GENEL - 19 Ocak 2020 Pazar 12:20

Şahtahtı: “20 Ocak Azerbaycan’ın en şerefli günüdür”

A
A
A
Şahtahtı: “20 Ocak Azerbaycan’ın en şerefli günüdür”

Azerbaycan’da 1990’da Sovyetler Birliği ordusunun sivilleri katlettiği "20 Ocak Katliamı"nın acı anısı, aradan geçen 30 yıla rağmen tanıkların hafızasında tazeliğini koruyor.

Azerbaycan’da 1990’da Sovyetler Birliği ordusunun sivilleri katlettiği "20 Ocak Katliamı"nın acı anısı, aradan geçen 30 yıla rağmen tanıkların hafızasında tazeliğini koruyor. Azerbaycan Devlet Haber Ajansı Türkiye Büro Başkanı Sabir Şahtahtı, Sovyetler Birliği’nin çöküşü ve bağımsızlığın kazanılmasında önemli bir dönüm noktası kabul edilen "Kanlı Ocak" olaylarının, aynı zamanda Azerbaycan tarihinin şanlı bir sayfası olarak görüldüğünü söyledi.


Her milletin tarihinde, milli mücadele günleri, şanlı bir sayfa olarak önem kazandığını, 1990 yılının 19 Ocak’ı 20 Ocak’a bağlayan gecenin, Azerbaycan halkının milli tarihindeki kanlı sayfalardan biri olduğunu vurgulayan Şahtahtı, "O gün Azerbaycan’ın başkenti Bakü ve önemli merkezleri, 60 bin kişilik eski Sovet ordusu tarafından işgal edilmiştir. Son 30 yılda Azerbaycan halkı bugünü kanlı bir gece olarak anmakta, aynı zamanda bir kahramanlık tarihi olarak yaşamaktadır. Şehitlerimizin kanıyla, devletimizin tarihine yazılan bugünün önemi, zaman geçtikçe daha da iyi anlaşılmaktadır. Bu hareket, Sovyetler Birliği silahlı kuvvetlerinin kendi halkına karşı işlediği bir katliamdır. Bu senaryo hiçbir siyasi ve ahlaki mantığa uymamaktadır. Bağımsızlık ateşi ile yanan Azerbaycan halkının üzerine özel üretilmiş mermiler yağdırılmış, yüzlerce Azerbaycan Türk’ü katledilmiş, yüzlercesi de yaralanmıştır. Burada silahlı Ermeniler kullanılarak, cinayetlerine ortak edilmiştir. Bu kanlı olay “Kanlı Yanvar" veya “Kanlı Ocak" olarak Azerbaycan tarihine geçmiştir. İşgal aniden gelişmiş, Bakü kamu düzeninin korunmasında gerekli önlemler alınmamıştır. Televizyon, radyo ve hastanelerin elektrikleri kesilmiş, bazılarının personeli tutuklanmış, ambülanslara ateş açılmıştır" diye konuştu.


SSCB’nin son başkanı olan M. Gorbaçov ve Kremlin’in diğer Sovyet ekibi 20 Ocak askeri cinayetine birlikte sevk ve idare ettiklerini sözlerine ekleyen Azerbaycan Devlet Haber Ajansı Türkiye Büro Başkanı Sabir Şahtahtı şunları söyledi:


