GÜNDEM - 22 Aralık 2025 Pazartesi 08:49

El işiyle ilmik atarak para kazanan 4 çocuklu anne, evlatlarına ve engelli eşine kendi emeğiyle bakıyor

A
A
A
El işiyle ilmik atarak para kazanan 4 çocuklu anne, evlatlarına ve engelli eşine kendi emeğiyle bakıyor

Hatay’da depremde evi yıkılan ve konteynerde el işi yapan 41 yaşındaki Gülhan Hüzmeli, kazandığı parayla engelli eşi ve 4 çocuğuna bakarak hayata tutunmaya çalışıyor. Hüzmeli’nin ailesiyle birlikte yaşadığı konteyner, hem evi hem de işyeri oldu.


Defne ilçesi Subaşı Mahallesi’nde yaşayan 41 yaşındaki depremzede Gülhan Hüzmeli, hasta eşi ve 4 çocuğuyla birlikte konteyner yuvasında hayata tutunmaya çalışıyor. Depremden sonra eşi rahatsızlanan Hüzmeli, eşinin çalışamamasından dolayı kendi çalışmaya karar verdi. Depremden önce terzilik mesleğini yapan Hüzmeli, depremden sonra el işi öğrenmeye başladı. Kısa sürede öğrendiği el işinde kendini geliştiren Hüzmeli; çanta, supla, çamaşır sepeti, kase gibi el ürünleri yaparak ailesini geçindiriyor. Dikiş makinesiyle halatlardan el ürünü yapan Hüzmeli, 100 ila 300 TL arasında satıyor. Hüzmeli’nin ailesiyle birlikte yaşadığı konteyner, hem evi hem de işyeri oldu.


"Yaşadığım konteyner; evim, iş yerim ve mutfağım oldu ve bu şekilde yaşıyoruz"


Depremden sonra öğrendiği el işini yaparak ailesini geçindirmeye çalışan 4 çocuklu anne Gülhan Hüzmeli, "Depremde evimiz yıkıldı, o gece hayatımız sarsıldı. O geceden beri hayata karşı zorlu mücadele veriyoruz. Depremden önce terzilik mesleğini yapıyordum. Depremden sonra el işini öğrendim. Çamaşır sepeti, supla, çanta, organize sepetler gibi birçok ürünleri dikiyorum. Evimi geçindirmek için bu işi yapmaya karar verdim. Dikiş makinasını bir hocamız sayesinde aldım. Benim 4 çocuğum var ve eşim engelli durumu var. Eşimin tedavi edilmesi gerekiyor ama tedavisini karşılamakta zorlanıyorum. Eşim 4 defa anjiyo ameliyatı oldu ve tedavisi sürüyor. El işini hem evi geçindirmek hem de eşimin tedavisini karşılamak için çabalıyorum. Yaptığım ürünlerin fiyatını çeşidine göre değişiyor ama elimden geldiğince uygun vermeye çalışıyorum. Fiyat olarak ortalama 100 ila 300 TL arasında satıyorum. Makinemin akışına göre ürünleri yapma hızım değişiyor. Normal olarak bir çantayı dikmek 30 dakika ama işçiliği varsa 1,5 saat sürüyor. Bu konteyner de aileme yemek yapıyorum, yemeğimi yaptıktan sonra el işi yapıyorum. Çocuklarım uyuduktan sonra veya boş olduğum her anda dikiş yapıyorum. Yaşadığım konteyner; evim, iş yerim ve mutfağım oldu ve bu şekilde yaşıyoruz" ifadelerini kullandı.



