GENEL - 30 Ağustos 2019 Cuma 10:03

Bu köye muhtar dayanmıyor, 5 ayda 5. muhtar

A
A
A
Bu köye muhtar dayanmıyor, 5 ayda 5. muhtar

Isparta’nın Yalvaç ilçesine bağlı Çetince Köyü Muhtarlığı’nda, 31 Mart Yerel Seçimleri’nde göreve gelen muhtarın 2 ay sonra istifa etmesiyle yeniden seçime gidilen köyde, seçilen 2 muhtar adayının gerekli şartları taşımaması, sıralamada 3.

Isparta’nın Yalvaç ilçesine bağlı Çetince Köyü Muhtarlığı’nda, 31 Mart Yerel Seçimleri’nde göreve gelen muhtarın 2 ay sonra istifa etmesiyle yeniden seçime gidilen köyde, seçilen 2 muhtar adayının gerekli şartları taşımaması, sıralamada 3. olan adayın da göreve geldikten 2,5 ay sonra öldürülmesi sonrasında azalık yapan 5. isim vekaleten muhtarlık görevine getirildi.


Köyde, 31 Mart Yerel Seçimleri sonrasında 5 ay içinde 5. kez muhtar değişimi yaşanırken, Kasım ayı içerisinde tekrar seçime gidilebileceği öğrenildi. İlk seçimde 2.sıradan aza seçilen Mehmet Ali Almacı, köyde 5 ayda göreve gelen 5.muhtar olurken, göreve vekalet edeceği 2 aylık süreçteki ilk icratının yaşanan su sorunlarını çözmek olduğunu belirtti.



İlk muhtar istifa etti, yenilenen seçimdeki 2 muhtarda pürüz çıktı, 4.muhtar ise öldürüldü


Isparta’nın Yalvaç ilçesine bağlı Çetince Köyü’nde 31 Mart Yerel Seçimleri’nde en yüksek oyu alan Yahya Yürekli muhtar olarak seçildi.


Köyde yaklaşık 2 ay görev yaptıktan sonra Yürekli’nin istifa etmesi üzerine 13 Haziran’da yeni muhtarlık seçimine gidildi.


Yapılan seçimler sonucu bu kez en yüksek oyu alan Mehmet Ali Er, muhtar olarak seçildi. Er’in cezası dolayısıyla görev mazbatası 2.sırada seçilen Selahattin Adıgüzel’e verildi. Selahattin Adıgüzel’in de köyde en az son 6 ay olan zorunlu ikamet süresinin bulunmadığı gerekçesiyle mazbata tekrar el değiştirerek, bu kez 13 Haziran Seçimleri’nde 3.sırada seçilen diğer aday Ayşe Adıgüzel’e tevdi edildi.



Elim olaydan 5 gün sonra muhtarlık vekaleti Alamcı’ya verildi


Çetince’de yaklaşık 2,5 ay boyunca görev yapan Muhtar Ayşe Adıgüzel ise 15 Ağustos 2019 tarihinde iki tarafın konuşması ve barışmasını sağlamak için gittiği ev önünde, Orhan Aydoğmuş ve Ayşe Aydoğmuş ile birlikte olduğu sırada Ramazan Duyan tarafından öldürüldü.


Talihsiz olayda muhtarın vefat etmesi üzerine, elim olaydan yaklaşık 5 gün sonra 2.Aza olarak görev yapan Mehmet Ali Almacı’ya vekaleten muhtarlık mazbatası verildi.



“Ben, ilk seçilen muhtarın 2.Azasıydım”


Yalvaç Kaymakamlığı tarafından 20 Ağustos 2019 tarihinde muhtarlık vekaleti mazbatasını aldığını ifade eden Mehmet Ali Almacı İhlas Haber Ajansı (İHA) Muhabiri’ne yaptığı açıklamada, “Ben, 31 Mart 2019 tarihinde yapılan seçimlerde göreve gelen Yahya Yürekli’nin azasıydım. İlk seçimdeki istifanın ardından 13 Haziran’da sadece muhtarlık seçimi yapıldı. Aza listesi olarak, direkt diğer muhtarlara aktarıldık. Kaymakamlık tarafından mazbatamı aldım. Şu anda, yaklaşık 9 günden bu yana vekaleten muhtarlık görevini yürütüyorum” dedi.


