EĞİTİM - 02 Temmuz 2021 Cuma 08:45

Ünsal, “Yüreğim İrevan’da kaldı” romanını Alkazak’a hediye etti

A
A
A
Ünsal, “Yüreğim İrevan’da kaldı” romanını Alkazak’a hediye etti

Eğitimci, Gazeteci araştırmacı yazar Serdar Ünsal tarafından yazılan 1920 yılında bir Türk yurdu olan bugün Ermenistan topraklarında kalan İrevan (Erivan) şehrinde yaşayan Türklerin Ermeni mezalimine uğrayarak doğdukları topraklardan kaçış hikayesinin anlatıldığı “Yüreğim İrevan’da Kaldı” romanını İş insanı Alican Alkazak’a hediye etti.

Eğitimci, Gazeteci araştırmacı yazar Serdar Ünsal tarafından yazılan 1920 yılında bir Türk yurdu olan bugün Ermenistan topraklarında kalan İrevan (Erivan) şehrinde yaşayan Türklerin Ermeni mezalimine uğrayarak doğdukları topraklardan kaçış hikayesinin anlatıldığı “Yüreğim İrevan’da Kaldı” romanını İş insanı Alican Alkazak’a hediye etti.


İş insanı Alican Alkazak’a kitabıyla ilgili bilgi veren Yazar Serdar Ünsal, “Gerçek yaşanmış bir hikaye, daha doğrusu baba annemin İrevan’dan Ermenilerin saldırısı sonucu kaçışlarının hikayesi, İrevan’dan Aras Nehri’ne oradan İran’a, İran’dan Türkiye Iğdır’a gelip bin bir zorluklarla yaşamaya çalıştığı bir yaşam öyküsü. Babaannem İrevan’da evini,sevdiklerini, babasını bırakarak kocasıyla kızıyla İran’a kaçarken Ermeniler tarafından Aras nehrinde kocasının vurulmasını ölünceye kadar unutamadı. Çocuğunun birini Aras Nehri’nin kıyısında bırakmak zorunda kalan bir annenin hikayesi. İşte Ermeni mezalimini en iyi şekilde bu romanda anlatmaya çalıştım. Ermeniler sözde soykırım yalanlarının 100. Yılına hazırlanırken bu romanın çıkması bence çok ses getirecek Ermenilerin gerçek yüzünü herkes bir daha yakından görmüş olacaktır. Kısacası okuyucu, “Yüreğim İrevan’da Kaldı" romanında Vatana, İrevan’a, hasret ölenlerin hikâyesini, Ermenilerin yaptığı zulmü, Ermenilerin 1920 yılında İrevan’da yaptıkları vahşeti Aras Nehri’ni kan gölüne çevirmelerini, eşi kocadan, anneyi yavrusundan, anne ve babayı evladından ayırmalarını, bir Hocalı faciasının benzerini okuyacak, hüzünlenecek, üzülecek” dedi.


