YEREL HABERLER - 27 Mayıs 2017 Cumartesi 16:20

Başkan Aydın TÜGVA’lı gençlerin sorularını yanıtladı

A
A
A
Başkan Aydın TÜGVA’lı gençlerin sorularını yanıtladı

Eyüp Belediye Başkanı Remzi Aydın, belediye meclis salonunda Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) öğrencilerini ağırladı.

Eyüp Belediye Başkanı Remzi Aydın, belediye meclis salonunda Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) öğrencilerini ağırladı. Başkan Remzi Aydın, siyasi ve aile hayatından, belediye başkanlığına kadar bir çok konuda TÜGVA’lı gençlerin sorularını yanıtladı.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, ’Bize, sorgusuz, sualsiz biat eden, cahil bir gençlik değil, neye inandığını, neyi savunduğunu, neyin mücadelesini verdiğini bilen, bunun için gereken her türlü donanıma sahip bir gençlik lazım’ şiarından hareketle, TÜGVA’lı gençleri ağırlayan Eyüp Belediye Başkanı Remzi Aydın, kendi kariyerinden ve hayatından yola çıkarak gençlere iyi ve kaliteli bir yöneticiliğin püf noktalarını anlattı.



“Dosdoğru olmakla mükellefiz”


Çocukluğunun geçtiği Eyüp sokaklarından yola çıkarak mesleki ve siyasi kariyerinden örnekler veren Başkan Aydın, “Aile hayatım ayrı, iş hayatım ayrıdır. İş hayatımda kötü şeyler yapabilirim ama aile hayatıma çok dikkat ederim diyenlere aldanmayın. Kınanmaktan da korkmayın. Çünkü biz dosdoğru olmakla mükellefiz” dedi.


Sorulan soru üzerine, 15 temmuz gecesine değinen Remzi Aydın, gelen haber üzerine belediye binasından hemen ayrılıp AK Parti il binasına geçiş sürecini anlattı. Aydın, darbe teşebbüsüne kalkışan terörist yapılanma olan FETÖ’lü hainler için, Başkan Yardımcısı Ahmet Tüfekçi’yi arıyarak temizlik araçları ve konteynerlardan set oluşturma talimatı verdiğini ve bunun çok işe yaradığını ifade etti.


Çocukluğunun geçtiği mahalleler olan Silahtarağa ve Sakarya mahallesinde bir zamanlar taştan ve kanalizasyondan top oynayamadıklarını söyleyen Aydın, çocukluk hayallerinin gerçekleşme aşamasında olduğunu ve halihazırda aynı bölgeye bir spor tesisi inşa etmenin paha biçilmez mutluluğunu dile getirdi.



“İnanmadığım hiç bir davayı almadım”


Eyüp Lisesi’ni bitirdikten sonra hava harp okulunu kazanmayı çok istediğini belirten Başkan Aydın konuşmasını şöyle sürdürdü: “Hava Harp Okulunun bana nasip olmadığına üzülmüştüm ama bunda da bir hayır olduğunu 15 Temmuz gecesi çok iyi anladım. Şükür ki Allah bana içinde doğup büyüdüğüm tarihi ve manevi değeri büyük olan bir semtin yöneticiliğini bahşetti. Avukatlık yaparken inanmadığım hiçbir davayı almadım. Mesleğimde, 23 yıllık serbest avukatlık boyunca şantaj, tehdit ve rüşvet tekliflerine karşı dik durdum. Bu dik duruşun bedeli her ne kadar dışlanmak ve ekonomik sıkıntı çekmek olsa da prensiplerimi çiğnemedim. O yıllarda sinüzit olduğumda hastahaneden sıra almak için ve muayene olmak için verdiğimiz savaşı ve sonrasında da ilaç alacak parayı bulamamak gibi yaşadığım olayları hatırlayınca insan nereden nereye diyesi geliyor. Geçende bakan bir arkadaşla konuşurken bana acil ihtiyacı olan bir hasta için 3. Milyon dolarlık bir ameliyatın gerçekleşmesi adına uçakla ABD’ye gönderileceğini söyledi. Şükür ki bütün ivmeler iyiye doğru gidiyor” dedi.



