GENEL - 08 Ekim 2019 Salı 11:27

Komandolar savaş provasını böyle yapıyor

A
A
A
Komandolar savaş provasını böyle yapıyor

Dünyanın en zorlu askeri eğitimlerinin verildiği birlikler arasında yer alan Eğirdir Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığında, mavi bereli komandolar zorlu arazi ve iklim şartlarına alışmak çok çetin bir eğitim görüyor.

Dünyanın en zorlu askeri eğitimlerinin verildiği birlikler arasında yer alan Eğirdir Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığında, mavi bereli komandolar zorlu arazi ve iklim şartlarına alışmak çok çetin bir eğitim görüyor. Komandoların yerli silah ve mühimmat ile yaptığı operasyonel faaliyetler ise göz doldurdu. Mehmetçik nefes kesen savaş provasında 6 kategoride 127 parkurda psikolojik ve fiziki dayanıklılık testinden başarıyla geçti. Komandolar, meskun mahallerde en iyi şekilde muharebe ederek, düşmanlarını en kısa sürede etkisiz hale getirebilmek için öğretmenleri gözetim ve kontrolünde de eğitim alıyor. Bu eğitimlerde, ani baskın yapan ekipler önce mahaldeki belirtilen alanları adeta sise boğuyor. Ardından kontrollü şekilde ilerleyen komandolar, evlere girerek terörist kılığındaki düşmanları etkisiz hale getiriyor.


Günümüz muharebe ortamının yiğit savaşçıları, mavi bereli komandolar, eğitimlerine yuvaları olan Eğirdir Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığında devam ediyor. Dünyanın en zorlu askeri eğitimlerinin verildiği birlikler arasında yer alan merkezde komandolar eğitimlerini; çok yönlü olarak her türlü tehdit ortamına hazırlıklı olacak şekilde, hava ve arazi şartlarına, yılmadan, yorulmadan, en üst seviyedeki görev bilinci ile sürdürüyor.


Türkiye ve yurt dışında düzenledikleri operasyonlarla düşmanın korkulu rüyası haline gelen Türk ordusunun en önemli unsurlarından komandolar, operasyonel faaliyetler öncesi zorlu bir eğitim sürecine tabi tutuluyor.



"6 kategori,127 parkur"


Karaburun Özel Eğitim Merkez Komutanlığında içinde su, kara, dağcılık olmak üzere 6 kategoride 127 zorlu parkurda, komandolar psikolojik dayanıklılıklarını en üst seviyeye çıkarak şekilde eğitim görüyor. Konusunda uzman eğitmenler tarafından verilen eğitimde mavi bereli komandolar, dikenli tel altında sürünme, muhabere ortamından yaralı taşıma, tazyikli su altında kütük taşıma ve yanan bir suyun altından dalış yaparak geçti. Gerçeğini aratmayan eğitimlerde, komandoların verilen sürede parkurları tamamladıkları görüldü.



"Denge ve hız parkuru"


Sabahın erken saatlerinde başlayan eğitimlerde komandolar, özel engel parkurunda ise fiziki beceri ve kabiliyetlerini geliştirmek, cesaretlerini kırılmaz seviyeye getirmek amacıyla, sallanan toplar arasından dengeli ve hızlı şekilde geçiş, ahşap kuleye tırmanma ile 3 bölümden oluşan file engelinden sürünerek ve yürüyerek geçti.