İş insanı Alican Alkazak ise, “Tebrik ederim bu tarihi konuları roman dilinde anlatmanız gençlerimizi aydınlatacaktır. Ermeniler yıllardır Türk düşmanlığı yapıyor. 1915-20 yılları arasında Anadolu ve Azerbaycan’da, 1992 yılında yine Azerbaycan’da Hocalı’da yaptıkları ortadadır. Erivan bir Türk yurdudur. Daha sonra Ruslar tarafından Ermeniler yerleştirilerek Ermeniler çoğunluk olmuşlardır. Bütün Türk izlerini silmişler sadece Göğ Mescit kalmıştır. Sözde yalanlarına Avrupalıyı inandırmaya çalışıyorlar. Ermeniler Iğdır’da da katliam yapmışlardır. Türk Milleti asil bir millettir kimseye soykırım yapmamıştır. Soykırımı yapanlar yalanlara sığınan Ermenilerdir. Gençlerimiz romanı okumalı, en kısa zamanda okuyacağım. Başarılar dilerim. Bu roman her evde ve okulun kütüphanesinde olmalı. Bu roman Ermeni iddialarını çürütmektedir. Kitabın arkasına konulan Göğ Mescid resmide güzel olmuş anlam katmıştır. Benim dedemde yıllarca Ermenilerle mücadele etmiştir” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Nebi Hatipoğlu: “Eskişehirspor’un muhakkak şirketleşmesi ve kurumsallaşması lazım” AK Parti Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu, Eskişehirspor İstişare Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, “Eskişehirspor’un muhakkak şirketleşmesi ve kurumsallaşması lazım. Eskişehir FK fikri ciddiye alınacak şeyler değildir” dedi. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Odunpazarı Belediyesi ve Tepebaşı Belediyesi öncülüğünde Eskişehirspor istişare toplantısı düzenlendi. Basına kapalı olarak yapılan toplantı, kentin ileri gelenlerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Toplantıya belediye başkanları, siyasi partilerin il başkanları, milletvekilleri, Eskişehirspor yönetimi katıldı. “Eskişehirspor’un muhakkak şirketleşmesi, kurumsallaşması lazım” Düzenlenen toplantının ardından açıklama yapan Nebi Hatipoğlu, Eskişehirspor’un şirketleşmesi ve kurumsallaşması gerektiğini ifade etti. Hatipoğlu, “Eskişehirspor’un önümüzdeki ay kongresi var. Kongre öncesi Büyükşehir, Odunpazarı ve Tepebaşı Belediye Başkanlarımız bir istişare toplantısı düzenleyerek, bizi de davet ettiler. Ben fikirlerimi anlattım. Daha önce söylediğim gibi Eskişehirspor’un muhakkak şirketleşmesi lazım, kurumsallaşması lazım. Bu doğrultuda biz de gerekli destekleri vereceğimizi söyledik. Milletvekillerinin, başkanların hangi partiden olduğunun çok bir önemi yok. Eskişehirspor partiler üstüdür. Ben AK Parti Milletvekili olarak diğer milletvekillerimizle birlikte, hükümetimiz, spor bakanlığımız Eskişehirspor’un daha önceki yıllarda hep yanındaydık, bundan sonra da yanında olacağız. Başkan kim olursa olsun, oraya yakışan bir başkan olduktan sonra biz hangi partiden olduğuna bakmayız. Eskişehirspor’un hak ettiği yere gelmesi için çalışmalarımı yaparız. Burada da bunları söyledik. İnşallah başkanlar da elini taşın altına koyar. Böylelikle Eskişehirspor hak ettiği yere gelir diye düşünüyorum” dedi. “Eskişehir FK fikri ciddiye alınacak şeyler değildir” Nebi Hatipoğlu, düzenlenen toplantı sonrasında kendisine yöneltilen "Eskişehir FK fikirleri hakkında ne düşünüyorsunuz?" sorusuna, “Eskişehirspor’un geçmiş dönemlerden kalan borçları var. Bu borçları ödememek adına yeni bir futbol kulübü kuralım, bunun arkasında bir yapı oluşturalım gibi bazı söylemler oldu. Tabi bunlar ciddiye alınacak şeyler değildir. Çünkü Eskişehirspor arması ve kulüp önemli. Yeni bir kulüp kurduğun zaman onun bir anlamı kalmıyor. Peşinden kimse koşmaz. Daha önce Eskişehir Basket’te bu yapıldı. Yarım bırakıp gittiler. Eskişehir Basket’i de kapattılar. Biz bu borçları ödemeyelim, gidip yeni kulüp kuralım falan bunlar Eskişehir’de işlemez. Belki başka şehirlerde işler. Bunu söyleyen Eskişehirlinin Eskişehirsporluluğundan şüphe ederim” diye cevap verdi. “Eskişehir FK düşünülemez” Eskişehirspor’un bulunduğu mevcut durumun tersine çevrilmesi ve eski günlerine dönebilmesi için düzenlenen toplantıdan sonra konuşan Eskişehirspor Başkanı Erkan Koca ise şunları söyledi: “İlk oturum gerçekleşti. Öncelikle açılış konuşmasını biz yaptık ve bu toplantıyı organize edenlere teşekkür ettik. Bugün burada gerçekten çok önemli isimler var. Eskişehirspor’un kurtuluşu da aslında bu isimlerden geçiyor. Fakat buraya gelen birkaç kişi ve üyenin Eskişehirspor FK, Yeni Eskişehirspor demeleri bizi oldukça üzdü. Bunlara karşı gündemimizde böyle bir durum olmadığını, eğer böyle bir gündemle devam ederse toplantıda olmayacağımızı açıkça söyledim. İçeride basın mensupları da olsaydı, taraftarlardan da bir heyet kurulup toplantıyı izlemeleri için imkan olsaydı. Burada böyle bir imkan da olmadı. Herkes herkesi tanıyor, basın içeride yok. Taraftar bu kulübün sahibi. Taraftarın kendi içinden seçeceği bir heyet burada olabilirdi. Hayırlısı olsun, inşallah hayırlara vesile olur. Bugün burada buluşmak, Eskişehir’in önemli isimleriyle, siyasetçileriyle, il başkanları, milletvekilleri, belediye başkanları ile Eskişehirspor’u konuşmak, Eskişehirspor FK ve Yeni Eskişehirspor konuları haricinde ümitlendirdi ve umutlandırdı. İnşallah iyi olacak.”
Balıkesir Kapıdağ Turizm Geliştirme Komisyonu’ndan ilk ziyaret Bandırma Ticaret Odası ve Erdek Ticaret Odası arasında imzalanan iş birliği protokolü ile oluşturulan “Kapıdağ Turizm Geliştirme Komisyonu” ilk ziyaretini Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı’ya gerçekleştirdi. Yeni oluşan komisyonunun ilk hedefinin sezon öncesinde Erdek ile ilgili farkındalığı en üst seviyeye getirerek, turizmde verimli bir sezon geçirmek olduğunu belirten Erdek Ticaret Odası Başkanı Hüseyin Uz, bundan sonraki süreçlerde akademi ve turizm sektörünün aktörleri ile iş birliği içerisinde bölgenin tanıtımına yönelik gerekli adımların atılması gerektiğini belirtti. Komisyonun yol haritası ile ilgili Prof. Dr. Mustafa Sarı’ya bilgi veren Bandırma Ticaret Odası Başkanı Adem Yılmaz ise bölgenin turizm payının artması için her türlü iş birliğine hazır olduklarını dile getirdi. “Erdek Körfezi Marmara Denizi’nin En Temiz Körfezi” Komisyon üyelerine Marmara Denizi ile ilgili son bilgileri veren Prof. Dr. Mustafa Sarı; Marmara Denizi’nde bulunan körfezler içerisinde en temiz körfezin Erdek Körfezi olduğunu, dünyada yaşayan tek pinaların bu bölgede bulunduğunu ve pinaların dünya koruma listesinde olan çok özel bir canlı türü olduğunu belirtti. Denizi temizlemede doğaya muhteşem katkıları olan pinaların korunarak bu alanda çoğalmasının sağlanması gerekliliğine işaret eden Prof. Dr. Mustafa Sarı, işletmelerin bu konuda azami dikkat göstermesi gerektiğini dile getirdi. Yapılan bu iş birliğinden duyduğu memnuniyeti de ifade eden Prof. Dr. Mustafa Sarı, protokol kapsamında yapılacak etkinliklere destek vereceğini belirtirken, bundan sonra gerçekleştirilecek etkinlikler ile ilgili fikir alışverişinde bulunuldu.