“28 Şubat zulmünden dolayı siyasete atıldım”


28 Şubat döneminde yapılan zulümlerden dolayı arkadaşlarının da desteğiyle siyasete girmeye karar verdiğini söyleyen Başkan Remzi Aydın, “İçinizden siyasete atılacak olanlar varsa mutlaka entelektüel alt yapılarını, toplumsal ilişkilerini iyi tutsun ve sorumluluklarını yerine getirsin. Bu sizi daha yetkin ve pratik yapar. Türkiye Gençlik Vakfı içindeki faliyetleri iyi takip edin ama onunla sınırlı kalmayın. Kendinize yabancı kalan, sevmediğiniz ve aykırı gelen kaynak ve oluşumlardan da mutlaka faydalanın ama benimsemeyin, taraf olmayın. Bu davranış sizin düşünce ve özgür iradenizi dayanaklı kılar. Sizi zenginleştirir. Zaten inancımız da böyle yapmamızı öğütlüyor. Spor dallarından birini mutlaka yapın. Seçim zamanlarında dolaşırken spor yapmayan herkes arkamda kalıyor. Aktif siyaset yapmayı düşünmüyordum fakat 28 şubat dönemindeki yapılan zulümlerden dolayı arkadaşlarımın da desteğiyle siyasete girmeye karar vermiştim. Galiba biraz hızlı giriş yaptım. Direkt belediye başkanlığını istedim. Keşke öyle yapmasaydım, kademe kademe yapsaydım dedim. Sonra adaylığımı açıkladığımda bana biraz bekle dediler. Ardından 2009’da tekrar başvuru yaptım ama bu sefer meclis üyesi yapıldım. Tabi çok üzüldüm. Hazır olmadığımı sonradan anladım. Zira bir belediye başkanının göreve gelmeden önce ekonomik kaygısını yenmesi gerekir. Zira aksi takdirde makamını kendi menfaati için kullanır. İyi ki 2013-14 yılından önceki dönemde belediye başkanı olmamışım diye çok dua ettim” ifadelerini kullandı.



“Aşırıya kaçmadan cesur ve özgüvenli olmalısınız”


Başkan Remzi Aydın, "Güçlü bir medeniyete sahibiz. Söylenecek önemli düşüncelerimiz, üretilecek değerli eserlerimiz varken önümüze hayranlık uyandıracak hedefler koyularak, kimliğimizden uzaklaştırılarak, zihinlerimizi başkalarının eline verdik. Gençlik olarak bunun farkındalığını bilip bunu sahiplenmek, taşımak ve ham bireysel hem de toplumsal anlamda kendimize güvenmemiz gerekiyor. Göreve gelmeden önce 20 ülkeye gitmişim. Gözlemlerime göre siz bütün olumsuzluklarınıza rağmen o ülke gençlerinden daha iyisiniz. Tek eksiğiniz aşırıya kaçmayan cesaret ve özgüven. Toplumsal anlamdaki en büyük eksikliğimiz ise birbirimizi dinliyormuş gibi yapmamız. Gerçekten de birbirimizi dinlemeyi başarabilirsek kendimizi daha iyi anlayacağız. Kafamız hep başka yerlerde dolaşıyor ve en önemlisi de saygılı davranmayı ihmal ediyoruz" dedi.



“Halkımın içinden geldi"


"İstanbul’da belediye başkanlığı yapmak hiç kolay değil" diyen Başkan Aydın, "Ben zengin bir aile çocuğu değilim, özel okullarda falan da okumadım. Parlak bir öğrenci hiç değildim. Memleketten gelip basamakları birer birer çıkarak içinde doğup büyüdüğüm Eyüp’ü kendim daha iyi yönetirim ve yapacağım bir sürü şey var diyerek başkanlığa talip oldum. Kesinlikle söylüyorum ki eğer hedefleriniz har ve güzellikse belediye başkanlığını yürütmek gerçekten de çok zor bir iş. Daha fazla bir fedekarlık gerekiyor. Keşke hiç başkan olmasaydım dediğim zamanlar oldu ve daha da olacak. İstanbul’da belediye başkanlığı yapmak hiç kolay değil fakat bu durum bizi yıldıracak değil. Bana hep çok safsınız dediler ve demeye de devam ediyorlar ama Allah size kaldıramayacağınız bir yük yüklemeyiz” ifadelerini kullandı.



