ASAYİŞ - 31 Aralık 2025 Çarşamba 08:50

Koşarak karşıya geçen çocuk saniyelerle ölümden döndü

A
A
A

 Hatay'da yolun karşısına koşarak geçen çocuğun, ters yönde ilerleyen aracın çarpmasına ramak kala ölümden döndüğü anlar saniye saniye kameraya yansıdı.

Olay, Antakya ilçesi Ekinci Mahallesi İnönü bulvarında yaşandı. Yolun karşısına geçmek isteyen çocuk, ters yönden gelen aracın altından kalmaktan son anda kurtuldu. Yolun karşısına koşarak geçmek isteyen çocuğu fark eden ters yönden gelen sürücü, manevra yaparak çocuğa çarpmaktan saniyelerle kurtuldu. Güvenlik kamerasına anbean yansıyan görüntüler izleyenleri tedirgin ederken, görüntüler trafik kurallarına uyulması gerektiğini gözler önüne serdi.

"Arkamızdaki yolda ters yönden gelen bir pikap az kalsın çocuğu ezecekti ve çocuk kıl payı aracın altından kalmaktan kurtuldu"

Çocuğun ters yönden ilerleyen aracın altında kalmaktan saniyelerle ifade eden vatandaş Mahmut Gümüş, "Ekinci Mahallesi İnönü bulvarındayız. Arkamızdaki yolda ters yönden gelen bir pikap, az kalsın çocuğu ezecekti. Çocuk da dalgınlıktan dolayı bakmadan yola çıktı ve kıl payı aracın altından kalmaktan kurtuldu. Ölümüne sebep olabilirdi. Araç hem hızlıydı hem de ters yönden geliyordu. Anne ve babalar çocuklarını bir yere yollarken daha dikkatli olmaları gerekiyor. Çocukların karşıdan karşıya geçerken daha da dikkatli olmaları gerekiyor, ölüm her an gelebiliyor. Çocuklar yoldan karşıdan karşıya geçerken etrafınıza bakın yoksa ölümle burun buruna gelebilirsiniz" ifadelerini kullandı.

Ramazan İlın – Cemal Kılınç

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Başkan Seçer: "Mersin’in 30 yıllık imar sorununu çözdük" Türkiye Belediyeler Birliği Başkan Vekili ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Mersin’de 30 yıldır çözülemeyen imar planı sorununu çözüme kavuşturduklarını belirterek, "Bu kentin 1/5000 Ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Planları yoktu. Bizim dönemimizde merkezin ve bazı ilçelerin bu sorunu ortadan kalktı" dedi. Seçer, yerel TV ve radyolarda gerçekleştirilen ortak canlı yayında yıl sonu değerlendirmesi yaptı. Seçer, 2019 yılından bu yana yürütülen belediyecilik anlayışının Mersin’de güvene dayalı bir karşılık bulduğunu belirterek, 2024 yerel seçimlerinde elde edilen oy artışının temel nedeninin, vatandaşın belediyeye duyduğu güven ve inanç olduğunu söyledi. Pandemi, ekonomik krizler ve afetler gibi zorlu süreçlere rağmen hizmet üretmeye devam ettiklerini ifade eden Seçer, Mersin’de 30 yıldır çözülemeyen imar planı sorununu çözüme kavuşturduklarını kaydetti. İmar planlarının tamamlanmasıyla birlikte konut, sanayi ve ticaret yatırımlarının önünün açıldığını belirten Seçer, kentin planlı gelişimi adına önemli bir eşik aşıldığını vurguladı. Seçer, "Bu kentin 1/5000 Ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Planları yoktu. Bizim dönemimizde merkezin ve bazı ilçelerin bu sorunu ortadan kalktı" diye konuştu. Mersin’in Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Endeksi (SEGE) raporunda 2017 yılına göre 12 basamak yükselerek 13’üncü sıraya çıktığını hatırlatan Seçer, bu gelişmede yerel yönetimlerin hizmet ve yatırımlarının büyük payı olduğunu ifade etti. Eğitimden ulaşıma, sosyal hizmetlerden kültür ve sanata kadar birçok alanda yapılan çalışmalarla Mersin’in yaşam kalitesinin yükseltildiğini dile getirdi. "Türkiye’de mali yapısı en güçlü belediyelerden biriyiz" Büyükşehir Belediyesinin mali yapısına da değinen Seçer, bütçe disiplininin sağlandığını ve yatırım oranlarının her yıl arttığını belirterek, "Türkiye’de bilançosu en sağlam 2 belediyeden biriyiz" ifadelerini kullandı. 