ASAYİŞ - 23 Mayıs 2025 Cuma 09:51

Ekmek parası için çıktıkları 14 günlük yolda tırlarını Çin mafyasına kaptırdılar

A
A
A

Hatay’da tır şoförlüğü yaparak geçimini sağlayan 3 kardeşin araçlarına yük getirmek için gittikleri Çin’de mafya tarafından el konuldu. Ekmek parası için çıktıkları 14 günlük yolda tırlarından olan araç sahipleri, 3 araç için 180 bin dolar para isteyen Çin mafyasından gelecek haberi 63 gündür bekliyor.

Reyhanlı ilçesinde yaşayan Ahmet Çelik, Münir Çelik ve Beyazıt Çelik kardeşler, yıllardır yurt içi ve yurt dışında tır şoförlüğü yaparak geçimlerini sağlıyorlar. İddialara göre; yaklaşık 2 buçuk ay önce yük getirmek için 14 gün yol katederek Kazakistan’a giden ve yükü almak için tırlarını Çin’e geçiren 3 kardeşin aracına mafya tarafından el konuldu. Türkiye’de bulunan firma ve Çin’de bulunan firma arasında yaşanan sorun sonrası tırlarına el konulan kardeşler, tırları Çin’de bıkarak memleketlerine döndüler. Çin mafyasıyla karşı karşıya kalan ve tırlarını teslim alabilmek için 180 bin dolar istenen tır şoförleri, 63 gündür gelecek güzel haberi umutla bekliyor.

Ekmek parası için çıktıkları 14 günlük yolda tırlarını Çin mafyasına kaptırdılar

"Araçları göndereceğiz dediklerinden sonra 15 bin dolar para gönderdik"

Araçlarını geri alabilmek için Çin mafyasına 15 bin dolar verdiklerini dile getiren Ahmet Çelik, "Tırla Kazakistan’a gidip, yükümü boşalttım. Çinli bir firma yükleri almak için bize davetiye gönderdi. Araçlar içeri geçtikten sonra orada bir kişi, evraklara el koyup bizden 180 bin dolar talep etti. Araçları almak için kimi arayıp kimle görüştüysek bir şey yapamadı. Orada Çin mafyası araçlarımıza el koydu. Araçlarımızı orada bırakıp gelmek zorunda kaldık. Devlet yetkililerinden yardım istiyoruz. Bu araçlar, bizim 20 yıllık emeğimizdi ve çok çaba sarf ettik. Oraya ekmek parası kazanmaya gittik ama araçlarımızı bırakmak zorunda kaldık. Mafya bizden 180 bin dolar talep etti ama bizde o kadar büyük meblağ para yok. Araçları göndereceğiz dediklerinden sonra 15 bin dolar para gönderdik. Biz bu durumdan bir şey anlamadık, mafya telefonlarımıza cevap vermiyor. Araçlarımızı devlet tutmadı, mafya araçlarımızı aldı ve bırakmıyor. Bizim araçlarımızın hiçbir şekilde biz yakalatmadık ve araçlarımız boş şekilde evraklarına el konulup bir parka çekilmiş halde bekletiliyor" dedi.

Ekmek parası için çıktıkları 14 günlük yolda tırlarını Çin mafyasına kaptırdılar

"Araçlarımıza Kazakistan’ın yanı başında bulunan Çin’in Alashankou şehrinde mafya tarafından el konuldu"

Çin mafyasının Türkiye’de ticaret yaptığı şahısla yaşadığı sorun sonrası tırlara el koyduğunu ifade eden ve kendilerinden 180 bin dolar talep edildiğini dile getiren Münir Çelik, "Ben tır şoförlüğünü uzun yıllardır yapıyorum. Araçlarımızı Kazakistan’a gönderdiğimizde halde alamıyoruz. Bu durumdan dolayı mağduruz. Araçlarımıza Kazakistan’ın yanı başında bulunan Çin’in Alashankou şehrinde mafya tarafından el konuldu. Çin mafyası yüzünden perişan olduk. Mafya bizden yüklüce bir para istiyor. Türkiye’de alışveriş yaptığı bir adamdan parasını alamadığı için zararını bizden istiyor. Türkiye’deki firmadan sıkıntısı var. Bu adam ne kârına beni ortak etmiş ne bir şeye sonra diyor ki benim Türkiye’den alacağım var getir araçları al. Türkiye’den yardım istiyoruz. Üç tır aracı 10 milyon TL civarında para yapıyor. Araçlarımız mafyanın elinde ne yapacağımızı bilmiyoruz. Devletimizin yardımlarını bekliyoruz" şeklinde konuştu.