“Ağlamaktan utanmayın”


Sivil Toplum Kuruluşları’nın önemine değinen Aydın, "Eşimle beraber bir çok STK’larda hizmet ettik. Siz de yapın. Bir fakirin elini tutmak, bir garibanın açığını kapatmak, bir yetimin başını okşamak bize insan olmayı hatırlatan en açık davranışlardır. Utanın, ağlayın, ağlamaktan utanmayın. Ağlamak güzeldir. Kalbimizin çeperlerini yumaşatacak şeyler yapmak bizi yüceltir. Önceleri buna cemiyetçilik deniyordu. Yani toplumun sıkıntılarına karşı duyarlı olup bir şeyler yapmak. Bu tür davranışları hayatınızda çoğaltmak yine bizim faydamızadır. Hedefleriniz mutlaka, meşru, makul ve har üzerine olmalı. Bunu başardıktan sonra gerisi kendinden geliyor zaten. İlkeli davranmanız sizi ilk başlarda biraz sıkıştırır, üzer ama eğer sabrederseniz Allah size karşılığını verecektir" diye konuştu.



“Sosyal kültürel atılımlarımız meyve vermeye başladı”


Başkan Remzi Aydın sözlerini şöyle sürdürdü: "Allah korkusu, sağlam bir irade, entellektüel bir alt yapı ve çok çalışmadan iyi bir yönetici olunmuyor. Yönettiğiniz insanların faydasını onlardan çok daha fazla düşünmek, çok daha fazla çalışmak, hassas davranmak, korumak ve çok daha az uyumak zorundasınız. Modern bir belediye başkanının sadece fiziksel ve görsel yatırım değil aynı zamanda kültürel ve sosyal yatırımları da ön plana alması gerekiyor. Zira son 100-150 yıldır inanç, kültür ve toplumsal değerlerimizden uzaklaştırılmaya çalışıldık. Bunun telafisi hiç kolay değil. Bu sebeple okullara, eğitime, kültüre ve sanata ağırlık verdik. Bunun meyvelerini de azar azar almaya başladık."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Alanya’da servis aracına saldırı olayının şüphelisi olay gününü anlattı Antalya’nın Alanya ilçesinde, içinde öğrencilerin bulunduğu servisin şoförü ile tartışıp kırmızı ışıkta sopa ile aracın camlarını parçalayan sürücü ve babası adliyeye sevk edilmişti. Serbest bırakılan şüphelilerden baba Mustafa Sakaryaoğlu olayla ilgili olarak, “Biz Alanya’ya hastaneye geliyoruz. Hastaneye gelirken bu adam bize yol vermedi. Yavaşlayınca camdan kafamı çıkardım, ’hastaneye gidiyorum bana ne olur yol ver’ dedim. Bu adam 20 tane çocuk taşıyor. Nasıl oluyor da bu servis şoförü bize yol vermiyor, bize hakaret ediyor” dedi. Olay, 3 Mayıs akşam saatlerinde Alanya Mersin D-400 karayolu Dinek Kavşağı’nda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, trafikte seyir halindeyken 07 C 32301 plakalı servis şoförü Hüseyin Ş. ile 48 YN 617 plakalı aracın sürücüsü Feyzullah Sakaryaoğlu arasında tartışma çıktı. Araçların kırmızı ışıkta durduğu anda aracından inen sürücü, eline aldığı sopayla servis aracının ön camına defalarca vurdu. Çevredeki diğer vatandaşlar kavgayı ayırırken, eli sopalı saldırgan aracına binip bölgeden uzaklaştı. Araç plakası ve güvenlik kameralarından yola çıkan polis, aracıyla uzaklaşan sürücü Feyzullah Sakaryaoğlu ile olay anında yanında olduğu belirlenen babası Mustafa Sakaryaoğlu’nu kısa süre içinde yakaladı. Sopayla saldırı sonrasında servis aracının ön camında hasar olduğu görüldü. Polis tarafından yakalanan şüpheliler baba