2026 yılı bütçesinin MESKİ ile birlikte toplam 46 milyar 540 milyon TL olduğunu aktaran Seçer, bütçenin büyük bölümünün yatırımlara ve altyapı projelerine ayrıldığını kaydetti. Bütçe gerçekleşme oranlarının yüzde 90 seviyesinde olduğunu dile getiren Seçer, "Bütçe gerçekleşme oranlarının bu durumu mali disiplini sağlamış olmanın göstergesidir. Bu, bütçeniz stratejik plana bağlı demektir. Bir yatırım programınız vardır ve ‘şunları yapacağım’ dersiniz. Büyükşehir olarak yatırımlarımız da arttı. 2019’da yatırımlarımızın toplam bütçeye oranı yüzde 25,94’tü. 2025 yılında bu oran yüzde 32,18’e yükseldi ve 2026 yılında da aynı azim ve kararlılıkla yüzde 34’e çıkaracağız. Aynı şekilde MESKİ’de de yüzde 24,33 ile başladık şu anda yüzde 53’e ulaştık. MESKİ’de tüm tarihlerin en büyük yatırımlarını yapıyoruz" şeklinde konuştu. "Sosyal politikalarda ‘doğumdan ölüme belediyecilik’ anlayışıyla çalışıyoruz" Sosyal belediyecilikte Türkiye’ye örnek bir model geliştirdiklerini vurgulayan Seçer, ’doğumdan ölüme belediyecilik’ anlayışıyla hareket ettiklerini söyledi. Sosyal desteklerin hak temelli yürütüldüğünü ifade eden Seçer, sosyal politikaların Mersin’deki toplumsal kabulün en önemli unsurlarından biri olduğunu dile getirdi. Mersin’de gelir dağılım tablosundaki makasın açıklığına dikkat çeken Seçer, "Mersin’de sosyal politikaları hak edildiği şekilde uygulamayan bir belediye olamazsınız. Kabul görmemizin en önemli nedenlerinden biri sosyal politikalardır. Yollar ve binalar yapabilirsiniz ama halkın karnını doyuramıyorsanız, acısını dindiremiyorsanız iyi bir belediye başkanı değilsinizdir. Sosyal belediyecilik; vatandaşı yalnız koymamak ve bir başına bırakmamaktır" diye konuştu. Ulaşım projeleri kapsamında metro yerine daha hızlı hayata geçirilebilecek tramvay projelerine ağırlık verdiklerini belirten Seçer, bu çalışmalarla Mersin’de raylı sistemler döneminin fiilen başladığını ifade etti. Altyapı yatırımları, içme suyu ve arıtma projeleriyle kentin uzun vadeli ihtiyaçlarının karşılanması için yoğun bir çalışma yürütüldüğünü kaydetti. "Mersin’in öneminin bilinciyle bu kenti sarıp sarmalayacağız" Kentin idari mekanizmalarının uyum içinde çalışması gerektiğini dile getiren Seçer, Mersin Valiliği ile yürütülen çalışmaları örnek gösterdi. Valilik ve bağlı müdürlükleri ile kentin huzuru ve refahı için dengeli bir çalışma yürüttüklerini belirten Seçer, "Sayın Valimizle göreve geldiği günden bu yana uyumla çalışıyoruz. Mersin dikkat edilmesi ve önemsenmesi gereken bir kent. Mersin, Doğu Akdeniz çanağının en önemli kenti olduğu gibi dünyada da önemli bir lokasyon haline geldi. Burası milli güvenlik açısından da önemli bir kent. Bu bilinçle bu kenti sarıp sarmalayacağız. Halkın da bizden beklentisi bu" dedi. "Hal Katlı Kavşağını 2026 yılı Nisan ayında açacağız" Başkan Vahap Seçer, Hal Katlı Kavşağı inşaatının başladığını ve 2026 Nisan ayında hizmete açılacağını açıkladı. Seçer; 2026 Haziran’da Kuyuluk, 2027’de Sayapark katlı kavşakları ile 2028’de Mersinli Ahmet Bulvarı ve Beşyol Tüp Geçidi projelerinin hayata geçirileceğini belirterek, Mersin’e 4 katlı kavşak ve 1 tüp geçit kazandıracaklarını söyledi. Akbelen Katlı Kavşağı’nın Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı sorumluluğunda olduğunu hatırlatan Seçer, Karayolları Genel Müdürlüğünün de 2029’a kadar bu projeyi tamamlamasını beklediklerini ifade etti. Seçer ayrıca, 1500 dönümlük Müftü Deresi Yaşam Vadisi Projesinin hazırlıklarının tamamlandığını, 2026 yılında Yumuktepe bölgesinde ilk etaba başlanacağını, projenin GMK’dan 2. Çevre Yolu’na kadar etaplar halinde uygulanacağını belirtti. Programın sonunda 2026 yılına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Seçer, Mersin için planlanan projelerin kararlılıkla hayata geçirileceğini belirterek, yeni yılın kent, ülke ve dünya adına huzur ve barış getirmesini temenni etti.
