 bin 977’si karara bağlandı"

Hatay’da Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un katılımıyla Erzin ve Samandağ yeni adliye binalarının temel atma töreni gerçekleştirildi. Programda konuşan Bakan Tunç, "Bugüne kadar deprem bölgesinde idari yargıda toplam 109 bin 477 dava açıldı, 75 bin 977’si karara bağlandı" dedi.


Asrın felaketinde büyük yıkıma uğrayan Hatay’da ihya ve inşa süreci devam ediyor. Depremle birlikte zarar gören ve yıkılan kamu binalarının yenileri de inşa ediliyor. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un katılımıyla Erzin ve Samandağ adliye binalarının temel atma töreni gerçekleştirildi. Erzin ilçesinde gerçekleştirilen temel atma törenine; Hatay Valisi Mustafa Masatlı, Hatay milletvekilleri ve il protokolü katıldı.


Programda konuşan Bakan Tunç, "Erzin’de inşa edilecek olan yeni adliye binasında; başsavcı, 11 hakim ve 6 savcı olmak üzere toplam 17 hakim - savcı odası ile hizmet verecek. Ayrıca, 3 asliye ceza mahkemesi, 2 sulh hukuk mahkemesi ve 5 duruşma salonu, 1 icra müdürlüğü, 1 ilçe seçim müdürlüğü de yeni binada yer alacak. Öte yandan 17 kişilik toplantı-konferans salonu ve 50 araç kapasiteli otopark gibi imkanlar da proje kapsamında sunulacak. Samandağ ilçesinde inşa edilecek atılacak yeni adliye binasında; başsavcı, 12 hakim ve 8 savcı olmak üzere toplam 20 hakim - savcı odası yer alacak. Ceza mahkemeleri, hukuk mahkemeleri, 3 duruşma salonu, icra müdürlüğü ve ilçe seçim müdürlüğü bulunacak. Öte yandan, 66 araçlık otopark ve modern sosyal alanlar da projeye dahil edilecek" dedi.


"Dünya tarihinin en büyük afetiyle karşı karşıya kaldık" diyen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Hatay’ımız 6 Şubat’ta çok büyük bir acı yaşadı 2023’te. Dünya tarihinin en büyük deprem afetiyle karşı karşıya kaldık. Asrın felaketi diyoruz ama buna asrın felaketi demek çok küçük kalır. Yazılı kaynaklara baktığımız zaman dünya tarihinde bu derece hasar veren bir kara depreminin olduğunu da tarih kitapları yazmadığına göre dünya tarihinin en büyük afetiyle karşı karşıya kaldık. Rabbim bir daha göstermesin. Böyle acılar ülkemize, milletimize yaşatmasın inşallah" şeklinde konuştu.



"Deprem bölgesine yaklaşık 10 bin adalet personeli görevlendirildi"


Deprem sonrası 10 bine yakın adalet personelinin deprem bölgesinde görev yaptığını söyleyen Bakan Tunç, "6 Şubat’tan itibaren de devletimiz tüm imkanlarıyla, tüm kurumlarıyla büyük bir seferberlik içerisinde milletimizle beraber büyük bir dayanışma içerisinde hem arama kurtarma çalışmalarına koştular hem de sonrasında da 11 ilimizin yeniden ayağa kaldırılmasının yeniden inşasının mücadelesi başladı. Tabii adalet teşkilatı da bir tarafından çünkü yargıyla ilgili adaletle ilgili görevler de vardı. Bölgeye bin hakim ve savcı gönderilmişti, 7 bin adli personel gönderildi ve bin bilirkişi, bilirkişilere ihtiyaç vardı. Hasar tespitleri ve 584 adli tıp personeli çünkü ihtiyaç vardı. Yaklaşık 10 bin adalet personeli de hakim savcılarımızla beraber bölgede bütün 11 vilayetimizde çalışmalar yaptılar ve gerek delil tespitlerinde gerekse hasar tespitlerinde ve özellikle hakim ve savcılarımız koordinatör savcılarımız vasıtasıyla bölgedeki yargı teşkilatımıza da faydalı olmaya çalıştılar" diye konuştu.



"İdari yargıda toplam 109 bin 477 dava açıldı, 75 bin 977’si karara bağlandı"


