ASAYİŞ - 22 Mayıs 2017 Pazartesi 17:37

Nokta dergisi yöneticilerine 22,5 yıl hapis

A
A
A
Nokta dergisi yöneticilerine 22,5 yıl hapis

Kapatılan Nokta dergisi Genel Yayın Yönetmeni Cevheri Güven ile Yazı İşleri Müdürü Murat Çapan, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı isyana tahrik” suçundan 22 yıl 6’şar ay hapse mahkum edildi.

Kapatılan Nokta dergisi Genel Yayın Yönetmeni Cevheri Güven ile Yazı İşleri Müdürü Murat Çapan, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı isyana tahrik” suçundan 22 yıl 6’şar ay hapse mahkum edildi. Mahkeme, sanıklar hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarırken, derginin toplatılan nüshalarının imhasına karar verdi.


Kapatılan Nokta dergisi Genel Yayın Yönetmeni Cevheri Güven ile Yazı İşleri Müdürü Murat Çapan’ın “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı isyana tahrik” ve “Terör örgütü propagandası yapmak” suçlarından yargılandıkları dava karara bağlandı. İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya sanıklar Murat Çapkın ve Cevheri Güven katılmadı. Sanıklar adına duruşmada hazır bulunan avukat Ömer Tekin Türker, mahkeme heyetine yazılı savunma dilekçesi sundu. Sanıkların avukatı Türker, delil durumu ve savunmalarının dikkate alınarak müvekkilleri hakkında beraat kararı verilmesini istedi.


Mahkeme heyeti sanıklar Cevheri Güven ve Murat Çapan’ı “Halkı, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı isyana tahrik” suçundan 22 yıl 6’şar ay hapse çarptırdı. Kaçma ve saklanma ihtimallerinin bulunmasını gerekçesiyle sanıkların hüküm ile birlikte tutuklanmalarına karar veren mahkeme, bu nedenle haklarında tutuklanmalarına yönelik yakalama emri düzenlenmesine hükmetti.


Mahkeme, Nokta dergisinin dava konusu 14 Eylül 2015 ve 2 Kasım 2015 tarihli nüshalarının dosyada delil olarak saklanmasına, toplama kararı verilen diğer nüshaların ise imhasına hükmetti. Öte yandan, her iki sanığın da “terör örgütü propagandası yapmak” suçundan beraatına karar verildi.



2015 seçimlerini sabote etmeye çalıştıkları iddia edilmişti


İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca Nokta dergisinin 24’üncü sayısında Güven ve Çapan’ın yayınlamış oldukları dergide demokratik olarak yapılan Kasım 2015 seçimini sabote etmeye çalıştıkları gerekçesiyle “Türkiye Cumhuriyeti hükümetine karşı silahlı isyana tahrik” suçundan 15 yıldan 20 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istenmişti. Soruşturma aşamasında tutuklanan her iki sanık da 25 Aralık 2015 tarihli ilk duruşmada tahliye edilmişti.



