GENEL - 08 Haziran 2016 Çarşamba 13:02

Türk Avukattan Almanya Anayasa Mahkemesi'ne 'soykırım' Başvurusu

A
A
A
Türk Avukattan Almanya Anayasa Mahkemesi'ne 'soykırım' Başvurusu

Almanya Parlamentosu’nun 2 Haziran’da aldığı ve büyük tepkilere neden olan Ermeni soykırım kararının iptali için, Alman yargısına ilk başvuru bir Türk avukattan geldi. Avukat Melih Akkurt, Almanya Parlamentosunun aldığı sözde soykırım kararının iptali için Türkiye’de yaşayan herkesin başvuruda bulunabileceğine dikkat çekerek; “Türkiye’ye yönelik alınan bu onur kırıcı kararı iptal ettirmek için hukuki yollarımız var” dedi.
Almanya Parlamentosu’nun 2 Haziran’da aldığı ve büyük tepkilere neden olan Ermeni soykırım kararının iptali için, Alman yargısına ilk başvuru bir Türk avukattan geldi. Kamu ihaleleri ile enerji alanlarında kazandığı önemli davalarla öne çıkan Ankaralı Avukat Melih Akkurt, parlamentonun aldığı kararın yok sayılması için Almanya Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulundu. Akkurt “Uluslararası örnekler ve Alman hukuku haklı olduğumuzu gösteriyor. Birkaç gün içinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne de gideceğim. Sonuçta hukukun evrensel ilkelerinin kazanacağına eminim“ dedi.
KARAR YOK HÜKMÜNDE
Avukat Melih Akkurt’un titiz bir çalışmayla hazırladığı dava dilekçesinde, kararın neden iptal edilmesi gerektiği hukuki gerekçeleriyle anlatıldı. Almanya’nın Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’ne taraf olduğu belirtilen dilekçede, Almanya Anayasasının 25. Maddesinin de devletler hukukunun yasalardan üstün olduğu hükmünü içerdiği belirtildi. Dilekçede, “Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’nin 6. maddesinde soykırımın ancak mahkeme kararıyla tespitinin yapılabileceği hususu dikkate alındığında yargı kararı olmaksızın yasama organı tarafından çıkarılan yasa, açık ve bariz yetkisizlik nedeniyle yok hükmündedir“ denildi.
AİHM KARARLARI VAR
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Dairesi’nin 15 Ekim 2015 tarihinde açıkladığı İsviçre kararında da, soykırım suçuyla ilgili net ifadelere yer verildiği belirtilen dilekçede, 27510/08 sayılı kararda böyle bir suçun varlığına ancak eylemin yapıldığı ülkenin yetkili ceza mahkemesi veya yetkili Uluslararası Ceza Mahkemesi (Lahey Adalet Divanı) karar verebileceğinin belirtildiği vurgulandı. Ayrıca yine bu kararda, parlamentoların, hükümetlerin, akademik kuruluşların 1915 olayları hakkında soykırım kararı veremeyeceği de net bir şekilde ifade edildiğinin de altı çizildi.
EVRENSEL HUKUK İLKELERİ İHLAL EDİLDİ
Dilekçede, Alman Parlamentosu’nun aldığı kararın aykırı olduğu hukuk ilkeleri ve yasalar da şöyle sıralandı: Yasa ile evrensel hukukta, mahkeme kararı olmadan kimsenin suçlu sayılamayacağı ilkesi açıkça ihlal edildi. Yasa, Alman Anayasası’nın 3. maddesinde güvence altına alınan eşitlik ilkesine aykırı. Yasa ile yargı hakkı ve adil yargılanma hakkı ihlal edilerek Anayasa’nın 19. maddesinin 2. bendinde yer alan hakkın özüne dokunma yasağı ihlal edildi. Yasa hukuksal dayanaktan yoksun biçimde Türk ve Ermeni milletini karşı karşıya getirdiğinden ve Türk ve İslam karşıtlığı yarattığından Anayasa’nın “Önsöz”ünde yer alan Alman Milletinin “dünya barışına hizmet etmek” amacına aykırı.
SAVUNMA BİLE ALMADILAR
Avukat Melih Akkurt, Almanya Parlamentosu’nun sözde soykırım kararında normal bir kanun çıkarma yolunu bile izlemediğini belirtirken, “Komisyon kurup araştırma dahi yapmadan, deliller ve diğer konularda hiçbir çalışma yapmadan, Türkiye ve Türklerden en küçük bir değerlendirme ve savunma alınmadan ve Türkiye ve Türklere herhangi bir itiraz yolu veya delil sürme yolu açılmadan bu karar alındı“ dedi.
