SAĞLIK - 13 Mayıs 2019 Pazartesi 17:01

Şah damarında kan sızıntısı bulunan Somalili hasta Türkiye’de sağlığına kavuştu

A
A
A
Şah damarında kan sızıntısı bulunan Somalili hasta Türkiye’de sağlığına kavuştu

Somali’de diyaliz için katater takılmak üzere operasyon geçirdiği esnada şah damarında sızıntı meydana gelmesi sonucu boynunda kan biriken 28 yaşındaki kadın hasta, Türkiye’ye getirildikten sonra Isparta Şehir Hastanesi’nde yapılan nadir operasyonla sağlığına kavuştu.

Somali’de diyaliz için katater takılmak üzere operasyon geçirdiği esnada şah damarında sızıntı meydana gelmesi sonucu boynunda kan biriken 28 yaşındaki kadın hasta, Türkiye’ye getirildikten sonra Isparta Şehir Hastanesi’nde yapılan nadir operasyonla sağlığına kavuştu. Türkiye ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhur Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Hayalim’ dediği Şehir Hastanesi’nde yapılan tedaviye minnettar olduğunu dile getiren Somalili hasta, “Sadece ben değil, bütün Somali’dekilerin hepsi Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür ediyorlar. Allah razı olsun. Bizi karşıladılar, getirdiler, hastanede baktılar. Bunların hepsi de ücretsiz oldu diye çok teşekkür eder, Erdoğan’ın başından, elinden öperiz” dedi.


Yapılan Karotis Anrvrizmasi isimli operasyonun, hayati önem taşımakla birlikte, ileriki hayatı etkilemesi bakımından da riskli bir ameliyat olduğunu kaydeden Isparta Şehir Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Op.Dr.Ahmet Çora, “Hastamız, diyaliz hastası. Yaklaşık 6-7 ay kadar önce Somali’de muhtemel bir katater girişimi sonrasında boyundaki şah damarından bir kan sızıntısı başlamış. Daha sonra bu kan sızıntısı durmayıp, boyunda bir kitle halinde büyümüş bir şekilde bizim kliniğimize başvurdu. Bu kitlenin büyümüye devam etmesi nedeniyle, şah damarın cilt yüzeyine açılıp, hastanın hayatını tehdit edecek kanamaya neden olma gibi bir ihtimali vardı. Onun için hazırlıklarımızı hızlı bir şekilde yapıp, hastayı gerçekten riskli olacak olan bir operasyona karar verip ameliyata aldık. Yaklaşık 3 saat süren ameliyatımızdan sonra 2 gün kadar yoğun bakımımızda misafir ettik. Sonrasında servis takiplerimizde de herhangi bir sorunumuz olmadı. Bugün itibariyle hastamızda çok şükür ki herhangi bir sıkıntımız olmadan taburculuk aşamasına gelmiş durumdayız” dedi.


“Bizi en fazla risk altında bulunduran şey, hastanın çok genç ve operasyon bölgesinin yoğun sinir ve damar bulunan bölgede olmasıydı”


Operasyonun en büyük risklerinden bir tanesinin beyne giden ana damarlardan şah damarın zarar görüp, hastada kalıcı felç gibi nörolojik ve sinir kökenli sıkıntılara neden olabilmesi olduğuna dikkat çeken Op.Dr.Ahmet Çora, “En büyük riskimiz buydu. Hastamız, zaten çok genç ve 28 yaşında bir hasta. Bunun için bizi en fazla risk altında bulunduran da buydu. Bunun dışında, boyundaki kanamanın çok uzun süredir devam etmesi ve boyun anatomisini bozması nedeniyle, zaten karışık olan ve buralardan geçen yoğun sinir ağları nedeniyle buralar zarar görebilirdi. Ameliyat sonrasında yüz felci, yutma güçlüğü, dil hareketlerinde bozulma, konuşma güçlüğü ve hatta boynundan sıkıntı olup, nefes alıp vermesini sağlamak için boyundan port açılmasına kadar giden, hastanın ileriki hayatını ciddi boyutta ileriki hayatını etkileyecek komplikasyonlar olabilirdi. Çok şükür bunların hiç birisini yaşamadan, vakamızı tamamladık. Bugün de hastamızı taburcu ediyoruz” diye konuştu.


