POLİTİKA - 27 Mart 2017 Pazartesi 21:01

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Sınırsız başkan yardımcısı atamaktan bahsediyor, böyle çocukça bir yaklaşım olur mu?”

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Sınırsız başkan yardımcısı atamaktan bahsediyor, böyle çocukça bir yaklaşım olur mu?”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Sınırsız başkan yardımcısı atamaktan bahsediyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Sınırsız başkan yardımcısı atamaktan bahsediyor. Bin 500’e kadar başkan yardımcısı. Böyle çocukça bir yaklaşım olur mu? Biz 36 bakanla devraldık, başbakan dahil 25 kişilik kabine oluştu o zaman. Herkese lütufta bulunan iktidarlar oluşturmadık. Tek başına hükümetin güzelliği burada” dedi.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Show TV-Habertürk TV-Bloomberg HT ortak canlı yayınında açıklamalarda bulundu. 27 Mart 1994’te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmesinin üzerinden 23 yıl geçtiği hatırlatılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstanbul gibi bir muhteşem şehre 1994’ün 27 Mart’ında belediye başkanı olarak göreve başlamak mutluluk vesilesiydi. CHP’den devraldık. O zaman İstanbul Büyükşehir Belediyesinin 2.5 milyar dolar borcu vardı. Sadece finans olayı değil, İstanbul susuzdu, çöp dağları vardı, hava kirliliği vardı. Finans yönetiminin yanında insan yönetimini ele aldık ve tabii insan yönetimiyle finans yönetimi başarılı şekilde ele alınınca süratle mesafe aldık. O zamanlar doğalgaz İstanbul’un geneline yaygınlaşmış değildi. 50 bin haneye ulaşmıştı ve ’süratle hava kirliliğini çözebilmek için doğalgazı yaygınlaştırmak gerekir’ dedik ve ana hatları yaygınlaştırmak için adımlarımızı attık. Öbür taraftan çöp dağlarını yok etmeye başladık. Suda bir sektör oluşmuştu. Nasıl benzin istasyonları varsa su satış istasyonları vardı. Plastik bidonlar o ara ciddi manada yaygınlaşmıştı. Çünkü evde su akmıyor. Istranca Dağları’ndan su getirdik” dedi.



“Cumhurbaşkanının Meclisi fesih yetkisi yok, yalan söyleme”


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeni sistemde cumhurbaşkanının TBMM’yi fesih edebileceğine ilişkin sözlerini değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sayın Kılıçdaroğlu’nun 18 maddeden haberi yok. Cumhurbaşkanı 5+5 iki dönem seçilir. Cumhurbaşkanının Meclisi fesih yetkisi yok. Dürüst ol, yalan söyleme. Dinleyenler de zannediyor ki cumhurbaşkanının fesih yetkisi var. Böyle bir şeyi niye söylüyorsun? Cumhurbaşkanının Meclisi fesih yetkisi yoktur. Meclisin bir erken seçim yapma yetkisi var mıdır? Meclisin böyle bir karar alma yetkisi var. Ama bunu Meclis alır. OHAL ile ilgili olarak cumhurbaşkanı, tamam OHAL kararı için adım atar. Ama bunu attığı zaman Meclise gider ve Meclis bu OHAL kararını ne yapar, onar veya onaylamaz. Onadığı takdirde OHAL devreye girer. Onaylamazsa devreye girmez. Cumhurbaşkanı kararnamelerinin ne yasa ne de anayasa üzerinde hükmü yoktur. Hakkında anayasal ya da yasal bir madde varsa kararname çıkaramaz cumhurbaşkanı. Güçlü, denetim mekanizması ağır olan bir parlamento var” ifadelerini kullandı.



“Sınırsız başkan yardımcısı atamaktan bahsediyor, böyle çocukça bir yaklaşım olur mu?”