El işiyle ilmik atarak para kazanan 4 çocuklu anne, evlatlarına ve engelli eşine kendi emeğiyle bakıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Minibüs caddedeki çukur yüzünden az kalsın devriliyordu Eskişehir’de bir minibüsün devrilme tehlikesi atlatmasına sebep olan çukurla ilgili açıklama yapan AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Serhat Tunç, "Bir şehir çukura batıyorsa bunun adı hizmet değil, ’Hayat Tepebaşı’nda’ sloganının iflasıdır" dedi. Çamlıca Mahallesi Birlik Caddesi’nde henüz bilinmeyen sebeple büyük bir çukur oluştu. Çukurdan dolayı geçtiğimiz gün bir minibüs devrilme tehlikesi atlattı. Caddedeki trafiği olumsuz yönde etkileyen durum, vatandaşların tepkisini çekti. AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Serhat Tunç, konuyla ilgili açıklamada bulunarak Tepebaşı Belediyesi’ni eleştirdi. "Bir şehir çukura batıyorsa bunun adı hizmet değil, ’Hayat Tepebaşı’nda’ sloganının iflasıdır" Başkan Tunç’ın açıklamasında, "Hayat Tepebaşı’nda diyerek yola çıktınız, ama bugün Tepebaşı’nda hayat ilerlemiyor, araçlar ilerleyemiyor. Birlik Caddesi’nde yaşanan bu manzara bir kaza değil; yıllardır ihmal edilen altyapının, denetlenmeyen çalışmaların ve yönetilemeyen bir belediyecilik anlayışının sonucudur. Yağmur yağınca çöken yollar, otobüsü çukura teslim eden asfalt, sorunun nerede olduğunu açıkça gösteriyor: Sorun yol değil, yönetimdir. Sloganlarla şehir yönetilmiyor, afişlerle çukurlar kapanmıyor. Tepebaşılı her gün yeni bir sıkıntıyla karşı karşıya kalıyor. Bir şehir çukura batıyorsa, bunun adı hizmet değil, ’Hayat Tepebaşı’nda’ sloganının iflasıdır" ifadelerini kullandı.
Kastamonu "Benim arazim" dedi, köy yolunu kestirdi Kastamonu’da bir vatandaş, tapulu arazisinden geçtiğini kanıtlandığı ve yaklaşık 50 köye ulaşım sağlayan grup yolunun kendi mülkü üzerinde kalan kısmını dilekçe vererek kaldırttı. Bölgede yaşayan vatandaşlar, daralan yolun kazalara sebep olabileceğini söyleyerek çözüm bulunmasını istedi. Kastamonu’da yaşayan F.A. isimli bir vatandaş, il merkezinden yaklaşık 50 köye ulaşım imkanı sunan grup köy yolunun bir bölümünün kendi arazisinden geçtiğini belirterek köy muhtarlarından ödeme talep etti. Muhtarların bu talebi kabul etmemesi üzerine F.A., Kastamonu İl Özel İdaresi’ne dilekçe vererek yolun geçtiği alan için ücret istedi. İl Özel İdaresi, yapılan inceleme sonucunda ücret talebini uygun bulmayarak reddetti. Bunun üzerine F.A., tapulu arazisinden geçen yolun kaldırılması için yeniden başvuruda bulundu. Başvurunun ardından İl Özel İdaresi ekipleri, tapulu arazi sınırları içerisinde kaldığı belirlenen yaklaşık 140 metrekarelik asfalt bölümü söktü. Asfaltın kaldırılmasının ardından arsa sahibi F.A., tarlasının sınırlarını belirlemek amacıyla alana demir kazıklar çaktı. Grup yolunun daraltılması, bölge halkının tepkisine neden oldu. Vatandaşlar, daralan yolun trafik kazalarına sebep olabileceğini belirterek, yetkililerden çözüm bulunmasını istedi. "Yol daraldığı için kaza burada kaçınılmaz hale geldi" Merkez ilçeye bağlı Akdoğan köyünde muhtar azalığı yapan Mehmet Ali Bacıroğlu, yetkililerden çözüm beklediklerini ifade ederek, "Burada kaza kaçınılmazdır. Yukarıdan gelen araç ile aşağından gelen araç, yol tek şeride düştüğü için çarpışabilir. Özellikle kışın don olursa duramazlar. Bu yüzden burası kazaya sebebiyet verir. Kadastro memuru burasını nasıl yazdı, benim aklım ermedi. Bu yol neredeyse 200 senelik bir yol. Arkadaş müracaat edince İl Özel İdaresi’nden gelerek buradaki asfaltı kestiler. Buradaki kesilen asfaltı iş makinesiyle kaldırdılar. Buradaki yol daraldı, yol daralınca buradan iki aracın geçmesi mümkün değil. Buradan 2 araba gelse kaza kaçınılmaz olur. Çünkü her an burada ölüm var" dedi. Yolun yaklaşık 20 gündür bu şekilde olduğunu söyleyen Bacıroğlu, "Yolumuz, yaklaşık 20 gündür bu şekilde daralmış tek şeride düşmüş halde duruyor. Buraya 20-25 gündür ne gelen var ne giden var. Yetkililer çözüm bulacak, biz bilmiyoruz" şeklinde konuştu.
Eskişehir 6 gündür kayıp olan öğretmeni bulmak için çalışmalar devam ediyor Eskişehir’de 6 gündür kayıp olan 51 yaşındaki Türkçe öğretmeni Tuncay Arslan’ı, bulmak için AFAD Eskişehir İl Müdürlüğü koordinesindeki 40 kişilik ekip, havadan ve Porsuk Çayı’nın içinde arama çalışmalarını sürdürüyor. Eskişehir’de 6 gün önce kaybolan Türkçe öğretmeni Tuncay Arslan’ı arama çalışmaları devam ediyor. Öğretmenin son görüldüğü yer olan Porsuk Çayı’nın Gökmeydan Mahallesi kısmında Eskişehir İl Afet Ve Acil Durum Müdürlüğü’nden 9, Odunpazarı Belediyesi Arama Kurtarma Ekibi’nden (OBAK) 5, Dorlion Arama Kurtarma’dan (DAK) 4, MEB Arama ve Kurtarma Birimi’nden (AKUB) 5, Şişecam’ın Acil Vaka Ekibi (SAVE) 4, itfaiyeden 6,Tepebaşı Arama Kurtarma (TAK) 5 ve Sivil Arama Kurtarma Derneği’nden (SARTEM) 2 çalışan olmak üzere toplam 40 kişilik ekiple aramalar, öğretmenin kaybolmasının 6’ıncı gününde devam etti. Havadan dron ve su da ise hem ekiplerin girmesi hemde botlarla yapılan aramalar sabah saatlerinde başladı. Ankara’dan ve Bursa’dan getirilen özel burunlu köpeklerin işaret ettiği yerde arama çalışmaları yoğunlaştı. Ekiplerin kıyı taraması da sürüyor. Tuncay Arslan’ın yakınlarının da çalışmaları yakından takip ettiği bölgede gözlendi. AFAD Eskişehir İl Müdürü Aslan Mehmet Coşkun çalışmaları sahada koordine edip yakından takip ediyor.