"Onlar Azerbaycan’da halkın mücadele azmini kırıp onu sarsmak, ülkeyi askeri rejim altında tutmak, Ermeni saldırganlığını desteklemek, Azerbaycan’da sahte seçimlerle yeni bir parlamento kurmaya çalışmak; Böylece de ülkede anarşi ve kaos oluşturmak istiyorlardı. Bütün bunlarla, Ermenilerin Dağlık Karabağ’daki asılsız iddialarına zemin hazırlamak amacı hedefleniyordu. Bakü’den başka bölgelerde de katliamlar yapıldı. 25 Ocak’ta Neftçala’da, 26 Ocak’ta Lenkeran’da 8 kişi daha öldürülmüş ve onlarca insan yaralanmıştır. Birkaç günde ölü sayısı 146’ya, yaralı sayısı 744 kişiye ulaşmış olurp, 841 kişi ise tutuklanmıştır. Ölenler arasında çocuklar, kadınlar ve yaşlı insanlar da bulunuyordu. Bu arada Sovyet askerlerinin hain saldırıları ile 200 ev, 80 otomobil, ve çok sayıda ambülans yakılarak kullanılamaz hale getirilmiştir. Azerbaycan’ın egemenliği ve anayasası ihlal edilmiş, ulusal kurtuluş mücadelesine darbe vurulmuştu. Bu yıl 20 Ocak faciasının 30’uncu yıl dönümüdür. 1918 yılı mart ayında Azerbaycan halkına karşı yapılan soykırım gerçeği, 1920 yılın nisan ayında Kızıl Ordu tarafından Azerbaycan Halk Cumhuriyeti’nin işgal edilmesi, Zengezur’un, Azerbaycan topraklarından koparılarak Ermenistan ile birleştirilmesi, 20 Ocak 1990 faciası ve nihayet 26 Şubat 1992’de Hocalı’da yapılan soykırım, Azerbaycan topraklarının işgali, binlerce kişinin göçe zorlanması ve öldürülmesi, değişik zamanlarda yapılsa da aynı amaca hizmet etmiştir. Bütün bu kanlı olayların bir amacı vardı: Azerbaycan topraklarında bir Ermeni devleti kurmak, Bu devletin topraklarını Müslüman Türklerden temizlemek ve topraklarını daha da genişletmektir."


Milli lider Haydar Aliyev ailesi ile birlikte 21 Ocak 1990 günü Azerbaycan’ın Moskova’daki Daimi Temsilciliği’ne gelerek yaşanan facia ile ilgili olarak Azerbaycan halkına başsağlığı dilediğini sözlerine ekleyen Şahtahtı, Aliyev’in büyük bir cesaretle 20 Ocak faciasına ortak olan Gorbaçov ve Azerbaycan’daki destekçilerini sert bir dille kınadığını bildirdi.


