GENEL - 02 Temmuz 2019 Salı 11:22

Asgari ücretli mermer ocağı işçisinin 5 bin TL’lik drift cezası isyanı

A
A
A
Asgari ücretli mermer ocağı işçisinin 5 bin TL’lik drift cezası isyanı

Isparta’da yaşayan Ünsal ailesi, 5 bin liralık drift cezası şoku yaşıyor.

Isparta’da yaşayan Ünsal ailesi, 5 bin liralık drift cezası şoku yaşıyor.


Isparta’da eşiyle mesirelik alana hava almaya giden 47 yaşındaki Hayati Ünsal isimli sürücü, aynı marka benzer bir araçla yakın dakikalarda MOBESE’ye takılan drift görüntülerinin mağduru olduğunu söyledi. Kiralık evde oturan ve yalnızca Hayati Ünsal’ın mermer ocağında çalışarak kazandığı asgari ücret ile geçimlerini sağlayan Ünsal ailesi, birkaç gün sonra eve gelen 5 bin liralık drift cezası ile hayatlarının şokunu yaşadı. Ünsal ailesi, Isparta’daki 2 mahkemede itiraz ettikleri cezanın, gösterilen delil ve gerekçelere rağmen iptal edilmemesine isyan ederek, ceza borcunun faizleriyle 7 bin liraya ulaştığını söyledi.


Olay günü aracı kullanan Hayati Ünsal, “Benim olmayan bir ceza ile ben 6 aydır uğraşıyorum. Uyku - tünek kalmadı, ailecek uyuyamıyoruz artık. Ailemde huzur bozuldu, sinir hastası olduk biz, çoluk çocukla evde birbirimize giriyoruz” derken, aracın resmi sahibi olan eşi Faden Ünsal ise, “Bir başkası Gökçay kavşağında drift yapmış, biz dönerken eski hal kavşağında arabamızın plakasını MOBESE’den zoomlaşmışlar. Birkaç gün sonra bize ceza geldi, bir de baktık 5 bin lira. Biz, şaşırdık, drift - mrift yapmadık. Bu adamın drift yapacak hali mi var” şeklinde duruma isyan etti.


Ünsal ailesi, MOBESE görevlilerinin yaptığı karışıklık nedeniyle kazayla yazıldığı öne sürülen bu yanlıştan dönülerek, kesilen ve 2 bin lira faiz eklenerek 7 bin liraya ulaşan cezanın iptal edilmesini istiyor.



“Bize 5 bin liralık ceza gelince aklımız gitti, kalpten gidecektim”


Yaşanan olayı İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine anlatan 47 yaşındaki Hayati Ünsal, “Olay, 2 Aralık 2018 tarihinde meydana geldi. Biz, eşimle gezmek için Gökçay Mesireliği’ne çıkmıştık. Emniyetin kameraları bizi kayda almış, bizim hiçbir şeyden haberimiz yok. Yukarıdan başka bir araç dönmüş, drift yapmış, gitmiş ama aşağıdaki kameralardan ‘drift attı’ diye bizi takibe almışlar. Bizim öyle bir hatamız olmadı. Bize bir gün 5 bin liralık ceza gelince aklımız gitti, kalpten gidecektim. Biz öyle bir şey yapmadık. Öyle bir hatamız olsa, sıkıntı yok 10 bin lira yazsınlar ama hatamız yok bizim” dedi.



“Mahkemede görüntülerin tekrar gözden geçirilmesini istedim, bana yine ret kararı geldi”


“MOBESE görüntüsündeki ilk araç bizim değil, dönen (drift yapan) araç başka araç. Dönerken, drift atarken emniyettekiler plakasını almamışlar, eski hal kavşağında benim plakayı zoomlamışlar” diyerek sözlerini sürdüren Hayati Ünsal, “Bu duruma 2 kez itiraz ettik, mahkemeye verdik. Isparta Emniyeti dönen aracı ve benim başka yerde çekilen görüntüdeki plakayı mahkemeye sunuyor. Artı drift atan araçta macun var, benim aracımda ceza yazıldığı gün de şimdi de macun yok. Ben o aracı kendim tespit ettim. Sanayide denk geldi, fotoğraflarını falan çektim, mahkemeye verdim. Mahkemede o araca bakılıp, tekrar gözden geçirilmesini istedim, bana yine ret kararı geldi. 5 bin lira olan borç şimdi 7 bin lira oldu” şeklinde konuştu.