Mustafa Sakaryaoğlu ve oğlu Feyzullah Sakaryaoğlu Alanya Adliyesinde çıkarıldıkları mahkemece yurt dışına çıkma yasağı ve adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. “Nasıl oluyor da bu servis şoförü bize yol vermiyor, bize hakaret ediyor?” Mahkeme tarafından serbest bırakılan Mustafa Sakaryaoğlu olayla ilgili İHA’ya açıklamalarda bulundu. Olay günü eşinin rahatsızlığı için hastaneye gittiğini ve eşinin sağlık durumuyla ilgili belgelerinin bulunduğunu belirten Mustafa Sakaryaoğlu, “İnşaatta çalışırken hanımımın hastalandığını haber aldım Taksi hanımı hastanede acile götürdü. Hastanede hanım kırmızı alana alınıyor. Kalp krizi geçirmiş. Eşimin yanında hastanede kimse yoktu. Acildeki doktor acil yetişmen lazım, eşin belki anjiyo olacak senden imza almamız lazım dedi. Biz de ondan sonra dörtlüleri yaktık yola çıktık. Yolda hep yeşil ışık yandı. Araçlardan yol istedim. Herkes de itinayla yol verdi. Ulaş Parkı’na geldiğimizde bir kamyon ile bir okul servisi önümüzde gidiyordu. Giderken adam önümüze kırdı. Korna çalıyorum, selektör yapıyorum geçit vermedi. En sonunda önümüzde fren yaptı. Ne kamyonun sağından geçebiliyorum ne de servisin yanından geçebiliyorum. Servis arabasıymış, her tarafı film kaplı. Kimse içinde görünmüyor. Saat 5 civarı biz Alanya’ya hastaneye geliyoruz. Hastaneye gelirken bu adam bize yol vermedi. Yavaşlayınca camdan kafamı çıkardım, ’hastaneye gidiyorum bana ne olur yol ver’ dedim. Bu adam 20 tane çocuk taşıyor. Nasıl oluyor da bu servis şoförü bize yol vermiyor, bize hakaret ediyor. Yanına yanaştım sadece ’bize niye yol vermedin’ dedim. Beni 3 buçuk kilometre kovaladı. En sonunda ışıklarda durmak zorunda kaldık. Önünü kesmedim. Adamı ne tanırım ne bilirim ne görürüm. O da beni görmez tanımaz. Hiçbir düşmanlığım yok. Dörtlüyü yaktım yol istiyorum, benim doğal hakkım değil mi” dedi. “15 dakikanın içinde araçtan indi hem beni hem oğlumu darp etti” Olaydan sonra vatandaşların bilgi sahibi olmadan kendilerini linç ettiğini söyleyen Mustafa Sakaryaoğlu, servis şoförünün kendisini ve oğlunu darp ettiğini iddia ederek, “Vatandaşlar olayın önünü arkasını bilmeden bizi niye linç ediyor? 15 dakikanın içinde araçtan indi hem beni hem oğlumu darp etti. O arada ortalık kalabalıklaştı. Çocuğu da tutamadım, bana da vurdu. Demiri aldı adama vuracaktı vuramadı, araca vurdu. Bizi linç etmenin alemi ne? Bizim şerefimiz namusumuz yok mu? Bu durum sizin başınıza gelmiyor mu? Alanya Devlet Hastanesi’nden aldığım rapor var. Ben gerçeklerle konuşuyorum. Sosyal medyada hakaret eden herkesi dava edeceğim” diye konuştu.
Eskişehir ILO GESİKOOP faaliyetleri hakkında bilgilendirildi Tepebaşı Belediyesi’nin öncülüğünde kurulan ve sokak toplayıcılarını tek bir çatı altında birleştiren Geri Dönüştürülebilir Atık Toplayıcıları Sosyal İşletme Kooperatifi (GESİKOOP) ile Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) arasında iyileştirme çalışma toplantısı gerçekleştirildi. Tepebaşı Belediyesi öncülüğünde kurulan GESİKOOP ile ILO arasında iyileştirme toplantısı gerçekleştirildi. Mart ayında zoom platformu üzerinden yapılan