"76 metrelik kulede zorlu eğitim"


Aynı merkezde Eğirdir Gölü kenarına 2002 yılında Türk mühendisler tarafından inşa edilen 76 metre uzunluğundaki çok maksatlı kulede zorlu eğitimlerin verildiği yerler arasında yer alıyor. Komandolar kulenin 46 metrelik bölümünden ‘kaplan’,‘örümcek’ ’kalça’ adı verilen yöntemlerle iniş yapıyor. Bu inişler mavi berelilerin muhabere ortamında yada bir bölgeye yapılan operasyonda bölgeye hızlıca ve etkin bir şekilde ulaşmalarını sağlıyor. 76 metreden gerçekleşen ‘helikopter’ yöntemiyle de komandoların operasyon noktasına helikopterle hızlı ve güvenli şekilde inişi hedefleniyor. Tam teçhizatlı tırmanma eğitimlerinin de verildiği kulede komandolar, metrelerce yüksekliğe tırmanarak operasyon ortamında karşılaşacakları engelleri geçebilme yeteneğini kazanıyor. Bu merkezdeki eğitimlerle komandoların, cesaret ve öz güvenlerinin gelişmesi, muharebe stresine alışması, yükseklik korkusunu yenmesi, güçlü bir iletişimin yanı sıra dağcılık yeteneklerinin geliştirilmesi amaçlanıyor.



Tam bir savaş provası


Komandoların, her türlü sese alışkanlık ve ateş altında ilerleme yeteneklerini geliştirmek için sızma parkurundan geçiyor. Üzerlerinden geçen binlerce merminin altında sürünerek ilerleyen komandoların bu zorlu eğitiminde alana döşenmiş patlayıcılar da geçiş anında yüksek bir sesle patlıyor. Tam bir savaş provasını andıran parkurda, patlama alanlarına yakın bölgeden geçtikten sonra mevziye ulaşan komandolar, eğitmenlerinin taarruz emriyle de düşman saflarına giriş yapıyor.



Dağlık arazide kamufle olup ilerliyorlar


Buradaki eğitimlerinin ardından yine sızma yeteneklerini geliştirmek için öğretmenleri eşliğinde dağlık arazideki sızma parkuruna geçen komandolar, bulundukları doğa koşullarına uygun şekilde kamufle oluyor, kendilerine önceden bildirilen koordinatlara dağlık arazide ilerliyor. Yeşillik alandaki doğayla bütünleşen, adeta gözün göremeyeceği kılığa bürünen komandolar, belirtilen koordinatlara ulaştığında ise uzun menzilli silahlarıyla siper alıp, düşmanı hedef menziline alıyor.



Teröristleri şoke eden baskınlar


Komandolar, meskun mahallelerde en iyi şekilde muhabere ederek, düşmanlarını en kısa sürede etkisiz hale getirebilmek için öğretmenleri gözetim ve kontrolünde de eğitim alıyor. Bu eğitimlerde, ani baskın yapan ekipler önce mahalledeki belirtilen alanları adeta sise boğuyor. Ardından kontrollü şekilde ilerleyen komandolar, evlere girerek terörist kılığındaki düşmanları etkisiz hale getiriyor. Kalkan eşliğinde mahalledeki diğer evleri kontrol eden komandolar, kendilerine ateş açılması durumunda güvenli bölgeye geçerek karşılık veriyor.



Helikopterden seri inişler


Komandoların bir diğer eğitimi ise helikopterden seri inişler. Havalanan helikopterde belirtilen alana getirilen komandolar, yaklaşık 25 metrelik yükseklikten aşağı sarkıtılan halatlarla seri inişler gerçekleştiriyor. Her inen komando, bölgelerini kontrol ederek güvenliği sağlıyor. Yine helikopter içerisinde mavi berelilere öğretmenleri tarafından uzun menzilli silahlarla atış eğitimi veriliyor. Mavi bereliler meskun mahal eğitimleri kapsamında, hareketli şekilde 10,15,20 ve 25 metreden önce MPT 55 silahıyla, daha sonra tabancalarıyla belirlenen hedefleri 12’den vurdu.