Çelik: “Bu, son derece nadir görülen bir durum”


Hastanede yaklaşık 1 aydan bu yana görev yaptığını belirten Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Op.Dr. Ersin Çelik ise, “Gelir gelmez böyle bir vaka ile karşılaşmak benim için de ilginç oldu. Çünkü bu, son derece nadir görülen bir durum. Birçok insanın, belki meslek hayatında görmeyeceği bir vaka. Bunun dışında, hastamızda bizim korktuğumuz ve ‘Komplikasyon’ dediğimiz, öngöremediğimiz hiçbir durumla karşılaşmadan, hastamızı yüzde yüz sağlıklı bir şekilde taburcu etmenin mutluluğunu yaşıyoruz” şeklinde konuştu.


Yapılan operasyonun yoğun dikkat gerektiren bir ameliyat olduğunu kaydeden Op.Dr. Ersin Çelik şunları söyledi; “Bundan sonraki süreçte, hastamızın boynundaki şişlik bir süre devam edecek. Zamanla vücuttaki bu ödem azaldıkça şişliği de azalacak. Buna bağlı, dış görünüşü de tama yakın şekilde düzelecek. Bunun dışında hastanın diyaliz tedavisi de ömür boyu devam edecek”.


Çelik ayrıca, hastanın bundan sonraki süreçte boyun sağ bölgesiyle ilgili bir sıkıntı yaşamayacağını kaydederek, “İnşallah, hastamız bundan sonraki hayatına sağlıklı bir şekilde devam edecek”.


Amram Ahmed Yusuf: “Ölmek üzereydim”


Arapça ve Somali dilinde yapılan 2 tercüme ile İhlas Haber Ajansı (İHA) Muhabiri’ne görüşlerini aktaran Somalili mülteci hasta 28 yaşındaki Amram Ahmed Yusuf ise “Somali’den geldiğimde kendimi çok kötü hissediyordum. Orada hiç uyuyamıyordum. Doktorlarla görüştüm ve ameliyat yapamayacaklarını söylediler. Ben ölmek üzereydim, kendimi çok kötü hissedince Türkiye’yi tercih ettim ve buraya geldim. Allah razı olsun, beni burada karşıladılar, tedavimi kabul ettiler” ifadelerini kullandı.


“Nasıl iyileştiğimi bilemedim”


Ameliyat sonrasında sağlığına kavuştuğu için şükrettiğini belirten Amram Ahmed Yusuf, “Ameliyattan çıktıktan sonra ben kendimi çok iyi hissettim, nasıl iyileştiğimi bilemedim. Durumum çok iyi, Allah razı olsun. Türkiye ve tüm Şehir Hastanesi doktorlarına teşekkür ediyorum, buraya geldiğimden itibaren bir buçuk ay içerisinde iyileştim” dedi.


“Erdoğan’ın başından, elinden öperiz”