Kayseri Başkan Gülsoy: "Kasım ayında 314 milyon 776 bin dolar ihracat, 125 milyon 488 bin dolar ithalat yaptık" Kayseri Ticaret Odası (KTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Kasım Ayı dış ticaret verilerini değerlendirdi. Kasım ayında 314 milyon 776 bin dolar ihracat, 125 milyon 488 bin dolar ithalat gerçekleştirildiğini belirten Başkan Gülsoy, "11 aylık toplam 3 milyar 469 milyon 74 bin dolarlık ihracatla giriyoruz. İş dünyası olarak tüm gücümüzle üretim, ihracat ve istihdamın sürdürülebilirliği için olağanüstü mücadele veriyoruz. Bu başarı, alın teriyle üretim yapan sanayicimizin ortak emeğinin bir yansımasıdır. Dünya için üreten, ülkemiz için rekabet eden tüm firmalarımıza, çalışanlarına ve emeği olan herkese teşekkür ediyorum" dedi. TÜİK verilerine göre 2025 yılı Kasım ayı ihracat rakamlarını değerlendiren KTO Başkanı Ömer Gülsoy, "Kasım ayında 314 milyon 776 bin dolar ihracat gerçekleştirdik. Geçen yılın aynı ayına göre yüzde 1,38 oranında artış, bir önceki aya kıyasla yüzde 7,90 oranında azalış yaşanmıştır. İthalatımız ise 125 milyon 488 bin dolar olmuştur. Geçen yılın aynı ayına oranla yüzde 6,21 artış, azalış, bir önceki aya oranla yüzde 4,71 azalış gerçekleşmiştir. Yılın 11 ayını toplam 3 milyar 469 milyon 74 bin dolar ihracat ile kapattık. Geçen yıla oranla yüzde 1,56 oranında artış yaşandı. Yılın ilk 11 ayında toplam ithalatımız ise 1 milyar 587 milyon 393 bin dolar olmuştur. Geçen yılın ilk 11 ayına oranla yüzde 13,35 oranında artış yaşanmıştır" diye konuştu. Kayseri’den ihracat gerçekleştirilen ülkeler hakkında da bilgiler veren Gülsoy, "İhracat pazarlarımız; Almanya, Irak, ABD, Avusturya, Polonya, İtalya, Romanya, Fas, Fransa, Tunus’dur" ifadelerini kullandı. Kayseri ihracatının sektörler bazında analizini de yapan Başkan Gülsoy, "Türkiye İstatistik Kurumu’nun belirlediği sektörlerden; Elektrik ve Elektronik, Kimyevi Maddeler ve Mamulleri, İklimlendirme Sanayii, Makine ve Aksamları, Çimento Cam Seramik ve Toprak Ürünleri, Hazır Giyim ve Konfeksiyon, Halı, Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller, Meyve Sebze Mamulleri gibi sektörlerde artış yaşanırken; Demir ve Demir dışı Metaller, Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri, Çelik, Tekstil ve Ham maddeleri, Madencilik Ürünleri gibi sektörlerde azalış gerçekleşmiştir" dedi. Küresel ekonomide talebin zayıfladığı, finansman maliyetlerinin zirve yaptığı ve üretim giderlerinin her geçen gün arttığı fırtınalı bir dönemde, Kayseri’nin dış ticarette gösterdiği direnci değerlendiren Kayseri Ticaret Odası Başkanı Ömer Gülsoy, şunları dile getirdi: "Kayseri iş dünyasının bu zorlu küresel şartlara rağmen ortaya koyduğu performansı gönülden tebrik ediyorum. Elde edilen bu başarı; dünya pazarlarında talebin daraldığı, finansmana erişimin zorlaştığı ve maliyet baskısının üreticiyi zorladığı bir dönemde kazanılmıştır. Kayseri iş dünyamız, her türlü engele rağmen ’üretimden vazgeçmeyeceğiz’ diyerek rüştünü bir kez daha ispatlamıştır." "2026 için ‘Bekle-Gör’ dönemi bitmiştir" Gülsoy, "Önümüzde kritik bir eşik var. Avrupa Birliği’ne yaptığımız ihracatın yaklaşık yüzde 15’i, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması kapsamındaki ürünlerden oluşmaktadır. 