SAĞLIK - 16 Temmuz 2018 Pazartesi 13:35

Güneş koruyuculara aşırı güven, kanser riskini artırıyor

A
A
A
Güneş koruyuculara aşırı güven, kanser riskini artırıyor

Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekimi, Deri ve Zührevi Hastalıklar Ana Bilim Dalı Başkanı Prof.

Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekimi, Deri ve Zührevi Hastalıklar Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Yıldırım, “Buradaki olay, güneşten koruyucuların deri kanserine yol açması değil, güneş koruyuculara duyulan aşırı güven nedeniyle uzun süre güneşlenmenin deri kanserine yol açtığıdır. Bir güneş koruyucunun ömrü maksimum 3 saattir, ancak terleme-denize veya havuza girme durumlarında bu süre daha da kısalır, o yüzden tekrar tekrar sürülmesinde fayda vardır” dedi.


Yaz aylarının gelmesiyle birlikte, güneşte fazla kalan, çalışan ve tatil yapanların dikkat etmesi gerekenler konusunda önemli uyarılarda bulunan SDÜ Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekimi, Deri ve Zührevi Hastalıklar Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Yıldırım, güneş koruyuculara duyulan aşırı güveninin, kanser riskini artırdığını söyledi.


Deri ve cilt kanserlerinin, güneş koruyucu kullananlarda, kullanmayanlara oranla daha fazla olduğu konusunda fikir birliğinin bulunduğunu kaydeden Yıldırım, “Buradaki olay, güneşten koruyucuların deri kanserine yol açması değil, güneş koruyuculara duyulan aşırı güven nedeniyle uzun süre güneşlenmenin deri kanserine yol açtığıdır. Bir güneş koruyucu, sürüldüğü andan itibaren, terleme veya denize - havuza girme gibi hiçbir şeye maruz kalınmamışsa, maksimum 3 saatlik ömrü vardır. Güneş koruyucuyu sabah kullanıp, akşama kadar güneşte kalmak, en büyük risk faktörüdür. Eğer kişi, koşturup terlediyse, denize girip çıktıysa, o güneş koruyucunun ömrü kısa sürede bitecektir, yarım saat sonra bile olsa, tekrar sürülmesinde fayda vardır” dedi.



"Güneşin faydalı etkilerinin yanında zararlı etkileri de var"


Güneşin bir yaşam kaynağı olmasının yanı sıra faydalı etkilerinin yanında, fazla kalınması halinde zararlı sonuçlar doğurabileceğini anlatan Prof. Dr. Yıldırım, “Güneşin cildimizdeki etkilerini biz, hızlı ya da zaman içinde gelişen diye 2 gruba ayırabiliriz. Zararlı etkilerinden birisi, hemen hemen hepimizin başına gelen güneş yanığıdır. Bunun yanında ciltte lekelenmeler, deride vücut bağışıklık sisteminin kısmi baskılanması gibi yan etkilere yol açabilir. Deride kalınlaşma ve kabalaşmaya yol açan etkiler, güneşin hızlı zararlı etkileridir. Güneşin bir de uzun vadede zararlı etkileri var. Özellikle güneşe bağlı deri yaşlanması ve kanser gelişimi de uzun vadede gördüğümüz zararlı etkilerdendir. Güneşin sadece zararlı değil, faydaları etkileri de var. Onlar da, D vitamini sentezi ve psikolojik durum üzerinde olumlu etkileri şeklinde özetlenebilir, fakat bunu bir dengede sağlamak ve denge içerisinde yürütmek gerekir” diye konuştu.



“Güneşten illa deniz kenarında korunulacak diye bir şey yok”