Amram Ahmed Yusuf son olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile de, “Sadece ben değil, bütün Somali’dekilerin hepsi Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür ediyorlar. Allah razı olsun. Bizi karşıladılar, getirdiler, hastanede baktılar. Bunların hepsi de ücretsiz oldu diye çok teşekkür eder, Erdoğan’ın başından, elinden öperiz” ifadelerine yer verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Beşiktaş, Tayyip Talha Sanuç ile 3 genç futbolcusunun sözleşmesini yeniledi Beşiktaş, savunma oyuncusu Tayyip Talha Sanuç’un sözleşmesini 2026-2027 sezonu sonuna kadar sözleşme uzattı. Siyah-beyazlılar ayrıca Beşiktaş Futbol Akademisi’nden yetişen Serkan Emrecan Terzi, Göktuğ Baytekin ve Yakup Arda Kılıç’ın da sözleşmesini yeniledi. Yeni sezon planlaması kapsamında Beşiktaş ilk olarak iç transfere yöneldi. Siyah-beyazlılar bu kapsamda savunma oyuncusu Tayyip Talha Sanuç’un sözleşmesinin 2026-2027 sezonu sonuna kadar uzatıldığını açıkladı. Siyah-beyazlıların resmi internet sitesinden konuyla ilgili yapılan açıklamada, "Kulübümüz, 2022-2023 sezonundan bu yana Futbol A Takımımızın kadrosunda bulunan profesyonel futbolcumuz Tayyip Talha Sanuç’la 2026-2027 sezonu sonuna kadar sözleşme uzattı. BJK Nevzat Demir Tesisleri’nde Futbol Takımları Genel Koordinatörümüz Samet Aybaba ile bir araya gelen futbolcumuz Tayyip Talha Sanuç, yeni sözleşmeyi imzaladı. Samet Aybaba, yeni dönemde Kulübümüze önemli hizmetlerde bulunacağına inandığımız Tayyip Talha Sanuç’a başarılar diledi" ifadeleri kullanıldı. Serdar Topraktepe ile yeniden forma şansı bulmaya başladı 2022-2023 sezonu başında Adana Demirspor’dan transfer olan Tayyip Talha Sanuç, siyah-beyazlı forma ile oynadığı 2 sezonda 27 maçta görev aldı ve 2 gol kaydetti. Tayyip Talha, yaşadığı uzun süreli sakatlığın ardından Teknik Sorumlu Serdar Topraktepe ile birlikte yeniden forma şansı bulmaya başladı. Genç futbolcuların da sözleşmeleri yenilendi Beşiktaş, Futbol Akademisi’nden yetişen genç futbolcuların sözleşmelerini de yeniledi. Siyah-beyazlılar, Serkan Emrecan Terzi ve Göktuğ Baytekin ile 2026-2027 sezon sonuna, Yakup Arda Kılıç ile de 2027-2028 sezonu sonuna kadar sözleşme imzaladı. BJK Nevzat Demir Tesisleri’nde düzenlenen imza törenine Beşiktaş Futbol Takımları Genel Koordinatörü Samet Aybaba katıldı.
İstanbul Sarıyer’de öğretmeni yumruklayan velinin ifadesi ortaya çıktı: ‘’Çocuğumun da yanımda ağlamasından dolayı bir anlık ebeveynlik duygusuyla vurdum’’ Sarıyer’deki bir ortaokulda oğlunun okul davranışlarıyla ilgili olarak görüşmeye davet ettiği öğretmenini, yüzüne yumruk atmak suretiyle darp eden ve tutuklanarak cezaevine gönderilen şüpheli velinin ifadesine ulaşıldı. İfadesinde, okul yönetiminden ve veliden olaydan 1 ay önce şikayetçi olduğunu belirten şüpheli, ‘’Bir anda istem dışı, çocuğumun da yanımda ağlamasından dolayı bir anlık kızgınlık ve ebeveynlik duygusuyla hocaya vurdum’’ dediği öğrenildi. Sarıyer’deki bir ortaokulda 25 Nisan 2024’de iddiaya göre Türkçe öğretmeni olarak görev yapan Necla Ö., öğrencisi E.S.Ç.’nin okul davranışlarıyla ilgili olarak velisi olan şüpheli Ali Ç.’yi (51) görüşmeye davet etmiş, okula gelen şüpheli veli Ali Ç. ise müşteki öğretmeni okul koridorunda görerek herhangi bir diyaloğa girmeden öğretmenin yüzüne yumruk atmıştı. Olayın ardından gözaltına alınan şüpheli, emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi. Şüpheli veli Ali Ç., Savcılık işlemlerinin ardından çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe ‘kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten yaralama’ suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi. ‘’Oğlum ‘baba çabuk gel, beni bir odaya kapattılar kaçtım, bana bir şeyler imzalatmaya çalışıyorlar’ dedi’’ Öte yandan şüphelinin ifadesine ulaşıldı. Kimlik tespitinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) İSBAK A.