2026 yılı itibarıyla devreye girecek olan bu sistem, ulusal ihracatımız üzerinde ciddi bir maliyet baskısı oluşturacağı gibi, Kayseri’nin dış ticaret ivmesini de etkileme riski taşımaktadır. Bu belirsizliği yönetmenin tek yolu, ’bekle-gör’ yaklaşımını terk ederek; yeşil ve dijital dönüşüm adımlarını sanayimizin merkezine hızla yerleştirmektir" dedi. "Yeşil dönüşüm artık bir seçenek değil, zorunluluktur" Başkan Gülsoy, "Kayseri Ticaret Odası olarak üyelerimize çağrımız nettir: Rekabet gücümüzü korumak ve Avrupa pazarındaki payımızı artırmak için karbon ayak izimizi düşürmeli, akıllı üretim teknolojilerine yatırım yapmalıyız. 2026 yılı, bu dönüşümü tamamlayanlar için fırsat; erteleyenler için ise büyük maliyet yılı olacaktır" diyerek sözlerini noktaladı.
Çanakkale Çanakkale’de kesinleşmiş hapis cezası olan 9 şüpheli yakalandı Çanakkale İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince kesinleşmiş hapis cezası bulunan 9 şüpheli yakalandı. Çanakkale İl Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından 22-28 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirilen çalışmalarda 57 bin 841 kişi ve 43 bin 923 araç sorgusu yapıldı. 111 aranan kişi ve 15 aracın yakalandığı belirtildi. Jandarma Suç Araştırma Timi (JASAT) tarafından yapılan çalışmalarda ise, ’Türk vatandaşı veya yabancının yurt dışına çıkmasına imkan sağlama’ suçundan hakkında 4 yıl 2 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan 1 şahıs, ’hakaret’ suçundan hakkında 10 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan 1 şahıs, ’kamu görevlileri ile ilişkisi olduğundan bahisle bir işin gördürüleceği vaadiyle dolandırıcılık’ suçundan hakkında 10 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan 1 şahıs, ’kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak’ suçundan hakkında kesinleşmiş hapis cezası bulunan 1 şahıs, ’basit yaralama’ suçundan hakkında kesinleşmiş hapis cezası bulunan 1 şahıs, ’trafik güvenliğini tehlikeye sokma’ suçundan hakkında kesinleşmiş hapis cezası bulunan 1 şahıs, ’bilişim sistemler banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık’ suçundan hakkında 5 yıl kesinleşmiş hapis cezası bulunan 1 şahıs, ’tarla açma’ suçundan hakkında 1 yıl 8 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan 1 şahıs, ’belgede sahtecilik’ suçundan hakkında 10 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan 1 şahıs, çeşitli suçlardan ifadelerinin alınmasına yönelik 33 şahıs olmak üzere toplam 42 şahıs yakalandı. İşlemlerinin ardından 42 şahıstan 9’u tutuklandı. Vatandaşların huzur ve güveni için mesai gözetmeksizin 7/24 esasına göre suç işlenmesinin önlenmesi ve suçluların yakalanması çalışmalarına devam edeceği belirtildi.