Deri ve Zührevi Hastalıklar Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Yıldırım, "Bir kere, güneşten korunmanın bilincinin farkına varmak lazım. Güneşten özellikle korunması gereken insanlar var. Özellikle ailesinde deri kanseri geçirenlerin olması, açık tenli ve renkli gözlü insanların, güneşten diğerlerine göre daha fazla korunması gerekiyor. Güneşten illa deniz kenarında korunulacak diye bir şey yok, günlük hayatta da korunulması gerekiyor. Deniz kenarına giden ve güneşlenen insanlar için önerilerimiz şu; bronzlaşma dediğimiz durum vücudun bir savunma mekanizmasıdır. Aslında vücut, kendini korumaya aldığı için bronzlaşır. İyi bir korunma yapmak için belli saatlerde dışarıya çıkmamak gerekir. Aslolan budur. Güneşin dik olduğu saatlerde, yani 11.00 ile 16.00 arasında güneşte bulunmamak en doğrusudur. Ancak, Meslek gereği dışarıda olanlar veya tatile gidenler var. Onlara önerimiz de ikinci aşamada, daha uygun kıyafetlerle güneşten korunulmasıdır. Uzun kollu ve açık renkli giysiler, şapkalar ve güneş gözlükleriyle korunulabilir. Üçüncü aşamada da güneşten koruyucu ürünler kullanılarak, güneşten korunulabilir” şeklinde konuştu.



“Ailesinde risk faktörü olanlar son derece önemli”


Güneşte fazla kalındığında, ilk etapta farklı durumların oluştuğunu ancak, tekrar durumunda ise daha ciddi risk faktörlerinin meydana gelebileceğinin altını çizen Prof. Dr. Yıldırım, “Güneşte fazla kalındığında, deride kalınlaşma ve kabalaşmalar, erken dönemde, birkaç gün içerisinde olan şeyler. Ancak, uzun dönemde bu tür durumların her yaz tekrarlayan güneş maruziyetleri sonrasında da deri kanserleri ve deri yaşlanmaları gerçekleşebilir. Bizim de en korktuğumuz deri kanserleri gelişebilir. Burada ailesinde risk faktörü olanlar son derece önemlidir” dedi.



“Güneşten koruyuculara çok büyük güven var ama hiçbir şeye maruz kalınmamışsa bile maksimum koruyucu ömrü 3 saattir”


“Güneşten koruyucu ürünleri sabah sürüp, akşama kadar ‘Güneş koruyucum var’ deyip, güneşte kalmak en büyük risktir” şeklinde açıklamalarını sürdüren Yıldırım, “Halk arasında güneşten koruyuculara çok büyük güven var ama güneşten koruyucuların ömrü, terleme - havuza ve denize girme gibi hiçbir şeye maruz kalınmamışsa 3 saattir. Bir güneş koruyucu, sürüldüğü andan itibaren maksimum 3 saatlik ömrü vardır. Güneş koruyucuyu sabah kullanıp, akşama kadar güneşte kalmak, en büyük risk faktörüdür. Eğer kişi, koşturup terlediyse, denize girip çıktıysa, o güneş koruyucunun ömrü kısa sürede bitecektir, tekrarlamasında fayda vardır. Yarım saat sonra bile olsa, tekrar sürülmesinde fayda vardır” ifadelerini kullandı



“Güneş koruyuculara aşırı güven kanser riskini artırıyor”


Yapılan araştırmalarda güneş koruyucu kullananların, kullanmayanlara oranla, koruyucuya aşırı güven duymaları nedeniyle daha fazla kanser hastalıklarına yakalandığını kaydeden Prof. Dr. Yıldırım, “Son zamanlarda güneş koruyucu kullananlarda deri kanserlerinin daha fazla görüldüğü konusunda bilgiler mevcut. Burada güneşten koruyucuların deri kanserine yol açması değil, güneş koruyuculara aşırı güven nedeniyle uzun süre güneşlenmenin deri kanserine yol açtığı konusunda otorilerin fikir birliği mevcut. Biz, hekimler olarak güneş yanığına maruz kalan birinin, ilk etapta tekrar güneşe çıkmamasını, küçük ve basit yöntemlerle ıslak duşlar alarak, ıslak pansuman dediğimiz yöntemlerle bu bölgedeki güneş yanığının etkilerini azaltacak basit uygulamalar yapmasını öneriyoruz. Ama esas olan güneş yanığına maruz kalmamak ve korunmaktır” dedi.


Yıldırım, maruz kalınan güneş yanıklarının sonraki süreçte ihmal edilmemesini ve sağlık adına mutlaka bir uzmana başvurulması gerektiğini de sözlerine ekledi.