Ş.’de dijital arşiv personeli olarak çalıştığını söyleyen şüpheli Ali Ç. ifadesinde, "Okul yönetimi ve sınıf öğretmeni Necla Ö.’den 26 Mart 2024’de Sarıyer Çocuk Büro Amirliği’nde ’kötü muamele’ konusundan adli olarak şikayetçi olmuştuk. 25 Nisan günü Kaymakamlık müfettişleri ile konuyla ilgili görüşmedeydim. Bu sırada eşim Neslihan Ç. beni aradı, kendisini okulun bir hizmetlisinin aradığını ve oğlumuzla ilgili bir sıkıntının olduğunu söyledi. Ardından eşimden hizmetlinin numarasını alarak durumun ne olduğunu sordum. Bana oğlumun atak geçirdiğini, öğretmenlerin yukarı almaya çalıştığını ancak oğlumun çıkmak istemediğini söyledi. Oğlumu telefona isteyince, ‘baba çabuk gel, beni bir odaya kapattılar kaçtım, bana bir şeyler imzalatmaya çalışıyorlar’ dedi. Sonrasında hizmetli ‘müdür bey geliyor’ diyerek telefonu yüzüme kapattı’’ dedi. ‘’Dalga geçer gibi ‘beni şikayet etmenin bedelini ödeyeceksin’ dedi, bir anlık sinir harbi ile vurdum’’ İfadesinin devamında, okula gittiğinde hizmetliye çocuğunun nerede olduğunu sorduğunu söyleyen şüpheli, ‘’Hizmetli bana, müdür beyin oğlumu yukarı çıkardığını söyledi. Ben de müdürün odasına çıktım. Bu sırada oğlum yanıma panik halinde ağlayarak geldi. Bana ‘baba buradan çabuk çıkalım, eve gidelim’ dedi. Korkusundan sürekli aynı şeyleri tekrarlıyordu. Müdür beyi odasına doğru yürürken Necla hocanın elinde çay bardağı ile gülerek bize doğru geldiğini gördüm. Dalga geçer gibi ‘beni şikayet etmenin bedelini ödeyeceksin’ dedi. Ben de o anda istem dışı çocuğumun da yanımda ağlamasından dolayı bir anlık kızgınlık ve ebeveynlik duygusuyla hocaya vurdum. Sonra okulun dışına çıktım, çok pişmanım. Bir anlık sinir harbi ile vurdum, bu sinir harbini ise hem şahsın tahrik edici eylemlerinden hem de babalık içgüdüsünden dolayı yaşadım’’ şeklinde konuştu.
Sakarya Kaldırımda yürüdüğü esnada otomobilin çarptığı adliye personeline acı tören Sakarya’nın Karasu ilçesinde kaldırımda yürüdüğü esnada otomobilin çarpması neticesinde hayatını kaybeden Karasu Adliyesi personeli Zahide Saatçi (58) için adliye önünde tören düzenlendi. Saatçi’nin ayakta durmakta zorluk çeken yakınları Türk bayrağına sarılı tabutuna sarılarak gözyaşı döktü. Kaza, sabah saat 08.49’da Kocaali-Karasu D-010 duble yolu Aşağı Aziziye Mahallesi mevkiinde meydana geldi. Yolun kenarında bulunan kaldırımda yürüyen ve adliye personeli olduğu öğrenilen 58 yaşındaki Zahide Saatçi’ye, yolda hızla ilerlediği esnada lastiği patlayarak kontrolden çıkan E.E. idaresindeki 54 AGG 236 plakalı Tofaş marka otomobil çarptı. Çarpmanın etkisi ile metrelerce savrulan talihsiz kadın, olay yerinde hayatını kaybetti. Taklalar atarak durabilen ve hurdaya dönen otomobilin sürücüsü de kazada yaralandı. Adliyede düzenlenen törende gözyaşları sel oldu: Cenazesi Sinop’a gönderildi Hayatını kaybeden talihsiz kadın için Karasu Adliyesi’nde bir tören düzenlendi. Törene; Sakarya Cumhuriyet Başsavcısı Osman Köse, Karasu Cumhuriyet Başsavcısı Eba Nevfel Uçar, hakimler, savcılar ve adliye personeli ile Saatçi’nin yakınları katıldı. Saatçi’nin yakınları, Türk bayrağına sarılı tabuta sarılarak gözyaşı döktü. Karasu Cumhuriyet Başsavcısı Eba Nevfel Uçar, törende yaptığı konuşmada, “Kıymetli mesai arkadaşımız Zahide Saatçi’ye Allah’tan rahmet, kederli ailesine, Karasu Adliyemize ve tüm yargı camiasına başsağlığı diliyorum” ifadelerini kullandı. Zahide Saatçi’nin cenazesi, yapılan duaların ardından toprağa verilmek üzere memleketi olan Sinop’a gönderildi. Şehit edilen kardeşinin ardından adliyede göreve başlamış Zahide Saatçi’nin, kardeşi Cevdet Özdemir’in teröristlerce şehit edilmesinin ardından 2015 yılında İstanbul Adliyesi’nde göreve başladığı ve 2022 yılından itibaren de Karasu Adliyesi’ne atanarak görevine devam ettiği öğrenildi. Öte yandan, feci kazanın araç içi kamerası görüntüleri de ortaya çıkmıştı. Görüntüde, kontrolden çıkarak savrulan otomobilin kadına çarparak takla attığı anlar yer aldı.