Bursa BTSO Başkanı İbrahim Burkay 2030 vizyonunu açıkladı Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, 2013 yılından bu yana ortaya koydukları makro projeler ve büyük başarılarla oluşan ekonomik birikimin artık Bursa’yı yeni bir kulvara ve eşiğe taşıdığını söyledi. Başkan Burkay, "Elde ettiğimiz bu birikim ve tecrübeyle şimdi 2030 Vizyonumuzu; yüksek katma değer, teknolojide derinleşme, ihracatta sürdürülebilir büyüme ve yeşil dönüşüm ekseninde daha güçlü bir gelecek hedefi olarak şekillendiriyoruz." dedi. BTSO Aralık Ayı Meclis Toplantısı Oda Hizmet Binası’nda gerçekleştirildi. Toplantıda 2025 yılına ilişkin değerlendirmeler ile 2026 yılına yönelik hedef ve beklentiler ele alınırken, BTSO’nun 2026 yılı bütçesi de Meclis Üyeleri’nin görüş ve onayına sunuldu. Yapılan oylama sonucunda BTSO’nun 2026 yılı bütçesi oy birliği ile kabul edildi. BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, konuşmasına 2025 yılını tamamlarken aynı hedeflere inanan büyük bir camia olarak bir arada olmanın önemine vurgu yaparak başladı. Yeni yılın sağlık, huzur ve bereket getirmesini temenni eden Burkay 2026 yılına ilişkin beklentilerini paylaşırken, en temel ihtiyaçlarının öngörülebilirlik olduğuna vurgu yaptı. Reform süreçlerinin artık sahada somut karşılık bulmasının büyük önem taşıdığını belirten Burkay, üretimi ve yatırımı destekleyen politikaların hayata geçirilmesinin sanayinin sürdürülebilir büyümesi açısından kritik olduğunu ifade etti. "Zorlukları Engel Değil, İmtihan Olarak Gördük" İbrahim Burkay, 2013 yılında görevi devraldıklarında zorlu bir süreçle karşı karşıya olduklarını hatırlatarak, son 12 yılda bölgesel savaşlardan küresel krizlere, yüksek enflasyondan depremlere kadar birçok ağır sınavdan geçildiğini ifade etti. Bu süreçte hiçbir zaman yönlerini kaybetmediklerini vurgulayan Burkay, "Zorluklar, istikameti olanlar için engel değil, imtihandır. Biz başkalarının yazdığı senaryolarda rol almak yerine, kendi hedeflerini cesaretle ortaya koyan bir anlayışla hareket ettik." dedi. Meslek Komiteleri ve KOBİ’ler İçin Somut Kazanımlar BTSO’nun tüm organlarını ortak bir vizyon etrafında bütünleştirdiklerini belirten Burkay, 2025 yılı boyunca meslek komitelerinin yaklaşık 900 toplantı gerçekleştirdiğini, bu toplantılardan 600’ün üzerinde karar çıktığını aktardı. Bu kararların TOBB ve ekonomi yönetimi nezdinde yapılan girişimlerle somut sonuçlara dönüştüğünü ifade eden Burkay, Nefes Kredisi, ihracatçılara yönelik döviz dönüşüm destekleri ve vergi düzenlemeleri gibi birçok adımın hayata geçirilmesine katkı sunduklarını söyledi. Burkay ayrıca, yaptıkları girişimlerin sonucunda birçok firmanın KOBİ desteklerinden faydalanabilir hale geldiğini vurguladı. TEKNOSAB ile Yüksek Teknolojili Üretim Hamlesi Sanayide rekabet gücünü artırmanın yolunun üretimin niteliğini yükseltmekten geçtiğini belirten Burkay, Türkiye’nin yüksek teknolojili ilk organize sanayi bölgesi olan TEKNOSAB’ın bu anlayışın somut bir sonucu olduğunu söyledi. Dört yıl gibi kısa bir sürede altyapısı tamamlanan TEKNOSAB’da bugün yaklaşık 30 milyar liralık yatırımla 19 firmanın üretim yaptığını ve 6 bin 400 kişinin istihdam edildiğini ifade eden Burkay, yeni yılda faaliyete geçecek fabrikalarla çalışan sayısının 10 bine ulaşacağını açıkladı. Burkay ayrıca, TEKNOSAB bünyesinde girişim sermayesi yatırım fonu modeliyle hayata geçirilen ve 600’ün üzerinde yatırımcısı bulunan Lojistik Teknopark projesinin ilk değerlemesinin yapılacağını, 2026’nın ilk çeyreğinde de söz konusu projede temelin atılacağını müjdeledi. İhracat, Eğitim ve İnsan Kaynağı Vurgusu Ticaret ve ihracat tarafında KFA Fuarcılık ile önemli mesafeler kat edildiğini belirten Burkay, bugüne kadar 250’nin üzerinde yurt dışı fuar organizasyonu gerçekleştirildiğini, 8 bini aşkın üyenin alıcılarla buluşturulduğunu ifade etti. Başkan Burkay, "Savunma sanayiinde IDEF ve ev tekstilinde HOMETEX gibi dünyanın en büyük organizasyonları arasında yer alan fuarları başarıyla hayata geçirdik. Junioshow’dan Food Point’e, TFF Show’dan Rising City ve MEEXX’e kadar farklı sektörlerdeki firmalarımızın ticaretini geliştirirken Bursa markasına da değer kattık. Aynı anlayışı UR-GE projelerimiz, alım heyetlerimiz ve kümelenme çalışmalarımızda da sürdürdük. Bugün 