GENEL - 07 Ağustos 2017 Pazartesi 12:51

Asimder Başkanı Gülbey: “PKK Gürcistan’da örgütleniyor”

A
A
A
Asimder Başkanı Gülbey: “PKK Gürcistan’da örgütleniyor”

Uluslararası Asılsız Ermeni İddialarıyla Mücadele Derneği (ASİMDER) Genel Başkanı Göksel Gülbey, PKK terör örgütünün Gürcistan’da örgütlenmeye başladığını ve Gürcistan üzerinden Azerbaycan, Ermenistan’da faaliyetler yaptığını iddia etti.

Uluslararası Asılsız Ermeni İddialarıyla Mücadele Derneği (ASİMDER) Genel Başkanı Göksel Gülbey, PKK terör örgütünün Gürcistan’da örgütlenmeye başladığını ve Gürcistan üzerinden Azerbaycan, Ermenistan’da faaliyetler yaptığını iddia etti.


PKK terör örgütünün Gürcistan başkenti Tiflis’te ciddi teşkilatlanma isteği ve çalışmaları olduğunu belirten Asimder Genel Başkanı Gülbey, “PKK’nın Gürcistan’da kurduğu kuruluşlardan başka PKK’nın tesirinde olan Ermenistan devleti ve Ermenistan Diaspora Bakanlığı tarafından maddi olarak desteklenen ‘Kürdistan Yezidiler İttifakı’ faaliyet göstermektedir. Ayrıca kendilerine taraftar toplamak ve propaganda yapmak için çıkardıkları ‘Gilavej’ (Sabah Yıldızı) adlı dergi Gürcistan’da basılmaktadır. Bu örgütlenmenin ve faaliyetleri organize eden Gürcistan başkenti Tiflis’in PKK terör örgütü sorumlusu Abdülrehman Pariyev adlı kişidir. Bu terör örgütü üyesine yardımcı olan ve Tiflis ile Azerbaycan Bakü arası haberleşme gidiş gelişleri de ‘Kürdistan İnsan Hakları Koruma Birliği’ adlı kurulmuş bir teşkilatın üyesi olan Osman Baydemir isimli şahıs kod ismi ise ‘Avroman’ olan kişidir. Bu adam Türkiye de aranan PKK terör örgütü listesinde yer almasına rağmen Gürcistan, Azerbaycan ve Ermenistan’a defalarca giriş ve çıkış yapmaktadır. Bu ülkeler ile yapılan terör üyelerinin teslim edilmesi hakkında karşılıklı anlaşmalarımız yok mu varsa niye uyulmuyor” dedi.



“Karadeniz’e PKK terör örgütü Gürcistan’dan giriyor”


PKK terör örgütünün Ermenistan’da eğitim kamplarında eğitildikten sonra Gürcistan’da örgütlenen Yezidi Kürtlerden destek alarak Karadeniz’e geçerek terör eylemi yaptıklarını iddia eden Gülbey, “Ermenistan işgal ettiği Azerbaycan toprağı Karabağ’da yuvalandırdığı ve Sevan gölü etrafındaki Vardenes kampında eğittiği PKK terör örgütü elamanlarını Gürcistan’da ki Yezidi Kürtler yardımı ile sınırdan kaçak olarak Karadeniz’e geçiriliyor ve terör keşifleri ile eylemler yaptırıyor. Ermenistan Diaspora Bakanlığı Rize ve Artvin bölgesinde yaşayan Hemşinler üzerinde de oyunlar oynamakta panel ve konferanslar yaptırarak Hemşinlerin Ermeni asıllı olduklarını söyletip ve maalesef bir kısmını da buna inandırmıştır. Bu Ermeni olduklarına inan Hemşinler bölgede siyasi parti olarak HDP ile hareket ederek, PKK terör örgütüne de destek vermektedirler. Sağduyulu Hemşinlileri bu oyunu bozmaya ve PKK terör örgütü ile destekçisi Ermenistan yetkililerini bölgeden söküp atmalarını diliyoruz. Dışişleri ve İçişleri Bakanlıklarımızı bu konuları incelemeye davet ediyoruz” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.