"Çinli mafya ’ben burada tırlarını parçalarım ve dağıtırım’ şeklinde tehditler de savurdu"

İlk defa yurt dışı seferine çıktığında tırına Çin mafyası tarafından el konulan 22 yaşındaki tır şoförü Beyazıt Çelik de araçlarının parçalamakla tehdit edildiğini belirterek, "Bu genç yaşta yollara düştük ve ekmek davası diye yurt dışına kadar gittik. Ben ve ağabeylerim beraber üç araç gittik. Kazakistan’da boşalttık. Oradan araçlarımızı prosedür gereği Kazakistanlı şoförlere verdik. Araçlar oraya gidince mafya bizi arayıp işte araçlar çok geç kaldı. Biz orada otelde kaldık. Orada da mağdur olduk. Mafya, ’Türkiye’den benim alacağım var. Gidin bana alacağımı getirin’ diyor. ’Biz ne sıfatla gidip senin paranı isteyelim’ dedik. O da ’ben onu bunu anlamam, ben paramı bilirim. Gidin bana 180 bin dolar getirin’ dedi. Biz gariban insanız öyle büyük bir meblağ yok. Mafya sonra bize, ’ben onu bunu anlamam, bana dert yanmasınlar. Eğer çok zorlarlarsa ben burada arabalarını parçalarım, dağıtırım’ şeklinde tehditler de savurdu. Biz canımızı kurtardık artık malımızdan şüphe duyuyoruz. Herhangi bir garajda tamam da ama şu an onların niyeti altında. Araçlarımız da giderse bizim yapabilecek hiçbir şeyimiz yok. Biz devletine, milletine bağlı insanlarız" ifadelerini kullandı.

