GENEL - 15 Aralık 2015 Salı 15:57

Iğdır'da Toprak Reformu Sorun Oldu

A
A
A
Iğdır'da Toprak Reformu Sorun Oldu

Iğdır’ın Aralık ilçesinde yapılan toprak reformunda hak iddia eden köylüler isyan etti.
Aralık ilçesine bağlı Hasanhan köyünde yapılan toprak reformu, hak talep eden bazı köylülerin tepkisine neden oldu. 2005 yılında çalışma başlatılan toprak reformu ile ilgili Hasanhan köyünde 450 başvuru yapıldı. O günkü dosyalar esas alınarak toprak reformunda yararlanan bazı aileler, haklarının eksik verildiğini savunarak bu reformla evlerinin bahçelerinin ellerinden gideceğini iddia etti. Arazi ölçümlerine gelen yetkililere tepki gösteren ve evinin damına çıkan İbrahim Altay (65) isimli yaşlı adam, üzerine benzin dökerek kendini yakacağını söyledi. Köye gelen jandarma, olay çıkmaması için güvenlik önlemi aldı. Uzun süre evin damında bekleyen Altay, sinir krizi geçirerek bayıldı. O arada jandarma ekipleri, yaşlı adama ilk müdahaleyi yaptı. Kendine gelmeyen adam, olay yerine çağrılan ambulansla Iğdır Devlet Hastanesine kaldırıldı.
Arazi dağıtımında kendilerine haksızlık yapıldığını savunan Hacer Engeç isimli kadın, haklarının verilmemesi halinde kendilerini ve çocuklarını yakacaklarını söyledi. Engeç, 23 yıldır tarlada çalıştığını anlatarak şöyle konuştu:
"Boynumdaki altınları satarak tarlama yatırdım. Sırtımda toprak taşıdım. Şimdi hakkımın olmadığını söylüyorlar. Ben bu köylü değil miyim? Babam, dedem bu köylü değil mi? 4 çocuğum ve sakat kocamın tek geçim kaynağı bu topraktır. Şimdi bunu elimden alıyorlar. Benim iki askerim var, bir kaynım askerliğini yaparken gazi oldu. Peki, ben gazi veriyorum bu vatan için nasıl olur benim bu toprakta hakkım olmaz. Bu köyde yaşayan kayınpederimin 12 çocuğu var, hiçbirine toprak verilmiyor. Babamın 6 çocuğu var, onlarında hiçbirine hak verilmiyor.”
2005 yılında yetkililerin kendilerine 60 dönüm yer verileceğini söyleyerek imza alındığını anlatan Engeç, “Yani tapulu 20 dönüm yeriniz varsa 60 dönüme tamamlanacak. Her aileye 60 dönüm yer verilecekti, bizde bunu böyle kabul ettik. Öylesi var 100 dönüm yer almış, öylesi de var bizim gibi hiç yer verilmemiş. Şimdi toprak dağılsa birçok aile göç etmek zorunda kalacak. Nereye gidelim, Rusya’ya mı Ermenistan’a mı gidelim, nereye gidelim?” diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.