CHP liderinin yeni sistemle cumhurbaşkanının sınırsız başkan yardımcısı atayabileceğine ilişkin iddialarını da yalanlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sınırsız başkan yardımcısı atamaktan bahsediyor. Bin 500’e kadar başkan yardımcısı. Böyle çocukça bir yaklaşım olur mu? Biz 36 bakanla devraldık ve aldığımız 36 bakanla, başbakan dahil 25 kişilik kabine oluştu o zaman. Şu anda da ya 27’dir ya 28. Herkese lütufta bulunan iktidarlar oluşturmadık. Tek başına hükümetin güzelliği burada. Mevcut kabine, mevcut hükümet 2019 Kasım’ına kadar bu işi hayırlısıyla götürecektir. Hükümet kabinede değişiklikler yapabilir, birleştirebilir, şu olur, bu olur. Mevcut hükümetin tasarrufudur. Benim bir tasarrufum yok. Hükümetle bazı görüşmeler yaparak yenilemelere gidilir gidilmez, Sayın Başbakan’la aramızdaki görüşmeyle alakalı bir konudur. Şahsımla tasarruf yapamam” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Arnavutköy’de öğrencilere ‘trafik bilinci’ eğitimi verildi Arnavutköy’de polis ve jandarma ekipleri tarafından Trafik Haftası nedeniyle ilkokul öğrencilerine ‘trafik bilinci’ eğitimi verildi. Öğrenciler doyasıya eğlenirken aynı zamanda trafikte yapılması gereken davranışları öğrendi. Arnavutköy’de İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Trafik Büro ekipleri ve İlçe Jandarma Komutanlığı Trafik Jandarması tarafından Trafik Haftası nedeniyle ilçede bulunan ilkokul öğrencilerine trafik bilinci eğitimi verildi. Ekipler çocuklara trafik levhalarının anlamlarını, yaya geçidi kullanımının önemi ve doğru kullanılmasına yönelik bilgiler verdi. Öğrenciler aynı zamanda trafik eğitim parkuruna kurulan simülasyon ile hem sürücülerin hem de yayaların yapması gereken kurallar doğrultusunda bilinçlendirildi. Öğrenciler polis ve jandarma ile yaptıkları derste hem doyasıya eğlendi hem de bilgilendi. “Kurallara uyduktan sonra hem kendi hem de karşımızdaki insanların hayatının söz konusu olduğunu öğretiyoruz” Eğitim programı hakkında bilgi veren Arnavutköy Belediye Başkanı Mustafa Candaroğlu, “Çevremizdeki okullarımızdan öğrencilerimizi buraya davet ediyoruz. Trafik Haftası olması sebebiyle çocuklarımız öncelikle sınıflarda teorik eğitimleri aldılar ve uygulamalı eğitime geçtiler. Amacımız toplumumuzun trafiğin toplu hareket edebilme algısını geliştirdiğini evlatlarımıza ve gençlere öğretmek. Kurallara uyduktan sonra hem kendi hem de karşımızdaki insanların hayatının söz konusu olduğunu öğretiyoruz. Yeni dönemde buraları geliştirerek ve eğitim alan evlatlarımızın sayısını arttırarak devam edeceğiz” şeklinde konuştu. “Polislerle ders işlemek çok eğlenceliydi” Eğitime katılan öğrencilerden Muhammet Hamza Ertaş, “ Bize nasıl araba sürmemiz gerektiğini, geçitleri nasıl kullanmamız gerektiğini ve trafik levhalarının anlamlarını öğrendim. Polislerle ders işlemek çok eğlenceliydi” ifadelerini kullandı.