Bu facianın sebebi Azerbaycan halkının anayasal haklarına tecavüz ve Azerbaycan toprağının haksız yere Ermenistan’a kazandırılması olduğuna değinen Şahtahtı, "Olayların gerçek nedeni ise; Azerbaycan halkının, elinden alınan vatan toprağının korunmasında gösterdiği haklı tepkidir. Bu yolda ölenler Şehit, yaralananlar Gazi, bu mücadeleye katılan herkes kahramandır. Şehitler, Bakü’nün Azadlık Meydanı’nda toplanan bir milyon kişi tarafından şimdiki Şehitler Hıyabanı ismi verilen şehitliğe getirilerek yan yana defnedildi. Ruhları şad olsun" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan EBYÜ’de “Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü ev sahipliğinde “Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3-Multidisiplinler Bakış Açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi. Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen sempozyuma Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, Türkiye Diyestisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay, Rektör Yardımcıları A. Ercan Ekinci, Prof. Dr. Adem Başıbüyük, Prof. Dr. Çağrı Çırak, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Erzincan Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ufuk Kuyrukluyıldız, sağlık çalışanları, akademik ve idari personel, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından başlayan sempozyum programı, açılış konuşmaları ile devam etti. İlk olarak konuşma yapan EBYÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3- Multidisiplinler bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’na ev sahipliği yapmanın mutluluğunu ifade etti. Beslenmenin bir yaşam aktivitesi olduğunu ve hastalık durumunda bu aktivitenin sürdürülmesinin multidisipliner bir yaklaşım gerektirdiğini belirten Prof. Dr. Özer, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği’nin bu konuda en güzel örneklerden biri olduğunu söyledi. Programa Erzurum, Sivas, Bayburt, Gümüşhane, Malatya, Van, Bingöl, Trabzon, Tokat ve Samsun gibi illerden gelen öğrenci, mezun hekim, hemşire, diyetisyen ve eczacılardan oluşan 750 katılımcıyı ağırlamaktan mutluluk duyduklarını ifade eden Prof. Dr. Özer, sempozyumun hayata geçirilmesinde katkıda bulunan herkese teşekkürlerini sundu. Daha sonra konuşmalarını yapmak için kürsüye gelen Prof. Dr. Mutlu Doğanay, organizasyon için teşekkürlerini ileterek bu sempozyumun bilgileri güncellemek adına önemli bir fırsat olduğunu belirtti. Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ ise sempozyumun gerçekleşmesindeki çabalar için üniversite ve diyetetik bölümüne teşekkürlerini iletti. Son olarak nütrisyon tedavisinin önemine vurgu yapan Dağ, sempozyumun başarılı geçmesi temennisinde bulundu. Erzincan İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, beslenme ve diyetetiğin önemine vurgu yaparak bu tür bilimsel sempozyumların sağlık alanlarına önemli katkılar sağlayacağını belirtti. Sağlık alanında yapılan bilimsel etkinliklerin, sağlık hizmetlerinin gelişimine ve toplumun bilinçlenmesine büyük faydalar sağladığına değinen Dr. Tekin, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun bu anlamda önemli bir platform olduğunu ekledi. Rektör Prof. Dr. Akın Levent ise konuşmasında nütrisyonun, malnütrisyonun tedavisi yani yetersiz beslenme tedavisi olduğuna değinerek kötü beslenmenin hayatı olumsuz etkilediğini ve bilinçlenme adına bu tür programların düzenlendiğini söyledi. Günümüzde beslenmenin sağlık üzerindeki etkileri giderek daha fazla önem kazandığına değinen Rektör Levent, son zamanlarda özellikle hanımların beslenmeye özen göstermelerine dikkat çekti. Son olarak Rektör Levent, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun katılımcılara çok yönlü bir perspektif sunarak değerli bilgiler aktaracağını belirtti. Protokol konuşmalarının ardından Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay’ a katkılarından dolayı Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye özer tarafından plaket takdimi yapıldı. Sempozyum programında Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Dr. Öğr. Üyesi Taner Uluçay önderliğinde öğrenciler tarafından Erzincan yöresine ait türkülerden oluşan müzik dinletisi gerçekleştirildi. Program dört oturum şeklinde devam etti ve panelistlere program sonunda teşekkür belgeleri takdim edildi.
