GENEL - 26 Mayıs 2019 Pazar 13:09

Gül kokulu köy, günde en az nüfusunun 2 katı ziyaretçi alıyor

A
A
A
Gül kokulu köy, günde en az nüfusunun 2 katı ziyaretçi alıyor

Dünya gül yağı üretiminin yüzde 65’ini tek başına karşılayan Isparta’da, Keçiborlu ilçesindeki 235 nüfuslu Ardıçlı köyü, geçen yıl düzenlenen festival ile birlikte kırsal turizme adım atarak bu sezon 1 günde en az nüfusunun 2 katı ziyaretçi alıyor.

Dünya gül yağı üretiminin yüzde 65’ini tek başına karşılayan Isparta’da, Keçiborlu ilçesindeki 235 nüfuslu Ardıçlı köyü, geçen yıl düzenlenen festival ile birlikte kırsal turizme adım atarak bu sezon 1 günde en az nüfusunun 2 katı ziyaretçi alıyor. Köyde kırsal turizmle birlikte gelişim kaydedildiğini belirten üretici Yakup Yolcu, “Ardıçlı, önceden unutulmuş ve köhne bir yerdi. Ama köyümüz son 2 yıldır çok popüler bir köy oldu, yerli ve yabancı turist akınına uğradı. Köyümüzün nüfusu 235, hafta sonunda yalnızca cumartesi günü benim bahçeme gelenlerin sayısı bir günde 450 kişi oldu” dedi.


Dünya gül yağı ihtiyacının yüzde 65’lik kısmını, Türkiye’deki lavanta ihtiyacının ise yüzde 80’lik kısmını karşılayan Isparta’da gül hasat sezonu ile birlikte kırsal turizm dönemi yoğunluğu başladı.


Kentte, Burdur ili sınırında bulunan ve ilk gül açan bölgesi olan Keçiborlu Ardıçlı köyünde geçtiğimiz sene yapılan gül festivali ile turistlerin ilgi odağı olan bölge, bugünlerde ziyaretçi akınına uğruyor.


Doğallığı, iklimsel yapısı ve manzarası ile dikkatleri üzerinde toplayan 235 nüfuslu Ardıçlı köyünde, sezonda yaklaşık 700-800 ton dolayında gül üretimi yapılırken, bugünlerde köye bir günde nüfusunun 2 katı ziyaretçi geliyor.



Yolcu: “Ardıçlı, önceden unutulmuş ve köhne bir yerdi”


Köydeki kırsal turizm gelişimi hakkında İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulunan önceki dönem muhtarı ve gül üreticisi Yakup Yolcu, “Ardıçlı, önceden unutulmuş ve köhne bir yerdi. Ama belediyemiz, ulusal kanallar, yere kanallar, Tarım İlçe Müdürlüğü, Kaymakamlık derken köyümüz son 2 yıldır çok popüler bir köy oldu. Yerli ve yabancı turist akınına uğradı. Ardıçlı, Isparta gülünün ilk açtığı köyü. Şimdi, Isparta deyince Ardıçlı akla geliyor. Burası, 18 Nisan’dan itibaren gül açmaya başlayıp, 10-15 Haziran’a kadar sezonun devam ettiği bir yer. Bu sene mevsim dolayısıyla biraz geç kaldı ama şu anda rekolte çok yüksek, verim oldukça iyi. Burası, tarım ve turizm açısından oldukça güzel bir yer” dedi.



“Köye gelenler mutlaka başka bir arkadaşlarını da göndereceklerini söylüyorlar”


“Alt tarafımız Burdur Gölü, üst tarafımız dağ ama Ardıçlı, buraya gelen yerli ve yabancı turistlerin, ‘Bir daha buraya geleceğiz’ diyerek, mutlu şekilde ayrıldığı bir yer” şeklinde köylerini tarif eden Yakup Yolcu, “Burası için bu söylenenlerden dolayı biz köylü olarak çok mutluyuz. Burada ulusal kanalların yayın yapması, sadece Türkiye için yerli tanıtım değil, dünya genelinden aldığımız telefonlarla biz çok mutlu oluyoruz. Şu anda yerli ve yabancı turistler olmak üzere, Uzak Doğu’dan ve Kıbrıs’tan çok yüksek sayıda turistler geldi, ağırladık. Buradan giderlerken de gül bahçesinde çaylarını içip, hasat yapıp, onlara verdiğimiz gül keselerini de bir hatıra olarak saklayıp, buradaki güzel kokuyu tadabilecek mutlu şekilde ayrılıyorlar. Buraya mutlaka başka bir arkadaşlarını da göndereceklerini söylüyorlar” diye konuştu.