Hatay Afetzede çocuğun akülü arabayla annesinin mezarını ziyareti yürekleri dağladı Hatay’da depremin ilk günlerinde enkaz altındaki vatandaşları yaşatmak amacıyla görev alan sağlıkçı Havva Aydanur Ertuğrul, depremde annesini kaybeden Kerim’in annesinin mezarına akülü arabayla gitme hayalini gerçekleştirdi. Asrın felaketinde vefat eden annesinin mezarını akülü arabasıyla ziyaret eden 8 yaşındaki Kerim’in davranışı yürekleri dağladı. Kahramanmaraş merkezli depremlerde en çok yıkıma uğrayan Hatay’da, binlerce insan hayatını kaybetti. İnsanların yıllardır yaşadıkları evler, deprem sonrası mezarları olmuştu. Depreme Antakya ilçesi Küçükdalyan Mahallesi’nde ailesiyle birlikte yakalanan 8 yaşındaki Kerim Sarıgül’ün 40 yaşındaki annesi Aslı Sarıgül de asrın felaketinde hayatını kaybetti. Depremde annesini kaybeden Kerim, doğum gününde okula ziyarete gelen sağlıkçı Havva Aydanur Ertuğrul’la tanıştı. Sağlıkçı Ertuğrul, akülü arabayla annesinin mezarına gitmek isteyen Kerim’in hayalini gerçekleştirmek için çalışmalara başladı. Kerim’in hayalini gerçekleştirmek isteyen Erduğrul, istediği akülü arabayı Kerim’e hediye etti. Hayalini gerçekleştiren afetzede Kerim’e mezarlık ziyaretinde sağlıkçı Ertuğrul da eşlik etti. Yürekleri dağlayan ziyarette Kerim, annesinin mezarı başında dua okuduktan sonra çiçekleri suladı. 8 yaşındaki Kerim’e akülü arabayı almasını sağlayan Havva Aydanur Ertuğrul, Kerim’in hayalini gerçekleştirmesinin mutluluğunu ve gururunu buruk yaşadı. “Akülü arabayla annemin mezarına geldim ve çok mutluyum” Akülü arabasıyla annesinin mezarını ziyaret eden afetzede Kerim, “Depremden sonra evimiz ve okul yıkılmıştı. Ben buraya bahçemize geldim. Buradaki okula yazdırıldım. Havva abla, doğum günümde okulumuza pasta getirdi. O zamanda arkadaşlarıma benim doğum günüm olduğunu söyledim. Havva abla elinde pastayla gelince arkadaşlarım Kerim’e mi getirdiniz dediler. Havva ablam evet dedi. O zaman tanıştık. Bana ev yaptı. Hayalimi gerçekleştirdi. Akülü araba aldı. Akülü arabayla annemin mezarına geldim ve çok mutluyum” dedi. “8 yaşındaki bir çocuk için annesinin mezarının başında bize ev yapılıyor demesi kolay bir şey değil” 8 yaşındaki afetzede Kerim’in hayalini gerçekleştiren sağlıkçı Havva Aydanur Ertuğrul, “Biz Kerim’le depremden sonra tanıştık. Depremde annesini kaybetti. Bizden bir istekte bulundular. Yaşadıkları konteynere ve çadıra fareler geliyordu. Zemin desteği verir misiniz dediler. Sahaya görmeye gittiğimizde ev yapmaya karar verdik. Kerim bizden akülü araba istedi. Akülü arabayla annesinin mezarına gitmek istiyordu. Biz evi yaparken akülü arabasını da aldık. Şimdi Kerim’in annesinin mezarının başındayız. 8 yaşındaki bir çocuk için annesinin mezarının başında bize ev yapılıyor demesi kolay bir şey değil. Akülü araba istemesi ve bizim bunu sağlamamız kolay değil. Dernek olarak Kerim ve diğer çocukların yanındayız” ifadelerini kullandı.