“Güneş koruyucu alırken, bir uzmandan destek alınması gerekir”


Yıldırım, her deri tipine göre farklı güneş koruyucuların kullanılması gerektiğinin altını çizerek, “Güneş koruyucu tercih ederken, deri tipine göre açık veya koyu tenli olarak farklı güneş koruyucular kullanılması lazım. En iyisi, bir uzman dermatoloğa veya deri hastalıkları uzmanına danışarak, hangi cilde göre hangi güneş koruyucunun kullanılması gerektiğinin öğrenilmesinde fayda var” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gümüşhane İkameti 2 gün eksik olunca muhtarlıktan oldu Gümüşhane’nin Şiran ilçesinde seçimi kazanan mahalle muhtarının 6 aylık ikamet şartı 2 gün eksik olunca Yüksek Seçim Kurulu (YSK) itiraz üzerine mazbatayı en çok ikinci oy alan adaya verdi. 31 Mart tarihinde yapılan Mahalli İdareler Seçimlerinde Şiran ilçesine bağlı Karaca Mahallesinde ilginç bir olay yaşandı. Karaca Mahallesinin muhtar adayı Lokman Şahin, avukatı aracılığıyla seçimi kazanan aday Volkan Yeniçeri’nin adaylık için seçimden önce en az 6 aydan beri mahallede oturma şartını sağlamadığını ileri sürerek Yüksek Seçim Kurulu’na "Tam kanunsuzluk" durumunun mevcut olduğunu ileri sürerek itiraz etti. Konuyu değerlendiren Yüksek Seçim Kurulu ise seçim sonuçlarına göre en çok oy alarak seçimi kazanan Volkan Yeniçeri’nin 6 aylık ikamet şartını sağlamadığından Şahin’in itirazını kabul ederek Volkan Yeniçeri’nin mazbatasının iptal ederek seçimde en çok ikinci oyu muhtar adayı olan Lokman Şahin’e mazbatanın verilmesine karar verdi. Konuya ilişkin soruları cevaplayan Şahin’in avukatı Emre Balki, 2927 Sayılı Seçim Kanunu’na göre muhtar seçilebilmek için kanunda seçim tarihinden en az 6 aydan beri o mahalle veya köyde oturmak şartının mevcut olduğunu, seçimi kazanan adayın bu şartı 2 gün ile ihlal ettiğini ve bu sebeplerle seçim sonuçlarına itiraz ettiklerini söyledi. YSK’nın 2927 sayılı yasanın 31. maddesine göre itirazlarını kabul ettiğini kaydeden Balki, seçimde en çok oyu alan ikinci aday olan müvekkili Lokman Şahin’in mahallenin yeni muhtarı olmasına karar verildiğini ifade etti. Benzer bir durum 2009 yılında yapılan Mahalli İdareler Seçimlerinde Gümüşhane’nin Merkeze bağlı Dörtkonak köyünde meydana gelmiş, muhtarlık seçimin kazanan adayın ikamet şartını taşımadığından bahisle yapılan itiraz sonucunda 273 geçerli oyun kullanıldığı seçimde 1 oy alan Hüsnü Oğur muhtar olmuştu.
Manisa Turgutlu Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü Ekipleri eş zamanlı çalışmalarını sürdürüyor Turgutlu Belediyesi kırsal mahallelere su dolum istasyonları kazandırmaya devam ediyor. Bir yandan kent genelinde parke taşı döşeme ve tamirat çalışmaları sürdürülüyor. Vatandaşların ihtiyaçları doğrultusunda çalışmalarını hayata geçiren Turgutlu Belediyesi tarafından çiftçilerin ve üreticilerin en büyük sorunlarından biri olan ilaç makinelerine su dolum işlemlerini kolaylıkla yapabildikleri su dolum istasyonlarına bir yenisi daha ekleniyor. Avşar Mahallesine kazandırılacak olan su dolum istasyonunda zemin düzenleme çalışmaları Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri tarafından yürütülüyor. Kırsal mahallelerin yanı sıra merkez mahallelerde de çalışmalarını titizlikle sürdüren Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri, Cumhuriyet Mahallesi Barboros, Mehtap, Zinnet ve Varlık Sokakta 2 bin 500 metrekarelik, Temrek Mahallesinde ise 3 bin metrekarelik parke döşeme çalışmasını gerçekleştirdi. Irlamaz, Çatalköprü ve Ören Mahalleleri ile birlikte Gündoğdu, Orta, Son ve Şen Sokakta parke tamirat çalışması ise devam ediyor. Turgutlu Belediye Başkanı Çetin Akın, “Fen İşleri Müdürlüğü ekiplerimiz kentimizin birçok noktasında eş zamanlı çalışmalarını yürütüyor. Avşar Mahallemize su dolum istasyonu kazandırıyoruz. Daha güzel ve daha yaşanabilir bir Turgutlu için çalışmalarımıza devam edeceğiz. Tüm mesai arkadaşlarıma teşekkür ediyor, çalışmalarında kolaylıklar diliyorum” dedi.