Kırsal turizmle gelişen köy, 1 günde en az nüfusunun 2 katı ziyaretçi alıyor


Köyde, geçen yıla kadar yaşayanların gül üretimi ve diğer tarımsal faaliyetlerle geçimlerini sağladığını, ancak son dönemde bu durumun kırsal turizme dönüştüğünü aktaran Yolcu, şu görüşlerde bulundu:


“Önceden baktığımızda düşünürsek, girdi tarımdan tek kapılıydı. Ama şimdi baktığımızda, kırsal turizmden, en az gül hasadı kadar elde ettiğimiz girdilerimiz var. Geçen yıl festival sebebiyle buradaki kırsal turizm işletmesi sayısı ikiydi ama gelecek senede ben herkesin birer işletme açacağını umut ediyorum. Buraya gelen ve giden turist sayısı bunu gösteriyor. Hafta sonunda yalnızca cumartesi günü benim bahçeme gelenlerin sayısı bir günde 450 kişi oldu. Gerçekten böyle olunca girdileri de iyi oluyor. Gelenler burada gözlemesini yiyip, çaylarını içip, gül topladıktan sonra bu güzel manzarada oturup istirahatlerini edip, gül ürünlerinden satın alıyorlar. Sadece gül yağı, gülsuyu kongratı satışı ile değil, ileriki dönemde burada üretip satmamızla birlikte hem tüketiciye göre uygun fiyatlı hem de üreticinin cebine iyi para gireceğini düşünüyorum.”



“Gül işçisi gibi çalışıyorlar, gül toplamayı çay içmeye tercih ediyorlar”


Köye gelen turistlerin, gül bahçesinde çalışan işçilerle birlikte çalışma zevkine ulaşmak için erkenden geldiklerini anlatan Yolcu, “Bizim işçilerimiz sabahın erken saatlerinde 05.30 ve 06.00 gibi gül toplamak için bahçeye giriyor ve çiçek bitinceye kadar devam ediyorlar. Ama gelen turlara göre sabahın 07.00’sinde gelen gruplar için toplamayı uzatabiliyoruz. Turistler sabah buraya ilk geldiklerinde bizler, ‘Yol yorgunusunuz, çay ikram edelim’ desek de, onlar ‘Biz bu havayı bir daha yakalayamayız, önce bahçeye girelim’ diyorlar. Bahçelerin içerisinde gül topluyor, fotoğraf çekiliyorlar ve 2-3 saat bahçede zaman geçiriyorlar. Ondan sonra gelen turistler de bizim işçiler gibi işlerini bitirdikten sonra çaylarını içmeye, kahvaltı yapmaya ve dinlemeye geçiyorlar” şeklinde konuştu.



“Gülün A’dan Z’ye her şeyini tadıyorlar”


Turlarla köye gelen turistlerin geçirdiği zamanı ve sunulan imkanları anlatan Yolcu, “İlk önce buraya gelenler bahçelere dağılıyorlar. Gül toplama keyfini yaşayan turistler, burada çalışan işçilerin torbalarına ücretsiz olarak çiçeklerini bırakıyorlar. İsteyen gül çiçeğini hatıra olarak veya reçel yapmak için de götürebiliyor. Daha sonra kahvaltılarını yine gül ile birlikte adlandırılamamış birçok çeşit çiçeğin içinde yapıp, ardından güllü dondurmalarını ve güllü çaylarını da içebiliyorlar. Rize’ye gönderdiğimiz güller ile yaptırdığımız güllü çay da tuttu, artık gelen insanlar sadece Rize çayı değil güllü çayı da tadıyorlar. Şimdi Isparta, yalnız gül üretimi ile değil, turizm yönüyle de marka olmaya devam ediyor. İnsanlar, daha önceleri tatillerde otellere gidiyorlardı ama şimdi buralara geliyor ve tekrar geleceklerini belirtiyorlar” dedi.