Kendisinden önceki muhtar Ayşe Adıgüzel’in yaşadığı elim olayın herkesi üzdüğünü dile getiren Mehmet Ali Almacı, “Biz, bu olayda çok üzüldük” diye konuştu.



“Vekaleten görev bana verildi, ölüm olduğu için seçime gidilebilir denildi”


“Görevin bana verileceğini öğrenince ilk başta duruma sıcak bakmadığını ancak, Kaymakamlık tarafından görev tevdi edildikten sonra vekaleten olduğu için kabul ettiğini ifade eden Almacı, “İlk başta bu göreve bakmak istedim ama kendi işlerim çok yoğun olduğu için sıcak bakmamıştım. Ancak prosedür gereği vekaleten bakacağım söylenince kabul ettim. Kendim, normalde seracılık ve demir doğramacılık işiyle uğraşıyorum” şeklinde konuştu.


Önümüzdeki Kasım ayı içerisinde yeniden köy muhtarlığı seçimine gidilebileceğini aktaran Muhtar Almacı, “Seçim, muhtemelen Kasım ayında içerisinde yapılacak. Ölüm olduğu için seçime gidilebilir denildi” dedi.



İlk icraatları içme ve sulama suyu üzerine olacak


Göreve gelmesinin ardından yapmak istediği ilk çalışmanın su ve yol sorunları üzerine olacağını aktaran Almacı, bu konuda çeşitli girişimlerde bulunduğunu anlattı.


Muhtar Almacı açıklamasında, “Bizim Çetince’mizin en büyük sorunu içme ve sulama suyu. Ana hatlarımız değişmezse bu sıkıntı hiçbir zaman giderilemeyecek. İçme suyu hatlarında kanserojen madde tehlikesi bulunduğunu ve sağlık açısından risklerinin oluştuğunu biliyoruz. Bu durumu değiştirmek için mücadele edeceğim. Köyümüzde yaklaşık 5 yıldır kullanamadığımız barajımız var, buranın tekrar faaliyete geçirilmesi adına Cumhurbaşkanlığımız başta olmak üzere, Kaymakamlık ve ilgili yerlere dilekçe ile gerekli başvuruları yaptık. Yaklaşık 5 yıldır kullanamadığımız barajımızı yeniden açtırmak istiyoruz. İlk işlerimiz bunlar olacak. Şimdi, sondajdan suluyoruz, çok kötü bir durum oluşuyor, mahsullerimiz zayıf oluyor. Su düzelirse mahsulün iki katı verim alacağız. Köyümüzde ayrıca, eğim dolayısıyla dengesiz bir su akışı var, aşağı taraf suyu kullanabilirken, yukarı kısım tam olarak kullanamıyor. Özetle, çalışmalarımızda genel olarak su ile ilgileneceğiz” ifadelerini kullandı.



“Köyümüzde acilen yapılması gereken yollar var”


“Yol sorunları yüzünden mallarımız yollarda telef oluyor” diyerek açıklamalarını sürdüren Almacı, şöyle devam etti; “Tazecik toplanan mallar tüccarın yanına gelinceye kadar yollarda mahvoluyor ve üreticiler olarak zarar ediyoruz. Köyümüzde acilen yapılması gereken yollar var. Burada, büyük bir kesim seracılıkla uğraştığı için yol çok önemli. Yollarımızın güzel olmasını istiyoruz. Biz, en azından köyümüz yollarının bir kısmının da olsa, ilk etapta asfaltlanmasını istiyoruz”.