Ramazan İlın - Ahmet Arslan  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odasında Semerci istikrarı Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Köksal Semerci, üyelere sağlanan imkanlarının devamlılığı ve Denizli Şoförler ve Otomobilciler Odasındaki 3 dönemlik istikrarı sürdürmek için yönetimiyle birlikte yeniden göreve talip olduklarını belirtti. Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odasında 3 dönemi geride bırakan Başkan Köksal Semerci ve yönetimi, 11 Ocak 2026 tarihinde mülkiyeti Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odasına ait olan eski adıyla Vera Düğün Salonunda yapılacak olan seçim de 4. dönem için 3 bin 86 üyesi ile seçime hazır olduklarını belirtti. 1984-2003 yılları arasında Denizli Şoförler ve Otomobilciler Odasında Muhasebe Müdürü ve Genel Sekreter, 2014 yılından bu yana ise başkanlık görevine devam eden Başkan Köksal Semerci, aynı zamanda Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi ile Denizli Esnaf Kefalet Kredi Kooperatifi Başkan Yardımcılığı görevlerini de görevlerini başarıya sürdürüyor. Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Köksal Semerci, taksici, minibüsçü, nakliyeci, kamyoncu, kurye, araç kiralama ve galericilik yapan 3 bin 86 oda üyesinden 4 dönem için tam destek aldıklarını belirtti. Üyeleri tarafından sevilen, oda yöneticiliğin her biriminde görev yapmış olan Başkan Köksal Semerci, aynı zamanda yürüttüğü Esnaf Kefalet Kredi Kooperatifi Başkan Yardımcılığı ile Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu Yönetim Kurulu Üyeliği görevleri ile oda üyelerinin temsil yetkisi haklarını elinde bulundurduklarını, bundan önce olduğu gibi bundan sonra ki dönemde de tüm üyelerinin haklarını korumak ve en iyi şekilde temsil etmek için gayret edeceklerini kaydetti. Üyelere sağlanan imkanlarının devamlılığı, Denizli Şoförler ve Otomobilciler Odasının gücünü kaybetmemesi için yeni döneme aday oldukları ifade eden Başkan Semerci, 11 Ocak 2026 tarihinde Vera Düğün Salonunda yapılacak olan genel kurula tüm üyelerini beklediklerini ifade etti.
Adana HAVAMAŞ, 2026 için hazır 2025 yılında 1 milyon 200 bin yolcuyu havalimanına taşıyan HAVAMAŞ’ın, 2026 yılı içinde yeni destinasyonlar ve yeni araç filosuyla güvenle hizmet vermeye devam edeceği belirtildi. Türkiye’nin gökyüzüne açılan 58. kapısı olan Çukurova Uluslararası Havalimanı’nın yolcu taşımacılığını yapan HAVAMAŞ, modern araç filosu, deneyimli sürücü kadrosu ve yolcu güvenliğini önceleyen hizmet anlayışıyla faaliyetlerini sürdürüyor. 2025 yılında yaklaşık 1 milyon 200 bin yolcuyu Adana, Mersin, Niğde, Nevşehir, Osmaniye ve Hatay’dan güvenle Çukurova Uluslararası Havalimanı’na taşıyan firma, 2026 yılında da yeni araç filosuyla güvenle hizmet vermeye devam edecek. "Çukurova ilçesinden artık HAVAMAŞ otobüslerimiz hareket edecek" Konuyla ilgili HAVAMAŞ Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Polat, İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Polat, "2025 yılı bizler için iyi geçti. Ticari taksilerimiz, VIP araçlarımız ve otobüslerimiz ile hizmet vermekteyiz. 2026 yılı için hem yeni araçları destinasyonlarımıza ekleyeceğiz. Adana’nın Çukurova ilçesinden de artık HAVAMAŞ otobüslerimiz hareket edecek. Güzergah başvurularımız yapıldı. Birkaç tanesi onaylandı. Zamanla geri kalan destinasyonlar da onaylanacak ve vatandaşlarımız artık daha çabuk havalimanına ulaşacak" ifadelerini kullandı. Ayrıca Polat, https://havamas.com/ adresinden yolcuların kolaylıkla bilet alıp belirtilen saatte, belirtilen durakta olmasının yeterli olacağını, ayrıca havalimanı içerisindeki KİOSK’lar aracılığıyla da kolaylıkla biletlerini alabileceklerini belirtti.
İstanbul Yanlış kanın telafisi yok: Uzmanlardan sıfır hata uyarısı ‘Damardan Damara Kan Transfüzyonu’ konferansı, İstanbul’da gerçekleştirildi. Kanın tek kaynağının insan olduğunun vurgulandığı konferansta; gönüllü kan bağışı, hasta kanı yönetimi ve transfüzyon güvenliği ele alındı. Kan transfüzyonunun hayati önemine dikkat çekmek amacıyla düzenlenen "Damardan Damara Kan Transfüzyonu" konferansı, BHT CLINIC İstanbul Tema Hastanesi’nde gerçekleştirildi. Alanında uzman hekimler, hemşireler ve sağlık teknikerlerinin katıldığı konferansta, kanın akılcı kullanımı ve yanlış transfüzyonun geri dönüşü olmayan sonuçları vurgulandı. Konferansa; Prof. Dr. Mustafa Zahir Bakıcı, Dr. Öğr. Üyesi Cengiz Uzun, Dr. Öğr. Üyesi ve Başhekim Ajlan Kasabalıgil, Uzm. Dr. İlhan Birinci ile çok sayıda hemşire ve sağlık teknikeri katıldı. "Kanın tek kaynağı insan" Türkiye Kan Merkezleri ve Transfüzyon Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Hülya Bilgen, ameliyatlardan organ nakillerine kadar sağlık hizmetlerinin her aşamasında kana ihtiyaç duyulduğunu belirterek gönüllü ve karşılıksız kan bağışının önemine dikkat çekti. "Bu konuda tek kaynak insan. Bu yüzden kan bağışı çok önemli. Herkesi gönüllü ve karşılıksız şekilde kan bağışçısı olmaya davet ediyoruz" dedi. "Hasta kanı yönetimi hayat kurtarıyor" Dr. Bilgen, kanın gereksiz ve kontrolsüz kullanımının ciddi riskler taşıdığını belirterek bireylerin kendi kan değerlerini takip etmesinin ve hastanelerde hasta kanı yönetimi anlayışının benimsenmesinin hayati önem taşıdığını ifade etti. Bilgen, "Kimse kansız gezmemeli. Kan sayımı yapılmalı, eksiklikler tedavi edilmeli. Böylece ihtiyaç halinde başka birinin kanına bağımlılık azalır" uyarısında bulundu. "Yanlış kanın telafisi yok" Transfüzyon süreçlerinde sıfır hata ilkesinin altını çizen Bilgen, yanlış kan verilmesinin ölümcül sonuçlara yol açabileceğini söyledi. Bilgen, "Yanlış kanın geri dönüşü olmaz. Bu nedenle transfüzyon, sıfır hatayla yürütülmesi gereken en riskli alanlardan biridir" diyerek sözlerini sonlandırdı.