Yerli silah MPT 55 ve KNT 76


Komandolar, meskun mahalle baskını ve atış eğitimlerinde yerli silah MPT 55 ve KNT 76 silahlarını kullanıyor. Üzerinde Türk Bayrağının bulunduğu yerli silahla komandoların eğitimlerdeki gösterdiği başarı ise göz dolduruyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Din hizmetlerinde etkili iletişim ve medya kullanımı semineri Tokat İl Müftülüğü tarafından "Din Hizmetlerinde Etkili İletişim ve Medya Kullanımı" konulu seminer düzenlendi. Prof. Dr. Ali Büyükaslan konuşmacı olarak katıldığı seminere, Kur’an Kursu Öğreticileri, İmam Hatip, Müezzin Kayyımlar ve daire personeli katıldı. Seminerin açılış konuşmasını yapan Tokat İl Müftüsü Esat Yapıcı, Din Hizmetlerinde iletişimin ve medyanın önemini vurguladı. Yapıcı; “Dinimizi en doğru şekilde insanlara ulaştırmak için etkili iletişim ve medya kullanımı çok önemlidir. Bu alanda yapılan çalışmalar sayesinde din hizmetlerimiz daha geniş kitlelere ulaşmakta ve daha etkili bir şekilde sunulmaktadır” dedi. Prof. Dr. Ali Büyükaslan seminerde yaptığı konuşmada din hizmetlerinde etkili iletişim ve medya kullanımı için ipuçları verdi. Büyükaslan, din görevlilerinin hedef kitlelerini iyi tanımaları, doğru iletişim kanallarını seçmeleri ve medya araçlarını etkin bir şekilde kullanmaları gerektiğini söyledi. Büyükaslan ayrıca din görevlilerinin etik değerlere de dikkat etmeleri gerektiğini ve yanlış bilgi yaymaktan kaçınmaları gerektiğini vurguladı. Seminer, din hizmetlerinde etkili iletişim ve medya kullanımı konusunda katılımcılara önemli bilgiler kazandırdı. Katılımcılar, seminerde aldıkları bilgiler ışığında çalışmalarını daha da geliştirmeyi amaçladıklarını ifade ettiler.
Denizli Teknoloji bağımlılığı çocukların fiziksel, duygusal ve sosyal gelişimlerini olumsuz etkiliyor Acıpayam İlçe Sağlık Müdürlüğüne bağlı Acıpayam Sağlıklı Hayat Merkezi Çocuk Gelişimcisi R. Mukaddes Sarıkaya, teknoloji bağımlılığının çocukların fiziksel, duygusal ve sosyal gelişimlerini olumsuz etkileyebileceğine dikkati çekerek çocuklarda teknoloji bağımlılığı ile ilgili ebeveynlere ve öğrencilere önerilerde bulundu. Bu yüzyılda, çocukların teknolojinin içine doğduğunu ifade eden Acıpayam Sağlıklı Hayat Merkezi Çocuk Gelişimcisi R. Mukaddes Sarıkaya, ailelerin de sağlıklı bir denge içinde çocuklara teknolojiyi kullandırmalarının ve rehberlik etmelerinin önemli olduğunu söyledi. Sarıkaya, “Günümüzde teknoloji hayatımızın her alanında yer almaktadır. Özellikle bu çağın çocukları artık teknolojinin içine doğuyorlar. Biz yetişkinler dijital göçmenlerken çocuklarımız artık dijital yerliler. İnternet, bilgisayar ve cep telefonu olmayan bir hayatı hiç tanımıyorlar. Bu noktada hedefimiz teknolojiyi sıfırlamak değil, sağlıklı bir denge içinde çocuklarımızın teknolojiyi kullanmalarını sağlamak ve rehberlik etmektir. 