SAĞLIK - 22 Temmuz 2017 Cumartesi 09:41

‘Diş ayrıklığı 16 yaş sonrasında anormal’

A
A
A
‘Diş ayrıklığı 16 yaş sonrasında anormal’

Ağzında süt dişleri bulunan çocuklara diş ayrıklığı yüzünden herhangi bir tedaviye gerek olmadığını belirten İstanbul Aydın Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd.

Ağzında süt dişleri bulunan çocuklara diş ayrıklığı yüzünden herhangi bir tedaviye gerek olmadığını belirten İstanbul Aydın Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Sanaz Sadry, 16 yaşından sonra diş ayrıklığının anormal bir durum olduğuna dikkat çekiyor ve konuşma bozukluğu veya estetik kaygılarla tedavi edilebileceğine vurgu yapıyor.


Diastema adı verilen iki diş arasındaki boşluk, yani aralıklı dişler, dişlerin büyüklüğü ile çene (diş arkı) uyuşmazlığından kaynaklanabilir. Bu bazen konuşma bozukluğuna yol açtığı gibi, estetik bir problem olarak da karşımıza çakabiliyor. Peki aralıklı dişlere sahip olan çocuklarda durum nasıl? Çocuklar için aralıklı diş tedavisi ne zaman ve nasıl olmalı? Çocuklarda diş teli kullanımına kaç yaşından itibaren başlamak doğru olur?


İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Sanaz Sadry, çocuklarda diş ayrıklığının süt dişi döneminde normal olduğunu ancak 16 yaş itibariyle ayrık dişlerin tedavi gerektirdiğine vurgu yapıyor.


Konuşmada sıkıntı yaratabilir


Diş arasında boşlukları olan kişilerin konuşurken bazı sıkıntı ve zorluklar ile karşılaşabileceklerini belirten Yrd. Doç. Dr. Sanaz Sadry, bunun aynı zamanda estetik bir problem olarak da görülebildiğine vurgu yapıyor: “Dişler arası boşluklardan ses gelebileceği gibi dilin dişler arasına girerek zarar görebilme ihtimalide yüksektir. Dilin sürekli boşluğa gelmesi zamanla dişlerin arasının açılmasına neden olur ve görüntü anlamında da rahatsızlık duymaya başlanır.”


Diş aralığı neden oluşur?


Yrd. Doç. Dr. Sanaz Sadry, diş aralıklarının oluşma nedenlerini şöyle sıralıyor: “Çene geniş, dişler normal boyutta olabilir. Dişler küçük veya dar, ancak çene normal boyutta olabilir. Hem çene geniş, hem de dişler küçük veya dar olabilir. Dişeti ameliyatları sonrasında dişlerde aralanmalar görülebilir. Ön kesici dişlerin yanında bulunan yan kesici dişler normalden küçük ise diş arası boşluk (diastema) oluşma sebebidir. Ön dişler üstünde ve arasında bulunan diş eti bağ dokusu olması gerekenden geniş ve uzun ise yine diş arası boşluk oluşma nedenidir. Arka azı dişlerinin bulunduğu bölgede kalıcı dişleri hiç oluşmamış kişilerin ön dişleri geri hareket ederler ve aralarında boşluklar oluşur, bu durumda diş arası boşluklara neden olur.”


Çocuklarda diş ayrıklığı


Çocuklarda süt dişlerindeki diş ayrıklığının normal bir durum olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Sanaz Sadry, “Alttan çıkacak daimi dişler daha geniş olduğu için onlara yer açılabilmesi için dişler arasında mesafe bulunur. Bu mesafe olmasa alttan gelen daimi dişler yer bulamazlar, çıkamazlar veya çapraşık çıkarlar” diyor.


Ağzında süt dişleri bulunan çocuklara diş ayrıklığı yüzünden herhangi bir tedavi uygulanmadığını kaydeden Yrd. Doç. Dr. Sadry, “16 yaşından büyük, ağzında süt dişi bulunmayan, büyümesi bitmiş çocuklardaki diş ayrıklığı ise anormal bir durumdur” diyor.