Adana Binlerce kuşun bulunduğu Atatürk Parkı çocuklu ailelerin vazgeçilmezi oldu Adana’da kentteki kuşların uğrak noktalarından biri olan Atatürk Parkı, sahip olduğu yoğun kuş popülasyonu nedeniyle çocuklu ailelerin vazgeçilmezi oldu. Atatürk Parkındaki 3 ile 5 bin arasında kuş popülasyonu dikkat çekiyor. Park kuş ile birlikte çeşitli hayvanların da bulunması nedeniyle aileler tarafından sıkça tercih ediliyor. Çocuklarının hayvan sevgisi nedeniyle sık sık Atatürk Parkı’na geldiklerini belirten aileler, kuşların ve parkın kent için önemli bir değer olduğuna dikkat çekiyor. "Kuşlar artık burada bir simge gibi" Parka 3 yaşındaki oğlu Ahmet ve 8 yaşındaki kızı Zeynep ile sıkça geldiğini belirten Aydın Geçer, Atatürk Parkı’nın kuşlar ile birlikte Adana için çok değerli bir konum olduğunu söyledi. Kuşların parka güzellik kattığını belirten Geçer, "Kuşlar artık burada bir simge gibi oldu. Harika bir görüntü, çocukların gezdiği ve eğlendiği oksijen dolu bir yer. Bu kuşlar burada olmazsa parkın değeri düşer diye düşünüyorum. Gördüğünüz bütün ağaçların tepelerinde kuşların hem yuvaları vardır, hem de kuşlar için gölge oluyor. Parkta bulunan havuzu da kullanıyorlar mesela. Biz sürekli burada çocuklarımızla birlikte gezmeye geldiğimizde gördüğümüz için biliyoruz. Bu kuşlar burası için bir değerdir diyebilirim" dedi. "Parkta 3-5 bin arasında kuş potansiyeli var" 36 yaşında olduğunu ve emekli büyüklerinden yıllar içerisinde duyduğuna göre parkta 3 ile 5 bin arasında kuş potansiyeli bulunduğunu kaydeden Geçer, "Bildiklerime ve duyduklarıma göre parkın 3 bin ile 5 bin arasında kuş potansiyeli var. Parkın arka taraflarında ve burada olmak üzere. Kuşlar genelde bu noktada oluyorlar. Bütün Adana’daki kuşları besleyen yer diyebilirim burası için. Bütün dağılan her yerdeki güvercinleri gördüğünüzde emin olun ki buradan gitmiştir diyebilirim" şeklinde konuştu. Parkta yer alan ve çiçek açmış durumda bulunan mercan ağacının kuşların favori ağacı olduğundan söz eden Geçer, "200 tane kuş oluyor buradaki ağaçta. Şu anlık durumda da ağacın üzerinde 100-150 tane vardır. Bu mercan ağacı 3 defa açtığı için ağaçta sık bulunan böcekler kaynaklı özellikle belki bu ağaçta duruyor olabilirler" ifadelerini kullandı. "Burası çok özel bir yer, çarşıya geldiğimizde mutlaka uğruyoruz" Parka bebek pusetiyle çocuğunu gezdirmeye gelen Safer Oğuzalp de parkta bulunan kuşlar ve diğer hayvanların çocuklar üzerindeki olumlu etkisini anlattı. Parktaki hayvan popülasyonunun park için özel bir anlam ifade ettiğinden bahseden Oğuzalp, "Biz çocuğumuzla geliyoruz. Burada güvercinler, kumrular, serçeler var. Çocuk da hayvanları gördüğü zaman çığlık çığlığa seviniyor. Aynı zamanda parkta başka hayvanlar da oluyor. Burası çok özel bir yer, mutlaka her çarşıya geldiğimizde bir uğruyoruz bu taraflara. Parklar için de kuşlar önemli, çocuklar için daha da önemli. Hayvan seviyorlar bu sayede. Kuş olsun, kedi, köpek olsun hiç fark etmiyor. Parka da güzel bir değer ve anlam katıyor" sözlerine yer verdi. Aynı zamanda Atatürk Parkı’nın ağaç popülasyonu olarak da çok zengin olduğunu kaydeden Oğuzalp, sözlerine şöyle devam etti: "Atatürk Parkının ağaç popülasyonu da çok güzel. Bu ağaç ve diğer ağaçlar, dutlar, çamlar, çiçekler, renkler. Çocuğu yarım saat çıkardığımız zaman ayrı bir enerjisi değişiyor. Havalanıyor, mutlu oluyor. Akşam bile uyurken zorlanıyor, tekrar tekrar gelmek istiyor. Çok güzel bir yer, temiz aynı zamanda. Daha farklı ağaçlar da olsa daha da güzel olur ama buranın kombinasyonu bence yeterli şu anda. Çok iyi yani."