Deprem bölgesinde yargı teşkilatının ve personelinin özverili çalışmalarından bahseden Bakan Tunç, "Hakim ve savcılarımız, yargı teşkilatımız ve yargı personelimiz de özverili bir çalışma gerçekleştiriyorlar. Konteynerde kalarak bunları yapan yargı personelimiz, hakim ve savcılarımız var. Onlara bir teşekkür ediyoruz. Ankara’dan hangi destek gerekiyorsa bu konuda her zaman onların arkasında olduğumuzu belirtmek istiyorum. Bugüne kadar deprem bölgesinde idari yargıda toplam 109 bin 477 dava açıldı, 75 bin 977’si karara bağlandı. Bu önemli tabi. Bu aldığımız tedbirler sayesinde bunun yaklaşık yüzde 75’i karara bağlanmış oldu. Bu neden önemli, çünkü vatandaşımız benim binam ağır hasarlı değil, yıkılmasını istemiyorum diyor. Ya da benim binam hasarlı yıkılması gerekir diyor. Güvende değilim diyor. Tereddüt geçiriyor, önceki tespitlerin acele yapıldığını, hatalı olabileceğini düşünüyor ve ilk başvurabileceği yer neresi, yargı haklı olarak davasını açıyor ve açtığı davada da titiz bir inceleme yapılıyor. Yeniden keşif yapılıyor, bilirkişi incelemesi yapılıyor ve 109 bin 477 dava açıldı, 75 bin 977’si dosyada da karar verildi. Yıkılması gerekiyorsa yıkılıyor, yıkılmaması gerekiyorsa da zaten vatandaşımız güvenli bir şekilde binasına yerleşmiş oluyor. Bugüne kadar ağır hasar tespiti ve yıkımla ilgili olarak 11 vilayetimizde 40 bin 981 davanın 37 bin 291 yani yüzde 89’u sonuçlandı" dedi.