Kırsal turizmde gelişim hedefi


“Köyümüzün nüfusu 235. Nüfusa göre üretilen 700 - 800 ton gül üretimini değerlendirdiğimiz zaman, gül üreten köyler arasında Ardıçlı birinci sırada geliyor” diyerek sözlerini sürdüren Yolcu, “Buradaki gül kokusuna bizler alışkın olduğumuz için belki yeterli oranda tabir edemeyiz ama gelenlerin söylediğine göre bize, ‘Siz, cennette yaşıyorsunuz’ diyorlar. Buraya mutlaka gelip, görmelerini, ağırlanmalarını bekliyoruz. Yerli ve yabancı kim olursa olsun, Mevlana Hazretlerinin dediği gibi herkese kapımız açık. Buraya gelecek olanlar tarafından bizler önceden haber verdiği takdirde biz, bu güzellikten mahrum kalınmasın ve bu güzelliği yakalasınlar diye köyümüzdeki bahçelerimizden bir ya da birkaçının çiçeğini toplatmıyoruz. Ben, önümüzdeki süreçlerde köyümüzün kırsal turizmde daha yükseğe ve zirveye ulaşacağına inanıyorum” ifadelerine yer verdi.



Sağdaş: “Burası da kırsal turizm noktasında Isparta’nın parlayan yıldızı”


Keçiborlu Kuyucak Köyündeki Lavanta Kokulu Köy Projesi Koordinatörü ve Keçiborlu İl Tarım Müdürlüğünde görevli Ziraat Yüksek Mühendisi Ali Sağdaş ise, “Isparta Keçiborlu Ardıçlı köyü, kentin ilk gül açan yeri. Isparta, Türkiye’nin gül bahçesi olarak biliniyor. Güllerimiz, önceki yıllara göre bu yıl biraz daha geç açtı ama çiftçimiz gelen rekolteden oldukça memnun. Gelen turistlerle, burası da kırsal turizm noktasında Isparta’nın parlayan yıldızı konumunda. Isparta, gül - lavanta ve zambağıyla kırsal turizmde öne çıkan bir yer. Ardıçlı köyümüz de buna ilk başlangıcı yapmış durumda. Tüm misafirlerimizi Haziran ayı ortalarına kadar Ardıçlı ve Isparta’nın diğer köylerindeki gül hasat ve turizm noktalarına bekliyoruz. Ardıçlı’da Mayıs sonu ve hatta Haziran ayı başına kadar gül sezonu devam edecek. İlerleyen tarihlerde de diğer köylerimizdeki güllerimiz açmaya başlayacak ve devam edecek. Hiçbir zaman geç değil, çıkın ve buradaki bu güzelliği siz de görün” görüşlerinde bulundu.



Alfert: “Bu kokuyu herkesin hissetmesi lazım”