ilk toplantıda atık yönetimi ve kooperatif çalışma modeli üzerine görüş alışverişinin bulunuldu. Nisan ayında ise ILO Yeşil Ekonomi Sorumlusu Ebru Okutan, Geçim Kaynakları Uzmanı Ayşe Turunç Kankal, Tepebaşı Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü yetkilileri ile GESİKOOP yönetim kurulu Eskişehir’de ikinci toplantıyı gerçekleştirdi. Toplantının ardından heyet, Tepebaşı Belediyesi 1. Sınıf Atık Getirme Merkezini ziyaret ederek 2019 yılında kurulan kooperatifin günümüze kadar işleyen süreçleri ve gelecek planları üzerine konuşuldu. Merkez ziyaretinin ardından zorlu şartlar altında ve kayıt dışı olarak çalışan sokak toplayıcılarına statü kazandırmak, toplanan atıkları ise kayıt altına almak amacıyla kurulan kooperatif üyelerinin sorunları dinlendi. Öneriler dile getirildi Yapılan toplantılar neticesinde, GESİKOOP’un ihtiyaçları konuşularak gerekli iyileştirme önerileri sunuldu. Bu süreçte elde edilen bilgiler ve öneriler, GESİKOOP’un faaliyetlerini daha etkin bir şekilde yürütmesine ve atık yönetimi alanında kaliteli hizmet sunmasına katkı sağlayacak. Tepebaşı Belediye Başkan Yardımcısı Suat Yalnızoğlu da ILO heyeti ile bir araya gelerek yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. 26 üyesiyle çalışmalarına devam ediyor Tepebaşı Belediyesi’nin teşvikleri ile 15 Ocak 2020’de kurulan ve sosyal işletme kooperatifi olması ile fark oluşturan Tepebaşı Geri Dönüştürülebilir Atık Toplayıcıları Sosyal İşletme Kooperatifi (GESİKOOP) 26 üyesi ile çalışmalarını sürdürüyor.
Kırıkkale Kırıkkale’de Hıdırellez kutlandı Anadolu’da baharın habercisi kabul edilen Hıdırellez, Kırıkkale’de düzenlenen çeşitli eğlencelerle kutlandı. Anadolu’da "baharın habercisi" olarak kabul edilen Hıdırellez, Kırıkkale’deki millet bahçesinde düzenlenen çeşitli eğlencelerle kutlandı. Valilik koordinesinde düzenlenen kutlama etkinliklerinde, Kırıkkale Belediyesi Mehter Takımı tarafından çeşitli marşlar seslendirildi. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü bünyesinde görevli ustalar topluluğu da bozlak türküleri eşliğinde yöresel oyunlar oynadı. Kutlamalar, öğrencilerin halk oyunları gösterileriyle devam etti. Etkinlikte, belediye tarafından katılımcılara yemek ikramı yapıldı, ardından da sebze fidesi dağıtıldı. Kırıkkale Belediye Başkanı Ahmet Önal, Hıdırellez’in bolluk, bereket ve kardeşlik olduğunu belirterek, coşkulu şekilde de kutladıklarını söyleyerek, "Hıdırellez bolluktur, berekettir, kardeşliktir, bayramdır. Biz de bu bayramı vatandaşlarımızla yurttaşlarımızla elimizden geldiği kadar coşkulu şekilde kutladık. Yemek ikramımız oldu. Kırıkkale Belediyemizin Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nün hazırlamış olduğu fideleri vatandaşlarımıza ikram ettik. Sanatçılarımızın gösterileri vardı. Milli Eğitim Müdürlüğü’nün öğrencileri çok güzel faaliyetlerde bulundular. Bizim için dolu dolu geçti. Vatandaşlarımızla olan birliktelik ve beraberliğimiz devam edecek" dedi. İl Kültür ve Turizm Müdürü Erdoğan Çakmak da, "Hıdırellez’in anlamına yakışır birliktelik, coşku ve kardeşlik vardı. Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan kutlamalar, müdürlüğümüzün ustalar topluluğu tarafından bir konser verildi. Akabinde halk oyunları gösterisi sunuldu. Bunun haricinde halkımızdan da oynayanlar oldu. Belediyemizin de etli pilav ikramı oldu" diye konuştu.