Diş ayrıklığına 12-15 aylık tedavi


Yrd. Doç. Dr. Sadry, yetişkinlerde diş ayrıklığının ortodontik yöntemlerle veya estetik (protetik) yöntemlerle yapılabildiği bilgisini paylaşırken, hareketli apareyler veya şeffaf plaklar (invisalign) ile diş ayrıklığının çözümlenmesinin pek mümkün olmadığına da dikkat çekiyor: “Diş ayrıklığının ortodontik tedavisi 12-15 ay civarında süren sabit ortodontik tedavi ile çözümlenmektedir. Tedavi süresini uzun bulan veya dişlere braket yapıştırılmasını istemeyen kişilerde diş ayrıklığı kompozit lamineyt veya porselen lamineyt ile çözümlenebilir. Sabit ortodontik tedavi ile diş ayrıklığının düzeltilmesi en sağlıklı seçenektir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kızılay’dan 8 Mayıs Dünya Kızılay ve Kızılhaç Günü’nde anlamlı sergi 8 Mayıs Dünya Kızılay ve Kızılhaç Günü, Kızılay tarafından anlamlı bir sergi ile kutlandı. Karaköy Paket Postanesi’nde açılan “Yüzyıllık Emanet, Esir Mektupları” adlı sergide, Türk Kızılay arşivinden derlenen 1. Dünya Savaşı dönemine ait yerli ve yabancı esir mektupları, kartlar, listeler, defterler, döneme ait pul ve zarflar ile fotoğraflara yer verildi. Kızılay, 8 Mayıs Dünya Kızılay ve Kızılhaç Günü dolayısıyla “Yüzyıllık Emanet, Esir Mektupları” adlı sergi düzenledi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve TRT’nin katkılarıyla açılan sergide, Türk Kızılay arşivinden derlenen 1. Dünya Savaşı dönemine ait yerli ve yabancı esir mektupları, kartlar, listeler, defterler, döneme ait pul ve zarflar ile fotoğraflara yer verildi. Mektuplar Karaköy Paket Postanesi’nde geçtiğimiz günlerde ziyarete açılırken, ‘8 Mayıs Dünya Kızılay ve Kızılhaç Günü’ nedeniyle Türk Kızılay tarafından sergi alanında etkinlik düzenlendi. Etkinliğe Kızılay Genel Sekreter Yardımcısı Murat Ellialtı, Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu (IFRC) yetkilileri, diplomatik misyon temsilcileri ile davetliler katıldı. Etkinlikte konuşan Kızılay Genel Sekreter Yardımcısı Murat Ellialtı, “Dünya Kızılay ve Kızılhaç hareketi modern zamanların ilk organize küresel hareketedir. Bu ilk iyilik hareketidir modern zamanlarda. İnsanlığın asırlardır biriktirdiği bu savaşçı ruhuna inat birçok ülkeden iyi insanlar bir araya gelerek, 1.5 asır önce bu gönüllülük hareketini kurdular. Bu hareketin bir diğer özeliği de gönüllülük temeli üzerinde yükselmesidir. Dünyanın farklı coğrafyalarından farklı renklerde, farklı şeylere inanan, farklı dinlere mensup, farklı renklerden birçok ülkeden iyi insanlar bir araya gelmişlerdir bu hareket vesilesiyle. Hareketin kurulmasına, savaş alanında terk edilmiş insanlara ayrım yapmaksızın yardım etme duygusu vesile olmuştur. Sonra bu hareket nerede bir insanı kriz varsa, onun doğurduğu acıları dindirmeyi amaçlayarak bugüne kadar gelmiş, bundan sonra da gidecektir. Bu harekete mensup 191 ülkede birçok iyi insan var. Dünya haritasını önümüze koyup, elimizi nereye dokundurursak biliriz ki orada bu hareketin mensubu gönüllüler, çalışanlar ve onlara destek veren iyi insanlar var. Ülkemiz bu hareketin saygın üyelerinden biridir. Çünkü milletimiz bu harekete güç verir. Bağışçılarımız ve gönüllülerimiz nerede bir insani kriz olsa orada olmamız için bize desteklerini esirgemiyorlar" dedi. Ellialtı, "Bugünün bir başka anlamı da bu mekanda yüzyıllık emanet esir mektuplarını sergiliyor olmamızdır. 