Bakan Tunç: "Deprem bölgesinde idari yargıda toplam 109 bin 477 dava açıldı, 75 bin 977’si karara bağlandı"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Kocaeli İtfaiyesi, AFAD’ın en üst düzey arama kurtarma akreditasyonunu aldı Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi, kapsamlı hazırlık ve tatbikatların ardından AFAD’ın ağır seviye arama kurtarma akreditasyonunu kazanarak afetlere karşı tam donanımlı hale geldi. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı, uzun süreli hazırlıklar ve kapsamlı saha çalışmaları sonucunda AFAD’ın uluslararası standartlardaki en zor seviyesi olan "Kentsel Arama Kurtarma Ağır Seviye Ekip" Akreditasyon sınavını başarıyla tamamladı. Bu kapsamda büyükşehir itfaiyesi, zorlu süreci tamamlayarak iki ayrı enkaz alanında 10 gün boyunca kesintisiz görev yapabilme kapasitesine sahip ağır seviye akredite ekipler arasına girdi. AFAD standartlarında en üst yeterlilik seviyesi AFAD’ın uluslararası akreditasyon kuralları doğrultusunda oluşturduğu sistem kapsamında, Türkiye genelindeki arama kurtarma ekipleri ortak bir operasyon dili ve koordinasyon anlayışıyla sınava tabi tutuluyor. Ekipler; hafif, orta ve ağır olmak üzere üç seviyede sınıflandırılırken, ağır seviye akreditasyon arama kurtarma alanında ulaşılabilecek en üst yeterlilik olarak kabul ediliyor. Bu kapsamda büyükşehir itfaiyesi, bu zorlu akreditasyon testine katılarak, yetkinliğini ve başarısını bir üst seviyeye taşıdı. Tüm birimler sürece tam destek verdi Akreditasyon sürecinde büyükşehir belediyesinin ilgili tüm birimleri koordinasyon içerisinde görev aldı. Buna göre Afet İşleri ve Risk Yönetimi Dairesi Başkanlığı, Sağlık ve Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı, Yol Yapım Bakım ve Onarım Dairesi Başkanlığı, Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı, Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanlığı, Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığı ve Antikkapı Hızır 41 ekipleri süreç boyunca tüm imkanları ile destek verdi. Ana kamp alanı kuruldu Akreditasyon kapsamında oluşturulan ana kamp alanında ekiplerin tüm ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde kapsamlı bir kamp altyapısı kuruldu. Ana kamp alanında; yönetim ve haberleşme çadırları, sanitasyon ve arındırma alanları, banyo ve tuvaletler, 120 kişilik barınma alanı, yemekhane ve dinlenme alanları, arama kurtarma köpeği alanı ve köpek tedavi ünitesi, sağlık alanı ve bulaşıcı hastalık izolasyon bölgesi ve çay ocağı yer aldı. Gerçeği aratmayan zorlu saha uygulamaları Sahada gerçekleştirilen uygulamalarda ekiplerin teknik kapasitesi ve koordinasyon kabiliyeti test edildi. Gerçeği aratmayan zorlu saha çalışmaları kapsamında; 5 tonluk enkaz kütleleri domuz damı yöntemiyle kaldırılarak vinçle taşındı. Beton, çelik ve ahşap elemanları kesim yapılarak kontrollü şekilde ayrıldı. Oksijen-asetilen ile sıcak kesim uygulamaları yapıldı. İple erişim teknikleri kullanılarak yatay ve dikey kazazede tahliyeleri gerçekleştirildi. Temiz ve kirli çalışma yöntemleriyle beton kütlelerde enkaza giriş boşlukları 60x60 ölçülerinde açıldı. Güvenli çalışma için ahşap tahkimat ve destekleme yöntemleri uygulandı. Yaslama, kapı, pencere ve eğik tavan tahkimatları ile t-spot tahkimat uygulamaları başarıyla tamamlandı. Tüm bu zorlu aşamaları başarıyla tamamlayan ekipler AFAD’ın en üst yeterlilik seviyesine ulaştı. Büyükşehir afetlere karşı güçlü ve hazır Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin tüm birimlerinin birbirleriyle koordine şekilde yürüttüğü bu süreç, Kocaeli’nin ağır seviye arama kurtarma kapasitesini güçlendirirken, afetlere karşı kurumsal hazırlık ve müdahale seviyesini en üst noktaya taşıdı. Türkiye’de afetlere karşı güçlü ve her daim hazır bir kent olarak bilinen Kocaeli, büyükşehir ekipleri sayesinde bu niteliğini bir kez daha ortaya koydu.
İstanbul İleri yaş grubuna uygulamalı spor aktivitesi Yakın Doğu Üniversitesi ile Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği iş birliğiyle düzenlenen etkinlikte, egzersizin sağlıklı yaş alma sürecindeki kritik rolü bilimsel veriler ve uygulamalı çalışmalarla ele alındı. Sağlıklı yaş alma sürecine bütüncül bir bakış sunmak amacıyla düzenlenen "Sağlıklı Yaş Alma Yolculuğunda Egzersiz" etkinliği, Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi ile Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği iş birliğinde, Lefkoşa Türk Belediyesi ev sahipliğinde Merkez Lefkoşa’da gerçekleştirildi. Akademisyenler ve uzmanların katılımıyla düzenlenen etkinlikte, egzersizin yaşlanma sürecindeki önemi teorik bilgiler ve uygulamalı çalışmalar eşliğinde ele alındı. Egzersiz yaşlanma sürecini yavaşlatıyor Etkinlik, Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adile Öniz Özgören ile Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği Başkanı Prof. Dr. Hatice Jenkins’in açılış konuşmalarıyla başladı. Konuşmalarda, artan yaşlı nüfusla birlikte sağlıklı yaş alma kavramının giderek daha fazla önem kazandığı vurgulandı. Prof. Dr. Adile Öniz Özgören, sağlıklı yaş almanın yalnızca fiziksel değil, zihinsel ve sosyal boyutları da kapsadığını belirterek "Sağlıklı yaş almak; bedeni, zihni ve ruhu birlikte koruyabilmekten geçer. Doğru yaklaşımlar benimsendiğinde ileri yaşlar daha üretken ve anlamlı bir yaşam dönemine dönüşebilir" dedi. Beslenmenin sağlıklı yaş alma sürecindeki rolüne de değinen Prof. Dr. Özgören, dengeli ve bilinçli beslenmenin kronik hastalık riskini azaltmada belirleyici olduğunu vurguladı. Akdeniz diyetinin yaşlılık döneminde en uygun beslenme modellerinden biri olduğunu ifade eden Özgören, düzenli ve basit egzersizlerin kas-iskelet sistemi sağlığını koruduğunu ve yaşam kalitesini artırdığını söyledi. Kas gücü bağımsız yaşamın anahtarı İnsan ömrünün uzadığını ancak bu uzamanın büyük ölçüde yaşlılık döneminde gerçekleştiğini belirten Prof. Dr. Hatice Jenkins, bu sürecin sağlıklı geçirilmesinin bilinçli tercihlere bağlı olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Hatice Jenkins, "Ne kadar yaşadığımızdan çok, uzayan bu yılları nasıl yaşadığımız önemlidir. Yaş aldıkça kaslarımızı nasıl çalıştıracağımızı bilmek hayati önem taşıyor. Kas gücünün korunması, bireyin bağımsızlığını ve yaşam kalitesini doğrudan etkiler" diye konuştu. Son 30 yılda insan ömrünün ortalama 10 yıl uzadığına dikkat çeken Jenkins, gerçekleştirilen etkinliğin temel amacının, bireylerin yaşlanma sürecini daha sağlıklı ve aktif geçirebilmeleri konusunda farkındalık oluşturmak olduğunu belirtti. Teorik bilgiler uygulamayla desteklendi Etkinlik kapsamında, Kıbrıs Türk Fizyoterapistler Derneği Genel Sekreteri ve Yakın Doğu Üniversitesi öğretim üyesi Uzm. Fzt. Yelda Kıngır, "Kas-iskelet sistemi yaşa bağlı emekli olur mu?" başlıklı sunumunda, yaşlanmayla birlikte kas ve iskelet sisteminde meydana gelen fizyolojik değişimleri bilimsel veriler ışığında değerlendirdi. Kıngır, düzenli ve doğru egzersizin hareketsizliğin olumsuz etkilerini azalttığını ve fonksiyonel bağımsızlığın korunmasında kritik rol oynadığını vurguladı. Etkinliğin uygulamalı bölümünde ise Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Üyesi Fzt. Nima Jabri, "Aktif Yaş Almada Egzersiz" başlığı altında katılımcılarla birlikte grup egzersizleri gerçekleştirdi. Jabri, ileri yaş bireyler için güvenli ve etkili egzersizlerin nasıl planlanması gerektiğini uygulamalı olarak gösterdi.