Köydeki en acil ihtiyaçlar olan su ve yol sorunlarıyla ilgili gerekli mercilere başvuruda bulunduğunu aktaran Almacı, ilk etapta sulama ve içme suyu ile yol konusunda çalışmalar yapmak, sonrasında ise sıranın diğer ihtiyaçlar olan düğün salonu ve benzeri sıkıntılara geleceğini aktardı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.
Adana Okan Buruk: “Büyük rekorlara imza atıyoruz” Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Y. Adana Demirspor galibiyetinin ardından yaptığı açıklamada “Büyük rekorlara imza atıyoruz. Daha büyük rekorlar ve başarılar bizi bekliyor. Bunun mutluluğunu yaşıyoruz” dedi. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Galatasaray deplasmanda Y. Adana Demirspor’u 3-0 mağlup etti. Maç sonu basın toplantısında konuşan Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Adana deplasmanının zorlu olduğunu belirterek, “Adana deplasmanı birçok takım için çok zordur. Maç öncesi muhteşem bir koreografi vardı. Maç atmosferi çok güzeldi. Oyuna bakacak olursak da bizlerin ofansif anlamda çok kolay pozisyon ürettiğimiz oyunlardan biriydi. Oyun içerisinde rakibimizin de çok net pozisyonları vardı. Kaptanımız Muslera kendisi bir rekora imza attı. Galatasaray’ın kazandığı 3 puanda önemli bir rolü vardı. Rakibimize verdiğimiz pozisyonlardan dolayı mutlu değilim. Bugün buradan ayrılırken 7 puan önde ayrılıyoruz. Bir sonraki maça da hazırlanırken rakiplerimizin maçlarını da bekleyeceğiz. Kendi rekorumuzu geçtik, benim ve oyuncularım açısından çok önemli. Herkese teşekkür ediyorum. Hep beraber bu rekorları kırıyoruz. Büyük rekorlara imza atıyoruz. Daha büyük rekorlar ve başarılar bizi bekliyor. Bunun mutluluğunu yaşıyoruz” ifadelerini kullandı. Fenerbahçe ve Beşiktaş arasında oynanacak maç hakkında da sorulan soruya cevap veren Buruk, “Rakibimizin iki kanadı da çok geriye dönmedi. 56 kere ceza sahasına girip 25 şut atmışız. Rakibimiz iyi savunma yapamadı. Biz hep kendi maçımıza odaklanıyoruz. Biz kendi maçlarımızı kazandığımız için avantajlı olan biziz. Rakibimizin puan kaybetmesi halinde bu puan farkı 6 veya 7 olarak değişecek. Hiçbir şey bitmedi. Devam ediyoruz” diye konuştu.
Adana Hikmet Karaman: “Alkışlanacak bir mücadele ortaya koyduk” Y. Adana Demirspor Teknik Direktörü Hikmet Karaman, 3-0 mağlup oldukları Galatasaray maçı sonrası yaptığı açıklamada, “Futbolda bazen moral fiziksel kondisyonun önüne geçer. Gole kadar oyun anlamında, pozisyon anlamında alkışlanacak bir mücadele ortaya koyduk” dedi. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Y. Adana Demirspor, evinde karşılaştığı Galatasaray’a 3-0 mağlup oldu. Maç sonu basın toplantısında konuşan Y. Adana Demirspor Teknik Direktörü Hikmet Karaman, “İlk 45 dakikada çok önemli pozisyonlar oluşturduk. Kaleci Muslera’yı tebrik etmek gerek. İkinci yarı 1-0 ve 2-0 oldu. Futbolcularım iyi mücadele etti. Gole kadar oyun anlamında, pozisyon anlamında alkışı hak eden bir performans ortaya koyduk. Maçın son bölümlerinde Galatasaray üstünlüğü ele aldı. Taraftarlarımıza da teşekkür ediyorum. Maç öncesi çok güzel bir atmosfer vardı. Galatasaray’a bundan sonra başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı. "İlk 45 dakikada planlarımızın hepsi tuttu" Adana Demirspor’un zorluklar yaşadığını aktaran Karaman, “Bu takım 12 haftalık bir takım. Adana Demirspor takımı 12 haftadır birbirini tanımaya çalışan oyuncu gruplarıyla maça çıkıyor. Geçtiğimiz sezonların takımı ortada yok. İlk 45 dakikada planlarımızın hepsi tuttu. Yediğimiz gollerden sonra moraller bozuldu. Galatasaray gibi bir takıma karşı oynuyorsun ve ilk devre yakaladığın net pozisyonlar var. Futbolda bazen moral fiziksel kondisyonun önüne geçer. 2-0’dan sonra gördünüz ne kadar rahatladı. Yusuf Sarı ve Emre Akbaba çok önemli oyuncular ama yoklardı. Biz elimizdeki oyuncularla planlamayı en iyi şekilde yaptık. Müthiş bir maç izlendi. Futbol bir oyun, alkışlayacaksın. Bu oyunculara da sahip çıkacaksın. Zaman zaman kulüpler ekonomik ve sevk, idare anlamında zorluklar yaşayabilir. Biz de bunu şu anda kontrol ediyoruz. Semih Güler’in sakatlanması da bizi etkiledi. Alkışlanacak bir mücadele ortaya koyduk” diye konuştu.