17’si aktif 48 UR-GE projesiyle, bu alanda Türkiye’de açık ara en fazla proje geliştiren Odayız. Yerli ve milli hedeflerimiz doğrultusunda bin 700’e yakın firmamız, kümelenme modeliyle birlikte öğreniyor, birlikte gelişiyor ve birlikte yeni pazarlara açılıyor." dedi. İnsan kaynağının dönüşümün temel unsuru olduğuna dikkat çeken Burkay, BUTGEM, MESYEB ve BTSO Akademi ile bu kapsamda önemli çalışmalar gerçekleştirdiklerini ifade etti. "Bursa Business School Uludağ’ın geleceğini değiştirecek" İbrahim Burkay, Bursa Business School ve GUHEM’in de iş dünyasının dönüşümünde ve geleceğin insan kaynağının yetiştirilmesinde önemli rol üstlendiğini vurguladı. Bursa Business School’u Uludağ’ın tarihini ve talihini değiştirecek stratejik bir proje olarak nitelendiren Başkan Burkay, "Uludağ’ımızın kalbinde, tarihi kimliği ve benzersiz fiziki imkânlarıyla, meclis üyelerimizin destekleriyle çok güçlü bir proje hayata geçirdik. Bursa Business School, bugün dünyada ilk üç destinasyon arasında yer alan, Türkiye’nin ve yakın coğrafyanın eğitim merkezi konumuna yükselmiş durumda. Aynı zamanda kongre turizminin de merkezi haline gelmesini hedefliyoruz. Bursa Business School, turizm sektörünün dönüşümü için atılmış en önemli adımlardan biridir. Önümüzdeki beş yıl içinde Bursa ve Uludağ, içerik ve işlevsellik açısından bugüne kadar taşıdığı ismin hakkını verecek; 365 gün dünyanın dört bir yanından ziyaret edilen bir merkez konumuna ulaşacaktır. Önümüzdeki süreçte başta eğitim ve sağlık programları olmak üzere Uludağ’daki tüm otel ve tesisler, bu dönüşümün ana merkezleri haline gelecektir." dedi. Başkan Burkay’dan 2030 Vizyonu Konuşmasının sonunda 2030 vizyonuna değinen BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, sanayide yüksek katma değer, teknolojide derinleşme, ihracatta sürdürülebilir büyüme ve yeşil dönüşüm ekseninde Bursa’yı geleceğe taşıyacak projeleri kararlılıkla sürdüreceklerini ifade etti. Başkan Burkay, "Şimdi projelerimizin olgunlaştığı, Bursa ekonomisine çok daha yüksek katma değer sağlayacağı bir dönemdeyiz. 2013 yılında 16 projeyle başlattığımız bu büyük dönüşüm yolculuğunda, bugün makro düzeyde 60’ı aşkın stratejik proje ile Bursa’nın üretim gücünü, rekabet kapasitesini ve küresel iddiasını yeni bir seviyeye taşıdık. Elde ettiğimiz bu birikim ve tecrübeyle şimdi 2030 Vizyonumuzu; yüksek katma değer, teknolojide derinleşme, ihracatta sürdürülebilir büyüme ve yeşil dönüşüm ekseninde daha güçlü bir gelecek hedefi olarak şekillendiriyoruz. Bursa’mızı yalnızca bugünün değil, yarının dünyasında da söz sahibi bir üretim, ticaret ve inovasyon merkezi haline getirecek projeleri, ortak akılla hayata geçirmeye kararlılıkla devam edeceğiz." dedi. Şehir Fonu ile Yeni Nesil Yatırımlar Desteklenecek BTSO Yönetim Kurulu Başkanı Burkay, altyapısını hazırladıkları projelerle Bursa iş dünyasını değişim ve dönüşüme hazırladıklarını belirterek, bu kapsamda Şehir Fonu ile yeni nesil yatırımların yolunu açacaklarını, Payitaht Çarşı’da Dijital Dönüşüm Merkezi’ni hayata geçirerek geleneksel ticaret anlayışını küresel vitrine taşıyacaklarını kaydetti. İbrahim Burkay, şöyle devam etti: "Verinin stratejik bir değer olduğu anlayışıyla data merkezi projemiz için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yeni UR-GE projeleri, fuarlarımız, alım heyetleri ve kümelenme çalışmalarımızla sektörlerimizin gelişimini desteklemeye devam edeceğiz. Diğer taraftan Bursa için mekânsal planlama çalışmalarının tarihi bir öneme sahip olduğunu bir kez daha ifade etmek istiyorum. KOBİ OSB’ler, organize konut bölgeleri, serbest ticaret bölgeleri ve organize ticaret bölgeleri önümüzdeki dönemde gündemimizin önemli başlıkları arasında yer almaya devam edecek. Bizim tek gayemiz; bu şehrin potansiyelini doğru okumak, üretim gücünü ve ticaret kültürünü geleceğe taşıyarak 60 bin üyemizin yolunu açmaktır. BTSO olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sektörlerimize rehberlik eden, iş dünyamıza cesaret veren ve Bursa’mıza değer katan projeleri kararlılıkla hayata geçirmeye devam edeceğiz." Açılış konuşmalarının ardından meclis toplantısı, BTSO Meclis üyelerinin kürsüye gelerek 2025 yılına ilişkin değerlendirmeleri ve 2026 yılına ilişkin görüş ve beklentilerini paylaşmasıyla sona erdi.