Antalya’dan Isparta’ya gelerek Ardıçlı’daki gül bahçesini gezerek fotoğraf çekildikten sonra gül toplayan Bülent Alfert ise, “Buraya gelirken, köye girmeden aldığımız koku çok hoştu. Böyle bir kokuyu herkesin hissetmesi lazım. Her taraf doğal, güller içinde, sessiz ve sakin. Burada, bahçeler kuş cıvıltıları içinde ve göl manzarası var. Herkesin buraya mutlaka gelmesini, bu havayı ve gülleri toplamasını, enerjisini mutlaka buraya gelip harcamasının gerektiğini düşünüyorum” ifadelerine yer verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Benzin yüklü tanker kaza yaptı: Patlama riskine karşı D-130 Karayolu trafiğe kapatıldı, evler tahliye edildi Kocaeli’nin Gölcük ilçesi D-130 Karayolu’nda seyir halinde olan benzin yüklü tanker, önce üst geçit köprüsüne ardından ise 3 araca çarptı. Tankerin çekici kısmı koparken benzin ise yola saçıldı. Patlama riskine karşı yolun iki şeridi de trafiğe kapatılırken, çevredeki evlerde tahliye edildi. Edinilen bilgiye göre, Gölcük ilçesi D-130 Karayolu Yalova istikametine seyir halinde olan benzin yüklü tanker sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde araç, refüjdeki demir korkuluklara çarparak karşı şeride geçti. 150 metre boyunca duramayan tanker üstgeçit köprüsünün ayağına, ardından park halindeki iki kamyonete çarptı. Daha sonra karşı şeritten gelen hafif ticari araca çarpan tankerin çekici kısmı koptu. Kopan çekici, D130 Karayolu’ndan karşı sokağa uçtu. Kazada tanker sürücüsü hafif şekilde yaralanırken benzin ise yola saçıldı. İhbar üzerine olay yerine sağlık, polis, itfaiye ve AFAD ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri yaralı hastaneye kaldırırken, polis ekipleri ise patlama riskine karşı D130 Karayolu’nun Yalova ve İzmit istikametini trafiğe kapattı. Ayrıca çevrede bulunan binalardaki vatandaşlar da tahliye edildi. Şehir merkezinden trafik akışı sağlanıyor. Ayrıca itfaiye ve polis ekipleri vatandaşları bölgeden uzaklaştırmaya devam ediyor. İtfaiye ekipleri, patlama riskine karşı bölgeyi köpüklüyor. Patlamaya karşı tehlike olduğu için evler tahliye edildi. Çok korktuk" Patlama riskine karşı evden çıkarılan Aysel Sütlüce, “Polisler anons etti ve korkarak hemen dışarı çıktık. Kaza yapan tanker araçları ezmiş. Patlamaya karşı tehlike olduğu için evler tahliye edildi. Çok korktuk" dedi. Ömer Çengel ise "Tanker 3 aracı çarpmış. Tankerden devamlı benzin akıyor. Polisler evi boşalttı. Şu an dışarıda bekliyoruz" diye konuştu.
Ankara Mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler Resmi Gazete’de Çalışmak için bulundukları ilden başka illere giden mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin yaşadıkları sorunların giderilmesine yönelik yapılacak çalışmalar ile ilgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanarak Resmi Gazete’de yayımlanan ’Mevsimlik Tarım İşçileri ile İlgili 2024/5 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’ ile mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler getirildi. Genelge kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve aileleri için geçici yerleşim alanları oluşturulacak ve bu alanlarda eğitim, sağlık, ulaşım ve sosyal hizmetler sunulacak. Genelgeye göre, valilikler tarafından mevsimlik tarım işçilerinin yoğun olarak çalıştığı yerlerde iklim şartlarına uygun, emniyetli ve estetik prefabrik yapılar kullanılarak geçici yerleşim alanları kurulacak. Bu alanlar sel, su baskını gibi doğal afetlere karşı güvenli lokasyonlarda planlanacak ve yerleşim yerlerine elektrik, su ve kanalizasyon hizmetleri sağlanacak. Valiliklerce hazırlanan eylem planlarında belirlenen alanlara ilişkin tahsis veya protokol belgesi Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi’ne (e-METİP) aktarılacak. Sağlık hizmetleri Genelgede sağlık hizmetleri kapsamında, il sağlık müdürlükleri tarafından mevsimlik tarım işçileri ve ailelerine yönelik aşılama, kronik hastalık taramaları ve mobil sağlık ekipleri ile sağlık hizmetleri sunulacak. İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda personelinin istihdamının sağlacağı belirtilen genelgede, ”İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda sağlık personelinin istihdamı sağlanacak ve hizmet ihtiyacına göre personelin çalışma saatleri düzenlenecektir. Çalışan sağlığının korunması ve geliştirilmesi kapsamında il sağlık müdürlüklerince gerekli bilgilendirme faaliyetleri yapılacaktır” ifadelerine yer verildi. Eğitim hizmetleri Genelgeye göre çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. İl milli Eğitim Müdürlüklerince; geçici yerleşim alanlarında eğitim ve sosyal faaliyetler için oluşturulan merkezin, öncelikle çocuklar için etkin bir eğitim merkezi olarak kullanılmasının sağlanacağına dikkati çekilen genelgede şu ifadelere yer verildi: "Çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. Mevsimlik tarım işçilerinin zorunlu eğitim çağındaki çocuklarının eğitimlerini devam ettirmek üzere konu hakkında Milli Eğitim Bakanlığının ilgili