Bursa BUÜ’den üniversite-sanayi işbirliğine yeni halka Türkiye’deki 23 araştırma üniversitesi arasında bulunan Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ), bilimsel çalışmalarının çerçevesini genişletmeye devam ediyor. Üniversite-Sanayi işbirliğinin daha da yükseltilmesini hedefleyen üniversite yönetimi, iş dünyasının farklı kesimleriyle daha fazla proje üretebilmek için yeni protokoller imzalıyor. BUÜ ile TEKAYDINLAR Otomotiv Motorlu Araçlar ve Karoser San. ve Tic. A.Ş. firması arasında mesleki ve akademik işbirliği sözleşmesi imzalandı. Otonom Araç Geliştirme Grubu (OTAGG) tarafından Teknofest Robotaksi-Binek Otonom Araç Yarışması Özgün Araç kategorisi için geliştirilen OTAGG-01 otonom aracının şasi ve kabuk üretimi Tekaydınlar ile ortak yapılacak. Taraflar, yenilikçi ve çevreye duyarlı ürün ile teknolojilerin tasarımı ve geliştirilmesi amacıyla ortak Ar-Ge çalışmaları yürütecek. Hazırlanan protokole BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz ile TEKAYDINLAR Otomotiv Finans Müdürü Ebru Taşocak imza attı. Törende konuşan Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, araştırma üniversiteleri içerisindeki mevcut yerlerini daha da yukarılara çekebilmek adına özel bir çalışma programı uyguladıklarını vurguladı. Üniversite-Sanayi işbirliği konusunda ciddi bir tecrübeye sahip olduklarının altını çizen Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, “Bu alanda kendimizi daha da geliştirebilmek adına yoğun bir emek harcıyoruz. Akademisyenlerimizin sahip olduğu bilgiyi, iş dünyamızın donanımıyla birleştirmek ve ortaya katma değeri olan projeler çıkarmak istiyoruz. Bugüne kadar farklı sektörlerde hizmet veren yüzlerce işletmeyle akademik ve bilimsel işbirliği içerisinde bulunduk. Bu işbirliklerinden iki taraf da faydalanıyor. Aynı zamanda öğrencilerimize staj ve uygulama dersi anlamında yeni kapılar açılıyor. TEKNOFEST’e hazırlanan gençlerimiz için de maddi desteğin yanı sıra mentörlük desteği sağlıyoruz. Üniversitemizle işbirliği yapacak olan TEKAYDINLAR Otomotiv firmamıza teşekkürlerimizi sunuyorum. Bugün imzalayacağımız protokolümüzün yeni işbirlikleri için kapılar açmasını temenni ediyorum” dedi. TEKAYDINLAR Otomotiv Finans Müdürü Ebru Taşocak ise, Bursa Uludağ Üniversitesi ile işbirliği içerisinde olmanın işletmeleri için büyük bir gurur olduğunu belirtti. Geçmişte farklı üniversitelerle de birlikte proje ortaklığı yaptıklarına işaret eden Ebru Taşocak, Bursa Uludağ Üniversitesi ile yeni dönemde nitelikli çalışmalar yürüteceklerine inandıklarını kaydetti. İşbirliği imza töreninde BUÜ Ar-Ge Koordinatör Yardımcısı Öğr. Gör. Koray Aki, Makine Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Karpat, Bilgisayar Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Emir Dirik, OTAGG ekip liderleri ile şirket temsilcileri de hazır bulundu.