İstanbul Cumhurbaşkanı Erdoğan: "2026’da laf değil iş üreteceğiz" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni yıl mesajında 2025 yılının genel değerlendirmesini yaparak, 2026 hedeflerine ilişkin önemli mesajlar verdi. Erdoğan, ekonomiden terörle mücadeleye, deprem konutlarından dış politikaya kadar birçok başlıkta kararlılık vurgusu yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yeni takvim yılının ülkemiz, milletimiz, gönül coğrafyamız ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Gerek terör örgütleri, zehir tacirleri ve şehir eşkıyalarıyla mücadelemizde, gerekse devletimizin güvenliği ve bekasını temin uğrunda şehit düşen tüm kahramanlarımızı rahmetle yad ediyorum. 86 milyonun huzur ve esenliği için büyük bedeller ödeyen gazilerimizin her birine şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Geride bıraktığımız sene hem ülkemizde hem de dünyada önemli gelişmeler yaşandı. Bölgemizde etkisi artan savaş, kriz ve gerilim ortamına rağmen emin ve ehil kadroların yönetiminde Türkiye kutlu yolculuğunu güvenle sürdürüyor. Kararlılıkla uyguladığımız ekonomi programının olumlu sonuçlarına geniş bir yelpazede şahitlik ediyoruz" dedi. "Dezenflasyon sürüyor, üretimde vites yükselttik" Erdoğan, "Dezenflasyon süreci devam ederken, Merkez Bankamızın rezervleri güçleniyor, üretim, yatırım, istihdam ve ihracatta vites yükseltiyoruz. Turizmden savunma sanayine birçok alanda rekordan rekora koşuyoruz" şeklinde konuştu. "2025 yılı boyunca hükümetimizin birinci önceliği 6 Şubat asrın felaketinin yaralarının sarılması oldu" İlk kuraları iki gün önce çekilen 500 bin sosyal konut projemizin dar gelirli vatandaşlarımızı çok uygun şartlarla ev sahibi yapma yanında, konut ve kira fiyatlarındaki köpüğün inmesine de katkı vereceğine inandığının altını çizen Erdoğan, "Ekonomide elde ettiğimiz kazanımları bu sene reformlarla taçlandırmak niyetindeyiz. Büyük kongremizde açıkladığımız Türkiye Yüzyılı reform programımızı meclisimizin de desteğiyle inşallah adım adım hayata geçireceğiz. 2025 yılı boyunca hükümetimizin birinci önceliği 6 Şubat asrın felaketinin yaralarının sarılması oldu. Kaybettiğimiz canları geri getiremesek de altyapısıyla, meydanlarıyla, yeşil alanları, sosyal donatılarıyla, tarihi ve kültürel dokusuyla şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırmayı başardık. Söz verdiğimiz üzere 27 Aralık’ta Hatay’da yaklaşık 100 bin kardeşimizin katılımıyla 455 bininci deprem konutumuzun anahtarını hak sahiplerine büyük bir gururla takdim ettik. Yeni ev ve işyerleri depremzedelerimize hayırlı uğurlu olsun diyorum. 6 Şubat’tan bu yana, kışın soğuğuna, yazın sıcağına aldırmadan 7 gün 24 saat esasıyla şantiyelerde çalışan tüm kardeşlerime, konutların inşasında emeği geçen tüm kurumlarımıza ve hayırseverlerimize teşekkür ediyorum. İnşaat çalışmalarına omuz vermek yerine yapılan her işi kötüleyenleri ise, devletimizin neleri başardığını bizzat yerinde görebilmeleri için Hatay’a ve diğer afetzede şehirlerimize davet ediyorum" ifadelerini kullandı. "Siyasi birliğini ve toprak bütünlüğünü sağlamış güçlü bir Suriye, inanıyoruz ki hem çevresine hem de dünyaya müstesna katkılar yapacaktır" İktidar ve ittifak olarak bundan sonra da verdiğimiz sözleri tutacak, milletimize mahcup olmayacağız diyen Erdoğan, "Sadece kendi insanımızı değil, yüzü ülkemize dönük hiçbir kardeşimizi yalnız bırakmayacağız. Hakkı, adaleti ve vicdanı merkeze alan siyasetimizin yansımaları Suriye ve Gazze başta olmak üzere bölgemizin her yanında görülmektedir. 