Erzincan Jandarmadan üniversitede fidan dikimi etkinliği Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185’inci yıl dönümü kutlamaları kapsamında Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesinde fidan dikimi etkinliği gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi’nde düzenlenen etkinliğe Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, Erzincan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı ile başlayan programa ilişkin günün anlam ve önemini belirten konuşma Jandarma Üsteğmen Buğra Kocaş tarafından yapıldı. Kocaş, ağaçlandırmanın ve fidan dikmenin önemine değindiği konuşmasında, “İklim değişikliği ve erozyonu önlemek gibi fidan dikmenin birçok önemi var. Burada yetişecek her bir fidan bizlere en büyük miras olacaktır. Yeşil görmeyen gözler zevkten mahrumdur. Erzincan Jandarma İl Komutanlığı olarak şehrimizin yeşiline katkı sunmaktan gurur duyuyoruz” dedi. Konuşmanın ardından Erzincan İl Jandarma Komutanlığına bağlı eğitim köpekleri ile bomba arama gösterisi ve itaat eğitimi gösterileri yapıldı. Jandarma Asayiş Komando Bölük Komutanlığı tarafından hazırlanan tüfekli hareketler gösterisi katılımcılardan büyük beğeni topladı. Gösterinin ardından konuşmasını icra eden Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, “Kültürümüz, tüm bitkiler ve hayvanlar dâhil canlıların tamamına karşı sevgi ve şefkatle yaklaşmamızı öğütler. Atalarımızdan, babalarımızdan devraldığımız ağaç, çevre, yeşil sevgisini yeni nesillere aktarmak en başta gelen görevlerimizden biridir. Orman varlığımızın arttırılması hususunda dün olduğu gibi bugün de, yarın da Jandarma Teşkilatı olarak daima yerimizi alacağız” dedi. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yılı münasebetiyle üniversitemizde düzenlenen törende konuşan Rektör Prof. Dr. Akın Levent, “Bu etkinliğin Jandarma tarafından okulumuzda düzenlenmesinden mutluluk duyduk. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yıl dönümünü kutluyorum. Bu vesile ile başta Cumhuriyetimizin Banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere şehitlerimize rahmet, gazilerimizi de hayırlı uzun ömür diliyorum” ifadelerini kullandı. Fidan dikimi etkinliğinde konuşan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, “Jandarma Genel Komutanlığının 185. yıl dönümü kutlamaları kapsamında düzenlenen fidan dikimi etkinliği, kurumumuzun köklü tarihine ve doğaya olan saygısını simgelemektedir. Bugün dikilecek fidanlarla hem geçmişimizi onurlandıracak hem de geleceğe sağlam bir miras bırakmış olacağız” dedi. Etkinliklerin icra edilmesinin ardından fidan dikim faaliyeti gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi, Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından mavi ladin, Avrupa ladin, dişbudak; akağaç, akasya, yapraklı ve ibreli türlerinden fidanlarla ağaçlandırıldı. Rektör Prof. Dr. Akın Levent, ağaç dikim alanında öğrencilerle sohbet edip fotoğraf çektirdi. Ağaç dikim alanından sonra Rektör Levent Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından düzenlenen sergiyi Jandarma Alay Komutanı Veysel Yanık ve öğrenciler eşliğinde gezdi.
Erzincan Çayırlı’da küçükbaş hayvanlarda aşılama kampanyası Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne bağlı teknik ekipler, mesai mefhumu gözetmeden, küçükbaş hayvanlara yönelik bakanlık tarafından programlı olarak yürütülen aşılama kampanyasını sürdürüyor. Aşılama esnasında yeni doğan kuzulara küpeleme çalışması da yapılıyor. Hayvan sağlığı ve refahı için görev başında olan ekipler, çiftçilere ve Erzincan’a katma değer sağlamak, küçükbaş hayvancılık sektörünün gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla yayla yayla, mera mera gezerek ağıllarda küpeleme ve aşılama çalışmalarını sürdürüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından programlı bir şekilde yürütülen çalışmalarda küçükbaş hayvanlara çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı aşılanıyor. Küçükbaş hayvancılık sektörünü daha ileri seviyelere çıkarmak için Erzincan genelinde çalışmalarını sürdüren tarım teşkilatı, Çayırlı’nın Gelinpınar Köyü’nde bir yandan programlı aşılama kampanyasını sürdürürken diğer yandan yeni doğan kuzularda küpeleme çalışmalarını sürdürüyor. Küçükbaş hayvancılık sektörüne büyük zarar veren çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı tetikte olan tarım teşkilatı mera ve ağıllarda sabahın erken saatlerinde çalışmaya başlıyor. Aşılama kampanyası hakkında bilgi veren Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürü Emrah Demir, “Hayvan sağlığı ve hayvan refahının korunmasının yanı sıra, hastalıkların önlenerek halk sağlığının korunması amacıyla, il genelinde hazırlanan plan, program ve projeleri uygulayarak, hayvan hastalık ve zararlılarına karşı koruyucu hizmetler yürütmeye devam ediyoruz. Bakanlığımız tarafından programlanan aşılama kampanyasında dahilinde İl Müdürlüğümüzün talimatlarına uygun olarak ilçemiz genelinde küçükbaş hayvanlarda aşılama ve küpeleme çalışmalarımız aralıksız sürdürülüyor. Ayrıca küpeleme çalışmaları ile yeni doğan hayvanlar kayıt altına alınarak kimliklendirilirken, çiftçilerin de devlet desteklerinden faydalanması için bilgilendirme yapıyoruz. İlçe Müdürlüğü olarak büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği başta olmak üzere yetiştiricilerimizin, çiftçilerimizin her zaman yanındayız. Hem sahada hem kurumda her türlü ihtiyaçlarına ve beklentilerine cevap verebilmek için çalışıyoruz. Üreticilerimizin ürünü bol kazancı bereketli olsun” diye konuştu.