0-3 yaşta sıfır ekran konusu en önemli nokta. Beyin gelişiminin en hızlı olduğu bu dönemde çocuğun ekranla teması hiç olmamalı. Bu yaş döneminde bolca karşılıklı oyunlar, bolca doğayla temas çok önemlidir. Karşılıklı iletişimin olduğu görüntülü konuşmalar olabilir fakat kısa süreli olmalı. Çocuklar, babaanne, dede, anneanne gibi sevdikleriyle arada görüntülü konuşabilirler” dedi. Sarıkaya, çocukların erken yaşlardan itibaren teknolojiye maruz kalmalarının, bu teknolojik araçları aşırı kullanmalarına ve bağımlılık geliştirmelerine neden olabileceğini belirterek; “Bu durum, çocukların fiziksel, duygusal ve sosyal gelişimlerini olumsuz etkileyebilir. Mesela, ekranlara çok fazla zaman ayırmak, çocukların gerçek dünyadaki sosyal etkileşimlerden uzaklaşmasına ve duygusal becerilerini geliştirmekte zorlanmalarına, çocukların fiziksel aktivitelerden uzaklaşmasına ve obezite gibi sağlık sorunlarıyla karşılaşmalarına neden olabilir. Ayrıca, uzun süre ekran karşısında oturmanın göz sağlığı üzerinde de olumsuz etkileri olabilir. Çocukların dikkat ve konsantrasyonlarını olumsuz yönde etkileyebilir. Gece geç saatlere kadar teknoloji kullanımı, uykusuzluğa ve dolayısıyla okul performansında düşüşe sebep olabilir” şeklinde konuştu. Ebeveynlere ve Öğrencilere Tavsiyeler Teknoloji kullanımı konusunda ebeveynlere ve öğrencilere tavsiyelerde bulunan Sarıkaya, şu önerilerde bulundu: “Ebeveynler, çocukların günlük teknoloji kullanımını belirli bir süreyle sınırlayabilir. Bunun için bir ekran süresi takvimi oluşturabilirler. 3 yaştan sonra yaş10 dk şeklinde ekranı hayatlarına dahil edebilirler. Çocukların teknoloji dışında da zaman geçirebilecekleri çeşitli aktiviteler sunabilirler. Kitap okuma, açık havada oyun oynama, resim yapma, yüzme, spor aktiviteleri, ilgi ve yeteneklerine göre kurslara yönlendirebilirler. Ebeveynler de kendi teknoloji kullanımlarını kontrol altında tutmalı ve çocuklara rol model olmalıdır. Ailecek kurallar oluşturup, belirlenen kurallara uyulmalıdır. Teknoloji yerine aile içi iletişime ve etkileşime daha fazla önem vermeli, ortak aktiviteler planlayarak birlikte vakit geçirilmelidir. Öğrenciler ise; günlük olarak ne kadar zamanlarını teknolojiyle geçireceklerini belirleyip, bu süreyi kontrol altında tutmalıdırlar. Ders çalışma, sosyal etkileşim ve diğer aktiviteler için yeterli zaman ayırmalıdırlar. Gerçek hayatta sosyal etkileşimlerini arttırmalılar, mutlaka hayatlarına ilgilerine göre aktiviteler ve kurslar eklemelidirler. Teknoloji kullanımının yanı sıra fiziksel aktiviteler de yapmaya özen göstermelidirler. Çünkü spor, yürüyüş veya egzersiz gibi aktiviteler, hem bedensel hem de zihinsel sağlığı destekler ve akademik başarıyı da olumlu etkiler”