Balıkesir Sındırgı’da park, bahçe ve mesire alanlarında bahar temizliği Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde bahar mevsimi ile birlikte, parklar, dereler, refüjler ve mesire alanları başta olmak üzere şehrin her noktasında temizlik ve bakım çalışmaları aralıksız devam ediyor. Sındırgı Belediyesi tarafından plan ve program dâhilinde, park ve bahçeler ile mesire alanlarının daha güzel bir görünüme kavuşturulabilmesi için bahar temizliği çalışmaları sürdürülüyor. Dere temizlikleri ile hem kötü görüntü ortadan kaldırılıyor, hem de haşerelere karşı önlem alınıyor. Bakım ve temizlik çalışmalarının yanı sıra alt yapı çalışmaları nedeniyle bozulan yollarda parke taşı tamirat çalışmaları da aralıksız devam ediyor. Rutin çalışmalar tadilat gerektiren sosyal donatıların bakımı, oyun gruplarının güvenle kullanılabilmesi için çalışmalar ile parkların estetik görünümlerinin yenilenmesiyle devam edecek. Tertemiz bir Sındırgı için çalışmalarını sürdürdüklerini tüm ekiplerin sahada yer aldığını belirten Sındırgı Belediye başkanı Serkan Sak “ Yeşil alanlar kentlerin akciğeridir. Halkımız için rahat ve temiz nefes alma alanı olan yeşil alanlarımız ve parklarımızın temiz olması için ekiplerimiz durmak bilmeden çalışmalarına devam ediyor. Çocuklarımız daha güzel alanlarda vakit geçirebilsin. Dere temizlik çalışmalarımızla birlikte aynı zamanda gerçekleştirilen ilaçlama çalışmaları ile vatandaşlarımızın haşerelerden uzak rahat bir yaz geçirmeleri adına çalışıyoruz. Vatandaşlarımız için çileye dönüşen alt yapı çalışmalarının yapıldığı ancak üst yapının eksik kaldığı bölgelerde de hızlı bir şekilde tamirat çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Daha güzel bir Sındırgı için çalışıyoruz” dedi.
Balıkesir Büyükşehir, Atatürk Parkı’ndaki süs havuzunu temizledi Türkiye’nin en güzel parklarından olan Atatürk Parkı’nın görkemini korumak için gerekli tüm işlemleri yapan Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, parkın içerisinde bulunan süs havuzunu periyodik olarak temizlemeye devam ediyor. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi; şehir merkezinin en büyük parklarından 100 dönüm alan üzerine kurulu Atatürk Parkı’nın bakımını ve temizliğini titizlikle gerçekleştirmeye devam ediyor. Ağaç varlığıyla ve yeşil alanlarıyla Türkiye’nin en güzel parkları arasında gösterilen Atatürk Parkı’nın görkemini korumak için gerekli tüm işlemleri yapan Büyükşehir Belediyesi Kent Estetiği Dairesi ekipleri, parkta bulunan süs havuzunu da belirli periyotlarda temizleyerek halk sağlığı açısından uygun hale getiriyor. Bahar mevsimi dolayısıyla ağaçlardan dağılan polenlerin kirlettiği, içerisinde ördeklerin bulunduğu süs havuzu temizlenerek pırıl pırıl bir şekilde parkın güzelliğine güzellik katmayı sürdürüyor. ‘Atatürk Parkı, adına yakışır bir şekilde hizmet verecek’ Şehirdeki yeşil alan varlığını önemsediklerini ve artırmak için çalışmalar gerçekleştireceklerini söyleyen Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, şehrin göz bebeği ve en eski parklarından biri olan Atatürk Parkı’nı adına yakışır bir şekilde vatandaşların kullanımına sunmaya devam edeceklerini ifade etti.