yönerge/genelge hükümleri uygulanacaktır. Bu hususta şartlı nakit transferi gibi özendirici tedbirler etkin şekilde uygulanacak, çocukların okul kıyafetleri ve malzemeleri valiliklerce sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları aracılığıyla temin edilecektir. İl milli eğitim müdürlüklerince; mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının daimi ikametgahlarındaki okullarına döndüklerinde öğrenme kayıplarına yönelik telafi/yetiştirme eğitimleri yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçileri, daimi ikamet ettikleri illere geri döndüklerinde çalışma ve iş kurumu il müdürlükleri, halk eğitimi merkezleri ve mesleki eğitim merkezlerince; işçiler arasında yaygın eğitim ihtiyacı olanlar tespit edilerek eğitim ihtiyaçları karşılanacak, yetişkinlere okuma-yazma ve/veya meslek edindirme kursları, iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri ile sosyal-kültürel faaliyetler düzenlenecektir. Özel eğitim ihtiyacı bulunan çocuklar rehberlik araştırma merkezi müdürlükleri tarafından eğitim imkanlarından faydalandırılacaktır. Mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarının eğitime erişimlerinin sağlanması amacıyla il/ilçe milli eğitim müdürlükleri bünyesinde kurulan ekiplerin görevleri süresince ulaşım ihtiyaçlarının giderilmesi için gerekli tedbirler Valiliklerce alınacaktır." Genelgeye göre, İçişleri Bakanlığı, mevsimlik tarım işçilerinin güvenli bir şekilde seyahat etmeleri için gerekli trafik denetimlerini artıracak ve gece saatlerinde yolculuk yapmamaları sağlanacak. Geçici yerleşim alanlarının korunması ve asayişin sağlanması için kolluk kuvvetleri tarafından düzenli devriyeler yapılacak. Sosyal hizmetler Aile ve sosyal hizmetler il müdürlüklerince sosyal hizmetler kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin bilgilendirilmesi sağlanacağı kaydedilen genelgede kadın, çocuk, engelli ve yaşlıların sunulan hizmetlerden yararlanacağı vurgulandı. Okul çağına gelmemiş çocuklar için ise aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri ve İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından geçici yerleşim alanlarında eğitim ve bakım hizmetleri için personel görevlendirilebilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sunulan gezici kütüphane, gezici müze ve benzeri hizmetlerin geçici yerleşim alanlarında faaliyet göstermesi amacıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile koordineli çalışmalar yürütüleceği aktarılan genelgede şunlar yer aldı: "Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarına yönelik sosyal ve sportif faaliyetler yürütülecektir. İl Müftülüklerince mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin inanç ve ibadet ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli tüm tedbirler alınacak; çocuk işçiliğinin önlenmesine ve çocukların zorunlu eğitime devam etmelerinin sağlanmasına ilişkin olarak ailelerin bilgilendirilmesine yönelik çalışmalara destek verilecektir." Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi (e-METİP) Mevsimlik tarım işçisi olarak daimi ikametgahı dışında bir başka ilde çalışmak amacıyla geçici olarak yer değiştirenlerin ve ailelerinin kimlik bildirimleri, bu kişilerin yaşadıkları geçici yerleşim alanlarındaki kolluk kuvvetlerince alınacağı vurgulanan genelge şu şekilde devam etti: "Bu bildirimler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile elektronik ortamda paylaşılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için teknik altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığına e-METİP’e kayıtlı olan mevsimlik tarım işçilerinin ve aile bireylerinin kimlik numaralarını bildirecektir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kullanılmakta olan Milli Eğitim Bakanlığı e-Okul Yönetim Bilgi Sistemi’nde yer alan mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarına ilişkin kayıtlar e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin kimlik numaraları her sağlık hizmeti sunumunda alınarak, sunulan hizmetlere ilişkin bilgiler kişisel verileri içermeyecek şekilde e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Sağlık Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gerekli gördüğü takdirde e-METİP’in etkinliğinin artırılması amacıyla diğer kamu kurum ve kuruluşlarından protokole gerek duymadan kişisel verileri içermeyecek şekilde veri talebinde bulunabilecektir. Tarım alanlarının geniş bölgelere yayılması nedeniyle mevsimlik tarım işçilerinin kayıt altına alınması sürecinde kolluk kuvvetlerine kolaylık sağlamak amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı taşra teşkilatı başta olmak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluşları, muhtarlar ile ziraat odaları birlikleri ve mevsimlik tarım işçisi çalıştıran tarla veya bahçe sahipleri/işleticileri ve işverenler tespit ettikleri/çalıştırdıkları mevsimlik tarım işçilerini kolluk kuvvetlerine bildirecektir.
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.