Eskişehir Rektör Çolak, "Yunus Emre’nin anlattıklarının önemi bugün çok daha iyi anlaşılmaktadır" Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kamil Çolak, Yunus Emre’nin anlattıklarının öneminin, bugün; sevgi, barış ve birlik ihtiyacı içinde olan dünyamızda çok daha iyi anlaşıldığını belirtti. Çolak, Yunus Emre Kültür ve Sanat Haftası mesajında, "Eskişehir’in yetiştirdiği; Türk dili, kültürü ve medeniyetinin dünyaya armağanı olan Yunus Emre’yi bu yıl 6-12 Mayıs Yunus Emre Kültür ve Sanat Haftası’nda hepimize örnek olması temennisiyle anıyoruz. Yüzyıllardır insanlığı sevgi, kardeşlik ve hoşgörüye çağırmakta olan Yunus Emre, Türkçemizi ustaca kullanarak dillendirdiği şiirleriyle dilden dile, gönülden gönüle dolaşmakta, çağlara ve toplumlara ışık tutmaktadır. “Yaradılanı severiz, Yaradan’dan ötürü” sözü ile özetlenebilecek hayat felsefesi, düzgün karakteri ve yüksek insani değerleriyle bizlere mükemmel bir örnek olan Yunus Emre’nin anlattıklarının önemi, bugün; sevgi, barış ve birlik ihtiyacı içinde olan dünyamızda çok daha iyi anlaşılmaktadır. Bu düşüncelerle Yunus Emre’nin gönül dünyamıza kattığı güzelliklere tüm gönül kapılarının açılmasını temenni ediyor; birlik, beraberlik ve kardeşliği öğütlediği sayısız dizeleriyle Anadolu’dan tüm dünyaya seslenen büyük milli değerimiz Yunus Emre’yi sevgi, saygı ve minnetle anıyorum" diye belirtti.
İstanbul İstanbul’da 33 vakıf eseri, tamamlanan restorasyonların ardından açılıyor Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından İstanbul’da restorasyonu tamamlanan 33 vakıf eserinin açılışı yapılacak. Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restorasyonu yapılan 201 eserin toplu açılış töreni, Cumhurbaşkanlığı Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek. Vakıf Haftası kutlama programı çerçevesinde düzenlenecek törende, İstanbul’daki 33 vakıf eseri de restorasyonlarının tamamlanmasının ardından yeniden hizmete açılacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da Kariye Camii’nin açılışına canlı bağlanması bekleniyor. İstanbul’da restorasyonun ardından açılacak Vakıflar 1. ve 2. Bölge Müdürlüklerine ait 33 eser ise şöyle: “Soğukçeşme Askeri Rüştiyesi, Beyazıt Medresesi, Beyazıt Camii Hünkar Kasrı, Nuruosmaniye Camii Avlusu, Mesih Ali Paşa Camii, Kasımpaşa Mevlevihanesi, Benlizade Ahmet Reşat Efendi Türbesi, Muradiye Camii, Bebek Camii, Lala Hayrettin Paşa Camii, Fatma Sultan Sıbyan Mektebi, Terra Santa Kilisesi, Hoca Kasım Günani Camii, Güzelce Kasımpaşa Camii, Güngörmez Mescidi, Muhtesip İskender Ağa Camii, Bostani Ali Camii, Eyüpsultan Mihrişah Valide Sultan Külliyesinde İmaret (Eyüp İmareti), Fatih Beyazıd-ı Cedid Camii Güvenlik Önlemi Alınması İşi, Eyüpsultan Arpacı Hayrettin Camii, Beşiktaş Vişnezade Camii Minaresi, Beyoğlu Kılıç Ali Paşa Külliyesinde Tophane Camii Ana Sahın Su Tecriti ile Ahşap Döşeme Yapılması İşi, Kariye Camii, Hz. Cabir Camii, Kartal Mehmet Ağa Camii (Yakacık Merkez Camii) Çürüyen Çatı Örtüsü ve Taşıyıcı Elemanlarının Yeniden Yapılması Basit Onarım 2022 Yılı Doğrudan Temin İşi, Şile Çavuş Ahmet Camii, Üsküdar Altunizade İsmail Zühtü Paşa Camii, Kazasker Abdulkadir Efendi Camii, İskele Camii, Şeyh Devati Camii, İbrahim Hakkı Konyalı Kütüphanesi, Pervititch Evi, Hacı Selim Ağa Kütüphanesi". Ayrıca Vakıflar 2. Bölge Müdürlüğüne ait Kocaeli’deki Yeni Cuma Camii’nin de açılışı yapılacak.