BM İnsan Hakları Bildirgesi’nin 11. Maddesine göre de, hakkında bir cezai suçlama bulunan kimsenin bu iddialarla ilgili kamuya açık ve hukuki bir şekilde yargılanıp savunması yapılmadan ve hukuka uygun yargılama yapılıp kanun nezdinde suçluğu ispat edilmeden masum kabul edileceğine dikkat çeken Akkurt, şöyle devam etti: “Hukuksal alt yapımızın çok sağlam olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle de hukukçu olarak bu konudaki ilk başvuruyu yaptık. Normal şartlarda Anayasa Mahkemesine başvurmak için önce iç hukuk yollarının tüketilmesi gerekir. Ancak sözde soykırım kararına karşı herhangi bir normal hukuk yolu olmadığından doğrudan Anayasal şikâyet başvurusu yoluna gittik. Bu süreci yakından ve büyük bir titizlikle takip edeceğiz. Hukuki sürecin Türkiye lehine sonuçlanacağından hiç şüphem yok.”
HERKES BAŞVURABİLİR
Avukat Akkurt sözde soykırım kararının iptali ile ilgili her Türk vatandaşının Almanya Anayasa Mahkemesi’ne başvurabileceğini belirterek, “Alman Parlamentosunun aldığı bu sözde soykırım kararına karşı çıkmak isteyenler harekete geçmeli ve tüm anayasal hakları kullanmalı. Türkiye’de yaşayan her vatandaşımızın bu başvuruyu yapma hakkı var. Türkiye’ye yönelik alınan bu onur kırıcı kararı iptal ettirmek için hukuki yollarımızı kullanmalıyız” çağrısında bulundu.
BAŞVURU ÖNCESİ HANGİ ÇALIŞMALAR YAPILDI?
Avukat Melih Akkurt, başvuru öncesi ‘1948 BM Bildirisini, Alman Devletler Ceza Kanununun 6. Maddesi, Akayesu kararı ( Ruanda), Srebrenica Kararı ( sırp katliamı) ve AİHM 2015 Perinçek kararını incelendi ve başvuru dilekçesinde bu örnekler kullanıldı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Uçağın düştüğü gören vatandaşlar, o anları anlattı Libya Genelkurmay Başkanı Al-Haddad’ı taşıyan uçağın düşmesin ardından vatandaşlar o anları anlattı. Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al-Haddad’ı taşıyan 9H-DFJ kuyruk numaralı Falcon 50 tipi uçağın Haymana ilçesi Kesikkavak köyü yakınlarında düşmesi sonrası köylüler gördüklerini anlattı. Evinde istirahat ettiği sırada bir patlama sesi geldiğini ifade eden vatandaş, "İkinci patlama sesi gelince herkes sokağa döküldü. Biri trafo patlamış dedi. Sonradan uçağın düştüğünü durduk. Zaten parçaları hep görünüyordu. Sonra Jandarma ekipleri gelince bizleri oradan çıkarttılar. Oradan sağ çıkma ihtimalleri yok, kötü bir patlama oldu. Herkese geçmiş olsun" dedi. Gazi Özgür’se saat 20.00-21.00 sıralarında yüksek bir patlama sesi duyduğunu ifade ederek, "Bir de yoğun bir sis ve hafif bir yağmur vardı. Patlamanın neticesini bilemediğimizden dolayı anlık haberler yayılmaya başladı. Haberler yayılmaya başlayınca arabaya bindim. Bölgede Jandarma ekipleri dronlarla arama yapıyorlardı. Deprem oluyor ve depremden önce gelen patlama sesi gibi bir ses geldi. Kalıntıları ilk gençler görünce Jandarmaya haber vermişler. Jandarma da olay yerine geldi ve herkesi uzaklaştırdı. Uçağın enkazı bulundu" diye konuştu. Olayı anlatan Gökhan Tekin ise, "Otelde teknik servis olarak çalışıyorum. Bir patlama sesi duydum. Otelde doğalgaz patlaması oldu diye bizim otelin ismini verdiler. Bizim otelde öyle bir patlama olmadı. Sonra uçak düştüğünü söylediler. Uçak parçaları vardı, ceset vardı jandarma sokmadı bizi oraya. Ses büyüktü, deprem oldu ya da bomba patladı sandık ama sonradan uçağın düştüğünü öğrendik" şeklinde konuştu.