İkinci iddianame montaj fotoğraf nedeniyle hazırlanmıştı


Nokta dergisinin 18’inci sayısının kapak sayfasında ise Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, arkasında şehitlerimize ait Türk bayrağı asılı tabutlar bulunduğu halde cep telefonu ile gülümseyerek öz çekim yaparken gösterir montajlama bir fotoğraf nedeniyle sanıklar hakkında ikinci bir iddianame hazırlanmıştı. “Terör örgütü propagandası yapmak” suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis istemiyle hazırlanan iddianame, aynı mahkemede birleştirilmişti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Nihat Tokat: "Projeleri hayata geçirebilmek için sizlerin desteğine ihtiyacım var" Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Başkan Adayı Nihat Tokat, "Şeref ve doğruluğun bir Fenerbahçe çizgisi olduğu algısını camiamız ve ülkemizin hak ettiği gibi tekrar güçlendirmek için şevkle çalışacağımızı beyan ederim. Ekibimle birlikte tüm projeleri hayata geçirebilmek için sizlerin desteğine ihtiyacım var. Çok genç bir ekibim var, çok iyi Fenerbahçeliler" dedi. Fenerbahçe Seçimli Yüksek Divan Kurulu Toplantısı, Fenerbahçe Spor Kulübü Faruk Ilgaz Tesisleri’nde yapılıyor. Toplantıda konuşma yapan Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Başkan Adayı Nihat Tokat, "Yüksek Divan Kurulu başkanlığı onur ve ayrıcalığına talibim. Şeref ve doğruluğun bir Fenerbahçe çizgisi olduğu algısını camiamız ve ülkemizin hak ettiği gibi tekrar güçlendirmek için şevkle çalışacağımızı beyan ederim. Ekibimle birlikte tüm projeleri hayata geçirebilmek için sizlerin desteğine ihtiyacım var. Çok genç bir ekibim var, çok iyi Fenerbahçeliler. Fenerbahçe’ye tutkuyla aşığım. Tuttuğum değil, tutulduğum takımdır Fenerbahçe. Geride kalan 2 sene boyunca bize muhteşem bir divan başkanlığı yapan Uğur Dündar ve ekibine teşekkür ediyoruz. Sizleri özleyeceğiz. Uğur Dündar’dan aldığımız, hissettiğimiz her toplantımızda Atatürk’ü iliklerimize kadar işledi. Bize onu öyle bir anlattı ki ben de eğer seçilirsem aynı onun yolundan gideceğim. Sosyal faaliyetleri arttırmak için atölye, resim kursları, fotoğraf kursları bunlar ücretsiz olacak. Faruk Ilgaz Tesisleri 17-18 saat yaşayan bir yer olacak mottomuz bu. Genel kurullarımız çok uzun sürede geliyor. Bunu da 45 günde bir yapmayı planlıyoruz" diye konuştu.
Tunceli Tunceli’de Urartu mağaralarının bilinmeyenlerini halk hafızası yaşatıyor Tunceli’nin Çemişgezek ilçesinde bulunan Urartu mağaraları resmi olarak bilinenlerin dışında, resmi olmayan bilgilerle sözlü tarih olarak halk hafızasında yaşatılıyor. Resmi kayıtlarda Derviş Hücreleri, yöre halkı tarafından İn Delikleri olarak adlandırılan tarihi mağaralar, halk hafızasında dilden dile söylenen rivayetlerle ihtişamını arttırıyor. Çemişgezek ilçe merkezinin batısında Tağar Çayı Vadisi’nde kaya üzerine konut amaçlı oyulmuş 20 civarında oda bulunuyor. Urartular dönemine ait olduğu bilinen mağaralar, üç kat halinde sıralı odalar ve bu odaları aydınlatan büyük pencereler ile uzun koridorlardan oluşuyor. "Tağar Çayı’nın İn Delikleri’nin önünden geçtiği anlatılıyor" Derviş Hücrelerini anlatan Araştırmacı Yazar Kağan Gökalp, tarihi mağaralar hakkındaki bilgi verdi. Kendisi de Çemişgezekli olan Gökalp, "İn Delikleri yani Derviş Hücreleri hakkında tarihi bilgiler var. Bunun yanı sıra bir de halk hafızasında olan sözlü kültür geleneğiyle günümüze ulaşan bilgiler var. Kaybolmaması adına bunlardan sizlere bahsetmek istiyorum. İn Delikleri resmi kayıtlarda bilindiği gibi Urartular döneminde yapılmış tarihi yapıdır. Fakat tarihin çok eski dönemlerinde İn Delikleri’nin önünden Tağar Çayı’nın daha yüksekte yani vadi yatağının İn Delikleri’nin önünden geçtiği anlatılmaktadır. Hatta İn Delikleri’ndeki yaşayan insanların o dönem itibarıyla oradan iplere bağlı kovalarla Tağar Çayı’ndan su aldıkları anlatılmaktadır. Tabi burası çöküntü bir alan olduğu için zamanla suyun aşındırması ve jeolojik olaylarla birlikte, şimdi Tağar Çayı’nın kotu İn Delikleri’nin seviyesinden aşağıya düşmüş durumdadır. Bu anlatılan halk hafızasında canlılığını koruyan bir anlatım şeklidir. Ayrıca ilçemizin Kale Mahallesi’nde kaya mezarları var. Oranın da İn Delikleri ile ilişkili olduğu biliniyor" dedi. Mağaraların kullanılış amacı ile ilgili bilgi veren Gökalp, konuşmasına şöyle devam etti: "Dönemin Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak Paşa Tunceli’yi ziyaretinde Çemişgezek ilçemizi de ziyaret etmiştir. Bu ziyaret esnasında tarihi kayıtlardan veya sözlü kültürden edindiği bilgiye, düşünceye istinaden, Kale Mahallesi’nden İn Delikleri’ne, Tağar Vadisi’nin altından bir geçit olduğu bilgisiyle orayı araştırıp bulmak istediği söylenmektedir. İlçemizin Kale Mahallesi’nde kaya mezarı olarak bilinen Nergizkaya olarak tanımlanan kayaların olduğu bölgede bu geçidi bulma çalışmalarına Fevzi Çakmak Paşa’nın bizzat katıldığı söylenmektedir. Bu da halk hafızasında yer alan, büyüklerimizden, dedelerimizden dinlediğimiz bir bilgi notu olarak zihinlerde kalsın istiyoruz. Hatta az ilerisinde Kara Mağara olarak bilinen yerin İn Delikleri’nin askeri anlamda ileriyi gözetleme güvenlik noktası olarak, askeri öncü grupların beklediği bir yer olduğu anlatılmaktadır. Yani orası da Derviş Hücreleri’nin bir parçasıdır. Asurlular savaşçı bir toplum olarak tarihte bilinir. Tarihi kayıtlarda bu şekilde geçer. Çemişgezek bölgesinin ele geçirilmesi sürecinde Urartular sağlam bir direniş göstermişler Asurlulara karşı ve İn Deliklerini bir türlü ele geçirememişlerdir. Nihayetinde Mırnahi diye tabir ettiğimiz İn Delikleri’nin bulunduğu kayanın üstündeki düz araziden sepetlerin içerisinde okçuları İn Deliklerine salmak suretiyle, İn Deliklerini ele geçirme faaliyetini gerçekleştirmişlerdir. Bunu da rahmetli Erhan Saraçoğlu hocamızdan dinlemiştim. O da daha büyüklerden, yaşlılardan bu şekilde dinlediğini bizlere nakletmişti."