“Benim olmayan bir ceza ile ben 6 aydır uğraşıyorum, ailemin huzuru bozuldu, sinir hastası oldum”


Olayın yaşandığı geceyi anlatan Ünsal, “O gün saat 21.02 civarında takip başlatmışlar, 21.15’te cezayı yazmış ve kamera takibini bırakmışlar. O aracın fotoğraf ve videoları da var, drift yapan araç ile benim aracım çok farklı. Yanlışlık yapıldı. Çünkü, ben drift yapmadım. Ben yapmış olsam, 10 kez hanımla birlikte Emniyet Müdürlüğü ve Valiliğe gider miyim, suçlu adam böyle dolanır mı? Kapıdan sokmadılar bizi geri çevirdiler. Bu hak benim değil, burada haksızlık var. Bu arabayı benden başka kullanan yok. Bu ceza bana kesilmiş artık, son karar verilmiş. Ben bunun düzeltilmesini istiyorum. Bana çevremdekiler, ‘düzeltemezsin’, ‘avukat tut’ diyorlar. Ben ne ile avukat tutayım? Ben zaten asgari ücret maaş ile mermer ocağında çalışıyorum. Nasıl avukat tutayım? Benim olmayan bir ceza ile ben 6 aydır uğraşıyorum. Uyku - tünek kalmadı, ailecek uyuyamıyoruz artık. Ailemde huzur bozuldu, sinir hastası olduk biz, çoluk çocukla evde birbirimize giriyoruz. İş yerimde duramıyorum, çalışamıyorum, kafam dönüyor. Benim olmayan borcu ödüyorum, benim borç olsa 50 bin lira olsun, yine öderim ama bu hak benim değil. Dönen araç benim değil, araç benzerliğinden yazmış, geçmişler. Yapacak bir şey yok, ben bir şey yapamadım” diye konuştu.



“Gerekirse arabayı satıp bu borcu ödeyeceğim ama bu olay beni sinir hastası yaptı”


Ünsal ayrıca yetkililere şöyle seslendi: “Ben, buradan Sayın Valime, Isparta Emniyet Müdürlüğüne sesleniyorum; bana yardımcı olsunlar. O dönen aracı dönerken zoomlasınlar. Döndüğü yerde zoomlasınlar, eski hal kavşağında değil. Mahkemede sadece plakamı gösteriyorlar. Dönerken zoomlayıp, gerçek plakayı bulsunlar. Ben biliyorum, o arabayı buldum zaten ama hakim bey benim delillerimi dikkate almadı. ‘Biz, kağıt üzerinden bakarız’ diyor, benim videolara falan hiç bakmamış. Hanımla 5 sefer Burdur’a da gittik. Ben suçlu olmuş olsam neden böyle dolanıp durayım. Ben bu işler için bin liraya yakın da masraf yaptım. Bu borç bana kesilmiş, gerekirse arabayı satıp, gerekirse bir yerden bulup bu borcu ödeyeceğim ama bu durumun haksız yere olması beni uyutmuyor, sinir hastası yaptı. Araç benim değil, her şekilde ispat ederim ama bakan olmuyor bizim dilekçeye kimse dikkate almıyor.”



“Bu adamın drift yapacak hali mi var?”


MOBESE görüntüleriyle ceza gönderilen aracın resmiyetteki sahibi ve Hayati Ünsal’ın eşi Faden Ünsal ise olayı özetleyerek, bir başkasının yaptığı kural ihlalinin cezasıyla aylardır uğraş verdiklerini söyledi. Ünsal, “Biz, bir gün eşimle beraber Gökçay’a gezmeye gitmiştik. Bir başkası Gökçay kavşağında drift yapmış, biz dönerken eski hal kavşağında arabamızın plakasını MOBESE’den zoomlaşmışlar. İhbar üzerine mi nasıl olduğunu bilmiyorum, birkaç gün sonra bize ceza geldi, bir de baktık 5 bin lira. Biz, şaşırdık, drift - mrift yapmadık. Bu adamın (eşimin) drift yapacak hali mi var? Biz, tam 6 aydır uğraşıyoruz. Isparta’da ve Burdur’da bir sürü masraf ettik. Geliver - gidiver derken belki bin lira gitmiştir. Burdur’a gittik, oradan de ret geldi, şaşırdık, kaldık. Bu araç benim üstümde, Gökçay’a beraber gezmeye gittik. Eşim o gün de her zamanki gibi normal şekilde aracı kullandı. Drift falan yok” ifadelerini kullandı.



“Bilirkişi değil, buna çocuk baksa yanlış olduğunu o bile bilir”


“Bizi yaktılar, başkalarını yakmasınlar” diyen Faden Ünsal, “Niye ödeyelim biz başkasının cezasını? Yemeyip, içmeyip, eve ekmek almayıp bu cezayı ödeyeceğiz. Ben ev hanımıyım, çalışmıyorum. İki çocuk sahibiyim, evimiz kira, eşim asgari ücret ile mermer ocağında çalışıyor. Nasıl yaptılarsa bu yanlışlığı düzeltsinler. Bu olaya mahkemede bilirkişinin baktığını söylüyorlar ama nasıl baktı bilemiyorum. Buna çocuk baksa yanlış olduğunu o bile bilir. Bizim bu aracımız 2-3 bin lira anca eder. Ama yazılan para cezası 7 bin lira oldu. Ödemediğimiz her ayda 250 lira zam geliyor. Mahkemeyi bekleyerek, ne olacak diye ödemedik, sürekli zam geldi” ifadelerine yer verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.