Ankara İletişin Başkanı Duran’dan düşen uçakla ilgili açıklama İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Libya Genelkurmay Başkanını taşıyan uçağın düşmesi ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İletişim Başkanı Duran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, uçağın elektrik arızası nedeniyle acil durum bildirdiğini belirterek, "23 Aralık 2025 günü Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al Haddad ve maiyetindeki dört kişi ile üç mürettabatı taşıyan bir özel jet, 20:17’de Esenboğa havalimanından kalktıktan sonra 20:33’te hava kontrol merkezine elektrik arızasından kaynaklı acil durum bildirmiş ve acil iniş talebinde bulunmuştur. Uçak hava kontrol merkezi tarafından tekrar Esenboğa havalimanına yönlendirilmiş ve havalimanında gerekli önlemler alınmaya başlamıştır. Acil iniş için alçalmaya başlayan uçak 20:36’da radar ekranından kaybolmuş ve sonrasında irtibat kurulamamıştır" ifadelerine yer verdi. Olay yerinde gerekli çalışmaların devam ettiğini ve sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar edilmesi gerektiğini vurgulayan Duran, "İçişleri Bakanlığımıza bağlı ekiplerce başlatılan arama faaliyetleri sonucunda düştüğü anlaşılan uçağa ait enkaza ulaşılmış olup, ilgili tüm kurumlarımızca gerekli çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir. Bu süreçte başta basın-yayın kuruluşlarımız olmak üzere kamuoyumuzun sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar etmesi; bunun haricinde sosyal medyadaki teyitsiz bilgi, spekülasyon ve komplo teorilerini dikkate almaması, dezenformasyon girişimlerine prim verilmemesi adına oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.
Kars Masalsı yolculuğun son durağı: Turistik Doğu Ekspresi Kars’ta coşkuyla karşılandı Türkiye’nin en prestijli demiryolu rotalarından biri olan ve Ankara’dan yola çıkan Turistik Doğu Ekspresi, kış sezonunun en yoğun seferlerinden birini tamamlayarak son durağı olan Kars’a ulaştı. Yaklaşık bin 300 kilometrelik etkileyici bir parkuru geride bırakan tren, Kars Garı’nda büyük bir coşkuyla karşılandı. Yolcuları Kars Garı’nda karşılayan Vali Ziya Polat, yolculara hoş geldin dileklerini ileterek karanfil takdim etti. Kars’a Ankara’da geldiğini ifade eden İrem Büğrü, "Ankara’da Kars’a turistik tren ile geldik. Her şey çok güzeldi. Çok güzel karşılandık. Kars halkına teşekkür ediyorum" dedi. "Sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik" Turistik Doğu Ekspresi ile Kars’a gelen TCDD Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı Şems Çakıroğlu, "Biz Kars’a trenimizi dün Ankara’dan 13.55’de yola çıkardık. Yüzlerce kişiyle beraber inanılmaz keyifli, neşeli bir yolculukla buraya kadar geldik. Öncesinde Erzincan’a uğradık. Erzurum’a uğradık. Kars’a geldik, inanılmaz sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik. Çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Kars’ın marka şehir olduğunu dikkat çeken Vali Ziya Polat, "Kars’ın soğuk gecesinde sıcak bir karşılama ile Turistik Doğu Ekspresi Kars’a, Kars’ta Turistik Doğu Ekspresi’ne kavuştu. Tabi Kars’ın en önemli turizm markalarından biri olan Turistik Doğu Ekspresi buraya yolcu edenlere teşekkür ediyoruz. Gazi Kars’ımız Ani, Çıldır, Sarıkamış, Şehitler diyarı Baltık mimarisi ile bu bölgenin, ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarından biri artık, bu turizm merkezi olma yolunda tabi ki Turistik Doğu Ekspresi başlangıç noktası, buraya çok büyük bir marka kattığını hepimiz biliyoruz. Kars’a gelen misafirlerimize hoş geldiniz diyoruz" şeklinde konuştu. Daha sonra gar binasına geçen yolcuları burada aşıklar türküleriyle karşıladı. Yolcular son olarak çıkıştı ateşle yakılan Kars yazısıyla otellerine uğurlandı. Öte yandan, Turistik Doğu Ekspresi’nin şehre gelişiyle birlikte Kars’taki otellerde doluluk oranları yüzde 100 seviyesine ulaştı. Geceyi Kars’ta geçirecek olan yolcular sabahın ışıklarıyla sırasıyla UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki tarihi şehir Ani Ören Yerini gezecek. Donmuş Çıldır Gölü üzerinde atlı kızak keyfi yapacak. Kars Mutfağının olmazsa olmazı Kaz eti ve gibi yöresel lezzetlerin tadına bakacak.