1. Dünya Savaşı esnasında düşman ülkelerin eline esir düşüp, ailelerinden haber alamayan, ailelerine haber gönderemeyenler o zamanki Kızılay yani Hilal-i Ahmer Esirler Komisyonuna mektup yazmış, kendi halleri, durumları hakkında bilgi vermiş, ailelerinden bilgi alıp, kendilerine ulaşmalarını istemişlerdir Kızılay’dan. Burada, o günle günümüz arasında ilişki kurmayı sağlıyor bu mektuplar. Çok güzel hikayeler var çok nezih Türkçeyle yazılmış. Bir annenin mektubu var mesela. Oğlunun şurada, şurada esir olduğunu bildiğini ama haber alamadığını ve haber almak istediğini, kendisinden de ona haber ulaştırılmasını istediğini söylüyor. Yine askerlerin mektupları var, nefis bir Türkçeyle yazılmış. O günün ruhunu bugünlere taşıyor adeta. Onlar da yine ailelerinden haber almak, ailelerine haber ulaştırmak adına müracaat etmişler” ifadelerini kullandı.
İstanbul Eda Erdem Dündar: "Bu yazı hepimiz heyecanla bekliyoruz, hedeflerimiz yüksek" A Milli Kadın Voleybol Takımı Kaptanı Eda Erdem Dündar, bu yazı heyecanla beklediklerini söyleyerek, hedeflerinin yüksek olduğunu belirtti. 70. Gillette Milliyet Yılın Sporcusu ödül töreninde 2023 yılın enleri sahiplerini ödüllerini aldı. Tören öncesinde basın mensuplarına konuşan A Milli Kadın Voleybol Takımı Kaptanı Eda Erdem Dündar, "Çok keyifli bir gece olacağından hiç şüphe yok. Bugün burada tüm takım olarak bulunmaktan gerçekten keyif alıyoruz. Umarım herkes için keyifli bir akşam olur. Biz kadın sporcular olarak gerçekten ülkemizde ilgi ve alaka görüyoruz. Ben şahsım olarak konuşmam gerekirse uzun yıllar benim için öncelikli hedefimiz istikrar olmuştur. Oynadığım oyunu her zaman en iyi seviyede yapmaya çalışıyorum. Bunun karşılığını saha içinde ve saha dışında en iyi şekilde alıyorum. Yakın zamanda heykelim de dikildi. Çok mutlu ve mesudum. Benim için unutulmaz şeyler oluyor diyebilirim" şeklinde konuştu. Kariyerini ne kadar daha sürdüreceğinin sorulması üzerine deneyimli voleybolcu, "Öncelikle ben gerçekten voleybol oynamaktan büyük keyif alıyorum. Benim için oksijen ne kadar ihtiyaç ise voleybol da hayatımda o kadar önemli. Vücudum el verdikçe oynamak istiyorum. Kendime 40 yaşına kadar bir hedef koymuştum. Bakalım 40’a az kaldı. Hep birlikte göreceğiz" diye konuştu. "Bu yazı hepimiz heyecanla bekliyoruz" Yazı heyecanla beklediklerini vurgulayan Eda Erdem Dündar, "Önce FIVB Milletler Ligi daha sonra Paris Olimpiyat Oyunları var. Takım olarak çalışacağız. En iyi şekilde Paris’e gitmek istiyoruz. Öncesinde Milletler Ligi’nde seviyemizi görme şansımızı göreceğiz. Hedeflerimiz yüksek. Geçen yaz rüya gibi geçti. Bu sene de ülkemizi gururlandırmaya başarılarımızı devam ettirmek için her şeyi yapacağız. Hedef elbette madalya. Güzel bir yaz olacağına hepimiz yürekten inanıyoruz" ifadelerini kullandı.