Rize 5 yaşındaki ikiz kardeşler yaptıkları resimler ile görenleri hayran bırakıyor Rize’de yaşayan 5 yaşındaki ikiz kardeşler tuvale yaptıkları resimler ile görenleri hayran bırakıyor. Rize’de yaşayan 5 yaşındaki Kerem ve Beren Baş isimli ikiz kardeşler 1 yaşlarından itibaren resim çizmeye başladı. İlk olarak evin duvarlarını boyayan minik kardeşlerin yeteneğini keşfeden baba Halil Baş, çocuklarının yeteneğini geliştirmeye çalıştı. Baba evin duvarları ve kapılarının ardından küçük resim kağıtlarında minik kardeşleri boyama yaptırdı. Ardından daha büyük kâğıda geçen kardeşler, daha sonrasında tuval üzerinde çalışmalarına başladı. Doğada gözlem yaparak pastel boya ile tuvale yansıttıkları resimleri kurdukları atölyede akrilik boyalarla renklendiriyor. İkiz kardeşler bugüne kadar 22 tane çalışmasını atölyelerinde sergiliyor. İkiz ressamların en büyük desteklerini ailelerinden almasıyla birlikte büyüdüklerinde ‘Picasso’ gibi ünlü birer ressam olmak istiyorlar. “Renklerin içinde kayboluyorlar” İki kardeşin 1 yaşından itibaren boyama yağmaya başladığını ifade eden baba Halil Baş, “Kerem ile Beren 1 yaşından itibaren oyunla resim yapmayı öğrendiler. Fırçalarla, kalemlerle oynayarak boyamayı öğrendiler. Bir sabah kalktık. Evin duvarına onları resim çizerken gördük. Eşimle beraber görünce çok şaşırdık. Önce şaşırdık ama onları sonrasında destekledik. Duvar resimleri ardından küçük kağıtlara resim yapmaya başladılar. Daha sonradan büyük resim kağıtlarına ve en sonda büyük tuvallere yansıttılar. Doğayı izleyici bir şekilde tuvale yansıtıyorlar. Daha sonrasında atölyemize geliyoruz. Atölyemizde akrilik boya ve yağlı boyayla resimlerini son aşamaya getiriyorlar. Çocuklar atölyede zaman geçirirken çok mutlu oluyorlar. Renklerin içinde kayboluyorlar. Onlar için bu atölyeyi açtık” şeklinde konuştu. “Resim yaparken çocuklar gündelik hayattan tamamen uzaklaşıyor” Çocukların resim yapmaya başladıklarını gündelik hayattan tamamen uzaklaştığını belirten Halil Baş, “Resim yaparken çocuklar gündelik hayattan tamamen uzaklaşıyor. Renklerin içine ciddi manada dalıyorlar. Resimlerine odaklanıyorlar. Buradayken çocuklar kendilerini bambaşka hissediyor. Çıktıktan sonra da aynı şekilde. Kızım Beren, oğlum Kerem’e göre daha yetenekli. Kıyaslama yapmıyorum. İlerde büyük bir ressam olmalarını isterim. Picasso’nun şöyle bir sözü var, ‘Rafael gibi resim yapmak 1 yılımı aldı. Bir çocuk gibi resim yapmak ise bir ömrümü aldı’ diye. Çocuk gibi resim yapabilmek çok zor. Çünkü onlar kaygılardan uzak kendilerini ifade ediyorlar” ifadelerini kullandı. “Vaktimizin çoğunu atölyede çalışarak, oynayarak geçiriyoruz” Büyüyünce ressam olmak istediğini vurgulayan minik ressam Kerem Baş, “Beren’in ikiz kardeşiyim. 5 yaşındayım. Rize’de yaşıyorum. En sevdiğim kitabın ismi nokta. Çünkü içerisinde herkesin resim yapabileceğini anlatıyor. Vaktimizin çoğunu atölyede çalışarak, oynayarak geçiririz. Renklerin içerisinde kayboluyorum. Çok mutlu oluyorum. Büyüyünce ben ressam olacağım” derken, Beren Baş ise, “5 yaşındayım. Rengarenk kelebekler ve Gökkuşağı çizmeyi çok seviyorum. Resim yaparken çok mutlu oluyorum” diye konuştu.