8 Aralık devrimiyle hürriyetine kavuşan komşumuz Suriye’de toparlanma hızlanmış, siyasi istikrar yolunda kısa sürede önemli mesafe alınmıştır. Suriye’de huzur ortamı kökleştikçe gönüllü geri dönüşler de artmış, son bir yılda 600 bin Suriyeli misafirimiz vatanlarına geri dönmüştür. Siyasi birliğini ve toprak bütünlüğünü sağlamış güçlü bir Suriye, inanıyoruz ki hem çevresine hem de dünyaya müstesna katkılar yapacaktır. Türkiye olarak Arap, Kürt, Türkmen, Sünni, Şii, Nusayri demeden Suriye halkının huzur ve güvenliği için yeni yönetime gereken desteği vereceğiz. Gazze’de bizim de katkımızla sağlanan ateşkes, İsrail’in tüm ihlallerine rağmen Gazzeli kardeşlerimizin sağduyusu sayesinde halen sürmektedir. İsrail’in saldırılarının durması, Gazze’ye insani yardım girişinin hızlanması ve yeniden inşaat çalışmalarının başlayabilmesi için yoğun çaba içindeyiz. Çoğu çocuk ve kadın 71 bin kardeşimizi şehit edenler, adalete hesap verene kadar sinmeyecek, susmayacak, soykırımı asla unutturmayacağız." dedi. "Mavi vatanda ne emrivakiye ne yankesiciliğe ne de korsanlığa asla göz yummayacağımızın bilinmesini istiyorum" Erdoğan, "Beşinci yılına girecek Rusya-Ukrayna savaşının bir an evvel adil ve kalıcı bir barışla noktalanması için de girişimlerimizi sürdürüyoruz. Doğu Akdeniz’de ülkemizin ve Kıbrıs Türk halkının çıkarlarına yönelik artan tahrik ve tehditleri yakından takip ediyoruz. Mavi vatanda ne emrivakiye ne yankesiciliğe ne de korsanlığa asla göz yummayacağımızın bilinmesini istiyorum" şeklinde konuştu. Yalnızca ülkemizin değil, bölgemizin de önünde yepyeni bir sayfa açacak Terörsüz Türkiye sürecinde bazı önemli eşikleri geride bıraktık diyen Erdoğan, "Cumhur İttifakı olarak bu süreçte her zaman yapıcı davrandık, çözüme konsantre olarak elimizle birlikte tüm gövdemizi taşın altına koyduk. İlgili tarafları dikkatle dinleyen Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonumuz, sürece yeni bir soluk kazandıracağını düşündüğümüz nihai raporunu inşallah yakında tekemmül ettirecek. Komisyonun son düzlükte uzlaşı ruhuyla hareket etmesi arzumuzdur. Ülkemizi 40 yıllık bir musibetten kurtarmayı hedefleyen bu süreç, gündelik siyasetin çıkar hesaplarına kurban edilmemelidir. Biz de sürecin bir yol kazası yaşanmadan menzili maksuduna varması için üzerimize ne düşüyorsa yapmaktan geri durmayacağız. 23 senedir olduğu gibi, kalbimizde sadece millet ve memleket sevdasıyla 86 milyonun tamamına hizmet edecek, tüm Türkiye’nin refahı, huzuru ve esenliği için fedakarca çalışmayı sürdüreceğiz. 2026 yılında da laf yerine iş üretecek, polemik yerine icraat yapacak, eserlerimizle, yatırımlarımızla konuşmaya devam edeceğiz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum. Türkiye Yüzyılı ülkümüze destek olan herkese teşekkür ediyorum. Bu düşüncelerle yeni miladi yılınızı tebrik ediyor, 2026 yılının ülkemiz, milletimiz, bölgemiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Sizleri bir kez daha sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Kalın sağlıcakla." İfadelerini kullandı.